Eski solcular mezarlığı

’ESKİ solcu’ artık solcu değildir! Ne ise, başka bir şeydir! Sağcıdır, neoliberaldir, faşisttir, İslamcı’dır, kapitalisttir, yeni mandacıdır, yeni mürtecidir, falandır ve filandır.

Çünkü solculuk bir insanlık durumudur! Tıpkı sağcılık, İslamcılık gibi! Solun söylem (discours) ve eyleminden vazgeçmiş, başka bir söylem ve eylemin adamı olmuş biri solu eleştirebilir ama asla sol adına konuşamaz. Değiştiğini ileri sürüp İslamcı söylem ve eylemlerini sürdüren AKP de bu garabetin karşı ucunda durur!

FESATÇI YA DA BUDALA

Dünyada liberalizmi, kapitalizmi, sermayenin küreselleşmesini, emeğin atomlarına ayrılmasını ve siyasal İslam’ı; Türkiye’de İslamcılığı ve AKP’yi savunarak, Cumhuriyet’in temel ilkelerine ve kazanımlarına saldırarak solcu kalmak mümkün değil elbette!

AKP’nin evrensel demokrasi yönünde ciddi adımlar attığını ileri sürmek için insanın ya fesatçı ya da budala olması gerekir. Kendi çıkarları dışında Anayasa’yı demokratikleştirdi mi; partiler ve seçim yasalarını çağdaş demokrasi düzeyine getirdi mi; sosyal devleti tahrip etmedi mi; kadın haklarını geliştirdi mi; emek bağlamında ILO’nun ölçülerini uyguladı mı; adil ve demokratik gelir dağılımını sabote etmedi mi? Saymaya devam edelim mi?

Peki neden AKP’yi ve siyasal İslam’ı destekliyorlar?

BU NE CEHALET

"Milli" ve "ulusal"dan nefret eden sol eskileri "milli irade"den hareketle "milli ve dini diktatorya"ya yelken açan AKP’nin bokunda pertavsızla neden boncuk aramaktalar? Bu entellekdübek arkadaşlar "milli irade" diye bir kavramın demokrasiyle bağdaşamayacağını ne zaman anlayacaklar? Mide ve keseyi doldurma tutkularından, aşklarından olmasın sakın? Bu zevata Fransızcası "La volonte nationale" olan "milli irade"nin ne anlama geldiğini anlamaları için benim "100 Pazar Yazısı" (Ümit Yayıncılık) aldı kitabımda yer alan "Milli İrade Safsatası" (S.66) başlıklı yazımı okumalarını tavsiye edeceğim. "Milli irade", 1789 Büyük Fransız Devrimi’ne ait bir kavramdır. Bir yandan "jakoben" bir kavramdır, bir yandan da "popülist" ve "totaliter". (Buna yarın devam edeceğim.)

İslamcı, totaliter, popülist ve cahil AKP’nin "milli irade"yi anlamını bilmeden kumar masasına sürmesini anlayabiliriz ama malumattıraş sol eskilerinin cehaletine ne demeli?

YENİ SOĞUK SAVAŞ

Şu günler Mark Mackinnon’ın Yeni Soğuk Savaş (Destek Yayınları) adlı kitabını merakla okumaktayım. Yazar, Freedom House (Özgürlükler Evi), IRD (The National Republican Institude-Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitü), NDI (The National Democratic Institude-Ulusal Demokratik Enstitü), NED (The National Endowment for Democraty-Demokrasi için Ulusal Bağış), George Soros-Open Society (Açık Toplum Enstitüsü) gibi kuruluşların eski Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Balkanlar, Sırbistan, Gürcistan, Ukrayna ve Orta Asya’da çevirdikleri dolapları inceliyor. Bunların bulunduğu yerde CIA da var(mış)! (S.50)

NED’in tasarlanmasında katkısı olan Senatör Allen Weinstein 1991’de, Demokrasi Projesi’nden bağış alan kuruluşlar Demirperde’yi yırtmaya çalışırken şunları söylüyordu: "Bizim bugün NED olarak yaptığımız 25 yıl önce CIA tarafından gizlice yapılıyordu" (S.52).

Bizim solcu eskilerinin bu fesat yuvaları hesabına çalıştıkları ortaya çıkarsa hiç şaşırmam!
Yazarın Tüm Yazıları