Erdal Sağlam: Stanley Fisher: Gecikmenin de bir sınırı var

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

PRAG'da Türk Heyetine övgüler geldiğini ancak bir yandan da uyarılarda bulunulduğunu söylüyorduk ya, o uyarıların 'bir şey olmadığı' önceki gün ortaya çıktı. Devlet Bakanı Recep Önal ve IMF Başkan yardımcısı Stanley Fisher, Cuma günü beraberlerinde kalabalık heyetlerle, biraraya geldiler. Fisher'ın bu toplantıda yaptığı uyarılar, şimdiye kadarki en sert uyarılar oldu.

Bakan Önal, çok yerinde bir davranışla, Fisher ile yaptığı görüşmeyi ve karşı taraftan gelen uyarıları, büyük bir açıklıkla, basın mensuplarına anlattı.

Önal'ın anlattığına göre; Fisher, yüksek cari açığın bu yıl idare edebileceğini ancak bir daha tekrarlanmaması gerektiğini, bunun için bütçeyle birlikte ek önlemler alınmasını istemiş ve 'Aksi takdirde uluslararası mali piyasalar size anlayışlı davranmayacaktır' demiş.

Yani; 'Cari açıklarını kapatmak için kalıcı tedbir almadığınız takdirde, dışardan gelen fon akışı durur, sonra sizi biz de kurtaramayız' demeye getirmiş.

Fisher, özelleştirmede geç kalınmaya başladığını bu yılki 7.6 milyar dolarlık ve 3 yıl için belirlenen 18 milyar dolarlık özelleştirme hedefinin mutlaka tutturulması gerektiğini söylemiş.

Bunun türkçesi de şu ki ; 'İki şeyi özelleştirdiniz diye şımarmayın, daha önünüzde çok uzun yol var, özelleştirmeyi tekrar hızlandırın, gecikilirse bu işler yapılamaz'

Fisher Telekom özelleştirmesine de özel olarak değinmiş ve Telekom'un biran önce özelleştirilmesinin programın kredibilitesi için de büyük önem taşıdığını kaydetmiş.

Fisher bununla da yetinmemiş, yapısal tedbirlere de girmiş. Fondaki 8 banka sorununun biran önce çözülmesini isterken, 3 kamu bankasıyla ilgili kararnamenin gecikmesine de dikkat çekmiş. Bakan Önal kendisine, ülkenin demokratik bir ülke olduğunu, gerekli yasal prosedürlerin uzayabildiğini, o nedenle de bu tür kararların çıkmasında gecikmeler yaşanabileceğini söylemiş.

Bunun üzerine Fisher'ın yanıtı bizce epeyce sert olmuş. Fisher, Bakan Önal'ın aktardığına göre, 'Gecikmenin de bir sınırı vardır' demiş.

Yani bizce bu sözleriyle, 'Biz yasa mı çıkmış, kararname mi çıkmış, cumhurbaşkanı imzalamamış mı pek ilgilenmeyiz. Sonuca baktığımızda da bu işin geciktiği ortaya çıkıyor. Ne yaparsanız yapın bunu biran önce çıkarın' demeye getirmiş.

FAİZ DIŞI FAZLA

Fisher görüşmede, doğal olarak 2001 yılı bütçesine de girmiş. 2001 yılı bütçesinin çok kritik olduğunu, mali tedbirlerin bu bütçede yer alması gerektiğini, herkesin bu bütçeyi beklediğini söylemiş. Bununla da yetinmemiş, bu bütçeyle birlikte alınacak mali tedbirlerin de alınması gerektiğini, yani aynı süreçte destekleyici ek tedbirlerin de yasalaşması gerektiğini söylemiş.

Yani; ' 15 Ekim'de sadece bütçeyi sunmanız yetmez. Bununla birlikte ek paketi de Meclise sunun ya da kararnameleri çıkarın. Ek tedbirli bütçe şart' demeye getirmiş.

Fisher'ın söyledikleri yeni şeyler değil. Bunlar hep söylendi ancak cari açığa karşı alınacak mini pakette bile, Hükümet gecikti. Fisher'ın bu sözleri artık gecikmeye ve savsaklamaya tahammül kalmadığını, aksi takdirde bütün çabaların boşa gideceğinin bir işareti.

Bakan söylemedi ama öğrendiğimiz kadarıyla Fisher, önümüzdki yılın bütçesi için öngörülen milli gelirin yüzde 5.7'sı oranındaki faiz dışı fazla oranının, artırılmasını istemiş. Yani önümüzdeki yılın bütçesinde harcamalar daha kısılıp, gelir daha fazla artırılarak yüzde 7'lere kadar çıkılabilir.

Bütün Hükümete, 'Artık karar almakta gecikmeyin, ek paket uygulayın, çok sıkı bir bütçe yapın, aksi takdirde yaptıklarınız da boşa gider' yönünde verilmiş mesajlar. Top şimdi Hükümette...

Yazarın Tüm Yazıları