En iyi tekne başkasının teknesi midir

Her ilk yazıda ‘Merhaba’ demek adettendir. ‘Merhaba!’ Köşenin adı orsa; orsa rüzgara karşı yelken seyri demektir. Yelkenle haşır neşir olmayanlar, rüzgara karşı gidilmeyeceğini düşünebilirler ama iyi seyirlerden biridir orsa; külfetli olsa da gidilemeyen yerlere götürür insanı. Bu sayfada biraz da orsa seyri yapacağız. ‘En iyi tekne başkasının teknesidir!’ ya da ‘Tekneyi bir alırken, bir satarken mutlu olursun!’ türü iki özlü sözün amatör denizciliğe damgasını vurduğu, devletin denize çıkmayı lüks saydığı ama bir yandan milyarlarca turist dolarının deniz kenarında kazanıldığı bir çelişkiler ülkesinde Deniz başlıklı bir sayfa, orsa seyri değil ise nedir? ‘Üç yanı denizlerle çevrili şu cennet vatanımızda!’ lafı beylik klişelerimizden biridir. Denizleri iyi kullanamasak da, denize yüzümüzü döndüğümüzde tatil sitelerinin balkonlarını yeğlesek de severiz Türkiye’nin her yanının denizlerle çevrili olduğunu söylemeyi. Türkiye’nin resmi tanımlarından biridir; üç tarafın denizle çevrili olması iyidir.Öyle yedi deniz fatihi Kaptan Paşa gibi durduğuma bakmayın; Sebati öyle istedi. Birinci Körfez Savaşı sırasında 15 yıl kadar önce İngiltere’de başlamış, sonra unutulmuş ama içten içe yanan bir meraktı benim denizciliğim. Eylül ayından bu yana kor alevlendi ama yine de siz okurlar kadar acemi ya da bilgiliyim bu konuda. Bunun bir avantaj olduğunu düşünüyorum doğrusu; denizcilerin zaten bildiği küçük keşiflerimin en az benim kadar sizlerin de hoşuna gideceğine eminim.Yüzen kayıklar denizleri bizim denizimiz kılar. ‘Bizim’ sözcüğünü ulusal sahiplenme anlamında değil, denizi, kendimizi rahat hissedeceğimiz, geleneklerimizi, ilişkilerimizi güçlendireceğimiz özgür ve sivil bir alan olarak görme anlamında, yani denizleri ‘bizleştirme’ anlamında kullanıyorum.Geçenlerde Kalamış’tan açıldığımızda, gazeteci arkadaşım Sebati Karakurt’un yanısıra Ustura Kemal dizisinden tanıdığınız yazar-çizer şimdi münzevi denizci Haldun Sevel ile Namık Kaptan vardı Halki’de. Hava iyiydi; yani rüzgarlı, yelkene elverişli.Saatler sonra dönüş yolunda fotoğraflar çekilmiş, bu sayfanın çatısı da ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu sayfa herkesi denizlere çağıracaktı. Deniz yaşamının karada yaşamaya kıyasla verimli sürprizler sunduğunu anlatacaktı. Bu işi herkesin yapabileceğini söyleyecekti. Yeni ürünler, yeni tekneler, denizcilerin çok canlı geçen tartışmaları, öne çıkan isimler bu sayfada buluşacaktı. Haldun Sevel ‘Ben ve eşim iki emekli maaşı ve arada yapılan işlerle yıllardır teknede yaşıyoruz. Deniz her şeyi verir adama’ diyordu teknesi Maviş’le menevişli deneyimlerini anlatırken. Haldun Sevel’in sizleri denize çağıran, belki de biraz romantik cümlelerini, güzel resimleriyle birlikte bu sayfada bulabileceksiniz.Türkiye’de denize ilginin arttığına, kendi tekneleri ile dünyayı gezenlerin sayısı işaret ediyor. Tam sayıyı çıkartmaya çalışıyoruz ama değişik boylarda en az 7 tekne, farklı olanaklara sahip kaptanları ile -ki buna Rahmi Koç’a ait Nazenin de dahil- şu anda dünya denizlerinde. Ulaşabildiklerimize zaman zaman ‘Neredesiniz?’ diye soracağız; öykülerini anlatacaklar ki o öykülerde, 1969 yılında varını yoğunu satarak yaptığı teknesi Kısmet ile Hürriyet’in desteğini alarak dünya turuna çıkan Sadun Boro’nun ve kitabı Pupa Yelken’in de tuzu vardır.Kısmet’in dünya turuna çıkmasından iki yıl önce, yani 1967 yılında İngiliz Sir Robin Knox-Johnston’un Suhaili adlı teknesi ile tek başına dünyayı gezdiğini düşününce, Sadun Boro’nun o yıllarda Türkiye’nin ne kadar önünde olduğunu, Sadun Boro’yu ne kadar az payelendirdiğimizi ve dahası onun başarısından ne kadar az yararlandığımızı hep anımsamak gerekiyor; ne yazık ki...Bu sayfada dünyanın ve Türkiye’nin deniz efsanelerini de bulacaksınız.Hoşgeldiniz.Balıkçı denizciye bunu yaparsaYunanistan ile ilişkilerin bozuk olduğu yıllarda, sınıra yakınlığı nedeniyle turistik açıdan gelişemeyen Saros Körfezi bugünlerde dalgıçlar ile balıkçılar arasında tehlikeli bir gerginliğin sahnesi oluyor. Keşan ilçesine bağlı Mecidiye’de, önceki hafta sonunda esen ve hızı zaman zaman 17 deniz miline çıkan sert rüzgara rağmen, bir dalgıç eğitim teknesinin balıkçı barınağına alınmaması, turizmin girdiği yörelerde başlangıçta hep yaşanan, yerel halk - dışardan gelenler çatışmasının boyutunu ortaya koydu.Dalış teknesini işleten Kadıköy Dalış Merkezi Başkanı Savaş Yapman, çıkan rüzgar nedeniyle, çoğu ilk kez çıkan dalış kursiyerlerini deniz tuttuğunu, bu nedenle eğitimi iptal edip herkesi kıyıya çıkartmak istediklerini anlatıyor. Daha önce hep geldikleri İbrice Balıkçı Barınağı’na, burayı işleten Mecidiye Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Nizamettin Özçınar’ın yanaşma izni vermediğini belirten Yapman, ‘Barınak yönetmeliğine göre sığınma hakkımız zorla gasp edildi; barınak boştu ve oradaki teknelerin üzerine aborda olmamıza (yanaşmamıza) engel olmak için halatları kullandılar. Ne yazık ki oradaki yetkililerden hiçbiri bu keyfiliğe dur diyemedi’ dedi. Kursiyerleri şişme botla tahliye ettiğini anlatan Savaş Yapman, ‘Şişme bota o havada binmek zordur. Kursiyerlerden biri yalpalayan teknede ayağını basamağa vurup incitti; ya kafasını vursaydı, ya da birkaçı denize düşseydi? Hiç kimsenin insan hayatı ile oynamaya hakkı yok’ dedi.Kooperatif Başkanı Özçınar, giriş izni vermediğini doğruluyor ama aktif olarak engelleme yaptığını reddediyor: ‘Yalan söylüyorlar. Barınak doluydu. Rüzgar da o kadar sert değildi. Bir şey olmazdı açıkta.’Görüştüğümüz Edirne Valisi Nusret Miroğlu, ‘Dalgıçların başlarına gelenleri kabul etmemiz mümkün değil; insanlık dışıdır. Yetkimi kullanarak gerekenleri yapacağım’ dedi.Saros’un hızlı gelişmesi bölgeye büyük bir refah getirecek. Bunun farkında olanlar var; örneğin iki dönemdir seçilen Mecidiye’nin bağımsız Belediye Başkanı Rıfat Güler, ‘Dalgıçlar ve diğer turistler büyük ekonomik destek sağlıyor. Aylardır yetkisi olanları uyarıyorum; kimse adım atmadı. İşler bu noktaya gelmemeliydi’ dedi.Anlaşılan Mecidiye, tutucu eşrafın direnişine sahne oluyor. Tehlikeli olan ise eşraf-devlet görevlisi ilişkisinin, ‘dışarıdan’ gelenleri, sert havada dışarıda tutmaya varacak ölçüde cesaretlenmesi...Gündemİstanbul yelken açıyor‘Shop&Miles Visa Bosphorus Cup’ yelken yarışlarının dördüncüsü bugün sona eriyor.Dün İstanbul Boğazı’nda yarışan tekneleri bugün Caddebostan parkurunda izlemek mümkün olacak.İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından da desteklenen bu yarış etkinliği ile İstanbul’un bir ‘deniz kenti’ olma özelliğinin vurgulanması hedefleniyor. Yarışa uluslararası ekipler de tekneleri ile katılıyor.DenedikHavayı CruiserMate’den öğrenCruiserMate, yeni nesil cep telefonlarını birer meteoroloji istasyonu haline getiriyor. Ufak tekne sahipleri düşünülerek hazırlanmış bu hizmet, Türkiye çevresindeki denizlerde hava durumunu, 5 güne kadar ulaşan sürelerle 7 gün 24 saat cep telefonlarınıza indiriyor. GPRS veri aktarımı maliyetini düşük tutan bu hizmet, teknelerinden meteoroloji sitelerine ulaşamayan amatör denizciler için biçilmiş kaftan. Yıllık aboneligi 70 YTL artı KDV. www.cruisermate.comDenemedikCep doktoru hizmetinizdeMobi Medic: Bu da bir cep telefonu hizmeti. İskoçya’da bir yazılım şirketi tarafından geliştirilen bu programı 9.99 İngiliz Sterlini ödeyerek cep telefonunuza indirdiğinizde, ilk yardım gerektiren ve tıbbi destek alınamayacak durumlarda yapılabilecekler interaktif bir şekilde anlatılıyor. Bir kere indirdikten sonra bir daha bağlanma gereği yok. Teknede karşılaşılan düşme, yanık, boğulma, alerji, güneş yanığı gibi en çok rastlanan 21 acil yardım durumu ile baş etmek için basit el kitaplarının pabucunu dama atmasa da çok yararlı olacağı kesin. İngilizce.http://www.thehopstop.co.ukDeniz modası Türkiye’deAmerika’nın önde gelen yelken markasıyken yelken bezlerinden şık giysiler üreterek sektör değiştiren ve ağırlıklı olarak bir deniz giysisi markasına dönüşen Murphy & Nye ürünleri artık Türkiye’de de satılacak. Rahat ve sportif giysilerin yanı sıra ayakkabı ve çanta da üreten Murphy & Nye’in ilk mağazasını Bodrum’da açacağı belirtiliyor. http://www.murphynye.comAstronomiGözlerinizde yıldızlarBu küçük teleskop ile gökyüzüne baktığınızda tüm gökadaları ve yıldızları oldukları yerlerde, etiketlenmiş olarak görebiliyorsunuz. Kuşkusuz seyir için değil; ama şehirlerin aydınlığından uzakta karanlık gökyüzünün büyüsüne kapıldığınızda saatler geçirmenizi sağlayacak güzel bir oyuncak. Arkadaşlarınızı derin astronomi bilginizle şaşırtabilirsiniz de. Fiyatı 19.95 İngiliz Sterlini. www.nauticalia.comRüzgar baba Haldun sevelŞükürler MavişBak sevgili teknem. Dante gibi sonuna yaklaşıyoruz artık ömrün. Şunun şurasında 30-40 yıl bir ömrümüz kalmış en fazla. Belki de sıfırları yoktur ama... O muhteşem baharları, yazları bize sayı ile verdin; yaşamlar neden bu kadar kısa Tanrım. Cennet koylar, mürekkep gibi denizler, şu ilahi denge ve armoni için; bunları görebilenlere akıl, cesaret ve özgürlük duygusu ve seni bana verdiği için şükürler olsun sevgili Maviş.
Yazarın Tüm Yazıları