Emin Çölaşan: İşte bu kafalar

Uğur DÜNDAR
Haberin Devamı

Uğur Dündar, Fazilet Partisi Diyarbakır milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu isimli şahsın konuşma kasetlerini ele geçirdi ve iki hafta üst üste Arena'da yayınladı. İzlerken tüylerimiz ürperdi. Atatürk'e, Türk ordusuna hakaretler yağıyordu.

Bu Ömer, aynı partiden şimdi de aday. Diyarbakır ikinci sıradan inşallah yine Meclis'e gelecek.

Uğur'un açıkladığı kasetlerde çok çarpıcı bir şey daha vardı. Ömer nutuk atıyor, sözlerini bitiriyor ve sonra kürsüden anons yapılıyordu:

‘‘Ey muhteremler, abimizin kitapları çıkışta satılmaktadır.’’

Abileri bir taşla iki kuş vuruyordu. Hem nutuk atıyor, hem de katılanlara ayaküstü kitap satıp yolunu buluyordu.

Dahası, program sırasında Uğur Dündar'la telefonda konuşuyor ve kasetlerdeki sözlerinin tümünü inkár etmeye yelteniyordu. O sözleri o söylememişti! Böyle yöntemlerle kıvırtmaya kalkışıyordu... Çünkü korkmuştu. Hakkında dava açılıyordu.

Şimdi size bu adamın bazı sözlerinden örnekler veriyorum:

***

‘‘Siz değil miydiniz televizyonlarda, radyolarınızda okuttuğunuz o mevlitlere zorla, zorbalıkla, baskıyla Mustafa Kemal'in adını sokanlar...’’

‘‘Cumhuriyet tarihi boyunca Müslümanların karıştığı tek terör hareketi yoktur. Peki Menemen'i benim babam mı yaktı diyor. Senin sağır baban (İsmet İnönü) yaktı Menemen'i...’’

‘‘İslam, putları yıka yıka geliyor. Putların birer birer devrildiği bir asrı yaşıyoruz. Allah bizim putların (Atatürk kavramının) devrildiği günü görmeyi nasip etsin bize...’’

‘‘Peki kim yaptı bunu? (PKK'nın 1993 Şırnak baskınını). Şırnak halkı Emniyet Müdürü ile Tugay Komutanı yaptı diyor. Şırnak çarşısını dolaştık. Tamamen yağmalanmış. Kim yağmalamış? Yani PKK'lı, dört ölüyü sırtına aldıktan sonra çamaşır makinesi, buzdolabı mı alıp sırtlayıp götürüyor? Mağarada ne yapacak buzdolabını? (Şırnak'ı Türk ordusunun yağmaladığı ortaya çıkıyor!)

‘‘Ne mutlu Türk'üm diyene diye dağlara taşlara yazdılar ama milletin beynine ve yüreğine nakşedemediler (sokamadılar).

‘‘(Güneydoğu için) Bir katliam var. Bazı güçler gerçekleştiriyor ve tek sebep şudur. O bölgede Kürtleri başka yerlere göç ettirmek, insansızlaştırmak. Böylece o bölgeye Ermeniler yerleştirilir, Yahudiler yerleştirilir ve oradaki Müslüman varlığına son verilir. Bütün bunların altında bu hesap yatıyor. (Nasıl mantık ama!)

‘‘Bu zulmü Kürtlere Müslümanlar yapmadı. Bu zulmü Kürtlere Kemalist ideoloji yaptı. Laik cumhuriyet yaptı. Din tanımayan cumhuriyet, Kürt de tanımıyorum dedi.’’

Aynı adamın ‘‘Bir Başka Açıdan Kürt Sorunu’’ isimli kitabından:

‘‘Kürtlerin de bir millet olarak kendi devletlerini kurma hakkı bulunduğunu kabul etmek zorundasınız...’’

Onurlu adam sözlerinin arkasında durur. Bin dereden su getirmeye kalkışmaz.

***

Sevgili okuyucularım, burada hemen bir soru sorayım:

Kim olduğunu, kimlere hizmet ettiğini şu sözlerinden açıkça gördüğünüz Ömer Vehbi Hatipoğlu isimli bu şahıs 1995 yılında Refah Partisi Diyarbakır milletvekili seçilmeden önce hangi görevde idi? Bilin bakalım!

Bizim i nokta Melih'in EGO genel müdürü idi. Onu bu göreve i Melih getirmişti. Milletvekili olunca ayrıldı.

Kendisi şu anda i Melih'le birlikte Alfagas olayının sanıkları arasında. Yakında yargı önüne çıkıp hesap verecekler.

***

Şimdi size bir başka banttan kısa bir örnek vereyim. Konuşan, Refah Partisi milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan:

‘‘Bir yer kaldı, bir tek yer kaldı. Orada okunmadan Allah bize ezanı vermez. Neresi orası? Ezan Meclis'te yasaklandı. Biz Meclis'te okuyacağız ezanı. Cihat bu işte...’’

Pekiiii, Refah'ın kapatılması davasında Hocaefendi, Şevket, Şevki vesairelerle birlikte Anayasa Mahkemesi'nde yargılanıp milletvekilliği düşürülen Hasan Hüseyin Ceylan ne iş yapardı? Milletvekili seçilmeden önce hangi görevde idi?

Efendim, i Melih onu da belediyenin Anfa isimli şirketine genel müdür yapmıştı!

***

Görüyor musunuz i Melih'in Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni hangi kafalara ve hangi kadrolara teslim ettiğini?

İ nokta Melih şimdi imaj değiştirmek için yakasında Cumhuriyet'in 75. yılı rozeti ile dolaşıyor!

‘‘Atatürk Albümü’’ bastırmış, önüne gelene hediye ediyor! Maşallah, hidayete erdi!

Bugün bunları yapan şahıs, dün Ömer Vehbi Hatipoğlu, Hasan Hüseyin Ceylan gibileri belediyede genel müdür yapan şahıstı!

***

‘‘Allah, Peygamber, Müslümanlık’’ nutuklarıyla fakir fukara halkı kandırıp oy avcılığı yapanlar, onların sırtından sülükledikleri paraların hesabını veremiyorlar.

Kendileri krallar gibi yaşıyorlar, bu işin ticaretini yapıyorlar. Hatipoğlu kürsüde din sömürüsünü bitirince sonra anons yapılıyor:

‘‘Abimizin kitapları çıkışta satılmaktadır.’’ Yani ‘‘Tıraş bitti, ticaret başlıyor. Pamuk eller cebe’’ diyorlar!

Hey gidi iyi niyetli, tertemiz inançlı Müslümanlar hey! Allah sizin yardımcınız olsun. Allah sizleri bilumum din tüccarlarının, din sömürücülerinin, din ve iman işportacılarının tecavüzünden ve tasallutundan korusun. Amin.



Yazarın Tüm Yazıları