Emin Çölaşan: Atatürk'e Azeri toprağı

Emin ÇÖLAŞAN

Dün Anıtkabir'de sessiz sedasız, ama çok anlamlı bir olay gerçekleşti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, ülkesinden getirdiği toprağı Atatürk'ün mezarına bıraktı.

Ben Atatürk'ün Anıtkabir'deki gerçek mezarını görme ayrıcalığına sahip olmuş çok az kişiden biriyim. Oraya Genelkurmay'dan özel izin alarak giriyorsunuz.

Gerçek mezar, ziyaret ettiğiniz mozole değil, onun tam altında. Yaklaşık beş metre aşağıda.

O bölüme kilitli kapılardan giriyorsunuz. Uzun koridorları geçiyorsunuz, yine kilitli kapılar açılıyor ve karşınızda Atatürk'ün mezarı.

Toprak görünmüyor. İçerisi loş bir biçimde aydınlatılmış. Duvarlar ve tavan renkli mozayıklarla süslü, yer tümüyle renkli mermer. Yine renkli mermerden yapılmış mezar, yerden yaklaşık bir karış yüksekliğinde. Atatürk onun altında toprakta yatıyor.

Mezarın bütün çevresinde pirinç kaplar görüyorsunuz. Her kabın içinde bir ilimizden getirilmiş toprak var. Yani her kap bir ilimize ait.

* * *

Bundan yaklaşık iki yıl kadar önceydi. Bir gün Ankara'daki Azerbaycan büyükelçisi aradı. Bir isteğini dile getiriyordu:

‘‘Keşke izin verilse de Atatürk'ün mezarına bir de Azerbaycan toprağı koyabilsek...’’

Ben de onun bu istemini burada dile getirmiştim.

Dün Anıtkabir'de sessiz sedasız yaşanan olayda işte bu istek gerçekleşti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, ülkesinden getirdiği ve Azeri bayrağına sarılı toprağı Atatürk'ün mezarına bıraktı.

Şimdi orada 80 ilimizden gelen toprak yanında bir de Azeri toprağı var. Sonsuza kadar Atatürk'ün başucunda duracaklar.

* * *

Haydar Aliyev, dağılan Sovyetler Birliği'nin en deneyimli devlet adamlarından biriydi ve çok üst düzey görevlerde bulunmuştu. Ama içindeki Atatürk sevgisini hiç eksik etmemişti. Bunu Sovyetler döneminde belki açığa vuramıyordu ama böyleydi.

Yaptığı konuşmalarda Atatürk'ten nasıl söz ettiğini artık duyuyoruz. Onu Türk dünyasının önderi olarak görüyor. Dünkü davranışı da bunun somut kanıtı.

Atatürk'ün değerini bütün dünya biliyor da, bir tek bizim yobazlar, entel liboş takımı ve bölücüler anlamıyor!

Ne ilginç değil mi!

Ülkesinden getirdiği toprağı dün Atatürk'ün mezarına bırakan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'e ben de burada bir Türk vatandaşı olarak teşekkür ediyorum.

JET FADIL'IN OTOMAN'I!

Jet-Pa isimli kuruluş toplumun gözünü boyamaya devam ediyor... ‘‘Doğu kalkınacak. Siirt ve Batman'da otomobil fabrikası kuruyoruz. Yılda 100 bin otomobil yapacağız, 10 milyar dolar ihracat gerçekleştireceğiz’’ masallarıyla medya kullanılıyor, canlı yayınlar ve çarşaf gibi ilanlarla halkımız yanıltılıyor.

Ortada alınmış bir izin yok! Proje yok! Atılmış bir temel, çakılmış bir çivi yok! Sıfıra sıfır, elde var sıfır. Ama toplum kandırılıyor...

Çünkü Jet-Pa, çok yüksek faiz vaatleriyle yurtdışındaki saf vatandaşlardan para topladı. Sadece bir tabela şirketi. Alman hükümeti soruşturma başlattı ve para akımı kesildi. Şimdi bırakın faizleri, anaparayı bile geri ödeyemiyor. Saf vatandaşlar mahkemeye başvuruyor...

Çünkü toplanan paralar lüplüp edildi! Futbolculara, futbol kulüplerine hortumlandı. Jet Fadıl şimdi son kozunu oynuyor ve otomobil fabrikası kurma vaatleriyle vatandaştan biraz daha para toplamaya çalışıyor. Ha gayret Fadıl!

* * *

Biliyorsunuz, hayali otomobilin markasını Osmanlı tuğralı bir sözcük olarak açıkladılar: İmza!

Meğer bu da oyunmuş. Elimdeki Siirt gazetelerine göre, marka için yarışma açılmış ve en uygun ismi seçecek olan kişiye 10 milyar ödül verileceği açıklanmış. Yarışmayı Diyarbakır'dan İsmail Demir kazanmış. Bulduğu isim Otoman olmuş. Yani Osmanlı'nın İngilizcesi. Fakat bu ödülü bile vermemişler çünkü para yok!

Bütün bunları Siirt ilimizde yayınlanan Siirt, Gökkuşağı, Siirt Haber gazetelerinde okuyoruz.

Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı burada bir kez daha uyarıyorum. Jet-Pa gerek Maliye Bakanlığı ve gerekse Sermaye Piyasası Kurulu tarafından büyüteç altına alındı ve işin altından çok acı gerçekler çıktı.

Ama bazı vatandaşlarımız şöyle de diyebilirler:

‘‘Ben gurbette yıllar boyu emeğimle kazandığım paraları Allah rızası için Jet-Pa'ya ve Jet Fadıl'a hortumluyorum. Tepe tepe kullansınlar, futbolcu alsınlar, bizim paraları iç etsinler. Üzerine bir bardak su içerim, yine de hakkımı helal ederim.’’

O zaman söyleyecek bir şeyimiz kalmaz çünkü kendi düşen ağlamaz.

* * *

Düzeltme: Dünkü yazımda bir hata yapmışım, Bursa'da görevden alınan ve halen Malatya Emniyet müdürü olan eski Emniyet Müdürü'nün ismini Kemal İskender olarak yazmışım. Oysa Kemal Bayrak olacaktı. Kemal İskender şimdi Ankara Emniyet Müdürü. Bizim işimiz dalgınlıkla bile olsa hata kaldırmaz. Sizlerden ve adı geçenlerden özür diliyorum.