Ekonomide siyasetin ağırlığı

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

Memurlara verilecek zam konusunda koalisyon ortakları arasında çıkan çatışma ve Ekim'de yüzde 10 ek zam kararı, piyasaların kafasını karıştırdı.

Özellikle Başbakan Mesut Yılmaz'ın ‘‘ekonomide gerekli olanların yapılıp, politik hesapların gözardı edileceği’’ yönünde verdiği mesajlar, ardından bu sözün yerine getirileceğini gösteren, IMF'le yapılan anlaşma gibi gelişmeler, hem bürokratları hem piyasaları umutlandırmıştı.

Şu anda bürokratların umudu tümüyle kaybolmuş değil ancak ‘‘Bu sözün devam ettirileceği konusunda ciddi süphelerin belirmeye başladığını’’ görüyorlar. Özetle; bürokratların morali bozulmaya başladı...

Bürokratların moralini bozan şey, sadece, IMF'e verilen taahhütlerin aksine, memura yüzde 10 ek zam kararı çıkması değil. Başka unsurlar da var.

Üst düzey bir bürokrata zam kararının, ‘‘IMF'le ilişkileri ve kredibiliteyi sıkıntıyı sokup, sokmayacağını’’ soruyorum. Aldığım yanıt şu:

- Ek zam kararı IMF'in de onay verdiği programı bozmaz, ancak ciddi biçimde sıkıntıya sokacaktır.

Bürokratlar, biraz da piyasaların moralini bozmamak için ‘‘IMF oluşan 120 trilyon ek yüke bakmaz, bunun nasıl karşılanacağına bakar. Eğer vergi gelirleri beklediğimiz gibi artar ve tasarrufları yürürlüğe sokarsak, IMF de buna rağmen programın yürüdüğünü görür’’ demeyi, daha uygun buluyorlar.

Birlikte çıkacakları Mavi Yolculukta ek zam nedeniyle ortaya çıkan 120 trilyonluk ek yükü de, IMF ve Dünya Bankası'na anlatmak zorunda kalacaklar.

Dediğimiz gibi; bürokratların moralini bozan sadece ek zam kararı değil.

Ek zam tartışmaları sırasında Başbakan ve Maliye Bakanı'nın çabalarının yeterli olmadığını ve seçim yaklaştıkça koalisyonun ortakları arasında popülizm yarışının başlayacağını görmek de, morallerini bozuyor.

YATIRIMLAR NE OLACAK?

Bürokratların şimdiye kadar en fazla destek gördüğü siyasetçi Başbakan Mesut Yılmaz'la birlikte, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel oldu.

Diğer bakanların, bir yandan medyaya ‘‘disiplini bozamayız, memura 5 kuruş fazla verilemez’’ deyip, öte yandan kapalı toplantılarda demir-çeliğe, turizme, tekstile destekleri gündeme getirdiğini, yatırımların artırılmasına karşı olacakları yerde ek harcamalara destek olduklarını gören bürokratlar, Temizel'i daha fazla takdir ettiler.

Bakan Çelebi'nin de son dönemde, zaman zaman tercihini ‘‘istikrar ’’ yönünde yapması, bu toplantılarda bürokratlara biraz daha güç vermişti.

Ancak enflasyon konusundaki olumsuz beklentilerin kırılmasında, Temizel'in ‘‘Bir bakandan çok teknisyen sorumluluğu’’ ile davranması en önemli etken oldu. Temizel'e zaman zaman kızanlar bile, mali disiplinin sağlanması, bütçe dengelerinin korunması konusundaki kararlı ve inatçı tutumunu takdir ettiler.

Zam tartışmaları sırasında, ANAP'lıların eleştirilerine rağmen, Maliye Bakanının susması, işlerin iyice arapsaçına dönmesini de engelledi.

Bürokratların son dönemde moralini bozan gelişmelerden biri de Hükümetin yatırımlar konusundaki tavrı. Özelleştirme gelirine bağlanmasına rağmen, özelleştirme geliri sağlanmadan 400 trilyonluk yatırımın yerine getirilmeye çalışılması, bunun için mali disiplini bozacak, ‘‘Özalvari yöntemler’’ de dahil, her tür arayışa girilmesi, moralleri bozuyor.

Bürokratlar bu tavrın, bir yandan popülizmin hortladığını, öte yandan seçimin yaklaştığını gösterdiğini sezip, telaşlanıyorlar.

Üzüldükleri bir nokta da ‘‘Mali disiplinin sağlanmasında en fazla katkıyı yapan’’ Maliye Bakanının bile bu yatırımlara sıcak bakması.

Henüz herşey tersine dönmüş değil ama dikkat!

Siyaset, verdiği aradan sonra, ekonomiye yeniden ağırlığını koyuyor.













Yazarın Tüm Yazıları