Ege Cansen: Kem aletle, kemalat olmaz

Ege CANSEN
Haberin Devamı

İsterseniz yazıya, önce iktisat dünyasına hafif tertip sataşmayla başlayalım. Hamdolsun yabancı ülkelerde ve ülkemizde görev yapan, kalitesi dünyaca onaylanmış belki yüz tane ‘‘birinci sınıf’’ iktisatçımız var. Hepsi canavar gibi bilgisayar kullanıyor. Kurdukları matematik modellerle, geçmiş devrelere ait verileri işliyor ve ortaya çıkmış sonuçların, geçmişteki muhtemel sebeplerini buluyor. Uzun analiz makaleleri yazıyor. Bunlar çok değerli çalışmalar. Bu suretle ekonomik düzenin gerisindeki doğal kanunları (veya ilahi nizamı) öğrenebiliyoruz.

Bana göre, bugün Türk ekonomisi çok şiddetli bir ‘‘stres’’ altında. Bütün ipler gerilmiş, koptu, kopmak üzere. İpler kopunca da ortaya ‘‘başıboş bir enerji’’ çıkacak. Bu enerji gidip bir yerlere toslayacak. Ekonomi, ikinci bir travmaya girecek. Güncel soru şu: Böyle tablo görüyor musunuz, görmüyorsanız mesele yok. Yok eğer görüyorsanız, bu depremi hafif hasarla atlatmak (mümkünse önlemek için) şimdi ne yapmak lazım? Bu soru sorulunca, ağır sıklet ekonomistlerimiz, artık çocukların bile ezberlediği, genelde doğru, ama mevcut şartlar altında pek de kıymet-i harbiyesi olmayan reçeteyi tekrar ediyor. a) Kamunun harcamalarını kısın, gelirlerini artırın, b) Hızla özelleştirme yapın, c) Sosyal sigortalar sistemini düzeltin, d) Taban fiyatlarda bonkör olmayın. Lütfen ortaya bir ‘‘acil operasyon paketi’’ koyun denince de cevap vermiyorlar. (Mesela 24 Ocak 1980 veya 4 Nisan 1994'teki gibi.)

Büyük üstatların, ortaya acil önlem paketi teklifiyle çıkmamalarının sebebi, sadece böyle bir paketi tasarlayabilecek ‘‘pratik’’ bilgi ve becerileri olmaması değildir. Esas sebep şudur: Paketi sunan, daha önerileri ve gerekçeleri doğru dürüst anlaşılmadan, öyle bir tenkit bombardımanına uğrar ki, öneri getirdiğine bin pişman olur. En emin ekonomi yazısı veya mütalaa yazma veya tebliğ sunma yöntemi, geçmişi tahlil ve başkalarının tekliflerini tenkittir. Tabii, kimsenin itirazı olamayacak ‘‘temel doğruları’’ tedbir diye sıralamanın ihmal edilmemesi de konfor için elzemdir (sataşma bitti.)

* * *

İki yıl önce Arjantin ekonomisinde adeta mucize yaratan Harvard'dan doktoralı iktisatçı ve ülkesinin Maliye Bakanı Domingo Cavallo, İstanbul'a gelmişti. Yaptığı konuşmadan aldığım bazı notları tekrar dikkatinize sunmak istiyorum:

1. Hiper-enflasyon, başarısız olmuş enflasyon indirme denemeleri sonucunda ortaya çıkan bir fenomendir. Enflasyon, düşürülmeye çalışılmazsa, yüksek bir seviyede (ama hiperleşmeden) çok uzun yıllar sürebilir.

2. Son tahlilde enflasyon ‘‘parasal’’ bir olaydır. Bir ülkede enflasyon olmaz. Bir ülkede, o ülkenin parasıyla enflasyon olur. Mesela, Türkiye'de enflasyon yoktur. Türkiye'de TL ile enflasyon vardır. Türkiye'de fiyatları dolarla ifade edersek, enflasyon yoktur. Hatta geçen yıla göre deflasyon vardır. (Fiyatlar dolar cinsinden gerilemektedir.)

3. Hastalık, Türk ekonomisinde değil ‘‘TL’’dedir. Türkiye'de döviz faizlerinin dahi anormal derecede yüksek olmasının sebebi, TL'ye olan güvensizliğin, Türk ekonomisine güvensizlik haline dönüşmüş olmasıdır.

SON SÖZ: Kötü parayla, iyi ekonomi olmaz.



Yazarın Tüm Yazıları