Edebiyatta televizyonun işlevi

YAKINDA yayınlanacak, İnci Enginün ile Yakup Çelik’in hazırladığı Mehmet Kaplan kitabında yer almak üzere yazdığım bir yazı için Hoca’nın kitaplarını yeniden okurken dikkatimi çeken bir saptamasını, televizyonculara iletmek istedim.

Haberin Devamı

Genç kuşaklara daima imkân vermiş, onların çalışmalarını topluma duyurmaları için emek vermiş bir öğretim üyesiydi Mehmet Kaplan. Üniversite duvarlarının içine kapanmayan, düşüncelerini toplumla da paylaşan, kamuoyu oluşturmada etkili bir addı.

O yazısından bir bölümü dikkatle okumanızı isterim:

“Televizyonda çalışan gençler, edebiyatı seviyorlar ve onu gerektiği gibi değerlendiriyorlar mı bilmiyorum.

Eğer onlar Itrî’ye Yahya Kemal’in baktığı gibi baksalardı, sadece bu şiirden, çok güzel bir film çıkarırlardı. Itrî’nin besteleri ile çınlayan Budin, Irak, Mısır, Boğaz, Tunca, Fırat görüntüleri, bize Itrî’yi, geçmiş günleri çok başka bir ışık içinde gösterirdi.”

* * *

UNESCO bu yılı Itrî Yılı olarak açıklamıştı.

Bizde de birçok konser verildi, etkinlikler yapıldı. Ama hiç kimsenin aklına da böyle bir ‘klip’ yapmak gelmedi.

Çünkü henüz birçok televizyoncu görsellikle edebiyat arasındaki bağlantıyı kuramadı.

Müzik, edebiyat, tarih üçgeni içinde gerçekleştirilecek bu belgesel -böyle tanımlanabilir- Itrî için kalıcı, yalnız Türkiye’de değil dünyada da seyredilebilir bir yapıt ortaya çıkarırdı.

Mehmet Kaplan’ın saydığı yerleri düşündüğünüzde, onlara eşlik edecek daha yüce bir müzik bulunabilir mi?

Umarım bu yazıyı okuyanlar, Mehmet Kaplan’ın önerisini hemen hayata geçirirler.

Genç televizyoncular, görsellik ile eldeki zengin malzemeyi bir araya getirip şiiri görselle, görsel anlatımı edebiyatla harmanlayabilirler.

Edebiyat/edebiyatçı klipleri, nitelikli olmak kaydıyla, müzik klibine alışık seyircilere edebiyat sevgisini, ilgisini aşılayabilir diye düşünüyorum.

Itrî için yapılacak çalışma, bütün kuşaklara gerçek Türk müziğinin dinlenmesini sağlayacağından ayrı bir önem taşıdığı kanısındayım.

Mehmet Kaplan’ın yazısının tarihi 1980.

Otuz yıl sonrasının imkânlarını, yapılabilecekleri gösterdiği, işaret ettiği için, bir öngörü niteliği taşıdığını belirtelim.

Rahmetli İsmail Cem, Kültür Bakanı iken, şiir klipleri yaptırmıştı, birçok tanınmış şairin şiirini televizyon seyircisi belki de ilk kez dinlemişti.

Bu çalışmanın sürdürülmesi, sanırım Türk şiiri adına yararlı bir girişim olacaktır.

Ayrıca içi boş birçok klibin yerine bunu seyrettirmek yerinde bir karardır.

RTÜK’ün kültür programları anlayışı içinde bunu da düşünmesinden yanayım.

* * *

Haberin Devamı

ITRÎ yılında yapılacak bu çalışma ardından başka çalışmaları da getirir.

Yazarın Tüm Yazıları