Diş fırçası pazarında 50 trilyonluk ‘ağız’ kavgası

YILDA 20 milyon 500 bin diş fırçasının satıldığı pazarda rekabet, dişten, dil ve diş eti fırçalamaya kaydı. Fonksiyonel ürünlerin devreye girmesiyle birlikte 50 trilyon liralık satışın gerçekleştiği pazarda, diş fırçaları artık diş etine masaj yapıp, dildeki bakterileri yok ediyor.

Haberin Devamı

 Sigara lekelerini çıkartıp, plaka oluşumunu engelliyor. Yeni nesil pilli diş fırçaları ise tembel tüketicileri pazara kazandırmayı hedefliyor.

DİŞ fırçalama alışkanlığının bir türlü kazanılamaması, diş fırçası üreticilerini yeni arayışlara itti. Yılda 20 milyon 500 bin diş fırçasının satıldığı pazarda rekabet şimdi, dişten, dil ve diş eti fırçalamaya kaydı. 60 trilyon liralık hacme ulaşan sektörde, yeni nesil diş fırçaları artık, dili fırçalamaktan diş etine masaj yapmaya, sigara lekelerini çıkartmaktan plaka oluşumunu engellemeye, kadar bir çok işlevi yerine getiriyor. Peş peşe piyasaya sürülen pilli diş fırçalarıyla da tembel tüketicileri pazara kazandırmayı hedefliyor.

Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven’in yaptığı araştırmaya göre, İngiltere’de kişi başına yılda 2,4, İsveç’de 2,5 diş fırçası düşerken, bu sayı, Türkiye’de 0,24’de kalıyor. Türkler, ortalama her dört yılda bir diş fırçası yeniliyor. Bu da, her 100 Türkten 95’inin orta yaşa gelmeden, diş sorunlarıyla karşılaşmasına yol açıyor.

HANGİ FIRÇA NE İŞE YARIYOR?:

Haberin Devamı

Fiyatları ortalama 500 bin liradan başlayıp, 8 milyon liraya kadar çıkan manuel diş fırçalarında, kılların yerleştirilme biçimi, dişlerin temizlenebilmesinde önemli rol oynuyor. Son yıllarda piyasaya sürülen diş fırçalarının başlık kısmına uzunlu, kısalı yerleştirilen kıllar, dişi aşındırmadan temizlemeyi sağlıyor. Yanlara açılı şekilde çıkan kıllardan oluşan fırçalar ise diş etine masaj yapıyor ve diş eti çizgisinde tartar oluşumunu önlemede kullanılıyor. Orta, yumuşak ve sert kıllardan üretilen bu fırçaların genellikle sağlıklı dişlere sahip olanların orta sertlikte fırça kullanmaları öneriliyor. Ayırca, diş eti hastalarının yumuşak uçlu, sigara tiryakilerinin de sert uçlu fırça kullanması gerekiyor. Türkiye’de toplam diş fırçası satışlarının yüzde 85’ini orta sertlikte diş fırçaları oluşturuyor. Sektörde çocuk ve gençler için üretilen diş fırçalarının aldığı pay da yüzde 5’i buluyor.

‘AZ FIRÇALADIN’ FIRÇASI:

Toplam pazarın yüzde 4’lük kısmını oluşturan pilli diş fırçaları da teknolojik açıdan gelişimini sürdürüyor. Piyasaya ilk çıktığında sadece tek yönde dairesel hareketler yapan bu fırçalar artık, çift yönde dönmeye, ileri geri hareket etmeye başladı. Bu da, fırçalara, diş etine masaj yapma, dildeki bakterileri temizleme gibi özellikler kazandırdı. 2 dakikada otomatik kapanma özelliğiyle diş fırçalama süresinin kontrol altında tutulmasını sağlayan bazı pilli fırçalar şimdi 30 saniyede bir devreye giren uyarı sistemiyle, ağzın her bölgesinin eşit süreyle fırçalanmasını sağlıyor. 20’ye yakın firmanın yer aldığı pazarda hakimiyeti, Banat, Oral B, Signal, İpana ve Colgate elinde bulunduruyor. Jordan, Vepa, Dipaş da öne çıkan markalar arasında yer alıyor.

Diş fırçasını temizlemeyi bilmiyoruz

BANAT Satış ve Pazarlama Müdürü Yalçın Kaynak ‘Diş fırçalarının kıl diplerinde uzun süreli kullanımlarda bakteriler oluşuyor. Bu da diş fırçasının yalnış temizlenmesinden kaynaklanıyor. Diş fırçasını bol suyla ve yandan, önen hafif bastırarak temizlemek gerekiyor. Ayrıca, banyolar hijyen olmadığı için kapakla korunmayan bir diş fırçasının üzerine macun döküp diş fırçalamak dişte bakteri oluşma ihtimalini artırıyor. Diş fırçası seçerken fırçanın naylon, uçların yuvarlatılmış ve küçük başlıklı olması konusunda dikkatli olmak gerekiyor’ dedi.

Dişçinin yolunu bilmeyen var

DİŞ Hekimleri Birliği’nin yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de nüfusun yüzde 40’ı dişlerini ara sıra, yüzde 26’sı da günde iki-üç kez fırçalıyor. Nüfusun yüzde 10’u hayatında dişhekimine hiç gitmemiş, yüzde 43’ü ise son bir yıldır dişhekimini ziyaret etmemiş. Oysa gelişmiş ülkelerde yılda ortalama iki kez diş hekimine gidiliyor.

Diş doktoruna, en fazla  dolgu için gidiliyor

TÜRK Peridontoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Çintan Türkiye’de hastaların diş doktoruna en fazla dolgu , diş çekimi ve kanal tedavisi için gittiğini söylüyor. Takılıp çıkartılabilen protezler konusunda da diş doktoruna sık sık başvurulduğunu savunan Çintan, ‘Doktora ancak diş dokuları zarar gördükten sonra yapılması gereken işlemler için gidiliyor. Diş eti hastalıklarının tedavisi, cerrahi işlemler ve ortodontik tedavi de bu işlemleri takip ediyor. Kısacası tüm emek tedaviye gidiyor ve koruyucu yöntemlerin daha geride kalıyor’ diyor.

Yazarın Tüm Yazıları