Dergi rekabeti

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Dikkatli bir dergi okuyucusuysanız, o zaman özellikle haftalık dergilerde içeriklerin yüzde 80 oranında birbirine benzediğini farkedersiniz.

Bazı haftalarda bu benzerlik oranı daha da artmaktadır.

Aslında bu çok da normal bir şey. Bir hafta içinde iki ayrı dergide tamamen farklı konuları alıp incelemek neredeyse imkansız.

Sadece Türkiye’de değil dünyada da aynı sorun yaşanıyor.

Öyle ki bazı haftalarda Newsweek ve Time dergilerinin kapak konuları bile neredeyse resmine kadar aynı olabiliyor.

Üstelik kapak konularının tıpatıp aynı olduğu hafta sayısı hiç de az değil.

* * *

Birbirine benzeyen içerikli dergiler çıkarılması ticari açıdan çok da akıllıca görünmese de bu yaşanan rekabet ortamının kaçınılmaz bir sonucu.

TIME dergisi vakti zamanında öylesine başarılı bir dergiydi ki Newsweek, bu başarıdan biraz pazar payı alsa bile çok para kazanılacağı düşüncesiyle yayın hayatına atıldı.

Ve bu tespitte haklı olduklarını da kısa sürede anladılar.

Gerçi şimdi Newsweek hemen her hafta TIME’dan daha iyi içerikle çıkıyor, ama bu da başka bir mesele.

* * *

Playboy dergisi uzun yıllar boyunca erkek dünyasının bir numaralı yayın organı oldu.

Penthouse bu başarıdan pay almak için çıkarıldı.

İlk başlarda iki yayın da para kazandı.

Penthouse seksüalite konusunda daha cesur olduğu için pazar payı yükseldi.

Ancak konu itibariyle belirli bir kitleye seslenmek iddiasında olan ve bir de bunun üzerine cesaretlerini düşük düzeyde tutan aynı içerikli iki dergi pazarı tüketti.

İki derginin de tiraj artışı durdu. Gerilemeler başladı.

İşte tam bu noktada Hustler dergisi harika bir strateji uygulayarak pazarı altüst etti.

Seksüaliteyi uç noktalara götürdü Hustler. Alabildiğine edepsiz oldu ve krallık koltuğuna oturarak çok kâr etmeye başladı.

* * *

Seksüel dergilerde yaşanan olay şimdi aynen müzik dergilerinde de yaşanıyor.

Müzik dünyasının en güçlü dergisi 1 milyon 300 binlik tirajıyla Rolling Stone dergisidir.

Ancak 1967 yılında yayın hayatına atılan bu dergi artık içerik olarak ihtiyarlamaya başladı.

Çünkü onun sadık okuyucu kitlesini oluşturan 1968 kuşağı da ihtiyarladı.

Okuyucuları artık rock gruplarının konser turlarında olan biteni değil de borsadaki son durumu, sağlık haberlerini okumak istiyorlar.

Rolling Stone da içeriğini okuyucuların bu taleplerine uygun olarak değiştirdi.

Derginin son sayısında borsa üzerine iki uzun makale bulunması buna karşılık rock dünyası ile ilgili tek bir tane bile uzun yazı bulunmaması işte bu nedenden dolayı.

Rolling Stone dergisi bu içerikle ortaya çıkınca piyasanın kuralları da bir süre önce gayet mükemmel işledi tabii ki.

1984 yılında yayın hayatına atılan Spin, Rolling Stone dergisinden boşalan piyasayı doldurdu.

Spin’i yayın hayatına sokan kişi Bob Guccione Jr.’dı.

O babasının ticari stratejisini kendisine örnek almıştı.

Babası nasıl Playboy’a karşı Penthouse’u devreye soktuysa o da Rolling Stone’a karşı Spin’i devreye soktu.

Gerçi henüz Spin’in tirajı Rolling Stone’un tirajının yarısını yakalayabilmiş durumda.

Ame dergi her sayısında Rolling Stone’a göre çok daha renkli, çok daha heyecanlı, çok daha rock dünyası dedikodularıyla dolu.

Bakalım 1968 kuşağı daha da ihtiyarlayınca magazin dünyasının bu bölümünde neler yaşanacak?






 








Yazarın Tüm Yazıları