Demokratik merkezi inşa etmek (2)

GÜNLERDİR yazmakta olduğum yazıların amacı Demokrat Parti’nin adresini bulmak ve olası müşteri kitlesinin kimler olabileceğini tartışmaktı.

DP’nin Genel Başkan Yardımcısı, eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez ile yaptığım telefonla kutlama görüşmesinde, kendisinden DP ile ilgili bir açıklama göndermesini rica ettim. Zarif düşünceli Ufuk Söylemez bana aşağıdaki açıklamayı gönderdi:

* * *

"DP, bize göre, keskin ve azgın bir hesaplaşma ve rövanş motivasyonuyla şekillenen ve insanımıza büyük değişim olarak sunulan bir süreci sonlandırmak bakımından çok önemli bir şans. AKP zihniyetinin yandaş medyasında, DP’de yönetimin, bu geleneğin asli aktörlerine geçmiş olmasından duyulan büyük rahatsızlık bu tespitin doğruluğunun en açık kanıtı.

Şimdi bizlere düşen, önümüzdeki bu çok önemli ama belki de son şansı iyi değerlendirmek. Türk toplumunun geçmişte büyük çoğunluğunun desteğini almış olması anlamında sosyal ve demokratik merkezini temsil ettiğini düşündüğümüz siyasi geleneğimizin yeniden canlanmasını sağlamak. Onu baştan aşağı, yeni gerçeklerimizi de doğru okuyarak, yeniden inşa etmek. Bu, elbette, yaşanan yıkıcı süreçler nedeniyle kolay bir teşebbüs değil. Ancak, bazılarının öyle olmasını arzuladıkları için iddia ettikleri gibi, olağanüstü zor ve neredeyse imkánsız bir teşebbüs de değil. Aksine gerekenleri gerektiği şekilde yaparsak önümüzdeki ilk seçimlerde tarihi bir başarıya imza atacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz.

Demokratik ve sosyal merkez geleneği karakterize eden temel nitelik sağduyu, makul olma ve kapsayıcılıktır. Ayrıca onun Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerleriyle hiçbir zaman meselesi olmamıştır. Geleneğin bu niteliklerinin ne kadar hayati bir önem taşıdığı, sanıyoruz, bugün hiç olmadığı kadar anlaşılıyor: merkez geleneğinin yerine ikame edilen rövanşistlerin her geçen gün eylemli olarak açığa vuran asli niyetleriyle.

Bu konuda yardımcımız olacak diğer faktör, ekonomimizi getirdikleri hazin nokta olacak. İnsanımız, Türkiye’de sadece küresel bir kriz değil, aynı zamanda, kendi iktisadi krizini yaşadığını ve bu krizin tamamen AKP zihniyetinin ekonomi yönetiminde benzeri görülmemiş başarısızlığının eseri olduğunu kısa bir sürede iyice anlamış olacak. O zaman, işte, her şeyi gözden geçirecek ve tercihlerini yeniden şekillendirmek zorunda olduğunu görecek. Bütün bu yaşadığımız olaylar, hukukun yerle bir edilmesi, sahte gündemler, hep insanımızın görüşünü bulandırmak, onun çıplak gerçeklerle yüzleşmesini engellemek için.

Ama nafile, insanların gerçeklerle buluşmasını belki geciktirebilirsiniz; ama zamanı gelmişse, engellemeniz mümkün değildir. AKP zihniyeti, genel seçimler kapımıza dayandığı zaman, seçim tarihini öne çekmiş olsa bile, tam dokuz yıl iktidar olmuş olacak. Bu, insanımızın çıplak gerçeklerin sorumlulukları için hak ettikleri demokratik cezayı kesmesi için yeterli bir süredir. Yeter ki, biz, DP olarak, bu gerçeklerle yüzleşme ve onları anlama sürecini katalize edecek bir kapsayıcı organizasyonu gerçekleştirmeyi başaralım.

Tekrar etmeye gerek var mı bilmiyorum ama tekrarlamak isterim, sosyal ve demokratik merkez geleneğinin asli kurumsal aktörü olarak Demokrat Parti, bunu başarma kararlılığına ve bu kararlılığı hayata geçirecek güce fazlasıyla sahiptir."

* * *

DP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez’in partisiyle ilgili açıklamasını okudunuz. Benim dikkatimi çeken yer, "Demokratik ve merkez geleneğinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerleriyle hiçbir zaman meselesi olmamıştır" cümlesi. (Devam edecek.)
Yazarın Tüm Yazıları