Çıktık açık alınla

GIRGIR Dergisinin kapağında dönemin ünlü kadın şarkıcısına ait bir karikatür. Başında hava kuvvetleri askerlerinin giydiği kep.

12 Eylül’ün esip savurduğu günler.

Haberin Devamı

Karikatürde şarkıcı hanım dört kol çengi vaziyetinde, şakır şakır şarkı söylüyor. 12 Eylül ile birlikte, radyolarda ve TRT’nin TV kanalında her gün aynı şarkıcı, aynı şarkı:
“Türkiyem, Türkiyem cennetim, benim eşsiz milletim/ Türklüğün, gençliğin önderi Atam/ senin eserindir bu yüce vatan/ izindeyiz milletçe aşk ile coşan/ yaşa varol Cumhuriyet ey aziz vatan/ Atanın verdiği ilkelerle coşalım/ onun gösterdiği hedeflere koşalım/ Türkiyem, Türkiyem cennetim, benim eşsiz milletim”.
O tarihte TV yaygın değil, tek kanal var, TRT kanalı, TRT’de her fırsatta “Türkiyem Türkiyem”.
GIRGIR KAPATILIYOR
Otoriter rejimlerde fışkıran sanat mizah. Eğer rahatça bir şey yazamıyorsan, çizemiyorsan, konuşamıyorsan, gelsin sana mizah. Kaldı ki, otoriter rejimin mutlaka askeri rejim olması şart değil.
Gırgır Dergisi mizahın şahikasına oturuyor. Söylediği şarkı ve hava kuvvetleri kepiyle karikatürize edilmiş o şarkıcı kadını kapağında yayınlıyor.
Ve kıyamet kopuyor. 12 Eylül yönetimi Gırgır’ı kapatıyor.
Şarkıcı neden hava kuvvetleri kepiyle? Rivayet muhtelif. Kimse yazıp çizemiyor, bir şey soramıyor, askeri yönetim dergiyi kapatıyor.
Bir süre sonra yayınına yeniden izin verildiğinde, Gırgır’ın kapağında dergide bütün çalışanların fotoğrafı ve şu başlık:
“Çıktık açık alınla...”
Harika bir mizah.
KİMSEYE KALMIYOR
12 Eylül generallerinden Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ile ilgili uçak yolsuzluğu iddiası yeniden gündemde.
Bu iddia o tarihte yabancı bir dergide yayınlanıyor. O dergi Türkiye’ye sokulmuyor. İddia araştırılmadan kaybolup gidiyor. Adam Türkiye’yi yönetiyor, hangi iddia, hangi araştırma.
12 Eylül generallerinin yargılanmasına dönük haberleri izlerken, geçmişe gidiyorum ve bire bir yaşadığım bu olayları anımsıyorum.
Bir zamanlar ağzından çıkan her söz yasa, hatta anayasa hükmünde, astığı astık, kestiği kestik. Basında sansürün dik alası. Elinde devletin bütün olanakları, insanlara saldığı korkuyla, “demokrasi gelecek” vaatleriyle karışık, katıksız otoriter rejimin en güçlü beş adamından biri.
Bugün “yargılanacak mı” sorusuyla karşı karşıya. Çaresiz ve sessiz. Belleklerde “Türkiyem Türkiyem” şarkısı, kaderini bekliyor.
Heyhat, bu dünya kimseye kalmıyor.

Haberin Devamı

Bıktıran senaryo

Haberin Devamı

Bir zamanlar Güneydoğu için demokrasi dışı bir sistem, OHAL, Olağanüstü Hal. Oradaki insanların özgürlüklerini kısıtlayan, devletin demir yumruğunu o insanlar üzerinde sürekli hissettiren sistem.
Gelmiş geçmiş pek çok parti ya da koalisyon iktidara geldiğinde OHAL’i kucağında buluyor. Kaldırmak için girişimde bulunuyor.
Tam kaldıracak, Mecliste kaldırmak için görüşmeler tam başlayacak ya bir saldırı ve ölümler ya da mayın patlaması ve ölümler.
Bu senaryoyu 90’lı yıllardan itibaren yaklaşık on-on beş yıl yaşıyoruz. Yıllar yılı hiç sekmiyor. Saldırı ya da mayın patlaması karşısında, OHAL’i kaldırmak isteyenler ağızlarını açamıyor ve OHAL yeniden uzatılıyor.
OHAL’i yaklaşık yirmi yıllık uygulama sonrasında AKP kaldırıyor.
Şimdi PKK ile ateşkesin devamı için faaliyet var. Ateşin kalıcı olması için çaba var. Ancak, bu süreci iki olay tıkıyor.
1- Pazartesi günü okullar açılıyor, okul boykotu.
2- Mayın patlıyor, dokuz yurttaşımız hayatını kaybediyor.
Ve her şey tıkanıyor.
Yanlış. Mayını döşeyen kimlerse, zaten istenen bu. AKP ile BDP’nin hemen buluşması gerek.
Sürekli bunalım politikası izleyen, saldırılar ve mayınlar konusunda hık-mık eden BDP, kendine ne zaman gelecek, merak ediyorum.
PKK ile haşır neşir, belki hiç bir zaman ama bu kimseye fayda sağlamıyor.

Haberin Devamı

Telli Turnam vaziyetinde, 58 ve 42

REFERANDUMDA kullanılan yüzde 58 evet oylarının kaçta kaçı AKP oyu?
Referandumda kullanılan yüzde 42 hayır oylarının kaçta kaçı CHP oyu?
Bunun hesabı yok, hesaplaması kolay değil anlamında değil, böyle bir hesap yapmak yanlış.
Çünkü, referandum seçim değil. Seçimde CHP’ye oy verecek olanlar, şimdi farklı gerekçelerle evet oyu kullanmış olabilir ya da seçimde AKP’ye oy verecek olanlar, şimdi yine farklı gerekçelerle hayır oyu kullanmış olabilir. 58 ve 42’yi bu açıdan yorumlamaya çalışmak yanıltıcı. Referandumda oy kayması yaşanıyor.
Buna rağmen, bakıyorum, özellikle iktidar yandaşları telli turnam vaziyetinde, 58 ve 42’yi çarpıyor, bölüyor, topluyor, çıkartıyor, dört işlem sonucunda AKP adına öyle oranlar buluyor ki, tadından yenmez.
Kökten AKP’yi tutanlara diyecek bir şey yok. Bu onların tercihi. Asıl gürültüyü kopartan AKP militanları ile yalakalar, dönekler.

Yazarın Tüm Yazıları