Cavcav ve Bakkal!

FENERBAHÇE karşısında alınan 3-0’lık yenilgi sonrası Sayın İlhan Cavcav aynen şunları söylüyordu: "Bende bazı kötü alışkanlıklar var. Geçen sezon kaç teknik direktör değiştirdiğimi herkes biliyor. Bu sezon da bu kötü alışkanlığım tekerrür edebilir. Mesut Bakkal ve ekibine de bu durumu bildirdim."

Biz de bu doğrultuda kendisine şunu sormak istiyoruz: "Bu ne telaş, bu ne öfke sayın Cavcav!

Kabul, duygularınızla yaşıyorsunuz! Amma ve lakin, el insaf, daha 4. haftadayız! Siz bir lider olarak ekibiniz üzerinde böyle bir düşünce terörü uygularsanız, elemanlarınızda soğukkanlılık ve özgüven kalır mı hiç! Her şekilde ve koşulda ekibinize yönelik hakimiyet sağlarken, ipin ucunu biraz fazla kaçırdığınızın farkında mısınız?

Futbolcularınız üzerinizde yarattığınız halet-i ruhiye hakkında bilginiz var mı?

Alanyaspor ile yapılan kupa maçında Kerem’in durduk yere rakibine tekme vurması ve 35. dakikada kırmızı kart görmesi, sizin agresif tavırlarınızla bir bağlantısı olabilir mi?"

Sayın Cavcav, futbolun, beceri ve deneyim kadar, özgüven ve sorumluluk işi olduğunu çok çok iyi biliyorsunuz Lütfen biraz sağduyu! Bakkal’ın bu kadar erken ve bu şekilde gönderilmek istenmesi, takıma ne derece zarar verir, takdir sizin!

TARAFTAR HAKLIDIR!

HACETTEPE’yi Sevenler Derneği Başkanı Lütfü Yanar, Hacettepe Teknik Direktörü Osman Özdemir’e iletilmesi ricasıyla kulüp başkanı Turgay Kalemci’ye bir mail yolladı.

Lütfü Yanar’dan aldığım izin doğrultusunda bu maili aynen yayınlıyorum... Taraftarın hassasiyeti konusunda nihai kararı siz verin.

"Sayın Osman Özdemir hocam;

Sağanak yağmur altında, 3 Hacettepe sevdalısı Yenikent Stadı’na geldik. Bayraklarımızı açtık ve maç bitene dek tezahürat yaptık. Ancak, stada getirilen, köfte-ekmek kumanyası verilen ve biraz ıslanınca ’başkan bizi kapalıya al’ diye bağıranlar, takımlarını tribüne davet ettiler. Bunun üzerine futbolcular da gidip taraftarları selamladılar. Biz de bundan cesaret alarak, 3 sevdalı taraftar olarak Hacettepemizi çağırdık. Ama ne yazık ki, hiçbir futbolcu bizim yanımıza gelmedi. Sayın hocam, takım 4-0 mağlup olmasına karşın, maç bitiminde bile takımımızı destekledik. Şimdi size soruyorum, takımımızı bizim yanımıza yollamanız çok mu zordu. Tribünde eğer 50 kişi olsaydık, yollar mıydınız! Ama şunu bilin ki, o 3 kişi, binlerce taraftarın yapamayacağı coşkuyu yaşatmaya çalıştı. İleriki haftalarda, bu konularda biraz daha hassasiyet gösterirseniz, mutlu olur; gözlerinizden öper, Hacettepe’mizi daha güzel yerlere taşıyacağınız inancı ile saygılarımızı sunarız."


AYDIN VE GÖKÇEK!

SAYIN Cemal Aydın’ın, Sayın Melih Gökçek ile ilgili iddiaları yenir yutulur cinsten değildi.

Aydın, Gökçek’in yıpratma politikası uyguladığını belirterek, "Ankaragücülü bazı taraftarların şahsıma yönelik protestosunu anlamak için kahin olmaya gerek yok. Taksi durağı ve büfe sözü verilerek taraftarın kafası karıştırılıyor... Belediye gücüyle taraftarı bağırtmak yanlış... Beni kımıldatmaya kimsenin gücü yetmez. Önümüzdeki günlerde Başbakan ile görüşeceğim" dedi.

Bu sözlerden de iyice anlaşılıyor ki, Ankaragücü ile Ankaraspor’un birleşmesi mümkün değil.

Baksanıza daha saniye bir, gol bir... Aydın, "saltanat elden gidiyor" düşüncesi ile Gökçek’e çok ağır suçlamalarda bulunuyor.

Ortada resmen satma, satın alma gibi kavramlar ve iddialar var.

Peki, tüm bunlara karşılık Melih Gökçek ne diyor? Böyle durumlarda genelde agresif bir tutum takınan Gökçek, "Ortada yanlış anlaşılma var. Çok üzüldüm... 15 senedir böyle şey yapmadım da, şimdi mi yapacağım. İki kulüp arasındaki diyaloğun devam edeceğine inanıyorum" diyor. Gökçek’i hiç böyle mülayim görmüş müydünüz! Ankaragücü çatısı altında birleşme olduğu takdirde iplerin tamamen Gökçek’in eline geçeceğini bu tablo bile en iyi şekilde ortaya koymuyor mu!

ANKARA’DA EN SON YALAN NEDİR?

Mesut Bakkal bu sezonu çıkartır.
Yazarın Tüm Yazıları