Bum - Bum - Bum

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

Hayır, yukarıdaki başlığı John Lee Hooker'in o pek civelek caz - rock şarkısını hatırlatmak için kullanmadım.

Benim zikrettiğim üç ‘‘bum’’ Hindistan'ın önceki gün Racastan çölünde patlattığı üç atom bombasına tekabül ediyor.

Denemeler yer altında gerçekleştirildiği için etrafa radyasyon saçılmamış olsa bile Yeni Delhi'nin bu çok serüvenci girişimi özel olarak bölgeye, genel olarak da dünyaya büyük askeri ve diplomatik tehlike saçıyor.

Asya - Okyanusya coğrafyası şimdi üç ‘‘bum’’un gürültüsüyle sarsılıyor.

* * *

İlk çekirdek bombasını 1974 yılında üreten Hindistan eski Başbakan İndira Gandi'nin sağduyulu yaklaşımı sayesinde bunu bir daha tekrarlamamıştı.

Ne var ki milliyetçi BIP partisi seçim öncesinde kullandığı maceraperest sloganlara sadık kaldı ve iktidara yerleşmesinden daha iki ay sonra ‘‘bum - bum - bum’’ yaparak nükleer silahlanlanma yolunda çok ciddi bir adım attı.

Yeni Başbakan Atal Behari Vajpayee ülkesine ‘‘atom gücü’’ statüsü kazandırmak için başta ABD, uluslararası camiaya meydan okumaktan çekinmedi.

Yukarıdaki vahim gelişme Hindistan'ın ‘‘doğal rakibi’’ durumundaki Çin ve Pakistan'dan da ‘‘dum - dum - dum’’ cevap gelmesi ihtimalini kesin kılıyor.

Nitekim, zaten Yeni Delhi'nin ‘‘Agni’’ füzesine ‘‘Ghauri’’ roketiyle cevap vermiş olan İslamabad hükümeti dün kendi atom uzmanlarını acilen toplantıya çağırdı ve aynı ölümcül silahla donanmak için seferber olacağını ortaya koydu.

Öte yandan, 1962 yılında güney komşusuyla yaka paça kapışmış olan Çin Halk Cumhuriyeti'nin de armut toplamayacağı ve özellikle Pakistan'ın nükleer projesine yardımı hızlandırarak Hindistan'a misillemede bulunacağı sanılıyor.

Racastan çölündeki üç ‘‘bum’’ bölgesel statükoyu henüz değiştirmese dahi bu statükoyu artık daha üst ve daha tehlikeli bir düzeyde kalıcılaştırıyor.

* * *

Şu kesin ki ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere'den oluşan ‘‘beş nükleer güce’’ ek olarak diğer bir dizi ülke de atom silahına sahiptirler veya sahip olmaları bir an meselesidir.

Birinci olarak İsrail, Hindistan ve büyük ihtimalle Pakistan'ın çekirdek bombası vardır. İkinci olarak da İran, Güney Afrika, Kuzey Kore, Arjantin ve Brezilya çok kısa süre içinde bu bombayı üretebilecek altyapıyı kurmuşlardır.

Peki, ‘‘beş büyükler’’in bugünkü tekeline karşı ‘‘orta güç’’ durumundaki devletlerin de nükleer statü edinme talebi haklı mıdır ?

Hayır, değildir !.. Bin defa değildir ve katrilyon defa değildir !..

Fi tarihinde ‘‘Üçüncü Dünya’’ şampiyonluğuna soyunmuş Çin'in 1955 Bandung Konferansı'ndan seksenli yıllar başına kadar savunduğu ancak ayaklarının yere basmasından sonra serüvenci bayrağı hasmı Hindistan'da devrettiği yukarıdaki yaklaşım barışa hizmet etmez. Tehdit yaygınlaşması dünyada istikrar sağlamaz.

Ne kadar az ülkede atom bombası varsa o kadar iyidir.

Hayal ama hiç kimse de yoksa, bu en iyisidir. Mükemmeldir. ‘‘Nirvana’’dır.

Çünkü iki kere iki dört bir gerçektir ki Hindistan'ın dünkü ‘‘bum - bum - bum’’una Pakistan yarın ‘‘dum - dum - dum’’la meydan okuyacak; Kuzey Kore'nin ‘‘güm - güm - güm’’üne de Güney Kore ‘‘tak - tak - tak’’la cevap verecektir.

Böylesine ‘‘orta güçler’’in atom silahı üretmesi diğer ‘‘orta güçler’’i de misillemeye itecek, nihayetinde de ‘‘küçük güçler’’ ‘‘onlarınki can da bizimki patlıcan mı’’ diyeceğinden iş tam zıvanadan çıkacaktır. Bunun sonu yoktur !

Aç boğazından kesecek Burundi bile ölümcül bombayla racon kesebilecektir.

Oysa çekirdek silah oyuncak değildir. Kafası bozulduğunda tehdit savuracak hasta diktatörlere veya yamyam kabile reislerine bol keseden hediye edilemez.

‘‘Bum - bum - bum’’ yapan mendebur bombalar sebil niyetine dağıtılarak tüm insanlığın ‘‘pat - pat - pat’’ diye devrilmesine çanak tutulamaz.













Yazarın Tüm Yazıları