Bu kadınlara ne demeli?

Bu tür olaylarda hep kadınların yanında duruyorum, onları savunuyorum.

Peki bu kadınlara ne demeli?..

Şebnem Schaefer da kalktı eski sevgilileri için, "Onlar biseksüel" dedi.

Demek ilişkinin mahremiyeti konusunda günümüz erkekleri kadar kadınlarının da sicili bozuk.

Çünkü iki olayın hiçbir farkı yok.

Şebnem’in eski sevgilisinin çıkıp "Artık bakire raporunu gösteremez" demesi de yanlış...

Şebnem’in de çıkıp eski sevgileleri için, "Onlar biseksüel" demesi de yanlış.

Aynı çamurlu yoldan yürüyor Şebnem.

* * *

Bu konuda bir başka örnek de Hande Ataizi...

Belki duydunuz belki duymadınız, canının sıkkın olduğu bir akşam Mert İncereka’yla yaşadığı tek gecelik ilişkiyi açıkladı.

Peki Mert İncekara çıkıp şunları söyleseydi;

"Bir parti sonrası arabamın içindeydim, bir kadına ’Yardım lazım mı’ dedim. Bana, ’Sağa çek üç dakika sonra geliyorum’ dedi. Hoşlandım ve birlikte olduk. O gece ’one night stand’ (tek gecelik ilişki) yaşadığım kişi Hande Ataizi’ydi"...

Bu lafları İncekara değil ama Ataizi aynen söyledi.

İncekara söylemiş olsaydı, mahremiyeti gözler önüne serdiği için yerden yere vurulurdu.

Peki kadının mahremiyeti konusunda bu kadar hassasız da erkeğin mahremiyeti yok mu?

Sonra bu kadınlar çıkıp, magazinin ne kadar kötü olduğunu söyleyip, magazini eleştirirler.

Siz önce bu kadar malzeme vermemeyi öğrenin.

Biseksüel

Nedir biseksüellik; bir cinsel tercih.

Hem erkeklerle hem de kadınlarla cinsel ilişkiye girenlere verilen ad.

Şebnem Schaefer, eski sevgilileri Özcan Deniz ve Şenol İpek’in biseksüel olduğunu iddia etti.

Taraflar dava açıyor Şebnem’e...

Peki Şebnem’in bu açıklamasından ne anlayacağız?

Bir yıldır bekaretini kanıtlamak gibi saçma bir uğraş içinde olan Şebnem, eski sevgililerinin biseksüel olduğunu söyleyerek bu savını doğrulamaya çalışıyor.

Ama yanlış.

Biseksüel erkek kadınlarla da ilişkiye girer. Dolayısıyla Özcan Deniz ve Şenol İpek biseksüel olsa bile, Şebnem’le birlikte olmadığı anlamına gelmez bu.

Şebnem ya kavramı yanlış kullanıyor ya da cinsel hayatı üzerine yanlış bilgi veriyor.

(Hoş kimsenin de umurunda değil ya Şebnem’in cinsel hayatı).

Timsah yiyen gazeteci Yalçın Bayer’in kendisi

Amerika’dan dönen ve hepimizi sevindiren Ufuk Güldemir’le ilgili yazılar köşelerde devam ediyor.

Dün de Yalçın Bayer, Hürriyet’teki köşesinde Güldemir’i yazarken eski bir anısını aktardı.

Sedat Ergin’in Hürriyet, Ufuk Güldemir’in Cumhuriyet Washington temsilcisi olduğu yıllar.

Yalçın Bayer o yılları anlatırken şöyle yazdı: "Güldemir ve Sedat Ergin’in Washington’a ziyarete gelen gazeteci dostlarına Patomac nehrinin kıyısındaki balıkçı lokantasında, kalamar diye ’timsah ızgara’ yedirmesi kahkahalarla hatırlanır."

Gerçekten de Güldemir ve Ergin’in bu tür şakaları dost meclislerinde anlatılır.

Bayer’in bu anısı üzerine herkes, "Kim bu kalamar diye timsah yiyen gazeteci" diye merak etti.

Dün ufak bir araştırma yaptım ve sonuca ulaştım

Meğer anlattığı olayın öznesi Yalçın Ağabey’in kendisiymiş.

Güldemir ve Ergin, gerçekten de kalamar diye timsah eti yedirmişler Yalçın Ağabey’e

Yalçın Ağabey’i arayıp, "Timsah eti lezzetli miydi" dedim.

"O ikisi var ya Washington’da neler yapıyorlardı. Bana timsah eti yedirdiler, kimbilir diğer gazetecilere neler yedirmişlerdir" dedi.

Trafik şaşırtıcı

Pazartesi okulların açılmasıyla birlikte herkes trafiğin felç olmasını bekliyordu.

Şaşırtıcı şekilde haftanın ilk üç günü hiç olmadığı kadar rahattı trafik.

Bunun üç nedeni vardı;

1- Toplu ulaşım araçlarının ücretsiz olması

2- Yol çalışmalarının üç gün boyunca durdurulması

3- Kavşaklarda trafiği yönlendirmek için zabıtaların kullanılması

Üçü de trafiği rahatlatmak için yerinde uygulamaydı ve trafik okulların kapalı olduğu yaz aylarından bile daha iyi aktı. Peki bu sabah ne olacak? Otobüslerdeki ücretsiz uygulama bitiyor, bazı yollarda ara verilen çalışmalar kaldığı yerden devam edecek.

Yani belediyenin asıl trafik sınavı bugün...