Bu filmler kaçmaz

Ocak ayının en güzel haberi Kanal D’den geldi. Kanal D’nin her gün 23.30’a açtığı Hürriyet Film Kuşağı’nda13 gün boyunca birbirinden güzel filmler yayınlanacak.

Çoğu ekranda ilk kez, çoğu yakın tarihli, çoğu ödüllü ya da izleyicinin büyük beğenisini kazanmış yapımlar...

Pazartesi Russell Crowe’un Akıl Oyunları’yla başlayan kuşak, salı ekranda ilk kez gösterilen Frida ve dün akşam Steven Spielberg’in 2001 yapımı Yapay Zeka’sıyla sürdü.

Bu akşam da Ethan Hawke, Uma Thurman ve Jude Law’ı buluşturan Gattaca/Genetik Kader adlı film yayınlanacak (Kanal D, 23.30). Bu da televizyonda ilk kez gösteriliyor.

Daha sırada Scream 3, Fight Club, Remember The Titans gibi filmler var.

Sinemaseverler için uykusuz geceler 5 Şubat’a kadar devam edecek.

Bu özel kuşak 5 Şubat Cumartesi yayınlanacak Eyes Wide Shut’la son bulacak.

Ekranda farklı şeyler yapılacağını göstermesi açısından bu kuşak önemli. Okurlardan gelen tepkilerin tamamı da olumlu yönde. Herkes Kanal D’yi bu uygulamasından dolayı tebrik ediyor.

Ancak tek bir şikayet var: Filmlerin 23.30’da başlaması.

Hafta içi 01.30 gibi biten filmler sonrasında sabah işe gitmek tam bir kabus.

Bu aralar etrafımda uykusuzluktan gözleri şiş insanlar görüyorum ki, müsebbibi Kanal D’dir.

Neyse buna da şükür!

Mehmet Ali, Passaparola’yı yapar

Mesut Yar ve Yüksel Aytuğ, Mehmet Ali Erbil’in Passaparola’yı yapamayacağını yazdı.

Mesut, Sabah’taki köşesinde ‘Passaparola’nın PassaMali’ye döneceğini’ söyledi, Yüksel de Vatan’da ‘Bu işin borulara yarışmacı tırmandırmaya benzemediğini’ belirtti.

Bense tam tersini düşünüyorum. Mehmet Ali Erbil, Passaparola’yı öyle güzel yapar ki, iki günde Metin Uca’yı unutturur bize.

Çünkü Mehmet Ali Erbil, her kalıba girebilecek yetenekte.

Hababam Sınıfı Askerde’yle Hırsız Var’da nasıl iki farklı Mehmet Ali Erbil varsa, Şansa Dansa’yla Passaparola’daki Mehmet Ali Erbil de farklı olacaktır.

Kaldı ki Passaparola da Kim 500 Milyar İster tadında bir bilgi yarışması değil.

İçinde dansçıları var, orkestrası var, eğlenceli soruları var.

Mesut Yar diyor ki; ‘PassaMali’ye döner’...

Bu kötü bir şey değil ki, tam aksine Mehmet Ali Erbil’den Metin Uca gibi bir sunuculuk beklemek kötü.

Mesut Yar, Başka Yerde Yok’a kendinden bir şeyler katmadı mı? Programı Fatih Altaylı, Mehmet Barlas ya da Murat Birsel gibi mi sunuyor?

Elbette Mehmet Ali Erbil de Passaparola’ya kendinden bir şeyler katacaktır.

Ve o kattığı lezzet programı ratinglerde her gün ilk 10’a sokacaktır.

Ölümü savunan hoca!

Flash TV’de Cumadan Cumaya adlı dini programın son bölümünde kan bağışı ve organ nakli tartışıldı.

İslamda Cinsel Hayat kitabıyla bilinen, Süleymaniye Camii’nin eski imamlarından Ali Rıza Demircan’ın söyledikleri hayret vericiydi.

Programın yorumcusu olan Demircan kan bağışına da organ nakline de karşı çıkıp, ‘Bunlar İslam’a aykırı. Zamanı gelince öleceksin, organ nakliyle hayat kurtarmak doğu değil. Yapay organ yapsınlar’ dedi.

Yaşamın yerine ölümü savunmak nasıl bir mantıktır?

Gazetelerde organ nakliyle hayata dönenlerin hikayelerinden de mi etkilenmiyor hiç Demircan?

Ali Rıza Demircan’ı aradım, Hac’da olduğu için ulaşamadım. Programın sunucusu Mehmet Ali Metinyurt’la konuştum.

‘Hoca kan bağışını kabul etti ama organ bağışına hálá karşı çıkıyor’ dedi.

Metinyurt programda hocaya karşı çıkıp, tartışmıştı. Çünkü onun da bir yakını organ nakliyle hayata dönmüş. Ölümü savunan hocalara yorum yaptırmak da Flash’ın ayıbı olsa gerek...
Yazarın Tüm Yazıları