“Bu akşam biriyle yatmam şart!”

Biz kadınlar hep erkeklerin ilişki korkaklığından, tuhaflıklarından şikayet ederiz ya...

Haberin Devamı

Erkekler de hep bir ağızdan “Esas tuhaf, anlaşılmaz olan kadınlar! Eğer biz ilişki kuramıyorsak bunun sebebi sizsiniz” diyorlar.
“Biriyle çıkıyoruz, daha ikinci buluşmada rengini belli ediyor... Ya abuk sabuk bir şey söylüyor, ya dengesiz davranıyor, bir tane normal kadın yok etrafta” diye yakınıyorlar.
Bugüne kadar ne zaman bu ve benzeri cümleler duysam elbette kendi kalemi savundum. “Saçmalamayın, ilişki deyince sıkıntılı taraf hep erkektir!” diye onları ikna etmeye çalıştım, üstelik son derece geçerli açıklamalarla...
Ayrıca deliren kadın da durduk yere delirmiyor, değil mi yani...
Neyse girizgahı fazla uzatmayacağım, ben erkeklere dün inandım arkadaş!
O dedikleri türde bir kadınla, tamamen tesadüf eseri tanıştım... Bakın anlatayım...
“ıstiyorum... Çok istiyorum!”
Benim kankalardan Pelin’le, Asmalımescit’in pek sevilen mekanlarından birinde, sokaktaki masalara kurulmuş muhabbet etmekteyiz. Yan masaya 30’ların sonlarını yaşamakta olduğunu tahmin ettiğim çok şık ve hoş bir kadın oturuyor.
Elinde bir duble viski, çantasını yanına almamış, belli ki sigara içmeye çıkmış.
Biz sohbete devam ediyoruz... Bir anda paranoyak tarafım şahlanıyor ve bizi dinlediğini düşünüyorum. Kadına şöyle bir bakıyorum, göz göze geliyoruz. Muhabbetimiz kesilmiş bulunuyor tabii. Birkaç saniye geçiyor, hâlâ bizden ses çıkmayınca kadın “Merak etmeyin sizi dinlemiyorum, zaten yurtdışından yeni geldim” gibi bir şeyler söylüyor.
Ben kem küm ediyorum, biraz utanıyorum... Bir biçimde onu da katıyorum sohbete. “Nereden geldiniz” diye soruyorum, Avrupa’da bulunduğu şehirleri sayıyor yarım ağız. Konuşmasında az çok bir Bennu Gerede’lik de var sanki... Sahi mi alkolün etkisi mi bilemiyorum. Hikayesini merak ediyorum, mesleğini soruyorum, “Koca parası yiyorum” diyor. Aşık olmuş, işi bırakmış, kocasıyla yurtdışına gitmiş, orada çocuk sahibi olmuş. Boşanmış ve anladığım kadarıyla çocuğuyla birlikte şimdi burada yaşıyormuş.
“Eee, ne iş pazartesi pazartesi?” diyorum... Dışarı yalnız çıkmış. Hep çıkarmış. Hep Asmalımescit’e gelirmiş. Konuşma ilerledikçe anlıyoruz ki kafası da iyi gibi.
Peki gelsin mi bomba?
“Benim bu akşam mutlaka biriyle yatmam lazım!”
Meselenin bombalığı bu arzusunda değil, zaten birçok insan bu niyetle gece dışarı çıkıyor. ışin bomba kısmı uzun süredir bu niyetle dışarı çıkıp kimseyi avlayamamış ve “rahatlayamamış” olmasında... ışin bomba kısmı anlatışında, tepkilerinde...
Başlıyor erkeklerle nasıl “yatamadığını” anlatmaya...
“Av” fikrinden
çok uzak!
“Çok istekli görünüyorum ve belli ediyorum... Evde de yapabiliriz, otelde de... Teklif de ediyorum zaten... Neden benimle yatmak istemiyorlar?? Neden? Neden ya??” diye hop oturup hop kalkan -ama çok düzgün görünen- bir kadın hayal edin... Hayır, hayır, hayat kadını filan değil... Seks yapmadığı için delirmiş! Söyleyin, ne cevap verirsiniz?
Biz de Pelin’le kem küm ederek “Belki de biraz daha az istemelisiniz... Yani en azından istemiyor gibi görünebilirsiniz. Malum, av-avcı meselesi” diye bir şeyler geveliyoruz. Hay dilimiz tutulaydı. Kadın hınçla “Ama istiyorum, neden yalan söyleyecekmişim!!!” diye bağırıyor! Yandaki masada oturan Danny DeVito kılıklı adamı gösterip “şununla bile yatabilirim” diyor.
Servis elemanına içerideki yakışıklı adam oranını soruyor ve kikirdiyor...
Bu arada içeride daha önce konuştuğu adama el sallıyor ve eliyle “Gel, gel” diyor...
Nefes alamıyorum, kalkmak istiyorum... Neyse bir başka yakışıklı görüyor, tekrar içeri dalıyor. Fısıldıyorum: “Derhal kaçalım Pelin”...
Hesap istiyoruz. Servis elemanı “Rahatsızlıktan dolayı özür dileriz, ne yapacağımızı bilemedik” diyor.
Tam tüyecekken yakalıyor bizi. Yine kimse istekli davranmamış onu yatağa atmak konusunda. “Ay öpeceğim sizi” diyor, yanağımıza bir buse konduruyor ve insanların içinde kayboluyor... Biz de ters istikamette, tüm libidomuz sıfırlanmış, içimize “Abdurrahman Dilipak kadını” kaçmış bir biçimde, badi badi yürüyerek kayboluyoruz...
Yürürken birbirimize bakıp “Bu kamera şakası mıydı?” diyoruz... Pelin eve gidip sevgilisine sarılarak uyumak istiyor. Ben de “Galiba gidip ailemi ve Pako’yu bağrıma basacağım” diye mırıldanıyorum.
Asmalımescit civarlarında yakında efsane olacak gibi görünüyor bu kadın...
¡¡¡
Çok sevgili kaçanı kovalayan erkek Habitus okuru, bunun onda biri kadar bile “istekli” bir kadınla karşılaştıysanız... Bunun onda biri kadar “deli” bir sohbetin objesi olduysanız... “Yala beni yut beni” minvalindeki cümlelere nasıl cevap vereceğinizi şaşırdıysanız...
Evet, sizi anlıyorum!

Yazarın Tüm Yazıları