Bizler inandık siz de inanın

Akıl almaz, akıllara zarar veren bir Beşiktaş.

Atletico Madrid deplasmanda ilk yarı tamamen döküldük. Mücadele sıfırın altında geziyordu. Koskoca 45 dakikada tek bir pozisyon bile yaratamadık. Fernandes' in uzak denediği bir şut hariç.
 
Yenilen gollerde defansın oldukça büyük hatası var. Beşiktaş defansı kolay gol yemeye başladı. Veli'nin yalnız kaldığını Carvalhal malesef 3-0 dan sonra anlayabildi. Büyük hocalar böyle olur ya ? Nasıl bir kadro anlamıyorum. Elinde un var, süt var, şeker var, ama helva yok. Çünkü helvayı yapacak usta yok. Şeker yerine helvaya tuz atarsan o helva değil çörek olur ama yanmış çörek.
 
İkinci yarı Quaresma' yı oyundan alıp yerine İsmail' i koyan Carvalhal, bundan 15 yıl sonra iyi bir teknik adam olacağının sinyallerini veriyordu. İsmail gecenin en iyilerinden birisi oldu. Maç sonunda yaptığı açıklamalarda ise Quaresma' ya göndermede bulundu: "Günümüz futbolundan koşmadan, mücadele etmeden maç kazanamazsınız". Quaresma maalesef sakatlığından sonra Beşiktaş' ı üzmeye devam ediyor. Dünyanın en yetenekli oyuncularından birisini bilmesek adını sanını yerden yere vuracağız. Adıyla da bu zamana kadar gelebildi Beşiktaş' ta ama artık yeter. Seni herşeyden çok seven Beşiktaş taraftarına yaptığın yeter artık Quaresma. Aldığın paraymış bilmem neymiş derdim bile değil. Ama üzerine giydiğin formanda bulunan arma benim, bizlerin derdi. Sen sanıyormusun ki o farma kutsal değildir. Sen Beşiktaş' tan daha büyük olduğunu mu zannediyorsun. Mazallah böyle devam edersen İnönü' de maça çıkamayacak duruma gelirsin. Rezilsin ve ben artık seni sevmekten vazgeçiyorum. Bir oyuncu her zaman harikalar yaratamayabilir fakat ne olursa olsun mücadele etmeyi bırakamaz. Sen mücadele dahi etmiyorsun. Gitmek istiyorsun alacaklarından vazgeç nereye gidersen git. Ama yok ben alacaklarımı alır öyle giderim diyorsan ve o alacaklarını sana veren biri çıkarsa ben onu sana verecek yönetime de, adama da demediğimi bırakmam.
 
Yönetimler ekipleriyle gelir ve ekipleriyle giderler. Yönetimin başında bulunan kişinin, yönetim kurulu üyeleri, çaycısı, sekreteri, şöförü, odacısı, basın danışmanı vs. gibi çalışanları vardır. Hepsi yönetimle gelir yönetimle giderler. Aralarında kalan olursa yeni yönetim onları istemez. İstenseler bile orada ezilirler. Çalışamaz ve üretemez hale gelirler. Bizde yönetim gitti ama kalıntıları halen duruyor. Kimse yanlış anlamasın emekçi arkadaşlarımızdan bahsetmiyorum. Mesela Carvalhal halen bu takımın başında. Sizce de ilginç değil mi ? Tayfur Havutçu nerede ? Beşiktaş kime emanet. Takımın başındaki yönetici kim ? Tesislerden sorumlu kim ? Basından sorumlu kim ? Kongre için neden bu kadar bekleniyor. Acil seçimli bir kongre eski yönetimin istifasının ardından 1 hafta içersinde yapılamaz mı ?
 
Sn. Adalı' nın Beşiktaş başkanlığı için adaylığa göz kırptığını biliyoruz. Adalı' nın ne kadar büyük bir Beşiktaşlı olduğunu bilmeyeneniz yoktur. Ve Sn. Adalı içeriye girdiğinden beri Beşiktaş çöküşte. Futboldan kendisi sorumluydu. En gözde transferleri o bitirdi. Beşiktaş' a manevi ve maddi bir çok katkısı oldu. Ben bir Beşiktaş'lı olarak Sn. Adalı' yı sonuna kadar destekliyorum. Duruşu, misyonu ve vizyonu ile Beşiktaş' a yakışacak birisi olduğunu kanısındayım. Umarım kendisi de, Beşiktaş sesine ses olur.
 
İstanbul' da oynanacak Atletico Madrid maçı Beşiktaş için bu sezonun en önemli maçı olacak. 3-1 yenilmek her ne kadar üzücü olsa da, 1-0 yenildiğimizde bile rakibi 2-0 yenmek zorundaydık ve şimdi de 2-0 lık sonuçla tur atlarız. İmkansız değil fakat Beşiktaş' ın bu oyun sistemi ile Madrid temsilcisini elemesi bir hayli zor gözüküyor. İnanmak başarmanın % 50 si derler. Bize sadece inanmak bile yetmiyor. Mutlaka kazanmamız gerekiyor. Bizleri bunu çok görmeyeceklerini düşünüyor ve Beşiktaş' ımıza rövanş maçında başarılar diliyorum. "Bizler inandık siz de inanın"
 
 
Yazarın Tüm Yazıları