Bir hamilelik hikayesi

Şimdi size anlatacağım olay, gazeteciliğin ne kadar zor olduğunu, nasıl anında yalancı duruma düşürüleceğinizi gösterecek cinsten.

Konu Tuba Ünsal'ın hamileliği!

Malum Tuba Ünsal'ın geçtiğimiz günlerde şarkıcı Yalın'la Londra'daki yakınlaşması haber olmuştu.

Yalın'la Tuba Ünsal'ın klip çekimini konuşmak için Londra'da başbaşa buluşması bile yeterince kafa karıştırıcı...

İnsanın, "Günler çuvala mı girdi, neden İstanbul'da buluşmuyorsunuz" diyesi geliyor...

Bu haber ilk olarak 28 Aralık'ta Kelebek'te, "Yalın'ın evli bir fotomodelle Londra'da samimi bir şekilde görüldüğü" şeklinde, Tuba'nın ismi verilmeden yayınlandı.

Sonraki günlerde gerçekten de ikilinin 22 Aralık'ta Londra'da buluştuğu doğrulandı.

Bu hamilelik hikayesi tam da bu nokta da çıktı.

Kelebek'teki haber çıkmadan önce Tuba Ünsal'a telefon eden bir gazeteci arkadaşı, "Senin Yalın'la olduğun yönündeki dedikodular İstanbul'a ulaştı. Bu yönde haberler çıkacak tedbirini al" dedi.

Paniğe kapılan Ünsal da, hemen bizim Kubilay Keskin'i arayarak "1,5 aylık hamile olduğu" haberini verdi.

Ertesi gün haberi Kelebek'te yaptık, sonraki günlerde diğer gazetelerde de Tuba Ünsal'ın hamile olduğu haberi yayınlandı.

Hamileliğin riskli olduğu bilgisi eklenerek...

Ben kendi adıma bu hamilelik masalını kapatmak için Tuba Ünsal'ın önümüzdeki günlerde "Çocuğunu düşürdü" haberiyle gazetelerde yer almasını bekliyordum.

Tuba bu manevrayı bile düşünemedi, önceki gün Sabah gazetesine röportaj vererek hem Yalın'la ilişkisini reddetti hem de hamilelik haberiyle ilgili olarak, "Bu söylentiyi kim çıkarttı bilmiyorum ama böyle bir şeyi saklamam" dedi.

Söylenti mi???

Önce Hürriyet'e telefon aç "Hamileyim" de, sonra Sabah'a röportaj verip "Bu söylentiyi kim çıkarttı" diye sor...

Şimdi size sorarım, bu hamilelik yalanı, kimin yalanı?...

Yalın dedikodularının ateşini düşürmek için "Hamileyim" diyen Tuba Ünsal'ın mı yoksa gazetecilerin mi?..

Kaya haklı çıktı

"Trafiğin yoğun olduğu saatlerde kadınların araba kullanması yasaklansın" önerisi getirerek tartışmalara yol açan Kaya Çilingiroğlu haklı çıktı.

Daha tartışma yeni bitmişti ki, Hülya Avşar trafiğin en yoğun olduğu saatte cipiyle trafiğe çıktı ve gitti öndeki araca çarptı.

Kızı Zehra ve kız kardeşi Helin'le birlikte araçta bulunan Avşar'ın, diğer şeritte kaza yapan arabalara bakarken kaza yaptığı söyleniyor.

Çilingiroğlu boşa konuşmamış demek ki, meğer bir bildiği varmış...

Cansız mankene tecavüz eden adamın eşi dedi ki...

Cansız mankene tecavüz olayının kahramanı 30 yaşındaki Ahmet B. ile ilgili bir mail aldım.

Mail, Ahmet B.'nin eşinin çalıştığı işyerinin patronundan...

Cansız mankene tecavüz eden adamın eşi H.B., kocasının olaydan iki gün önce evden kaçtığını, geçmişte manik depresif teşhisi konduğunu belirtiyor.

Maddi durumları itibariyle yeşil kart sahibi olan Ahmet B.'nin tedavisi her seferinde yarım kalmış.

Olaydan sonra hastaneye kaldırılan Ahmet B., ilaç tedavisine cevap vermeye başlamış.

H.B.'nin patronu, "Olaydan en çok etkilenen H.B. oldu" diyor.

Kocasının yaptığı olaydan ve yazılanlardan çok üzülen H.B, medyanın yoğun ilgisi nedeniyle Antalya dışına çıkarılmış...

Dünkü gazetelerde de cinsel tacize uğrayan vitrin mankenlerinin işyerine teslim edildiği yazıyordu.

Alman medyasının bile ilgi gösterdiği bu haber bakalım daha ne kadar gündemde kalacak...
Yazarın Tüm Yazıları