Ben bir dekoderim

Bazen fazla teknik oluyor. ‘‘Çok mu karışık anlatıyorum? Bu meseleye ilgisi olan birini buldum, sevindirik oldum. Dur daha basit anlatmaya çalışayım’’ diyor. Bu adam cidden yaptığı işten mest oluyor. Tutku mu, aşk mı neyse ne artık. ‘‘Astrolojisiz bir tek gün geçirdiğiniz oluyor mu?’’ diyorum. ‘‘Evet pazartesileri’’ diyor, ‘‘Kendime söz verdim. Ama ya biri arıyor bir şey soruyor ya da elime astrolojinin tarihiyle ilgili şahane bir kitap geçiyor, verilen sözlerin hiç bir önemi kalmıyor!’’

HAMİŞ 1: Dün, Hakan Kırkoğlu'nun büyük abisinin adını yazarken bir gaflete düşmüşüm, pardon, Samih Rıfat değil, Serdar Rıfat olacak. Ama Samih Rıfat da bir edebiyatçı ve onun sülalesinden. Yaptığım bu salaklık için, en çok kitabıyla Yunus Nadi ödülünü kazanan Serdar Rıfat'tan özür diliyorum.

HAMİŞ 2: Başıma gelecekleri biliyorum. Lütfen bana Hakan Kırkoğlu'na nasıl ulaşacağınızı filan sormayın. hkirkoglu@superonline.com adresi derdinize deva olacaktır...


İnsanlardaki astroloji merakının kaynağı nedir? Biz neyin peşindeyiz?

- Önce şunu söyleyeyim. İki tür zeka var: a) Erkil zeka b) Dişil zeka. Özellikle kadınlar, yani dişil zeka, astrolojiye daha fazla ilgi duyuyor. Çünkü bilinmeyenle ilgili. Görüşmeye gelenlerin de yüzde 70'i kadın.

Ahmet Altan da edebiyata kadınların daha çok ilgi gösterdiğini, doğaları gereği edebiyata erkeklerden daha yatkın olduğunu söylüyor.

- E tabii çünkü dişil zeka sınırları belli olmayan bir şey. Daha bulutlu. Daha sisli. Ama bu sadece kadınlarda olacak diye bir şey yok. Pek çok erkekte de var. Ama erkil ve dişil zeka arasında ciddi farklar var. Mesela solaklar ve sağlaklık arasında da bir var. Solaklık, dişil bir zeka. Sağ ise insan hayatındaki baskın, dominant ve tradisyonel tarafı anlatıyor. Neden mi astrolojiye bu ilgi? Çünkü insanlar geleceği bilmek istiyorlar. Çünkü hayatlarında bir anlam arıyorlar. Nasıl ben hayatıma astrolojiyle bir anlam katmışsam, kimi balık tutarak, kimi kitap yazarak, kimi de aşk yaşayarak anlam katıyor. Ama hareketlerinde de bunu görmek istiyorlar. Bir onaylanma ihtiyacı.

Peki zaman zaman ‘‘Ben kötü bir şey mi yapıyorum’’ diye düşündüğünüz oluyor mu?

- Hayır. Çünkü ben görüşmelerimi iki buçuk, üç saat tutuyorum. O yüzden haftada en fazla dört kişiye bakabiliyorum. Sürümden kazanayım gibi bir derdim yok.

Tabii sizin yeryüzünde anlattıklarınızla tavlayamayacağınız erkek ya da kadın da yok!

- Yok, bu çok tehlikeli. Sanırım önemli olan karşınızdakine şu mesajı vermek: Hayatınız bir iskambil oyunu gibidir. Jokerleriniz vardır yani iyi kağıtlarınız, ama kötü kağıtlarınız da olabilir. İyi kağıtlar çabuk bitebilir, bazen bitmeyebilir de. Bazen de kötü eller hiç beklenmedik bir biçimde açılabilirler. Sizin haritanız, jokerleriniz neler, onları gösteriyor ama onları siz kullanacaksınız. Ben diyorum ki, ben size bu haritada gördüğüm sembolleri anlatacağım ama lütfen siz benim sözümü kesin biçin, araya girin, yorum yapın, kesinlikle bunun bir monolog olmasını istemiyorum. Beraber bir iş çıkarmalıyız. Bu sinerji çok önemli. Ben sadece aracılık ediyorum yani, ben onun herşeyini bilmiyorum, bilemem. Ben kimsenin ruhunu ele geçiremem. Ben sadece bir dekoderim, bir kod çözücü...

Bu işin etik kuralları var mıdır?

- Olmaz mı? Mesela bir astrolog hiçbir zaman ölümden bahsetmemeli. Ama bazen öyle isteklerle de karşılaşabiliyorsunuz.

İnsanın böyle bir şeyi öğrenmesi mümkün mü?

- E çok zorlarsınız bazı riskli zamanları bulabilirsiniz. Ben söylemem.

Siz kendi haritanıza bakıyor musunuz?

- İnsanlar habire kendi haritamla uğraştığımı düşünüyor. Oysa bu doğru değil. Bazen saatlere bakıyorum. Ve tabii merkür gelir giderken ya da ay küçülürken çok dangalakça şeyler yapmıyorum, bir proje başlatmıyorum.

Peki sevgilinizle ilgili...

- Maalesef bakıyorum ama bu sihri bozan bir şey.

E peki insanların haritalarında gördüğünüz şeyler noter tasdikli gibi çıkıyor mu?

- Bilemezsiniz ki. Üç ay içinde evlenecek bir çift var mesela. Altı, yedi aydır da beraberler. Ama haritalarındaki hareketler felaket kötü. Stabil bir gelecek görünmüyor. O haritaya göre bunlar sürekli kavga ediyor. Ama ‘‘Yoo biz gayet iyi anlaşıyoruz’’ diyorlar, ‘‘Hır gür yok’’. Bir gün ‘‘İmkanı yok’’ dedim, sonunda itiraf ettiler: ‘‘Aileler zaten evlenmemize karşı. Evet biz birbirimize giriyoruz. Ama ne olursa olsun, ilişkimize bir şans vereceğiz ve evleneceğiz’’. Harita çoğu kez doğruyu söylüyor, onlar evlenecek ama büyük bir ihtimalle o ilişkiden çok yakın zamanda patlama ve çatlama sesleri yükselecek.

Bazen gazetelerdeki horoskopumu okuyorum, beş gazetede de birbirinden farklı. Neden?

- Günlük astroloji mesajı yazmak çok genel bir şey. Ben ayın günlük konumuna bakarak yazıyorum. O günün enerjisini de anlatmak istiyorum ama yer çok kısıtlı. Günlük mesajların genel yazılması gerekiyor ve yazarken hikaye üretilmemesi icap ediyor. Tabii bir de şu var: O köşeleri gerçekten astrologlar mı yazıyor?


ASTROLOGLARIN YAPILMAZ'LAR LİSTESi


1 Bütün astroloji ilkelerini doğru uyguladığına emin olacaksın.

2 Kimlik açıklamayacaksın.

3 Bir kişi zor durumdaysa, ihtiyaç halindeyse karşılık beklemeden yapacaksın.

4 Ölümden söz etmeyeceksin.

5 Bilinmeyen hakkında gizli bilgileri deşifre etmeyeceksin.

HAMİŞ: Hakan Kırkoğlu'nun mezun olduğu Faculty of Astrological Studies'in öğrencilerinden biri de Prenses Diana'nın astroloğu Penny Thorton. Diana'nın ölümünden sonra, görüşmelerini bir kitap haline getiriyor. Bu olay üzerine fakülte kendisine verdiği ünvanı geri alıyor. Penny Thorton hala meşhur bir astrolog ama asaletini kaybediyor.


YILDIZI DÜŞÜK İNSAN VAR MIDIR?

Hepimizde farklı farklı güçler var. Kiminin Mars'ı güçlü, savaşkan, sağlıklı; kiminin Ay'ı güçlü, hayal gücü geniş ve hassas; kiminin Merkür'ü güçlü, çok konuşkan, çok becerikli. Ama insanlarda bazı gezegenler düşük de olabilir. Bir insan vardır çok iyi bir zekası vardır ama Venüs'ü berbattır, aşk yoktur hayatında ama çok iyi bir beyni olabilir. Herhalde Stephen Hawkings'in süper bir Merkür'ü var ama Mars'ı yok. Astrolojinin amacı düşük taraflarımızı görüp bunların risklerini azaltmak, yani karanlıkta ilerlemektense elinde bir mumla gitmek...


YAYLARA MESAJ: ATLATIYORUZ ARKADAŞLAR!


Benim boşanacağımı bir dolu insan söyledi: ‘Yay'lar için çok köklü değişiklikler olacak.’’ Ben mi etkilendim yoksa gerçekten var olan bir şey miydi?

- Astrolojik sembolizm çok katmanlı bir sembolizm. Venüs mesela, güzellik, aşk, sahip olmak, değer yargıları vs. anlamına geliyor. Siz bir astrolog olarak karşınızdaki insanın Venüs'üyle ilgili bir yorum yapıyorsanız, bir kaç cümle birden kurabilirsiniz. Ama sadece bir cümle o kişinin gerçeğini anlatıyor. Bunu da ancak karşınızdaki insanla beraber bulabiliyorsunuz.

Yani boşanacağım o haritada yazıyor muydu!

- Haritanızda yay burcu, yedinci evde olduğu için ikili ilişkileri ilgilendiriyor. Ama yay burcu şurada olan biri için (bilgisayarda gösteriyor) kariyeri ilgilendirecekti, şurada olan için arkadaşlıkları, dördüncü evde olsaydı da evi. Ama doğru yay'lar zor bir dönem geçirdi...