Bangladeş’te üretime başladık Mısır bizim sigortamız olacak

LC WAIKIKI markasının sahibi Taha Grubu ve Tema Mağazacılık’ın patronlarından Vahap Küçük’ün Malatya’nın Doğanşehir ilçesindeki evinin bahçesindeyiz...

Aslında ev sahibi baba Vahap Küçük... Bahçe dediğim yer de 300 dönümlük bir alan... Malatya Eğitim Vakfı (MEV) Başkanı Şaban Taçyıldız, "Bu koca alanda beni ilgilendiren bölüm, çardağın altındaki 40 metrekarelik alan" diyor.

Bahçede Malatyalı işadamları Nuryıldız’ın patronu Şahin Nalbant, kendi adını hazır giyim markası yapan Sabri Özel ile tiyatro sanatçısı Kenan Işık da var.

Vahap Küçük, sohbetin başında bünyelerinde bulunan Tema Mağazacılık’ın İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan "En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu" listesinde 139’uncu sıraya yükselerek, sektörünün liderlik koltuğuna oturduğunu vurguluyor.

Tema Mağazacılık bu yıl 350 milyon dolarlık ciroya doğru yürüyor. Üretim şirketlerini de katınca Taha Grubu cirosunun 500 milyon dolara dayandığı dikkati çekiyor.

Taha Grubu’nun üretim için İskenderiye’ye yatırım çalışmaları olduğunu biliyorum. Vahap Küçük’e Mısır’da son durumlarını soruyorum: "Yatırıma başladık. 20 milyon doların üzerinde çıkacak. Bir yandan da üretim hazırlığımızı başlattık. 400-500 kadar işçiyi eğitime aldık."

Taha Grubu, Malatya’daki fabrikasında Marks&Spencer’a yüklü üretim yapıyor. İskenderiye’deki fabrikanın ürünleri nereye yönelik olacak? Küçük, Timberland’la anlaştıklarını vurguluyor.

Küçük, Mısır’da asgari ücretin 17-18 dolar dolayında olduğuna, enerji maliyetinin epey düşüklüğüne işaret ediyor: "Bizim için bir başka önemli nokta Mısır’ın ABD’yle serbest ticaret anlaşmasının olması. ABD’ye yüzde 15-20 dolayında daha uygun maliyetle oradan ihracat yapacağız."

Mısır’a yönelmesi, Taha Grubu’nun Türkiye’deki üretim birimlerini küçültmesi sonucunu doğuracak mı? Küçük, bu noktada önemli bir değerlendirme yapıyor: "Mısır aslında Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün sigortası olacak. Türkiye’deki tecrübe ve kalitemizle Mısır’daki uygun koşullar birleşecek, ortalama maliyetimiz düşecek."

Ben Mısır’a odaklanmışken Vahap Küçük, üretim için Bangladeş’e kadar uzandıklarını belirtiyor. Taha Grubu, fason üretim yaptırdığı Bangladeş’teki bir tesisin yüzde 70’ini satın almış. Orada LC Waikiki triko üretiliyormuş: "Bangladeş’ten Türkiye’ye ithalatın yüzde 70’i bizim işimiz."

Mısır, Bangladeş derken Türk tekstil ve hazır giyim sektörü maliyet düşürme arayışıyla şansını uzaklarda arıyor. Küçük, bu açılımların Türk tekstilinin ömrünü uzatacağını düşünüyor...

Mısır’a, Bangladeş’e, Özbekistan’a, Moldova’ya gitmek Türkiye’de tekstil sektöründe çalışanları kapı önünde bırakmayacaksa, varın gidin, sektörün ömrünü uzatın...

Yoksa yeni iş kapısı çözümünü başka sektörlerde aramak gerekecek...

Formula 1, Güler Sabancı’yı dünya medyasına yıldız yaptı

SABANCI
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’ya Akçansa’nın 10’uncu kuruluş yıldönümünde sordum: "Güler Hanım, son günlerde dış basında sürekli sizden söz ediliyor. Bunun sırrı nedir?"

Güler Sabancı, yanıbaşındaki Sabancı Holding Kurumsal İletişim Direktörü Suat Özyaprak’ı gösterdi: "Arkadaşımın başarısı. İşini iyi yapıyor."

Güler Sabancı, Suat Özyaprak’a bu övgüsünün ardından "işin sırrı"na geldi: "İstanbul’daki Formula 1 yarışına Bridgestone’nin davetlisi olarak yabancı gazeteciler gelmişti. Yarış sabahı İstanbul Park’ta basın toplantısı yaptım. Gelen yabancı gazeteciler bazı tesislerimizi de gezdi. Sonra onlar tek tek benimle röportaj da yaptı. Anlaşılan şimdi yayınlıyorlar."

Güler Sabancı, rahmetli Sakıp Sabancı’nın kendilerine tavsiyesini hatırlattı: "Biz yurtdışına gidelim ama yabancıları da zaman zaman davet edelim. Gelip yaptığımız işi görsünler..."

Bugünlerde KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a verdirilen kupa yüzünden gelen 5 milyon dolarlık FIA cezasıyla gündemde olan Formula 1, Güler Sabancı’yı "dünya medyasına yıldız yapmış" görünüyor...

İtin olayım Osman Abi

DÜNYA Gazetesi Genel Yönetmeni Osman Saffet Arolat’la İstanbul’daki çeşitli toplantılarda, Anadolu’nun Van’dan Muş’a, Elazığ’dan Malatya’ya, Edirne’ye kadar değişik noktalarında, zaman zaman da yurtdışı seyahatlerde omuz omuza çalışırız...

Osman Abi, oluşturduğu "konferans ekibi"yle Anadolu’yu karış karış dolaşır. Anadolu’da onu tanımayan işletme sahibi, yöneticisi yok gibidir. Birlikte gittiğimiz seyahatlerde de, fotoğraf makinesini, not defterini elinden düşürmez. Bir çok genç gazeteciye taş çıkartır...

Osman Abi’nin şekeri biraz yüksektir... Birlikte olduğumuz yemeklerde müdahale ederim, "Aman tatlıdan uzak dur" derim. O, çok sevdiği köpeklerine güvenir: "Biliyorsun üç tane köpeğimiz var. Onlarla birlikte yürüyüş yapıp, yediklerimi yakıyorum."

İstanbul dışına birlikte çıktığımızda akşamları köpeklerle yaptığı yürüyüşten esinlenerek, "Îtin olayım Osman Abi" diye tanımladığım yürüyüşlerimizi aksatmayız.

Anlaşılan o yürüyüşler de yeterli olmadı, Osman Abi geçen gün Gaziantep’e uçarken hastanelik oldu, şimdi İstanbul’da tedavi görüyor.

Hadi Osman Abi, "İtin olayım" yürüyüşü için seni bekliyoruz...
Yazarın Tüm Yazıları