Aziz dostum Hıncal

Birincisi, araştırmacı gazeteciliğin zayıf; çok yanlış var, bir kere ben ölmedim, yaşıyorum. İkincisi, hayvanseverlere ve bana hakaret etmekten vazgeçmelisin aziz dostum.

‘‘Hodri meydan’’ bana yedi soru sormuşsun, bizim yerimiz otopark kadar geniş olmasa da, işte yanıtlıyorum:

Bir; uygar ülkelerde sokak köpeği var mı diye soruyorsun.

Çok az... Onlar öldürerek değil, kısırlaştırıp kontrol altına alarak bunu başardılar. Ama bin yıldır öldürmek yönteminden vazgeçemeyen biz başarılı olamadık. Nitekim, ‘‘Hiçbir hayvana kötü muamele edilemez, haksız yere öldürülemez, ev hayvanları terk edilemez, insani yöntemlerle çoğalmaları kontrol altına alınır’’ diyen Avrupa Sözleşmesi, Meclis gündeminde. Türkiye'nin onaylamasını bekliyorlar. Yani bunu bizden isteyen, senin sözünü ettiğin o uygar ülkeler.

Araştırmıyorsun dostum.

İki; bir köpek, bir turisti ısırırsa ne olur diyorsun.

İyi olmaz. Ama turizme o kadar önem veriyorsan, Avrupa televizyonlarında ölmüş annelerini emen İstanbul sokaklarının sevimli köpek yavrularını gösteren ve ‘‘Bu acımasız ülkeye gitmeyin’’ diyen, sayısız programdan niye haberin yok?..

Üç; çocukları sevmekten, onların ruh sağlığından söz ediyorsun.

Tüm bilim adamlarının sakıncalı görmesine rağmen, dansöz kılığına girmiş küçük kızın TV'de kıvırmasını savunan tek yazar olarak bu soruya hakkın yok.

Dört, beş, altı... Kaç kişinin kuduzdan öldüğünü bilip-bilmediğimi, barınak kuracaklarını ilan eden ‘‘çaçaronların’’ hani kaç barınak kurduklarını soruyorsun.

O mübarek-yiğit insanlar yüzlerce barınak kurdular. O barınaklarda yetmiş bine yakın köpek-kediye, sakat leyleğe, yaşlı ata cep harçlıklarıyla bakıyorlar. Ve bu yüzden Sağlık Bakanlığı'nın son resmi rakamlarına göre kuduz vakası giderek azaldı; 1978'de 40, 1988 de 10, 92'de 7, 2000'de 3.

Yedi; okuyucularım ‘‘Ama Hıncal devam et’’ diye yazıyorlar diyorsun.

İşte bunun yanıtı yok aziz dostum.

Ölümden ve öldürmekten yana olan insanlar varsa, yanıtlar biter.

İnsanları aşağılayanlara, hakaret edenlere... Acımasızlıktan ve vicdansızlıktan yana olanlara...

Sözüm yok.

Vurmanın yanıtı acı, yok etmenin yanıtı hüzün, ölümün yanıtı gözyaşıdır.

Söz biter.

Buna yanıt yok dostum...

Yanıt yok.