Ayşe'nin Gözlüğü

Ayşe ARMAN
Haberin Devamı

Belkıs’ın suçu ne?

1) Erkek olmak zor zanaat.

2) Çünkü onlar en azından bir süre olduklarından başka görünmek zorundalar. Kibar kibar birbirlerinin gözlerini oyarlar. Oysa kadınlar öyle mi? Kafadan, saç saça, baş başa kavgaya başlarlar.

3) İyi ki kadınım.

4) İki erkek kavgaya başladıklarında nedense kabak durduk yerde hep kadınların başına patlar. Erkekler bunu hep yapar.

5) Aşağıda okuyacağınız iki erkeğin yazılı kavga sürecini anlatan olayı Nurcan Akad yollamış.

6) Nurcan Akad'la birlikte olmak çok eğlenceli, iyi gülüyor, güldürüyor.

7) Bu aralar gülmeye ihtiyacımız var, yeteri kadar korktuk.

*

Pek muhterem Orhan Bey Kardeşim,

Geçtiğimiz günlerde lutfedip beni evinizde misafir etmiştiniz.

Pek büyük bir şanssızlık neticesinde ve biraz da acele etmem sebebiyle, gözlüğümü kıymetli evinizin kıymetli banyosunda unutmuş bulunmaktayım.

Zamanınızı almaktan son derece müteessir olmakla beraber, gözlüksüzlüğün ne denli zor bir durum olduğunu takdir edeceğinizi ümid etmekten başka yapacak bir şeyim yoktur.

Pervasızlığımı mazur görün ama gözlüksüz kendimi bir nevi yarım insan gibi addediyorum.

Kıymetli zamanınızdan bir kısmını ayırarak, gözlüğümü Yurtiçi Kargo marifetiyle tarafıma gönderebilirseniz (Misal: bir diş macunu kutusuna koyup yollayabilirsiniz) size olan minnetimin ziyadesiyle artacağını arz ederim.

Not: Kargo masrafı bizzat tarafımdan ödenecektir. Saygı ve muhabbetlerimle kucaklarım. (Muharrem Ensarı)

*

Aziz Dostum Muharrem Ensarı Bey,

Gözlüğünüzü bizim fakirhanenin banyosunda unutmuş ve dolayısıyla zor bir durumda kalmış olmanızı büyük bir teessürle öğrenmiş bulunmaktayım.

Bu sabah zevcem Belkıs Hanımefendi, gözlüğünüzü banyoda bulduklarını söylemişlerdir. Kendisinin, bana bildirirken yüzünün kızardığını bir başka gerçekten yola çıkarak anladım ki, gözlüğün unutkanlık ve acelecilik sebebiyle banyoda kaldığı aşikardır. Zira sifon da çekilmemiştir.

Netice itibariyle, pek tabii ki kıymetli gözlüğünüzü yollayacağım.

Omo kutusuyla göndermem daha yerinde olacaktır kanaatindeyim, diş macunu kutusunda gözlüğünüz kırılabilir mazallah.

Ancak bahis açılmışken...

İzninizle, benim de küçük bir istirhamım olacak.

Daha önce de defaten arz ettiğim ve tahmin ediyorum ki, sizin de unutmuş olacağınız gibi, geçtiğimiz senenin kasım ayında evinizde kalmış olan esvaplarımın tarafıma gönderilmesi, bu iki önemsiz ve fakat can sıkıcı tesadüfün aynı anda tatlıya bağlanmasına vesile olacaktır.

Not: Kargo masrafı küçük bir detaydır. Kesinlikle ehemmiyetsizdir. Muhabbetle kucaklarım. (Orhan Ercan)

*

Pek muhterem Orhan Ercan Beyciğim,

Dün göndermiş olduğunuz faks mesajınızı aldım, teşekkür ederim.

Teveccüh etmişsiniz efendim: Esvaplarınızın size gönderilmemesindeki ihmalkarlığım affedilecek cinsten değildir.

Faksınızı okurken bir kez daha utandığımı arz etmek isterim.

Amma velakin, nur içinde yatsın, cebir müderrisimiz Edip Bey'in de söylediği gibi elmalarla armutların toplanmaması icap eder.

Gözlüğün ehemmiyetiyle, birkaç parça esvabın ehemmiyeti kıyaslanmamalıdır.

Zira, siz esvaplarınız olmadan da örtünebilirken, benim gözlüksüz, Yüce Mevlam dostlardan uzak eylesin, bir amadan farkım kalmamıştır.

Gözlüğüm olmadan esvaplarınızın evin hangi köşesinde olduğunu bulabileceğim dahi şüphelidir.

Mevzuya, pek iyi bildiğim aklı seliminizle bakacağınızdan eminim efendim.

Not: Zevceniz hanımefendiye, en derin hürmetlerimi iletiniz. Sifonu çektim, lakin zannederim ki, şamandırası bozuktu, çalışmadı. (Muharrem Ensarı)

*

Muharrem Beyciğim,

Faksınızı aldım, teşekkürler.

Ne rahmetle hatırladığınız cebir müderrisimiz Edip Bey'in ne de cebirin mevzuumuzla bir alakası olduğunu düşünmekteyim.

Ama şimdiki talebelerin Fonskiyon tabir ettiği şeyi nazarı dikkate alacak olursak, a.x=b.y + c misalinde olduğu gibi x'in değeri ilk evvela a, sonra da b, ye ve c gibi değerlerle alakalıdır.

Bu misalin ana fikri şudur:

Ne ekersen onu biçersin.

Yani siz esvaplarımı yollasaydınız, x de x'liğini bilir, sizin gözlüğünüzü mennuniyetle gönderirdi.

Not: Belkıs'ın da selamı var. Muhabbetle ellerinizi sıkarım. (Orhan Ercan)

*

Orhan Bey,

Faksınızı aldım.

Muhtemelen eskiciden alınmış, değersiz esvapların, bir ihtiyarın sıhhatiyle oynamak için alet ediliyor oluşunu ibretle takip ediyorum.

Gözlüğümü çerçevesiyle beraber (stafilodur) acilen tarafıma göndermenizi aksi takdirde, dalağınızı cima etmek mecburiyetinde kalacağımı arz ederim.

Not: Belkıs Hanım kendisine iyi baksın. Hışımla ellerinizi sıkarım. (Muharrem Ensarı)

*

Muharrem,

Faksını aldım.

Hoşt köpek.

Mevzuu daha fazla dallandırıp budaklandırmanın alemi yok.

Ne kadar ekmek, o kadar köfte!

Gönder esvaplarımı, al gözlüğünü.

Not: Bu işe Belkıs'ı karıştırma. Allah belanı versin. (Orhan Ercan)

*

Orhan Öküzü,

Küstah faksını aldım.

Köpek senin babandır, nur içinde yatsın, enik! Esvaplarını banyo sobasında yaktım.

Gözlüğü bedenindeki en münasip deliğe sok.

Not: Belkıs'ın neler karıştırdığını bilebilseydin keşke. Afyon Vali Muavini Ekrem Bey'i bir sor bakalım kendisine. Helvanı yeriz, inşallah. (Muharrem Ensarı)

*

Salak Muharrem,

Gözlüğü sattım.

Epey de para etti, mübarek.

İki kat yeni esvap aldım kendime.

Benim bu işte, karıdan gayri bir ziyanım olmadı.

Bu yaştan sonra da karıyı neyleyim? Kovdum orospuyu kurtuldum zahar...

Olan senin gözlüğe oldu.

Not: O Ekrem itini görürsen, söyle, onunla görülecek hesabım var. Tez vakitte geberesin. (Orhan Ercan)

Yazarın Tüm Yazıları