Ayhan, kardeşi Hatun’u öldürdüğünü sevgilisi Melek’e nasıl itiraf etti

O da Ayhan’ı seviyor. Dediğinden dışarı çıkmıyor. Hatta, Ayhan istedi diye, türban bağlıyor. 15 gün önce metroda giderken Ayhan’ın kız kardeşine dönük sözlerini hatırlıyor: "Bu Hatun, orospunun teki oldu, çıktı." Yerinde duramıyor.

Annesinin itirazlarına rağmen, o güç buluşmalardan birine gidiyor. Yüreği yerinden fırlayacak gibi, İnşallah o değildir, dualarıyla, korka korka soruyor, "O sen misin?" Ayhan fütursuz, "Şşşt, kimse duymasın, evet benim."

Sanık sandalyesine otururken, mahkemeye gelen yakınlarını, babasının ona yeni armağan ettiği altın saatle selamlıyor.

Çevresine zafer işaretleri gönderirken, o geceki sorusuna dönüyor.

"İşlediğin günahlardan dolayı pişman mısın kız?"

Karşısındaki kadın, soğuk Berlin akşamında, karanlık bir sokakta aniden duyduğu bu soruyla irkiliyor. Soru biraz daha vahşi, ama daha kararlı bir tonda tekrarlanıyor:

"Sana söylüyorum, işlediğin günahların farkında mısın? Onunla yatmak bununla kalkmak, ailemizin şerefini hiç düşünmedin mi sen kız?"

Kırmızı kadife ceketinden çıkardığı 7.65’lik tabancayı görünce, 23 yaşındaki genç kadın telaşlanıyor:

"Sen ne yapmak istiyorsun?"

Sorunun yanıtı, başına yediği üç kurşunla geliyor. Hatun Sürücü, öz kardeşi Ayhan Sürücü’nün kurşunlarıyla can veriyor.

*

İlk ihtar birkaç gün önce. Hatun uzun süredir ruj, oje derken, makyajla daha da güzelleşiyor. Yetmiyormuş gibi, türbanı çıkartıyor. Ayhan öfkeli, "Kız sen kabak çiçeği gibi açtın." Dokuz çocuklu ailede, annesi dışında, Hatun’u kimse artık yemek masasına almıyor.

Son yılların büyük yankılar yaratan töre cinayetlerinden biri. Berlin doğumlu Hatun, 16 yaşında Erzurum’daki köyüne gönderiliyor. Ailenin seçtiği biriyle zorla evlendiriliyor. Bir yıl geçmeden yeniden Berlin’e dönüyor ve boşanıyor. O evlilikten bir oğlu dünyaya geliyor.

Ailenin boşanmaya itirazı büyük. Kısa sürede ikinci ve üçüncü evlilikler. İtiraz iyice büyüyor. Bir elektronik dükkanında iş buluyor. Aileden kopuyor.

Yaşadığı hayata, diğer iki erkek kardeş Alpaslan ile Mutlu’nun katlanması, töre gereği, mümkün değil. Hele de, Al Pacino filmlerinden kendine Carlito denilmesini isteyen Ayhan’ın buna tahammülü söz konusu değil.

*

Mahkeme kararıyla, cinayeti Ayhan’ın işlediği sabit. Dokuz yıl, üç aya mahkum oluyor. Diğer iki kardeş, kanıt yetersizliğinden serbest kalıyor.

Önümde Berlin’deki bu mahkemenin tutanakları var. Tutanakları okuyunca, bu töre cinayetinde bir başka dramla karşılaşıyorum.

Cinayetten birkaç saat önce. Ayhan sevgilisi Melek’e SMS atıyor:

"Meleğim resmine baka baka doyamıyorum. İnşallah hep beraber güleceğiz. Hayatımın kadını sen ol. Etin, budun olmadan, olur mu aşkım. Yavaş yavaş annenin gönlünü de ederiz."

Benzeri sekiz, on SMS.

Cinayetten birkaç saat sonra, SMS’ler arka arkaya:

"Biraz rahatsızım. Ben mert biri olduğum için duramıyorum. Gözlerim yaşlı, yüreğim kan ağlıyor. Meleğim aklım hep sende, keşke şimdi yanımda olsan."

Melek, ertesi gün gazeteleri açıyor. Sevgilisi Ayhan’ın ablasının öldürüldüğünü okuyor. Daha dört gün önce kendisine evlenme teklif eden Ayhan’ın polis tarafından arandığı haberleri tüm gazetelerde.

O da Ayhan’ı seviyor. Dediğinden dışarı çıkmıyor. Hatta, Ayhan istedi diye, başına türban bağlıyor. Müslümanlığı öğrenmeye çalışıyor. Bir an duruyor. 15 gün önce metroda giderken Ayhan’ın ablasına dönük sözlerini hatırlıyor:

"Bu Hatun, orospunun teki oldu, çıktı."

Yerinde duramıyor. Annesinin itirazlarına rağmen, o güç buluşmalardan birine gidiyor. Yüreği yerinden fırlayacak gibi. İnşallah o değildir, dualarıyla, korka korka soruyor: "O sen misin?"

Ayhan fütursuz, "Şşşt, kimse duymasın, evet benim." Gelinlik hayallerini yıkan cevap.

*

Cinayetle ilgili olarak, Berlin Savcılığı Melek’in de ifadesine başvuruyor. Sorguya giderken Alpaslan ona, "Birisi birini öldürdü mü, bir başkasını da artık öldürebilir" diyor. İfadene dikkat et, uyarısı.

Cinayet sırasında tesadüfen aynı sokaktan üç Alman geçiyor. Onlar da tanık. Ama, asıl tanık Melek. Öncesini, sonrasını, aile dışında bilen tek o var. Ayhan’ın cinayeti doğrudan itiraf ettiği sevgilisi, evlenmeye karar verdiği Melek. Metrodaki itiraf, SMS’ler, gizli buluşmalar, türban, Hatun’un aileden dışlanması. Hepsini en ince ayrıntısıyla o biliyor.

Melek üç kez sorgulanıyor. İfadesinde bildiği her şeyi anlatıyor.

Sevgilisi Ayhan, şimdi demir parmaklıklar arkasında.

Hatun’un mezarında tek çiçek bile yok.
Yazarın Tüm Yazıları