Ayakkabı markası olamıyorsan şöhret falan değilsin

Kurt Cobain hep siyah Converse giyerdi. Kendini öldürdüğünde, ayağında yine siyah lastik pabuçları vardı.

1994 tarihli o meşum fotoğrafta, kapı aralığından görünüyor. Kendini vurmuş, yerde yatıyor. Sağ ayak ucunda olay yeri inceleme ekibi... Şimdi Converse, kuruluşunun 100. yılı nedeniyle sınırlı sayıda Kurt Cobain imzalı seri çıkarıyor. Pabuçların üzerinde Cobain’in şarkı sözleri ve günlük pasajları var. Markanın 100. yıl reklamlarında Sid Vicious, Hunter S. Thompson da olacak. Yani hep asi figürler. Converse giyen başkaldırı simgeleri. Ancak Converse artık bağımsız değil. O bir Nike markası. Peki Nike, başkaldırıyı mı temsil ediyor? Yoksa global düzeni ve ihtirası mı (You can do it)? Aynı rock ikonlarının sembol ayakkabısı gibi, yüksek moda da şimdilerde şöhretlerle özdeşleşiyor. Victoria Beckham, Jennifer Lopez, Suri (Tom Cruise’un kızı) imzalı ayakkabılar çıkıyor. Bu ayakkabıların, birer arzu nesnesi olarak, tasarım çantaların yerini alacağı söyleniyor. Üstelik şöhretlerin isimlerini taşıyan ayakkabılara, Marc Jacobs çantalar gibi 2 bin dolar ödemek gerekmiyor.

Android görünümlü Victoria Beckham da ayakkabı markası oluyor, rock ikonu Kurt Cobain de. Hangisi hangi marka bahsine girmeden soruyorum: Bu şartlar altında Nirvana hayranları ne yapar?

Fena halde kızar tabii.

Bu işe izin veren dul eş Courtney Love’a küfür üzerine küfür sallıyor, "Cobain’in hatırası iğrenç bir sömürüye alet ediliyor" diye isyan ediyorlar.

Converse’in pazarlama direktörü Neil Stevens, markanın 100. doğum günü nedeniyle Cobain "onuruna" sınırlı sayıda üç seri ürettiklerini söylüyor. Ayakkabılar mayıs ayında piyasaya çıkıyor. Nirvana fanatikleri en çok bu "onuruna" meselesine takılmış durumda. Yani, kim kimi onurlandırıyor? Onlara göre, Cobain adının bir ayakkabıda markalaştırılması, sanatçının düzene aykırı duruşuna tamamen ters düşüyor, hatırası kirletiliyor. Onun büyük bir müzisyen olarak anılması gerekiyor, bir marka olarak değil.

Converse firması ise "Bu marka her zaman özgün yaratıcılığı, iyimser başkaldırı ruhunu temsil etmiştir" mesajını veriyor. Hayatına kendi eliyle son veren bir adamın başkaldırısı iyimser olabilir mi, acaba?

Geçen yıl Dr. Martens marka bot reklamları da, rock’çılar üzerinden benzer bir infiale yol açmıştı. Ölmüş rock yıldızlarının, bulutlar üzerinde meleksi kıyafetlerle süzülmesi asi ruhlara aykırı bulunmuştu. Bloglardan Dr. Martens’e küfürler savruluyordu. Markaya "rezalet" diye sövenlerden biri de Courtney Love’dı. Dijital ortamda değiştirilen görüntülerle bulutların üzerinde kondurulan rock yıldızları arasında Joey Ramone ve Sid Vicious da vardı. Reklam kampanyası için izin alınmamış, telif ödenmemişti. Kopan gürültü üzerine Dr. Martens, kampanyayı hazırlayan Saatchi & Saatchi’nin işine son verdi.

Şimdi Converse de benzer bir kampanya hazırlığı içinde. Ancak Courtney Love’ın izniyle. Sex Pistols’ın Sid Vicious’ı, gonzo gazeteci-yazar Hunter S. Thompson ve NBA yıldızı Dwyane Wade de yine aynı başkaldırı ve özgünlük mesajıyla 100. yıl reklamlarına dahil ediliyor.

BASKETBOLDAN DANSA

Converse, 100 yıl önce Massachusetts’de, spor ayakkabısı olarak piyasaya çıkmış ve ünlü All Star modeli 1921 yılında Amerikalı (beyaz) basketbolcu Chuck Taylor’ın imzasıyla yeniden dizayn edilmişti. Kanvas ayakkabıların müzik ile ilk buluşması 1920’li yıllara denk düşüyor. O yıllarda siyah basketbolcular, spor salonlarında değil, müzikhollerde maç yapıyor ve karşılaşmalardan sonra ayaklarında Converse’ler, aile yakınları ve dostlarıyla dans ediyordu. 1950’lerde ise rock’n’roll Amerika’yı kasıp kavurmaya başlayınca, siyah-beyaz Chuck Taylor’lar, dans salonlarının resmi aksesuvarları haline geldi. James Dean’in tişört, Levi’s marka jean ve beyaz Converse ayakkabılarla poz vermesiyle birlikte "Converse" ebediyen sürecek asi statüsüne kavuşmuş oldu.

Converse’ler o günden beri rock ve punk aleminin üniforması. The Clash, The Replacements, Green Day, Amy Winehouse, Beatles, Beach Boys, Lily Allen, Arctic Monkeys... Hepsi Converse giydi ve giyiyor.

LASTİK PABUCUN YENİLGİSİ

Peki Converse bugün, rock kültürünün asi ruhunu temsil yeteneğine sahip mi? Mesela globalleşme karşıtları bugün dev şirketleri protesto ederken, ayaklarına Converse geçirse, yeri midir?

Çünkü Converse artık Nike’a ait bir marka. Ve Nike, denizaşırı ülkelerde ucuz emeği kullandığı için global sömürünün köşetaşlarından biri olarak görülen, küçükleri yutan dev bir şirket.

1970’lerin sonlarında Converse, kült statüsü sayesinde pazarda yer bulabiliyordu. Ancak lastik pabucun karşısında, Nike ve Reebok’ın yeni teknoloji ürünü spor ayakkabıları piyasanın esas hakimleriydi. 1990’lı yıllarda grunge müzikle bağlantısı sayesinde Converse’in satışları yükseldiği halde, borçlar da kabardığından, 2001 yılında Nike’ın eline geçti. Nike, Converse’i satın alır almaz Amerika’daki bütün fabrikaları kapatıp, imalatı Asya’ya taşıdı. Converse giyenlerin boykot tehditleri ise kesinlikle sökmedi. Nike’ın markayı pazarlama harcamalarını artırması sayesinde Converse artık her zamankinden daha yaygın bir ürün.

Rock’ın kanvaslı dünyası ile tasarım modanın kesiştiği noktalar da var. Mesela Amy Winehouse. Hem Converse giyiyor, hem de Jonathan Kelsey tasarımı "Amy" imzalı ayakkabısı var. Ayakkabılara şöhretlerin ismini verme trendi tırmanışta. Otoritelere göre kadınlar yakın gelecekte daha az ama, daha pahalı ayakkabılar almaya başlayacak. Bunlara, 14 cm’ye varan platform pabuçlar da dahil. Mesela İtalyan tasarımcı Giambattista Valli’nin, Victoria (Beckham) modeli. Babetlerde bile şöhret imzaları var. Calvin Klein’ın "Suri"si gibi. Yani Tom Cruise’un kızı Suri.
Yazarın Tüm Yazıları