Avukat ailenin vekalet ücreti

ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih, bugüne kadar Ankara adliyesinde belki binlerce tazminat davası açtı. Önüne gelen herkesi mahkemeye verdi. O kadar ki, ‘‘İ. Melih’’ diye yazanları ‘‘Bana İbne Melih diyor’’ diye dava etti. Fakat tümünü kaybetti. Ayrıca kendisi hakkında da çok sayıda tazminat ve ceza davası açıldı. İ. Melih'in avukatlığını Mehmet Ali Alan isimli biri yapıyor. Bunlar, bugüne kadar kaç dava açtıklarını ve trilyona yaklaşan tazminat miktarını sır gibi saklıyor. İ. Melih, kamu görevini kişisel kazanca tahvil ediyor. Dünkü Hürriyet'te Ali Dağlar'ın bir haberi vardı. İ. Melih'e bağlı EGO Genel Müdürlüğü, bu şahsın avukatı Mehmet Ali Alan'la dışarıdan sözleşme imzalamış. Sadece onunla değil, avukat olan kızı ve damadıyla da!..Ve bunlara bol kepçe vekalet ücreti ödeniyormuş. Ali Dağlar'ın haberine göre EGO tarafından sözleşmeli avukatlara 2001 yılında 377 milyar, 2002 yılında 303 milyar, bu yılın ilk 4 ayında 366 milyar lira vekalet ücreti ödenmiş. Rakamlara bakın!İ. Melih'in avukatı Mehmet Ali Alan, avukat kızı Hacer Alan Özgün ve avukat damadı Kamil Özgün'e EGO tarafından tam 181 milyar lira ödenmiş. Bu arada EGO'nun kadrolu bazı avukatlarının görevine son verilmiş, bazıları da açığa alınmış!(Ali'nin haberinde yer almayan bir konuyu da ben sorayım: Belediye Teftiş Kurulu Başkanı Rahmi Çınar'ın Orkun Çınar isimli bir avukat oğlu var mı? EGO, Orkun Çınar'a da 30 milyar lira vekalet ücreti ödedi mi?)Bu yazıyı yazmak için dün saat 18'e kadar bekledim ve İstanbul Yazıişleri'ne sürekli sordum: Acaba Ali Dağlar'ın haberine, adı geçen kişi ve kurumlardan herhangi bir açıklama, yalanlama gelmiş miydi! Hayır, gelmemişti.Peki bu avukatlar neye göre, hangi ölçülerle seçilmiş? İşin içinde torpil var mı? Bizim bilmediklerimizi de eklersek, bu şahıslara bugüne kadar net kaç yüz milyar ödenmiş? Kim, kimin parasını kimlere dağıtıyor?Yanıt gelirse (!) buradan size aktarırım. ***EGO, İ. Melih belediyesine bağlı bir kamu kuruluşu. Bu harcamalar, böylesine bir savurganlık nasıl gerçekleşiyor? Devletin beş kuruşu yok. Devlet sağa sola saldırmış zam yapıyor, vergi getiriyor. Ama ‘‘devletin’’ yanı başındaki Ankara Büyükşehir Belediyesi ve ona bağlı kuruluşlar, eşe dosta böyle savurganca para dağıtıyor. İ. Melih'in avukatına, onun kızına ve damadına 200 milyara yakın parayı, dışarıdan sözleşme yaparak ödüyor... Ve işin ilginç yanı, hiçbir makam bu uygulamalara ‘‘dur’’ diyemiyor... Çünkü İ. Melih, düne kadar karşısında olduğu ve amansızca eleştirdiği Recep Tayyip ve partisini razı edip belediye başkan adayı olmaya hevesleniyor! Şimdi onlara ‘‘şirinlik muskası’’ dağıtıp övgüler düzüyor! Kim gider bu işlerin üzerine?***Ankara'da yaşıyorum. Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan korkunç savurganlığı her dakika görüyorum. Parası, kaynağı ve teknik altyapısı olmayan ‘‘metro’’ inşaatının kazısı sürüyor! Gıcır gıcır asfaltlar sökülüp yeniden yapılıyor. Aynı şey kaldırımlar için geçerli. Buna karşın bozuk yollara, üzerinde yürünmeyen kaldırımlara el atan yok. Bu ihaleler kimlere veriliyor? Kamunun parasıyla seçmene hediye paketleri, top dağıtılıyor. Milyonlarca Ankaralı tepkili. Halkın parasına yazık günah değil mi? Koskoca bir belediye ile bağlı kuruluşların harcamaları, bir tek şahsın geleceğine ve siyaset amaçlarına alet edilir mi? İ. Melih ise durumunu şimdi İslamcı kanallarda eğlence programlarına çıkarak kurtarmaya çalışıyor. Örneğin birkaç gece önce İsmail Türüt'ün programına çıkıyor! Türüt kendisine önceden verilen soruları soruyor, ‘‘bu başarıyı’’ nasıl elde ettiğini İ. Melih'e anlattırıyor! Danışıklı dövüşün bu kadarı -hele eğlence programı yapan sanatçı açısından- epeyce ayıp kaçıyor. ***İ. Melih olayını, verdiği ihaleleri, Alfagas sayaçlarını ve daha nicelerini burada defalarca yazdım. Giden trilyonlar halkın parası. Hiçbir hükümet, hiçbir makam umursamadı. Ankara milletvekilleri hiç aldırmadı. Burunlarının dibindeki inanılmaz olayları görmezden geldiler. Bugün de öyle. Ne acıdır ve ne yazıktır, şimdi CHP milletvekilleri de görmüyor. Kim bilir, belki de bundan bir süre önce Deniz Baykal'la İ. Melih arasında baş başa yapılan, saatlerce süren ve konusu dışarıya hiçbir biçimde sızdırılmayan ‘‘çok özel’’ görüşmenin sonucudur!
Yazarın Tüm Yazıları