Asyalılar kafayı sevinçten değil yastan kazıtıyor

Bizimkiler finale kalsaydı bugün saat 14.00 itibariyle Yokohama'da Almanların karşısına dazlak kafalarla çıkacaklardı.

Milli Takım'ın kafaları kazıtma kararı bir çeşit adak ritüeliydi. Ancak özellikle Asya coğrafyasındaki seyirciler tarafından biraz garip karşılanacaklardı. Çünkü bu iklimlerde hiç kimse sevinçten, ya da dileği tuttuğu için kafasını kazıtmıyor. Bu ritüel, protesto ya da yas durumunda uygulanıyor. Çok ekstrem bir örnek olmakla birlikte, Taliban rejiminin ceza olsun diye futbolcuların saçını kazıttığı da bir gerçek. İşte bu yüzden Güney Koreli ve Japon futbolcular (Matsuda hariç) Mohawk stilini filan denemedi. Onlar okjisen sarısını andıran tuhaf renklerle sahaya çıkarak daha cool olduklarını düşünüyorlardı.

Kafa kazıtmak için o kadar çok neden bulabiliyorlar ki, insan acaba maksat saç stilini mi değiştirmek diye düşünüyor. Özellikle Güney Kore, hükümet uygulamalarını protesto için kafa kazıtanların ana vatanı.

Pirinç ithalatından şirket özelleştirmelerine, sigorta mevzuatından nükleer atık depolama faaliyetlerine kadar kamuoyunda tepki uyandıran herşeyi kafaları sıfır numaraya vurdurarak protesto ediyorlar.

Güney Kore'nin kafa kazıtma geleneği biraz da bulaşıcı. Geçen yıl, Fransız Milli Takımı'nın kaptanı Marcel Desailly, Güney Kore'deki Konfederasyon Kupası sırasında otelden çıkmalarına izin vermeyen teknik heyeti protesto için kafasını kazıtmıştı. Sıkıntı ve sıcaktan patladığını söyleyen Desailly, ‘‘Kendimi mahkum gibi hissediyordum. Yapacak hiçbir şey yoktu. Sonunda Anelka'yı razı ettim ve kafamı traşlattım’’ demişti.

Dazlaklık ve futbol deyince 2000 yılından kalma vahim bir olay geliyor aklıma. O yıl temmuz ayında maç için Kandahar'a giden Pakistan takımının futbolcuları dizlerini açıkta bırakan şort giydikleri için Afgan dini polisi tarafından tutuklanmış ve saçları kazıtılmıştı. Çok sıkı destek aldığı Pakistan'la arasını açmak istemeyen Taliban rejimi, giyim kuşam adabıyla ilgili sert uygulamaları bir yana bırakarak, 12 futbolcunun saçlarını kazıtan dini polis şefini görevden almıştı.

HER AN KAZITABİLİRİM

Desailly gibi bir Avrupalının Güney Kore'ye gidip de kafasını kazıtması münferit bir olay. Korelilerinki ise artık gündelik vakalardan biri haline gelmiş durumda.

İlk kez 1993 yılında iki Güney Koreli milletvekilinin Cenevre'deki eylemi dikkatimi çekmişti. Adamlar, Devlet Başkanı Kim Young Sam'ın GATT Uruguay raundu çerçevesinde, pirinç ithalatına uygulanan yasağı kaldırmasını protesto için GATT merkezi yakınında saçları kazıtıp açlık grevine başlamışlardı. Bu iki milletvekili Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Komisyonu üyesiydi.

Güney Kore'deki hayat sigortası sisteminin yeniden yapılandırılması da saç kıyımına neden oldu. Hükümet yedi sigorta şirketini yabancılara satmaya kalkışınca, işçiler kafa kazıttılar. İlk usturayı vurduran kişi ise işçi sendikası lideriydi.

Sonra Tayvan ile Kuzey Kore arasındaki nükleer atık depolama anlaşması da Güney Kore'de kafa kazıtma eylemlerine yol açtı. Tayvan, Kuzey Kore'ye 200 bin varil nükleer atık gönderecek diye, güneydeki Yeşil Kore hareketinin lideri Jang Won ta Tayvan'a gidip, atık gönderen şirketin önünde kafasını kazıtmıştı. Gazete haberlerine göre Taipower adlı şirket, açlıktan kıvranan Kuzey Kore'ye varil başına 1150 dolar ödüyordu.

Tayvan'da devlet otobüs şirketinin özelleştirilmesi de geçen yıl işçilerin kitleler halinde kendilerini dazlaklaştırma eylemine neden oldu. Hareketi başlatan kişi sendika lideri Tsai Wan-hsiang'dı.

KADIN ERKEK HERKES

Filipinler de kafa kazıtma ritüeli açısından bereketli bir memleket. Bu ülkede de özellikle bakir alanlarda yaşayan kabileler, hükümet buralara el atınca ilk çare usturaya başvuruyor. Bu eylemlerden birinde, hükümet ormanlık bir bölgede maden arama faaliyetine girişince, kabile üyeleri başkent Manila'ya kadar gidip Doğal Kaynaklar Bakanlığı'nın önünde kadın erkek demeden saçları sıfırlamışlardı.

Bizim Bergamalılar gibi inançlı bir topluluktu, ancak eylemleri bir işe yaramadı.

Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Örgütü APEC'in zirve toplantıları da Filipinlilerin kitleler halinde kafa kazıtmasına yol açıyor. APEC çerçevesinde serbest ticaret bölgeleri oluşturulunca yabancı şirketler ucuz emeği sömürecek endişesiyle sürekli kafa kazıtıp duruyorlar.

Ve Nepal. Geçen yılki saray trajedisini hatırlarsınız. Veliaht Prens Dipendra sevdiği Hint asıllı kıza kavuşamadı diye kral babası, annesi, kardeşleri ve kendisi dahil kraliyet ailesinden dokuz kişiyi öldürmüştü. İşte bu elim olaydan sonra yas nedeniyle ülkede binlerce kişi saçlarını kazıtmıştı.
Yazarın Tüm Yazıları