İzmir’de bir yılın muhasebesi

BU hafta iki önemli günün yıldönümü...

Haberin Devamı

 

Önce, 29 Ekim Cuma günü Cumhuriyet’in ilanını 98 yıl öncenin heyecanıyla kutlayacağız.
Dünyada çok az liderin gördüğü sevgiye sahip Mustafa Kemal Atatürk, 100 yıl sonra bile eskisinden daha da büyük bir coşkuyla anılacak.
Bu güzel günün ardından 30 Ekim’e ise İzmirliler kara bir günün hatırasıyla uyanacak.
Büyük depremin ilk yıldönümünde yakınlarını kaybeden, yaralanan, enkaz altından kurtulan, evleri yıkılarak 16 saniyede yaşamları alt üst olanlar için zor bir gün olacak.


VAATLER NE KADAR GERÇEKLEŞTİ
Bu zor günde, geçen bir yılın muhasebesi yapılacak.
İlk günlerin heyecanıyla verilen sözlerin ne kadarı gerçekleşti?
Depremzedeler şimdi ne yapıyor?
Parçalanan hayatlar, dağılan aileler, enkaz altından kurtulanlar, annesiz babasız kalan çocuklar, evlatlarını kaybeden aileler yeni yaşamlarına ne kadar uyum gösterdi?
Yıkılan evlerin yerine alacak konutlarla ilgili gelişmelerde son durum ne?
Bütün bu soruların cevapları geçen bir yılın muhasebesi yapılırken aranacak.
Ve tabii ki İzmir’in 6.9 büyüklüğündeki 30 Ekim depreminden ne kadar ders aldığının cevapları da aranacak.
Tam 17 canlı fayın üzerinde oturan ve yüzde 70’i riskli yapılardan oluşan İzmir’i yeni depremlere karşı hazırlamak için geçen bir yılda neler yapıldığı da konuşulacak.
Merkezi ve yerel idareler, meslek örgütleri, sivil topum kuruluşlarının geçen bir yılda neler yaptığının toplu bir dökümünü İzmirliler 30 Ekim günü merakla bekleyecek.

Haberin Devamı

 
Vakit yaklaşıyor

30 EKİM depremiyle gözler İzmir’deki faylara çevrilmişti.
Konuyla ilgili bilimsel çalışmalar hızlandı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir yaptığı açıklamalarda İzmir’de 17 fay olduğunu belirtip bunlardan özellikle ikisi için deprem üretme zamanlarının çok yaklaştığını söyledi.
Tuzla ve Seferihisar faylarının 3 bin yıl olan deprem tekrarlama aralığı neredeyse dolmuş.

TUZLA VE SEFERİHİSAR FAYLARINA DİKKAT
Araştırmalarda Tuzla fayının 1883 yılında yaşanan depremin kaynağı olduğu bulunmuş.
Deprem tekrarlama aralığı 2 bin yıl civarında olan bu fayın bin 800 yılı aşkın bir zamandır deprem üretmediğine dikkat çekiliyor.
Bir diğeri ise Seferihisar fayı.
Bu fay üzerinde yaklaşık 2 bin 700 yıldır deprem olmuyor ve deprem üretme aralığı 3 bin yıl civarında.
Tuzla fayı üzerinde 6.9-7’ye varan büyüklükte, Seferihisar fayında ise 6.7 büyüklüğünde depremler olabileceğine dikkat çekiyor Prof. Dr. Sözbilir.
İzmir’de bu faylara bağlı olarak Seferihisar, Foça, Menderes ve Gaziemir gibi yerleşim yerleri için deprem master planı öneriyor.
Görüldüğü gibi bilimsel çalışmalar yeni depremler için vaktin çok yaklaştığını gösteriyor.
İzmir’in en öncelikli sorunlarının başında kenti depreme hazırlamak geliyor.
Bunun da yolu sağlam yapılarla donanıp, modern şehircilik anlayışla yapılacak kentsel dönüşümü hızlandırmaktan geçiyor.
Eğer gecikilirse, en küçük sarsıntıda bile yıkılabilecek on binlerce yapının enkazı ve kaybolacak canların altından İzmir’in kalkması çok zor olur.
30 Ekim depreminin yıldönümünde bu konudaki çalışmaların hangi aşamaya geldiğiyle ilgili açıklamaları da merakla bekleyeceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları