Feng shui'yi yaşadığımız mekanlara nasıl uygulayabiliriz?

Bu hafta hem bilincimizde hem de evimizde bir değişiklik yapalım ister misiniz? Uzakdoğu’nun gözde felsefesi olan Feng Shui’den bahsediyorum.

Haberin Devamı

Feng shui nedir?

Varoluşsal özelliklerimize uygun yaşam alanlarımızı düzenleyip, sağlıklı ilişkiler kurulacağına, daha mutlu olunacağına, kariyerimizi geliştirip bereket artırımı olacağına inanılan bir felsefedir. Beş bin yıllık geçmişi olan bu felsefenin kökeni Çin’dir. Aslında, bu felsefenin bize yabancı olmadığını düşünüyorum. Neden mi? Kimilerimiz evimizi kötülüklerden korusun diye nazar boncuğu asıyoruz ya da yaşam alanımızın bereketini artırması için bereket duası…

Feng Shui kelime anlamı olarak rüzgâr ve su anlamına gelmektedir. Doğadan gelen rüzgâr ve su hayatımızı dengeleyecek ve bereket ile şans getirecektir. Aslında bu bir dekorasyon stili ya da mimari bir akım değildir. Sadece yaşam alanlarımızı doğayla uyumlu bir şekilde düzenleyen bir disiplin diyebiliriz. Bu felsefe 5 temel elementin üzerine kuruludur: Ağaç, su, ateş, metal ve toprak.

Bu felsefeyi doğru bir şekilde uygulamak ve sonuçlar elde etmek istersek Bogua Yön Haritası’nı lütfen göz ardı etmeyelim. Bu harita, bu 5 temel elementin yönlerini, evimizdeki enerji alanlarını gösterir. Böylece, evin hangi köşesinde hangi elementin ön plana çıkarılması gerektiği bu haritayla belirlenir.

Bogua Yön Haritası’nı, Feng Shui uygulanacak odanın kapısında ya da evimizin genelinde uygulayacaksak giriş kapımızdan yüzümüz eve dönecek şekilde durulur ve öyle belirlenir.

Haberin Devamı

Yaşadığımız mekânda nasıl uygularız?

Öncelikle evimizin veya ofisimizin giriş kapısı büyük ve ferah olmalıdır. Kapının karşısına ise büyük bir ayna asılabilir. Çünkü dışarıdan gelen herhangi bir negatif enerji eve girmeden dışarıya geri yansıtılır. Giriş ise her zaman temiz olmalı ve gelenlerin kendini iyi hissedebileceği objeler konulabilir. Bereketi temsil eden narlar, yedi sıralı fil vs. Böylelikle eve gelen misafirleriniz bu kapıdan pozitif bir şekilde gireceklerdir.

Yaşam alanımızda ise; tek bir renk ağırlıkta olmamalıdır. Çünkü bu renklerin insan hayatına renk kattığına inanılır. Kırmızı rengi içeren bir tablo, kahverengi tonlarında bir kilim, yeşil renkte bitkiler, mavi desenleri olan kırlentler, metali temsil eden gümüş altın veya metalik objeler kullanabilirsiniz.

Mutfak bölümünün girişi de iyi aydınlatılmalı, geniş ve ferah olmalıdır. Mutlaka kısa sürede bozulmayacak bir besin kaynağı (kavanozlardaki bakliyatlar, masanın üzerindeki meyveler vs.) bereket getireceğine inanıldığından açık bir yerde, göz önünde olmalıdır. Ayrıca, mutfaktaki araç gereçler bu felsefede bazı anlamlara gelir ve ona göre yerleştirilmelidir. Örneğin; ocak ve fırın ateşi temsil eder, lavabo ve tezgâh suyu temsil ettiğinden karşı karşıya gelmemelidir. Yine aynı şekilde, ocak ve fırın, buzdolabı ile yan yana bulunmamalıdır.

Yatak odamız; günün yorgunluğunu atmak için belki saatlerimizi geçirmek isteyebileceğimiz bu odada, ‘’saate hayır’’ deniyor. Çünkü saat, huzur dolu olan vaktimizi aceleye getirecektir. Ayrıca bu odada, gerekli gereksiz bütün eşyalardan arınma söz konusu. Sadece yatak ve komodin olmalıdır. "Ayna kesinlikle olmamalıdır" denmektedir. Çünkü yatak odamızın dikkatini dağıtır. Giyinme dolapları da mümkünse başka odada olmalıdır, eğer böyle bir imkân yoksa kalabalık görüntüsü veren dolaplar tercih edilmemelidir. Aydınlatma konusunda ise; mumlar Feng shui’nin en iyi aydınlatmasıdır. Sadece enerji değil, aynı zamanda şifa veren ve sıcak bir atmosfer yaratır.

Banyolarımız, vücudumuzun arındırılmasına yönelik bir alandır. Buradaki suyun varlığı ruhumuzu arındırır. Aynı zamanda su, Feng shui’de parayı temsil eder. O yüzden bu felsefe de her zaman klozet kapağımız ve banyo kapımız kapalı olmalı ki, evimizdeki enerji ve para kaybımız en aza indirgensin. Aslında; klozetin, küvet ve lavabo ile ayrı olması istenir, fakat bu hepimizin evlerinde biraz imkânsız görünüyor. Belki klozeti, eğer mekânda yerimiz var ise, separatör görevi gören büyük bitkilerle ayırabiliriz.

Banyonuza enerji vermek için, pencereleri sürekli açık tutun. Bu içerideki havayı temizleyecek ve banyonuzda nem, rutubet oluşumunu da engelleyecektir. Bunun haricinde gözünüze ve burnunuza hoş gelecek kokular, mumlar, küçük bitkiler, sabunlar kullanabilirsiniz.
Bu felsefeyi detaylı bir şekilde incelemeye maalesef bu köşe yazısı yeterli değildir. Ben sadece ana hatlarıyla mevcutta neler yapabileceğin göstermek istedim. Bu felsefeye gönül vermek üzereyseniz eğer, daha derin incelemeler yapıp yaşamınıza sağlıklı bir şekilde yön vermek heyecanlı olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları