Paylaş
Arda, normal sağlıklı bir bebek olarak doğar. Anne sütü ile beslenir. Ancak pek huzurlu bir bebek değildir. Gece gündüz sebepsiz yere gelen ağlama krizleri, huzursuz uykusu, devamlı sağdan sola dönmesi anne babayı perişan ediyordur. Gaz sancısı, kolik derler ve kolik ilaçları denenir, fayda etmez. Ayakta sallanır fayda etmez. Bebek devamlı ağlıyordur ve sürekli ya kucakta ya da memededir.
Birkaç ay sonra anne memesini reddetme başlar. Bebek ağlaya ağlaya memeye uzanıyordur ama emmeye başladığı an sanki canı acıyormuş gibi memeyi bırakıyordur. Zamanla yeterince kilo almadığı fark edilir. Anne sütü yetmiyor diye düşünülür ve ek gıdalara başlanır. Katı beslenme başlayınca bu kez en ufak pütürlü bir gıda ile kusmalar başlar. Anne biraz fazla ısrar ettiğinde yemek için bebek bütün mideyi boşaltacak şekilde kusuyordur. Arda kusar anne yedirir, bu şekilde hayat devam eder.
Geceler hala uykusuzdur. Diş çıkarıyor derler, aşıdan derler, hep bir sebep bulunur ağlamalarına ve yine hayat devam eder. Artık iştahsız bir çocuk olduğu kabul edilmiştir. Arda oldum olası iştahsızdır der annesi, kabullenmiştir durumu, araştırmaz niye iştahsız bu çocuk diye. İştahsızlığı normal kabul eder. Çocuklar bazen iştahsız olur diye düşünür, bizimki de öyle der. Yemek seçme başlar. Çocuk hep hamurlu gıdalara yöneliyordur. Pilav, makarna seviyordur. Sebze sevmiyordur. Her şeyi yemiyordur. Sevdiği şeyi yiyordur. Anne “iştahsız” demekten çok “yemek seçiyor” demeyi yeğler ve yine hayat devam eder.
Çocuk 2-3 yaşlarında kakao ile tanışır. Sütüne kakao katınca içtiği fark edilir, süt içsin bari iki lokma daha yesin diye kakao ile beslenme başlar. Yatmadan önce kakaolu süt verilir bari tok yatsın diye. Sabah kahvaltıda sütlü bir şeyler yesin bari diye kakaolu gevrekler, kakaolu fındık ezmeleri verilir. Arda abur cubura düşkün bir çocuk olarak kabul edilir.
İşte bundan sonra hayat kabusa döner. Çünkü Arda’da sebepsiz yüksek ateşler başlamıştır. Yüksek ateşle acile başvurulduğunda bademciklerinin beyaz noktalar ile kaplı olduğu ve antibiyotik gerektiği söylenir. Yılda 2-3 kez bademcik iltihabı teşhisi gelir. 39-40 dereceyi bulan, 3 günde ancak düşen ateşli dönemlerde iştahı iyice kesilmeye başlar. Ara ara da bu hastalıklar sırasında sesi kısılmaya da başlamıştır. Hafif çatallı ses üzerinde durulmaz, “çocuktur, hasta olur” denir, “çok ağlıyor sesi ondan kısılıyor” denir
4 yaşına geldiğinde Arda okula kayıt ettirilir. Yazın gayet iyi olan Arda’da eylülle beraber bir soğuk algınlığı başlar ama bir türlü geçmez. Burnu hiç açılmıyordur, devamlı tıkalıdır. Fır fır sümüklü bir burun tam olarak hiç geçmeyen balgamlı bir öksürük ve hiç bitmeyen bir geniz akıntısı hasıl olur. Zaman zaman doktorlar kulağında sıvı olduğunu söylerler. Antibiyotikler hiç bitmez.
Yukarıda fark edilmeyen sessiz reflüsü olan bir çocuğun hikayesini okudunuz. Reflü nasıl ateş, boğaz iltihabı yapıyor demeyin, yapıyor! Boğaza kadar çıkan mide asidi burun boğaz yolunu yakınca, aynı yanık gibi zedelenmiş doku üzerinde enfeksiyon gelişiyor ve beyaz noktalı bademciklere ve sinüzite yol açıyor.
Bebeklerde veya çocuklarda Reflü teşhisinde esas olan “Şüphe etmek”tir. Reflü şüphesi üzerine gerekli reflü tedavisi ile çocuğun yakınmalarının azalması reflü teşhisini kesinleştirir.
Önce şüphe etmek gerekiyor. Şüphe edebilmek için de bilmek. Şimdi sizlere çocuğunuzda reflü şüphesi doğuran belirtileri sıralayacağım.
Kendinize karşı dürüst olun, gözünüzü kapatmayın ve şüphe etmekten, araştırmaktan kaçınmayın. “Çocuğum oldum olası iştahsız” deyip kabullenmeyin. İştahsızlık normal değildir. “Çok bağırdığı için sesi kısılıyor” demeyin. Ses kısıklığı normal değildir. Unutmayın, İlk teşhisi her zaman anne (anne-baba) koyar.
1- Mideyi boşaltacak tarzda kusmalar
2- Gazlı “kolik” bebek (Ağlama krizleri)
3- Anne memesi reddi ve bebekken yeterince kilo almama
4- Sık hıçkırık tutması
5- Gece huzursuz uyku, oradan oraya dönerek uyuma
6- Ek gıda sonrası İştahsızlık, yemek seçme
7- Fazla iştah, aşırı kilolu bebek (midesi rahatsız bebek sürekli emmek isteyebilir)
8- Ağız kokusu
9- Diş gıcırdatma
10- Ağızdan salya akması
11- Gece ağız şapırdatma veya geviş getirir gibi yutkunma
12- Sık geğirme ve ağza yemek gelmesi
13- Sebepsiz karın ağrısı
14- Kolay kusma (Araç tutması, sevmediği yemeklerle öğürme, kötü kokularla öğürme )
15- Çocuğun kendini kusturabilmesi
16- Sık beyaz noktalı bademcik iltihabı geçirme
17- Sık sebepsiz yüksek ateş ve boğaz iltihabı teşhisi
18- Ses kısıklığı veya seste çatallaşma
19- Kaba ses veya kaba sesli havlar tarzda öksürük
20- Soğuk havada geçen havlar tarzda kalın sesli öksürük (KRUP)
Sevgili anneler, sessiz reflü alerjik çocuklarda çok sık görülür. Bu hikaye ve işaretler, noktaları birleştirmeniz ve “Her şey bundanmış” diyebilmeniz içindir. Doğru teşhis tedavinin yarısıdır. Ve ilk teşhisi her zaman anneler koyar.
Paylaş