Toksinlerle başa çıkmanın 6 yolu

Vücudumuza hiç fark etmeden nefes yoluyla giren kimyasallar olduğunu biliyor musunuz?

Haberin Devamı

Ağır metaller, tarım ilaçları, plastik parçaların dışında, modern hayatın binlerce atığı aslında göz göre göre evimizin içine giriyor. İşte bu toksinlerle başa çıkmanızı kolaylaştıracak 6 adım önereceğim.

1- İçinde kurşun bulunan malzemelerden uzak durun

Geçmiş yıllarda yaygın olarak kullanılan kurşunlu benzinler özellikle kadınların kemiklerinde kurşun maddesinin çıkmasına neden olmuştur. Kurşun kemiklere yerleşir ve içindeki kalsiyumu emerek yok eder. Sonrasında kurşun yüklü kemikler zayıflar ve kolayca zarar görebilir. Menopoz sonrası incelmeye başlayan kemiklerde toksik metal kan basıncını artırır ve muhtemelen nörolojik, böbrek sorunlarının çıkmasına neden olur. Kalsiyum, D vitamini ve düzenli egzersiz kemik kaybını yavaşlatır ve kemiklere yerleşen kurşunun hareket kabiliyetini azaltır. Ev içinde havada uçuşan kurşun içeren tozlarla ıslak paspas veya iyi bir vakuma sahip süpürge ile başa çıkılabilir. Ayrıca evinizi yeniden dekore etmek istediğinizde ev içinde yer alan eski eşyaların zımparalanması ve kırılması durumlarında havaya tozlar karışır. İşte bu tozlar kanınızdaki kurşun oranını artırır. Bu nedenle önlem alarak işe girişin.

2- Alkole mesafe koyun

Plastik şişe ve yemek kaplarından bulunan kimyasallar nedeniyle bazı östrojen sorunların yaşandığı bilinmektedir. Özellikle meme kanserlerinin artışını bilim insanları buna bağlamaktadır. Ama şimdiye kadar hiçbir gerçek kanıt bulunamamış, varsayımdan öteye gidilememiştir. Meme kanseri riskini artıran ve ispatlanan şey alkoldür. İngiltere'de yeni yapılan bir araştırmada bir kadeh içkinin 1000 kadın üzerindeki meme kanserini artırma etkisi görülmüştür. Ve her içki sonrası bu risk siz farkında olmadan artmaktadır. Alkol vücudumuz için bir toksindir. Bundan sonra bir kadeh içki içine buz atmadan önce iki kere düşünmelisiniz.

3. Yanmaz yastıklar ve minderler o kadarda masum değiller

Özellikle evde çıkan yangınlarla başa çıkabilmenin bir diğer yolu dikkat kadar yanıcı ürünlerin bu özelliklerinin firmalar tarafından azaltılmaları. Genele bakınca bu gelişme insan hayatını kurtarması nedeniyle takdire neden olan bir durumdur. Ama yangın önleyici köpükler, elektronik aletler, kimyasallar, minderler her insanın tenine bir şekilde temas etmektedir. Özellikle hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda Polibromine Difenileterler (PBDEs) olarak bilinen kimyasallar tiroid bezi ve bağışıklık sisteminin işleyişini etkileyebiliyor. Bu durumda evinizde yer alan içi köpük dolu yastıklar veya döşeklerden (yanmaz maddeler olan) kurtulmalısınız.

4- Güvenli balıkları tüketmeye çalışın

Güvenli olan yerlerde ve taze olan balıkları tüketin. Balık vasıtasıyla aldığınız ağır metaller kalbinizi zorlayabilir. İronik bir şekilde balıkta yer alan civa vücudumuza yarar yerine zarar getirir. Özellikle Omega 3 yağ içeriği yeteri kadar tüketildiğinde faydalıdır. Ama özellikle civa bakımından zengin köpek balığı, kılıç balığı, kral uskumru gibi türleri kesinlikle hamile ve emziren kadınlar tüketmemelidir. Onun yerine daha az civaya maruz kalmış olanlar tercih edilebilir. Suşi (Omega 3 ve bol nişastalı yapısı sağlıklı) seviyorsanız bir ay içinde 1-2 öğün tüketebilirsiniz. Kendinizi sınırlamayın, her zaman balığı tercih edin. Balık ile ilgili o kadar tarif var ki birçok yemeği yapabilirsiniz.

5- Sigaranın olduğu yerlerden kaçarak uzaklaşın

Düzenli sigara kullanan kişilerin en büyük katilinin sigara olduğunu biliyoruz. Ama insanların dumanın zararları konusunda düşünceleri zayıf. Arizona Üniversitesi'nden araştırmacılar sadece tek bir sigara içildiğinde bile kalp ve kan akışını bozduğunu görmüşler. Günde 1-4 adet arası sigara içen kadınların kalp hastalıklarından ölüm riski 3 katına ve akciğer kanserinden ölme riski 5 kat artmaktadır. Sigara dumanının da bundan kalır yanı yok. Dünyada her yıl 50.000 kişi sigara içmediği halde, pasif içicilikten hayatını kaybediyor. Bu durumdan sağlıklı beslenerek uzaklaşabilme şansımız var. Özellikle brokoli ve karnabahar (Brüksel lahanası, su teresi de dahil) hastalık riskini düşürme anlamında çok önemli sebzelerdir. Düzenli olarak bu sebzeleri tüketen insanların akciğer kanserine yakalanma ihtimalleri düşmektedir. Haftada 3-5 porsiyon arası bu sebzeleri yiyenler ve mikrodalga kullanmadan çiğ olarak tüketmek toksinlerle mücadelede çok önemlidir.

6- Gereksiz ilaç kullanmayın

Birçok ilaç, ağrı kesici gibi sık kullanılan ilaçlar organlara zarar verebilir. Amerikan Karaciğer Vakfına göre ekstra gücü olan ya da eşdeğer haplar üst üste birkaç gün alınmamalıdır.

Yazarın Tüm Yazıları