Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı
Nuran Çakmakçı

Uyuma ve uyanma saatleri

Bizim ergen irisi ile bu aralar en fazla tartıştığımız konu uyuma ve uyanma saatleri.

Haberin Devamı

Bizim ergen irisi ile bu aralar en fazla tartıştığımız konu uyuma ve uyanma saatleri. Akşamları uzadıkça uzuyor, bizimki sabahları da uzatmak istiyor. Gel gör ki okul var. Birkaç yöntem denemişliğim var. Sabahları en şefkatli sesimle yanına yaklaşıp, uyanması gerektiğini ifade etmişliğim, öpücüklere boğarak günaydın demişliğim çok olmuştur. Bunların para etmediği zamanlar biraz otoriter sesle uyanmasını telkin ettiğim, hatta sesini yükselttiğim anlar da az değil. Kendim yetmeyince, işe teknolojiyi karıştırdım bu aralar. Çalar saati başucuna koydum. Öyle böyle değil, alt kattakileri bile uyandıracak cinsten. Bizimki uyanıyor uyanmasına, ama nedense o yataktan bir türlü çıkmak istemiyor. Oysa uyanması, akşam tüm telkinlerime rağmen hazırlamadığı çantasını hazırlaması ve sürekli değiştirdiği pantolon ve tişörtlerinden birine biran önce karar vermesi gerekiyor. Diş fırçalamayı, son günlerde musallat olan parfüm sıkmak için harcadığı zamanları bir kenara bırakıyorum. Saçının önündeki o tutama şekil vermek için harcadığı zaman ömrümden ömür gidiyor.

Haberin Devamı

Zaman zaman karşıma alıp, erken uyuyan çocuğun ertesi gün rahatlıkla erken uyanacağını, en önemlisi dersi çok iyi anlayacağını ballandıra ballandıra anlatmışlığım da var. Ne çare ki ikna edici olamamışım, bizimki aynı yöntemi sürdürüyor.

Onu erken uyandırmak için akşamdan yaptığım böreği fırına vermişliğim, en sevdiği krepin güzel kokusunu burnuna götürmüşlüğüm de onu yataktan çıkarmak için yeterli olmuyor.

İşte bu yöntemler işe yaramyınca Psikoloji İstanbul’dan Tolga Erdoğan’ın kapısını çaldım. Ondan aldığım uyku ile ilgili tüyoları en kısa zamanda uygulamaya çalışacağım. Ama hiç değilse bebeği olan sizler için işe yarayabilir:

Uyku elbette öncelikle fizyolojik bir ihtiyaç. Ancak uyuma alışkanlıklarımız öğrenilen bir davranış. Hepimiz besleniyoruz ama beslenme alışkanlıklarımız ve şeklimiz değişebiliyor. Aynı şekilde hepimiz uyuyoruz ama uyku alışkanlıklarımızı öğrenerek kazanıyoruz.

Uyuyabilmek için öncelikle rahatlamaya ihtiyacımız vardır. Bebekler kendilerini nasıl rahatlatacaklarını bilmez ve bu nedenle ebeveynlerinin yardımına ihtiyaç duyar. Bazı bebekler emzirildiğinde, bazıları ayakta sallandığında ya da ninni söylendiğinde rahatlar ve uykuya geçer. İşte bu tür rutinler bebeklerimizin uyku alışkanlıklarını oluşturur. Ancak temel olarak sağlıklı bir uykuya geçiş için bebeklerimizin kendini güvende hissetmesi gerekir. Bu da ihtiyaç duydukları sevgi ve şefkatin onlara sunulmasıyla gerçekleşir.

Haberin Devamı

Doğumdan sonraki birkaç ay ebeveynler ve bebekler için biraz zorlayıcıdır. Uyku saatleri ve süresi genellikle belirsizdir. Ancak sonrasında her şey yavaş yavaş düzene girmeye başlar. Bu dönemde bebeklerimiz uykuya geçmeden kısa bir süre önce tek başına yatırmak ve biraz uzaktan takip etmek, bebeğimizin tek başına uykuya geçmeyi öğrenmesine yardımcı olacaktır. Bir süre sonra uyku saati geldiğinde beşiğine yatırmak uykuya geçmesi için yeterli olacaktır.

Uyku alışkanlıkları öğrenilerek kazanılır. Eğer bebek emzirilirken uykuya geçmeye alıştıysa her uyandığında tekrar emzirilmek isteyecektir. Sallayarak uykuya geçiyorsa her seferinde buna ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle tam olarak derin uykuya geçmeden önce emzirmeyi, sallamayı ya da ninni söylemeyi kestiğimizde uykuya tek başına geçmeyi öğrenecektir. Burada kritik olan biz yetişkinlerin sakin ve sabırlı olabilmeyi başarabilmesidir.

Haberin Devamı

Biz çocuklarımızı nasıl bir ortamda ve ne şekilde uyumaya alıştırıyorsak onu öğreniyorlar. Bebeklik döneminde iyi uyuyabilmeleri için çok sessiz bir ortam sağlıyorsak onlar da çok sessiz yerlerde uyumayı öğreniyorlar. Dolayısıyla daha sonra tıkırtı duyduklarında bile uyanabiliyorlar. Elbette çocuklarımızın uykusuna saygı göstermeliyiz. Ancak bu konuda fazla hassasiyet göstermek hem bebeğimizin hem de bizim hayatımızı zorlaştıracaktır.