ABD, Irak Araplar demokrasi vb. vb...

ABD'nin demokrasi getirme amacıyla Irak'a savaş açtığı tezine, önceden itiraz etmiyorum. Hatta XXI. yüzyılımızın bir ülkenin bir başka ülkeyi döve döve (demokrat) adam etmesine ruhsat veren çok ilginç bir çağ olabileceğini de kabul ediyorum.

'Müslüman ülkeler neden çağı yakalayamadılar; neden gelişmediler?' gibi son derece dáhiyáne sorulara verilen 'Çünkü yöneticiler kötü; çünkü yönetimler kötü' gibi, 'Çünkü emperyalistler engelliyorlar' benzeri yorumlar karşısında da saygı ile eğiliyorum.

Velákin, tarihe meraklı bir otodidakt olarak Arap toprakları üzerinde epeyce gezindiğim, Arap münevván ve muharrirán sınıfından epeyce áhbab ve áşina sahibi olduğum için, ABD'nin bu tutkusunu kötü niyetine olmasa bile saflığına vermeye meyilliyim.

*

Láfı uzatmadan, biráder-i can-beráberim şair ve münevver muharrir Adonis'in (Ali Ahmad Esber) Irak'a armağan edilmesi mutasavver 'demokrasi paketi' hakkında değil, ama genel olarak 'Kültür ve Demokrasi' (1991) bağlamında ileri sürdüğü tezlere başvuracağım. Makale, Adonis'in 'La Prière et l'épée' adlı kitabında yer alıyor:

'Arap kültürünün esas itibarıyla iki dayanağı vardır: Dil ve din. Kur'an Allah tarafından vahiy yoluyla Arapça gönderildiği için, dil ile din özdeşleşmiştir. Bu nedenle dinin Arap kültürünün mutlak referansı olduğu söylenebilir.' (S.303)

'İnsan eğer politikleştiği, özgürce devindiği oranda insan ise, bu insan Arap toplumunda bulunmamaktadır. Arap bireyi, bastırılmış ve sorumluluktan yoksun bir insandır.' (S.305)

'Arap tarihinde aklı kendine rehber yapan, dini rasyonalize etmek isteyen çok değerli insanlar çıktı, düşünce tarihinde çok önemli bir yere sahip olmalarına karşın bu insanlar toplumdan tecrit edildiler. Modern çağda yani XIX. yüzyıldan itibaren, Fransız Devrimi'nin ve batı demokrasisinin ilkelerinin etkisi altında yeni bir kültür, yeni bir toplum yaratmak isteyen siyasal ve kültürel hareketler de oldu, bu hareketler de tecrit edildikleri için Arap kültürünün çekirdeği olan, her şeyi sarıp kuşatan bir rejim olan dini sarsamadılar. (S.304)

'Sorgulayan düşünceyi reddeden ama din tarafından verilmiş cevapları kutsallaştıran bir kültürdür bu.' (S.310)

*

Adonis, zihinsel yapının değişmesi için, bu toplumun temel direği olan dinin (imanın) yerini deneyim ve aklın alması gerektiğini, yani İmam Gazáli'nin (1058-1111) tahtından indirilmesini gerektiğini ileri sürmekte. Gazáli hocanın Fárábi ve İbni Sina'yı yenip İslám rönesansının sona ermesinden bu yana Arap toplumları taşlaşmıştır.

Arap kültürünün demokrasi ile uyuşmaz olmasının, benim açımdan, hiçbir kıymet-i harbiyesi yok. Hele Arap ülkelerinde seçimlerin nasıl yapıldığı gördükten, Türkî cumhuriyetlerde seçmenin 'Ömür boyu başkan'lar seçmesine tanık olduktan sonra... Bu nedenle, Irak'a her şeyden önce adalet üretebilecek, adaleti her boyutuyla uygulayabilecek bir yönetim ve bu yönetimi yaratacak bir toplumsal yapı gerekli. ABD, Irak'ı dövebilir, yenebilir ama bu toplumsal yapıyı yaratamayacağı için getirdiğini sandığı demokrasi değil ancak bir başka demontrasi (İblis yönetimi) olur.

Arap dünyasının büyük kafalarından Tunuslu Abdülwahab Meddeb de Le Point (21.03.03) dergisinde 'Bölge henüz demokrasiye hazır değil!' diyor. Bunun nedenini Adonis söylüyor zaten.
Yazarın Tüm Yazıları