ABD ile Koç, Tax Free’de buluştu

RAMAZAN Bayramı sonrasıydı. Telefondaki arkadaşım heyecanla anlattı:

‘‘Bayram tatili için Londra'ya gitmiştim. Dönüşte Heatrow Havaalanı'nda vergi iadesi kuyruğunda kimi gördüm biliyor musun?’’

‘‘Kimi gördün?’’
dedim, devam etti: ‘‘Rahmi Koç'u...’’

Arkadaşım, Rahmi Koç'un bizzat vergi iadesini almak için kuyruğa girmesine şaşırmıştı:

‘‘Koca Rahmi Koç... Vergi iadesi için kuyruğa girip beklemez, bir yardımcısı falan onun yerine bekler diye düşünmüştüm...’’

Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde alışveriş yaparken KDV'yi ödüyor. Mağazadan ‘‘Tax Free Form’’ denen, ‘‘Value Added Tax (VAT) Refunded Form’’u, yani KDV iade formunu düzenletip, onaylatıyor. Gümrükte gerekli işlemi yaptırıyor. Sonuçta ödenen KDV, alışverişi yapanın ülkesindeki hesabına gönderiliyor.

Benzer uygulama Türkiye'ye gelen turistler için de yürüyor.

Belli ki Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç da Londra'da yaptığı alışverişin KDV'sini orada bırakmak istememişti. Koç, bu hakkı kullanmaya verdiği önemi göstermek istercesine bizzat kuyruğa girip, işlemlerini yaptırmıştı.

Arkadaşım belki de, ‘‘Rahmi Koç'un oradan alacağı vergi iadesine ihtiyacı mı var? Kuyrukta beklemesine değer mi?’’ diye düşünmüştü.

Oysa konuya paradan çok, bir hakkın kullanımı diye bakmak gerekiyor.

ABD'NİN HESAPLARI

Rahmi Koç
, örneğinden ABD'nin Türkiye ile yaptığı pazarlıklara gelelim. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD'nin Irak operasyonunun ekonomik yönüyle ilgili pazarlıkta ‘‘küçük ayrıntılar’’a takılmasına şaşırdığını dile getiriyor. Babacan, milyarlarca dolarlık bir paketin konuşulduğu masada ABD'nin ‘‘küçük hesap’’ peşinde olduğunu söylüyor.

Babacan, ‘‘küçük hesap’’ için şu iki örneği veriyor:

ABD, ‘‘Askerlerimiz Türkiye'de bulunduğu süre içinde alışveriş yapacak. Onların turist gibi vergi iadesi almasını sağlayın’’ diyor.

ABD ayrıca, askeri araçlarının kullanacağı akaryakıt için vergisiz fiyat uygulanmasını talep ediyor.

Türkiye, Irak Savaşı yüzünden yılda 15-18 milyar dolardan, beş yılda 90 milyar dolarlık zarardan söz ediyor. Bunun için 6 milyar dolar hibe, 20 milyar dolar uzun vadeli kredi tartışılıyor. Aynı ortamda ABD, askerinin Türkiye'de ‘‘Tax Free’’ alışveriş yapmasını düşünüyor.

Babacan, Çiğdem Toker'e yaptığı açıklamada ABD için, ‘‘Küçük hesapçı’’ diyor. Haber sayfamıza, ‘‘ABD küçük hesapçı çıktı’’ başlığıyla yansıyor.

Şöyle bir düşünelim. Rahmi Koç, Türkiye'nin zenginleri sıralamasında ön sırada. ABD ise dünyanın en büyük gücü.

Koç, İngiltere'deki alışverişinin vergisini almayı ihmal etmiyor.

ABD, askerinin ‘‘Tax Free’’ hesabını bile yapıyor.

Bu örnekleri iyi incelemek gerekmiyor mu?


Asker işi ‘evden eve nakliyat’


OMSAN Lojistik, Oyak Holding'e bağlı bir şirket olarak faaliyet gösteriyor... Lojistik hizmeti verdiği şirketlerin başında da Oyak'ın ortağı olduğu Renault geliyor. Omsan elbette piyasadaki diğer şirketlere de lojistik hizmeti götürüyor.

Omsan, hiç aklında yokken bir süre önce ‘‘evden eve nakliyat’’ işine de girmiş. Bu konudaki talep, askerlerden, yani Oyak'ın patronu olan ordudan gelmiş: ‘‘Personelimiz tayinler dolayısıyla sık sık taşınıyor. Bu konuda sorunlar yaşanıyor. Madem Omsan var, taşınma sorunumuzu o şirket çözsün.’’

Omsan yönetimi bunun üzerine önce deneme taşımaları yapıyor. Sonra organize olup, orduya ‘‘evden eve nakliyat’’ hizmeti götürmeye başlıyor.

Askerlerin taşınma döneminin yılda bir kaçayla sınırlı olduğunu gören Omsan, bu hizmetini sivillere de açıyor.

Böylece, ‘‘evden eve nakliyat’’ yarışında Omsan da yerini alıyor...
Yazarın Tüm Yazıları