3G reklamları, hangisi iyi?

Cumartesi gününden itibaren hayatımıza girecek 3G teknolojisi nedeniyle cep telefonu operatörleri reklam gazına bastı...

Etraf Turkcell, Avea ve Vodafone reklamlarından geçilmiyor.
Kafamızı nereye çevirsek 3G ve cep telefonu reklamı...
Peki hangi reklam kampanyası daha iyi?..

Nerede eski Turkcell reklamları

Hidayet Türkoğlu’nun figüran olarak kullanıldığı Turkcell reklamlarını dün eleştirmiştim.
Turkcell yıllarca hepimizin konuştuğu çok iyi reklam kampanyalarına imza attı ama son yıllarda bir yaratıcılık problemi yaşadıkları kesin...
Nar, tavuk gibi garip metaforlar üzerine kampanyalar kurdular, yaratıcılıkta tıkanınca Recep İvedik gibi tutmuş karakterlere sırtını dayadılar.
Turkcell’in merak temalı 3G kampanyası da tüm bunların üzerine tüy dikti...
“İnsanın başına ya meraktan...” dedirten müziğiyle, sinir bozucu ifadesiz üç kızıyla, ne dediği belli olmayan içeriğiyle kötü bir reklam.
Turkcell, 3G sonrası şu reklam kampanyalarını mutlaka gözden geçirmeli.

Avea’nın büyük hatası

Avea 3G teknolojisini, Ozan Güven ve Melis Birkan’ın rol aldığı “Konuşma aşkına” serisiyle tanıtıyor.
İlk filmde kızla çocuk çarpışıyor ve telefonları karışıyordu.
İkinci filmde ise karışan telefonlardan kızın babası görüntülü arama yaptı ve çocuğun aklını aldı.
Sevilen iki oyuncunun rol alması ve Ozan Güven’in oyunculuğuyla (Melis’i çok göremedik daha) sempatik bir reklam...
Gelin görün ki affedilmeyecek bir hatası var.
İlk reklam filminde kızla çocuğun karışan telefonları Blacberry Bold’du...
3G’de görüntülü arama yapılmasına uygun bir model değil bu...
İkinci reklam filminde hata fark edilmiş anlaşılan, Ozan Güven’in babayla görüntülü konuşma yaptığı telefon birden Samsung oluverdi.
Böyle bir devamlılık hatası en ucuz dizilerde bile yapılmıyor artık, Avea’nın milyon dolarlık reklam kampanyasında nasıl yapıldı anlamış değilim.

Şafak Sezer’li Vodafone

Bir adamın evde bulunan televizyonu, kitaplığı, arabayı, son olarak da yataktaki kadını katlayarak cebine koyduğu 3G+ reklamı uzun süredir ekranda dönüyor.
Yurt dışı Vodafone’un yaptığı bir reklam bu, diğer operatörler gibi yerli işi değil.
3G’den daha çok kampanyalarını duyurdukları Şafak Sezer’li “Selim ile Tarife” serisi ise son dönemdeki en iyi cep telefonu reklam serisi...
Şafak Sezer’li bu reklamlar çok komik ve eğlenceli oldu.
Hem tariflerini dan dan kırmızıyla seyircinin kafasına vurdu Vodafone, hem rakipleriyle dalga geçti, hem de güldürdü...
Dolayısıyla GSM operatörlerinin 3G’yle birlikte kızışan reklam rekabetinde son sıralama şöyle oluştu;
1- Vodafone
2- Avea
3- Turkcell

Hadi biz kendimizi haber zannediyoruz, size ne oluyor?

Emre İskeçeli’yle birlikte Hürriyet Pazar’daki değişimi fark etmişsinizdir herhalde, her pazar hafta boyunca konuşulacak bir işe mutlaka imza atıyorlar.
Ayşe Arman’a türban taktırdılar hâlâ konuşuluyor...
Türkiye’nin en seksi 100 kişisini seçtiler, hâlâ tartışılıyor...
Bu pazar Hürriyet’in yazı işlerinden canlı yayın yaptılar hâlâ yazılıyor...
Dün de Fatih Altaylı, “Bir gazete kendini neden haber zanneder” diye bu yazı işleri haberini eleştirmiş.
Okuyunca güldüm...
Çünkü biz bir tek pazar günü haber yaptık bunu, Habertürk ise Balçiçek Pamir’i de genel yayın yönetmeni de dahil olmak üzere üç gündür Hürriyet’in yazı işlerini yazıyor.
Hadi biz kendimizi haber zannediyoruz, size ne oluyor yahu...
Madem biz haber değiliz niye bizi yazıp duruyorsunuz?
Merak ediyorum, Hürriyet olmasaydı ne yazacaktınız acaba...

Yetimhane

Artık neyi anlattığınızdan çok, nasıl anlattığınız önemli...
Sinemada çekilmemiş bir hikaye kaldı mı acaba, bir aşk filminde, gerilim filminde temel kalıplar belli. Önemli olan yönetmenin onu nasıl harmanladığı, nasıl bir dille sunduğu...
Geçen yıl vizyona giren İspanya-Meksika ortak yapımı Yetimhane’yi izledim, DVD’si çıkmış.
Kimbilir kaç filmde izlediğimiz bir hikaye...
Kadın 30 yıl sonra büyüdüğü yetimhanenin binasını satın alıp ailesiyle yaşamaya başlıyor, çocukların hayaletleri ise huzursuzca evde dolaşıyor.
Kadın kaybolan oğlunun peşinden gidince de yıllar önce çocuklara yapılan korkunç eziyetlerle karşılaşıyor.
Ne kadar bildik bir senaryo değil mi?
Ama yönetmen bu bildik hikayeyi o kadar sürükleyici anlatmış ki, gece yarısı evde elime geçen ilk gerilim filmi olduğu için taktığım DVD’den sonuna kadar çıkaramadım filmi...
Çok bildik bir hikaye güzel anlatılınca da oluyormuş demek ki...

Gösteri yunusları

Bu gösteri yunusları her yerde var artık.
Küçücük havuzlarda burunlarında top sektiriyorlar, taklalar atıyorlar, çemberlerden geçiyorlar.
Hep gülümseyerek!
Geçenlerde Show Haber gösterilerini canlı yayınlıyordu, küçücük bir havuzdaydılar.
Biz güldüklerini zannediyoruz ama Savaş Karakaş hiç öyle demiyor.
Bu hayvanların yaşadığı zorlukları belgesel haline getirmiş İz TV’de yayınlanıyor.
Nihayet bu gösteri yunuslarının dramına birileri dikkat çekti ama daha fazla takipçisi olmalıyız bu işin...
Yazarın Tüm Yazıları