’14 punto yaz, kesinti serbest’ gelecek, hayat sigortası rahatlayacak

GEÇEN yıl kasım ayı başlarında "birikimli hayat" poliçesi satan sigorta şirketleri, "Bir kelime yüzünden sektörümüz ölecek" havasındaydı.

Çünkü, Hazine Müsteşarlığı’nın Kasım 2007 başlarında yürürlüğe giren tebliği "birikimli hayat sigortası" hizmeti veren şirketlerin yaptıkları kesinti ve aracılara ödenen komisyonu düzenliyor, önemli sınırlar getiriyordu.

Şirketlerin takıldığı sınırlamalardan en önemlisi de, "risk priminin yüzde 10’u" kuralıydı. Yani, birikimli hayat sigortası şirketleri, Kasım 2007’ye kadar, 100 dolarlık primin 10 dolarını "gider" kesebilirken, bu rakam 1 dolara iniyordu.

Sektör temsilcileri, "Bu madde bizim için, işi bırakın gidin anlamına geliyor. 1 dolar değil tüm giderlere, müşteri başına posta masrafımıza bile yetmez" diyordu.

Hazine Müsteşarlığı’nın sigorta sektörüyle ilgili birimi, şirketlerden yükselen sese o günlerde pek kulak vermedi, tebliğ devreye girdi.

O dönemden bugüne neredeyse bir yıla yakın zaman geçti. Bazı sigorta şirketleri, "cepten yiyoruz" dese de aralarında "işi bırakıp giden" veya "ölen" çıkmadı. Aksine tüm sigorta sektörü, yabancı sermayenin ilgi odağı olmayı sürdürdü.

Geçen dönemde gerek birikimli hayat sigortası şirketleri, gerekse Sigorta Şirketleri Birliği boş durmadı. Hazine Müsteşarlığı’na sürekli raporlar sundu, kendilerini sıkıştıran tebliğin değiştirilmesi konusunda ikna çabasını hiç kesmedi.

Sonunda bürokratlar sektörün yakınmasını haklı bulup, önerilerini de dikkate alan bir tebliğ değişikliğinde karar kıldı.

Önümüzdeki günlerde yayınlanıp, yayın tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girmesi öngörülen tebliğ, "kesinti sınırları"nı kaldıracak, "Herşeyi 14 punto yaz, istediğin kesintiyi yap" uygulamasına geçilecek.

Birikimli hayat sigortası hizmeti veren şirketler, yeni hazırlanan tebliği "devrim" gibi görüyor: "Kesintilerin serbest bırakılması şirketleri intihara sürüklemez. Ortada yoğun rekabet varken, kimse müşteriden aşırı kesinti yapmaya kalkmaz."

Sektör temsilcileri, Hazine Müsteşarlığı’nın biraz gecikmeli de olsa kendilerine kulak vermiş olmasından memnun: "Sigorta Denetleme Kurulu, iki yılda bir şirketleri denetliyor. Ayrıca üçer aylık bilançolarımızı ek raporlarla birlikte sunuyoruz. Yani, müşteriye zarar veren birşeyler yapmaya kalktığımız an, bunu bürokratlar anında farkeder, gerekli freni koyar."

Kesintileri sınırlayan mevcut tebliğ yüzünden "birikimli hayat"ı bırakmaya hazırlanan sigorta şirketleri, şimdi "yeni personel almak için yeni tebliği bekliyoruz" havasına girdi...

Birikimli hayatta tebliğin değişmesi yeni istihdama da kapı açacaksa, bir an önce yayınlamakta yarar var...

1 milyar dolarlık Giyimkent Yunanlı tekstilciyi şaşırttı

İSTANBUL İkitelli’deki Giyimkent’i yöneten kooperatifin Başkanı Abdullah Çınar’a geçenlerde bir müşterisi geldi. Müşterisi, daha önce Çınar’ı düzenlediği defile nedeniyle Mikanos Adası’nda ağırlamıştı.

Çınar, Yunanlı müşterisini Giyimkent’in içindeki Ramazan Bingöl (RB) Et Lokantası’na götürmeye karar verdi. Önce Giyimkent’i dolaştılar, Çınar bazı bilgiler verdi:

- Burada 2 bin 500 dolayında dükkan var. Bunlardan şu ana kadar 750’si dolmuş durumda. Buradaki dükkanların toplam piyasa değeri 1 milyar dolar.

Yunanlı konuk şaşırdı:

- Madem kimse gelmiyor, neden bu kadar dükkan yapıldı?

- Bazı üyelerimiz bu kooperatife girmeyi ’yatırım’ gibi gördü.

Yunanlı tekstilci pek anlayamadı, Çınar sürdürdü:

- 10 bin dolar yatırmış üyemizin buradaki dükkanının fiyatı en az 200 bin dolara çıkmış durumda.

Giyimkent’in Başkanı Abdullah Çınar’la geçenlerde iftar öncesi ben de benzeri bir turu yaptım, özetle söylediği şu: "Üyelerimiz ’zihnen taşınma’ya başladı."

Giyimkent’in tam çalışmaya başlayabilmesi konusunda bir ara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da devreye girmiş, Mahmutpaşa, Sultanhamam tüccarına, "Buradan çıkıp Giyimkent’e gitmezseniz, elektriğiniz, suyunuz kesilecek" diye seslenmişti.

Belli ki Erdoğan, AKP seçmeni diye düşündüğü bu kitleye fazla bastıramıyor, 1 milyar dolarlık Giyimkent bomboş yatıyor...

Babalar Günü hediyesi okul bugün açılıyor

APS Giyim’in patronu Osman Benzeş’in iki kızı var. Reyhan Benzeş Şahin ile Nilüfer Benzeş Çeceli. İki kardeş, bundan bir süre önce TOÇEV adına televizyonda yürütülen kampanyaya takılmış.

Kampanya kapsamında yeniden yapılacakmış gibi elden geçirilmesi gereken okullardan birinin Mardin’in Midyat ilçesinin Bağlarbaşı Köyü’nde olduğunu o günkü yayından öğrenmişler.

O sırada iki kızkardeş kararı vermiş: "Babalar Günü hediyesi olarak babamız adına bu okulu onaralım."

Reyhan
ile Nilüfer’in bu kararıyla Bağlarbaşı İlköğretim Okulu tümüyle yenilenmiş. Okulun adı da "Osman Benzeş" olarak değişmiş. Bugün kızları ve eşiyle birlikte Bağlarbaşı’nda... Çünkü, bugün okulun açılışı var...

Ne güzel bir Babalar Günü hediyesi değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları