Gülistan Alagöz

Şikâyet yağıyor düzenleme bekleniyor... Sitelerde yönetim krizi büyüyor

17 Mart 2024

BU yıl ocak-şubat döneminde yapılan aidat zamları, apartman ve site sakinlerinde şok etkisi yarattı. Kimi sitelerde yüzde 200’ü bulan artışlar tepkilere yol açtı, vatandaşlar eylemlerle sesini duyurmaya çalıştı.

Fahiş aidat zamlarıyla site yönetim krizinin büyüdüğünü söyleyen Türkiye Kentsel Tesis Yönetim Derneği Başkanı Suat Sandalcı, “Son birkaç ayda yüzlerce şikâyet maili aldık. İstanbul ağırlıkta ama Samsun’dan da bize ulaşanlar var. Vatandaş artık bıktık diyor. Gelen şikâyetler sonrası yaptığımız saha incelemesi de haklı olduklarını gösteriyor” diye konuştu.

Asgari ücret artışı nedeniyle aidatlara zammın kaçınılmaz olduğunu, ancak yüzde 40-50 bandında olması gereken artışın yüzde 150-200’e kadar çıktığını dile getiren Saldalcı, “Ayrıca güvenlik, temizlik gibi hizmetlerde usulsüz faturalar kesildiğini biliyoruz. Birçok sitede illegal gruplar yönetim bütçelerine göz koymuş durumda. Site sakinlerine düşen en önemli görev genel kurullara katılmak. Zamların, bütçelerin belirlendiği toplantılara maalesef katılım çok düşük” dedi.

Bugün isteyen herkesin bir gün, hatta birkaç saat içinde site yönetim şirketi kurabildiğini belirten Sandalcı şunları söyledi: “Geçen yıl, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca, site yönetim hizmeti veren şirketlerle ilgili mevzuat çalışmaları yürütmek üzere yeni birim oluşturuldu. Bizler de kamu temsilcileri ile çalıştaylar yaparak yol haritasını belirledik.

ÇOĞU YETERSİZ 

Site yönetim şirketlerine lisans şartı getirecek düzenlemenin Meclis’in açılmasıyla gündeme geleceğini düşünüyoruz. Bakanlık ve yeni kurulacak ‘Tesis Yöneticileri Birliği’, usul ve esasların belirlenmesi için çalışacak. Artık önüne gelen, bütçeye göz koyan yönetim şirketi kuramayacak. Bugün ülke genelinde yaklaşık 4 bin tesis yönetim şirketi var. Bunların yüzde 20-25’inin lisans alabileceğini düşünüyoruz. Maalesef yetersiz ve kötü niyetli firmalar çoğunlukta. İlk adım yönetim şirketleri, sonra apartman yöneticileri için de şartlar belirlenecek.”


Yazının Devamını Oku

Şubatta 94 bin konut satıldı

15 Mart 2024

Ancak bu artış baz etkisiyle geldi. Geçen yılın aynı döneminde 11 ili etkileyen deprem felaketi nedeniyle konut satışları 80 bine gerilemişti. Öte yandan bu yıl ocak ayında satışlar, ocak ayı ortalamasının altında kalırken, şubatta ortalamayı yakalaması yatay seyre işaret etti.

EVLER PEŞİN VE SENETLE ALINDI

Şubatta banka kredili satışlar yıllık yüzde 49.1 düşüş göstererek 8 bin 827 oldu. Toplam konut satışları içinde kredili satışların payı yüzde 9.4 olarak hesaplandı ve son altı ayın en yüksek seviyesine geldi. Peşin ve senet gibi diğer satış türleri ise şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35.7 artarak 85 bin 75 oldu. Toplam konut satışları içinde peşin ve senetli alımın payı yüzde 90.6’ya çıktı.

Tüketicinin tercihlerine bakıldığında fiyat avantajı nedeniyle ikinci el konutun üstünlüğünün sürdüğü görüldü. Şubatta, sıfır konut satışı yüzde 21.8 artarak 28 bin 594 oldu. Toplam konut satışlarında ilk el konut satışının payı yüzde 30.5 olarak açıklandı. İkinci el konut satışları ise yüzde 15.5 artış göstererek 65 bin 308 oldu ve payı yüzde 69.5’e ulaştı.

YABANCIDA 33 AYIN EN DÜŞÜĞÜ

Konut fiyatlarındaki artış yabancılar üzerinde de etkili olmaya başladı. Şubatta yabancılara konut satışları yüzde 44.9 düşüş gösterdi ve bin 846 oldu. Toplam konut satışları içinde yabancı payı yüzde 2’ye geriledi. Satış adeti bazında da son 33 ayın en düşük rakamı görüldü. Yabancıya satışta ilk sırayı 691 konut ile İstanbul aldı. İstanbul’u 659 konut ile Antalya, 151 konut ile Mersin izledi. Rusya vatandaşları Türkiye’den 395 konut aldı. Onları 200 konut ile İran, 112 konut ile Irak, 105 konut ile Ukrayna vatandaşları takip etti.

 

Yazının Devamını Oku

Online satışa başlayacak işletmeler için yol haritası... Adım adım e-ticaret

11 Mart 2024

Özellikle pandemi sonrası değişen alışveriş alışkanlıklarıyla e-ticaret pazarı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızlı büyüdü. E-ticaret altyapı sağlayıcısı IdeaSoft’un CEO’su Seyhun Özkara, 2023 yılı e-ticaret hacminin ortalama 1.3-1.4 trilyon TL olarak öngördüğünü belirtirken, bu yıl e-ticarete dahil olan firma sayısının artacağını dile getirdi.

Peki e-ticarete yeni adım atacak işletmeler nasıl bir yol izlemeli? Bu soruya yanıt veren Özkara, adım adım yol haritasını şöyle anlattı:

1-Müşterinizi seçme: Hedef kitlenizi belirleyerek, kimlere ürün ya da hizmet sunacağınızı netleştirmeniz gerekir. Bu, pazarlama ve ürün geliştirme stratejilerinizi şekillendirecektir.

2-Ürün seçme: Piyasadaki talebi ve kârlılığını araştırıp satmak istediğiniz ürün ya da hizmeti seçebilirsiniz.

3-Bir alan adı ve marka adı bulma: İşletmeniz için akılda kalıcı ve ilgili bir marka adı ve alan adı seçebilirsiniz. Bu, online varlığınızın temelidir ve müşterilerinize güven vermek adına önemli bir adımdır.

4-Platformunuzu seçin: E-ticaret sitenizi kuracağınız platformu seçin. Biz Türkiye’nin önde gelen e-ticaret altyapı sağlayıcısı olarak uçtan uca tüm çözümleri sunuyoruz.

KARGO VE SANAL POS

Yazının Devamını Oku

Ev sahibi tekliflere açık... Satılık konutlar ilanda bekliyor pazarlık artıyor

9 Mart 2024

Artan fiyatlar, yüksek faiz oranı, krediye erişim sorunu ve mevduat seçeneği konut satışlarında düşüşe neden oldu. 2023 yılında 9 yılın en düşük konut satışı gerçekleşirken, yılın ilk ayında da yaklaşık 80 bin satışla son 11 ayın en kötüsü görüldü. Yaşanan durgunluk ikinci el piyasada dengeleri değiştirdi. Satılık ev ilanlarında ‘pazarlık payı var’ notlarının artışı dikkat çekerken, sektör temsilcileri yüzde 10-15 indirime sıcak bakıldığını, hatta takas ya da senetli alımlar da yapıldığını dile getirdi.

ALICI AZALINCA BEKLENTİ DEĞİŞTİ

Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Esnaf Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, konut piyasasında durgunluk arttıkça, geçtiğimiz aylarda başlayan pazarlık marjının açıldığını anlattı. “Alıcı azalınca ev sahibinin beklentileri değişti” diyen Akçam, “Ne olsa satılır döneminde hatalı fiyat verenler yüzde 20’ye kadar indirim yapıyor, köpük eriyor. Onun dışında ihtiyacı olan doğru fiyat da olsa yüzde 10-15 indirime sıcak bakıyor. Söz gelimi 3 milyon liralık bir evde 2.9 milyon teklifi elinin tersiyle itiyorlardı. Şimdi 2.5 milyon lirayı rahatlıkla sunuyoruz. Bugünlerde ihtiyacı olan kesim fiyatlar ve faizler nedeniyle ev alamıyor, yatırımcı ise çoğu zaman mevduata gidiyor. Piyasa daha çok evini satıp yenisini alanlarla dönüyor” ifadelerini kullandı.

İKİNCİ ELDE SENETLİ SATIŞ

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Komite Başkanı Hakan Akdoğan, yaşanan durgunluk nedeniyle ev sahiplerinin artık ‘tekliflere açığım’ noktasına geldiğini söyledi. Akdoğan, “Yaşanan durgunluk nedeniyle pazarlık 5-6 aydır var ama artık öyle bir noktaya geldi ki, ev sahipleri geçmişte hiç yüzüne bakmayacakları teklifleri inceliyor. Mesela geçtiğimiz günlerde bir satıcı, 3 milyon liralık bir işlemde 600 bin liralık kısmı senet olarak almayı kabul etti. Küçük bir arsa-tarlası olan ve hatta aracı olan takası öneriyor ve değerlendiriliyor. Burada önemli olan satıcının ihtiyaç durumu. Çok acil krizi olan yüzde 20 ve hatta üzerinde indirim yapabilir, ya da başta belirlediği fiyat çok yüksekse düşebilir. Ama makul pazarlık oranı yüzde 10 bandı diyebiliriz” şeklinde konuştu.

İLANDA KALMA SÜRESİ UZADI

Konut piyasasında canlılık ölçütü olarak kullanılan satılık konut ilanlarının ne kadar süre yayında kaldıklarını gösteren ‘kapatılan ilan yaşı’ da durgunluğu gösterdi. Sahibinden.com, Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) işbirliğiyle hazırlanan şubat raporunda, kapatılan ilan yaşının ülke genelinde ve İstanbul, Ankara ve İzmir’de arttığı belirtildi. Ocakta bir önceki aya kıyasla kapatılan ilan yaşı ülke genelinde 5 gün, İstanbul’da 5.5 gün, Ankara’da 5.3 gün, İzmir’de ise 9 gün uzadı. Son verilere göre kapatılan ilan yaşı ülke genelinde 66.9 gün, İstanbul’da 72.6 gün, Ankara’da 52.9 gün ve İzmir’de 84.4 gün oldu.

Yazının Devamını Oku

İstanbul’da 100 bin ev yarım kaldı... ‘Konutzede olmaması için düzenleme şart’

6 Mart 2024

Maketten satılan binlerce ev hâlâ teslim edilemedi. Bugün inşaat sektöründe aynı riskin devam ettiğini belirten Artaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, yarım kalan ya da zamanında teslim olmayan projelerin vatandaşları mağdur edebileceği konusunda uyarıda bulundu, “Yeni düzenleme şart” dedi. 

İstanbul’da inşaatı yarım kalan 100 bin konut olduğunu dile getiren Çetinsaya, “10 müteahhidin eseri 100 bin yarım kalan konut yıllardır öylece bekliyor. Çoğu yüzde 80-90 tamamlanmış halde ama atıl duruyor. Sorduğumuz zaman hukuka intikal etti deniliyor, ama ne zaman çözülecek belli değil. Vatandaş zor şartlarda aldı bu evleri,  ödemeleri de tamamlandı ama ortada ev yok. Devlet bu sorunu mutlaka çözmeli. Tüketici 15-20 yıl hukuki süreci beklememeli” dedi.

Süleyman Çetinsaya

‘BANKALAR DEVREYE GİRMELİ’

Önümüzdeki dönemde de aynı sorunların yaşanmaması için yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Çetinsaya, “Canı sıkılan arsa alıp, ya da anlaşıp konut üretiyor. Avrupa’da Amerika’da böyle mi? Türkiye’de sistemin sağlıklı işlemesi için bankaların devreye girmesi şart. 100 konut üzerinde bir proje yapılacaksa, artık süreç banka kontrolünde ilerlemeli. Bankalarda özel birimler kurulmalı. Vatandaş ev alınca ödemesini bankaya yapmalı, banka da inşaatın ilerleme seviyesine göre firmaya ödemeli. Kamu iştiraki Emlak Konut GYO bunu yapıyor. İşte bu model sektörün tümünde zorunlu olmalı. Böylece inşaatlar zamanında biter, müteahhit de satıştan gelen parayı keyfi harcayamaz, inşaatına kullanır” dedi.   

MÜTEAHHİDİN SINIF OYUNU

Geçtiğimiz yıllarda yapılan düzenleme ile müteahhitler mali ve teknik yeterliliğine göre sınıflara ayrılmıştı. Çetinsaya, tıpkı başka sektörlerdeki diploma kiralama oyunu gibi, inşaatta da ‘sınıf oyunu’ oynandığını açıkladı ve şunları söyledi: “Mesela bir proje için A sınıfı belge şart ama firmada yok. Yanına bu belgeye sahip olan bir firmayı alıyorlar, göstermelik ortak yapıyorlar. İhaleyi, ruhsatı aldıktan sonra ayrılıyorlar. Maalesef her zaman yasaları arkadan dolanacak bir yol bulunuyor. Bu alanda denetim gerek. Ayrıca müteahhitlerin tıpkı doktorlar gibi uzmanlığına göre iş alması da önemli. Mesela biz konut yapıyoruz, ‘köprü de yaparım’ diyemeyiz. Her firma her inşaatı yapamaz, tıpkı her doktorun her hastalığı tedavi edemeyeceği gibi.”

6 PROJE TESLİM 5 BİN KONUT YOLDA

Yazının Devamını Oku

Kiracı ve ev sahibi arasında yeni kriz... Ek protokol oyununa dikkat!

5 Mart 2024

EV sahipleri ile kiracılar arasındaki zam anlaşmazlığı bitmek bilmiyor. Ev sahipleri hızla artan kiralara karşı eski kiracıların düşük bedeller ödemelerinden dertli, kiracılar ise fahiş zamları karşılayamamaktan... Son dönemde yeni bir anlaşmazlık da zam uzlaşmalarından sonra yaşanır hale geldi. Şöyle ki; Beş yılı dolduran kiracılara ev sahipleri ‘kira tespit davası’ açabiliyor. Mal sahibi ‘kira bedeli piyasa rayicine göre düşük kaldı, yeniden belirlensin’ diyor. Dava yoluna gitmek yerine anlaşmayı seçenler ise bir rakam üzerinde uzlaşıyor ve ‘ek protokol’ yaparak yola devam ediyor. Ancak yeni anlaşmazlık tam da bu noktada başlıyor. Kimi ev sahipleri hem uzlaşma ile kirayı yükseltiyor, hem de yeni zam döneminde dava açıyor. Hukukçular uyarıyor; Yargıtay ek protokolü değil kira sözleşmesi tarihini dikkate alır. Bir yıl önce protokol yapılsa dahi, asıl sözleşme beş yılı geçtiyse ev sahibi anlaşmayı hiçe sayıp dava açabilir.

KİRACI ANLAŞTIK SANIYOR AMA...

Ev sahibi kiracı anlaşmazlıklarının son iki yılda hiç olmadığı kadar arttığını, kiraya getirilen yüzde 25 zam sınırı ve dava öncesi arabuluculuk şartının da sorunları çözmediğini anlatan Gayrimenkul Hukuku Derneği Kurucu Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, yeni sorunun ‘protokol krizi’ olduğunu dile getirdi. Kiraz son aylarda yaşanan anlaşmazlığı detaylarıyla şöyle anlattı:

“Söz gelimi 1 Ocak 2018 tarihli kira sözleşmesi olan bir kiracı için 1 Ocak 2023’te beş yıl doluyor. Bu durumda ev sahibi kira tespit davası açabilir. Ama taraflar dava yerine anlaşmaya gidiyor. Güncel kira değeri 10 bin lira, ev sahibi 40 bin lira istiyor ve 30 bin lirada el sıkışıyorlar. Bu durumda bir ek protokol hazırlanarak yeni kira bedeli resmileştiriliyor. Bu tabloda kiracı anlaşma oldu diye gönül rahatlığı ile yola devam ederken, yeni zam döneminde bir anda bir dava ile karşı karşıya kalabiliyor.”

Ali Güvenç Kiraz

YARGITAY DAVA AÇILABİLİR DİYOR

“Kiracı, ‘protokolü yapalı bir yıl oldu, dava için gerekli beş yıl şartı dolmadı’ diye düşünse de bu doğru değil” diyen Kiraz nedenini şöyle özetledi: “Çünkü Yargıtay diyor ki; Ev sahibinin her beş yılda bir kira tespit davası açmak hakkı var. Gerekli beş yıl şartında da asıl sözleşme tarihini baz alırım, ek protokol tarihini değil. Bu durumda kiracı evden çıkmamak için yasal oranın üzerinde zammı kabul edip sorun çözüldü gözüyle yoluna devam ederken, beklemediği bir dava ile karşılaşıyor. Eğer kira bölge rayicinin altındaysa, dava sonucunda yeniden artış gerçekleşiyor.”

ÇÖZÜM YENİ SÖZLEŞME

Yazının Devamını Oku

KOBİ’lere uygun maliyetli yazılım imkânı sunuyor... Dijital dönüşüme ‘kodsuz’ çözüm

4 Mart 2024

UGÜN artık KOBİ’ler için dijitalleşme bir seçenek olmaktan çıktı, ayakta kalabilmek için zorunluluk haline geldi. Farklı sektörler ve ölçeklerdeki işletmeler bu alanda önemli hamleler yaparken yazılım ihtiyacıyla karşılaşıyor. Ancak yazılım sektöründeki uzman açığı ve maliyetler süreçleri zorlaştırıyor. Peki yazılımı daha ulaşılabilir hale getirmek mümkün mü? İşte bu soruya yanıt niteliğinde olan yerli bir girişim, start’up’lar ve KOBİ’ler için farklı bir pencere açıyor. ‘Kodsuz yazılım’ geliştirme platformu Xpoda’yı CEO’su Şenol Balo’dan dinleyelim... 

NASIL YOLA ÇIKTI

No-Code Low-Code (kodsuz-düşük kod) yazılım platformu olarak 2016 yılında Octopod adıyla faaliyete başlayan, 2022 yılında Xpoda ismiyle yola devam kararı alan girişim, yazılım süreçlerini 20 kata kadar hızladırarak dijital dönüşüme katkı sunmayı hedefliyor. “Herhangi bir bilgisayara bağlı olmadan, masaüstü, mobil ve web için ayrı yazılımlar geliştirebilen ve her yerde çalışabilen bir sistem yaratmayı hedefledik” diyen Şenol Balo, “Öncelikli olarak firmaların iş uygulamalarını seçtik. Çünkü şirket içinde herhangi bir departman çalışanının hemen uygulama geliştirebilmesinin önemini çok iyi biliyorduk. Xpoda olarak uygulayıcılara lego parçacıkları ve kullanım kılavuzu sağlıyoruz. Üstelik parçalar değiştirilebiliyor, ihtiyaca göre yeniden şekillendirilebiliyor. Böylece daha hızlı, pratik, değiştirilebilir, hızla güncellenebilir bir yazılım ortaya çıkıyor. Öncelikli sektörlerimiz arasında endüstriyel üretim, teknoloji, inşaat, yapı ve gayrimenkul, perakende, enerji, altyapı ve madencilik, gıda, otomotiv, taşımacılık ve lojistik, eğitim, finans ve bankacılık yer alıyor. Uygulama alanlarımızın başında CRM, B2B portal, call center yönetimi, depo-sevkiyat yönetimi, doküman yönetimi, ihracat modülü, İK yönetimi, proje yönetimi, raporlama ve tedarik yönetimi geliyor” şeklinde konuştu.

KİLİT ROL OYNUYOR

Peki kodsuz yazılım neden tercih edilmeli? Şenol Balo bu soruya şu yanıtı verdi: “KOBİ’lerin raporlama, ödeme, sevkiyat takibi gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği uygun maliyetli yazılımlara ihtiyacı var. Kodsuz yazılımlar da bu ihtiyacı karşılamada kilit bir rol oynuyor. No Code-Low Code yaklaşımı, başta KOBİ’ler olmak üzere tüm kurumlara hızlı ve etkili bir dijital dönüşüm fırsatı sunuyor. Bu noktada sunduğumuz uygun maliyetli yazılımlarla KOBİ’lerin dijital dönüşüm yolculuklarını hızlandırıyoruz. KOBİ’ler özel yazılım ihtiyaçlarını bir Xpoda iş ortağından talep ediyor. İhtiyaçlarıyla yüzde 100 örtüşen özel yazılımlar, hızlı ve maliyet etkin bir şekilde geliştiriliyor. Üstelik bu yazılımlara bir yazılımcı istihdam etmeden ya da dış kaynak için büyük bütçeler ayırmadan ulaşabiliyorlar.” 

Platformun girişimciler için de önemli olduğunu ekleyen Balo şöyle devam etti: “Kendi girişimini kurmak isteyen start-up’lar da Xpoda’nın hızlı geliştirme platformu sayesinde fikirlerini hızla yazılıma çevirip piyasaya sunabiliyor, aynı zamanda Xpoda iş ortağı olarak firmaların özel yazılım ihtiyaçlarına da cevap verebiliyor.”

Şenol Balo

KÜRESEL PAZAR PAYINI ARTIRACAK

Yazının Devamını Oku

Büyük şehirler fiyat artışı sıralamasında geride kaldı... Konut liginde büyük değişim

28 Şubat 2024

Konut fiyatları yükselmeye devam ederken, artış hızında yavaşlama yaşanıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan Aralık 2023 verilerine göre; Türkiye genelinde konut fiyatlarında aylık artış yüzde 1.15, yıllık ise 75.5 oldu. Böylece aylıkta son 4 yılın, yıllıkta son 2 yılın en yavaş artışı görüldü. Artışlara il bazında bakıldığında ise popüler kentlerin ligden düşmesi dikkat çekti. İstanbul, Antalya, İzmir gibi büyük şehirler fiyat artış hızı listesinde gerilerken, Anadolu illeri öne çıktı.

BÜYÜK ŞEHİRLERİN HIZI KESİLDİ

Gayrimenkul değerleme platformu Endeksa, yaptığı araştırmayla ‘konut fiyat artışı sıralamasında’ ciddi değişimler olduğunu ortaya koydu. Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, “Büyük şehirlerdeki fiyat artışının hız kestiğini ve daha küçük şehirlerdeki artış oranının yükseldiğini görüyoruz. Ocak 2022’de tüm iller içerisinde İstanbul yıllık değişim oranına göre 7’inci sırada yer alırken, 2024 yılında 70’inci sıraya geriledi. Antalya ve İzmir de listenin sonlarında yer alıyor. Bunun nedeni olarak, büyük şehirlerde satışların durağanlaşması ile fiyatların yükselemiyor oluşu ve uygun fiyatlı konutlar nedeniyle Anadolu kentlerine olan talebin artışını gösterebiliriz” dedi.

FİYAT ARTIŞI NEDEN YAVAŞLADI

- Hem ülke genelinde hem de büyük şehirlerde konut fiyat artış hızının düşmesinin ana nedeni azalan talep.

- Artan fiyatlar, krediye erişim sorunu ve en önemlisi yüksek faiz oranları nedeniyle konut satışlarında düşüş yaşanıyor.

- İhtiyacı olanın yanında yatırımcı da alamıyor. İkinci evini alacaklara gelen kredi kısıtlaması ve mevduat faizindeki cazibe nedeniyle yatırımcı alıma geçmiyor. 

Yazının Devamını Oku

İşte İstanbul’un dönüşüm planı... 10 soruda kampanyanın detayları

24 Şubat 2024

Kampanyadan kimler faydalanacak?

Yarısı Bizden kampanyası İstanbul özelinde uygulanacak. Kentsel dönüşüm yasası kapsamında rezerv alanda, riskli alanda yer alan ve riskli yapı kararı olan yapılar destek alabilecek. Destek için vatandaşın kendi arasında anlaşması şart. Bu da iki yolla olacak; Ya vatandaş kendi arasında yüzde 100 uzlaşma sağlayacak, ya da yasa gereği yüzde 50+1 anlaşma ile inşaat ruhsatını alacak, karara katılmayanın payı satılarak kat irtifakı kurulup destek başvurusu yapılacak. Vatandaşın dönüşümü yapacak müteahhit firmayı da kendi bulması gerekecek.

Yapım için yardıma ilişkin hibe taahhütnamesi ve kredi sözleşmesi 31 Aralık 2026 tarihine kadar yapılabilecek.

YARISI HİBE YARISI KREDİ

Konut ve işyeri için ne kadar hibe ve kredi verilecek?

Hak sahibine bir konut için 700 bin liraya kadar hibe, 700 bin liraya kadar kredi, bir işyeri için 350 bin liraya kadar hibe, 350 bin liraya kadar kredi, diğer her bir konut için 1 milyon 400 bin liraya ve diğer her bir işyeri için 700 bin liraya kadar kredi verilebilecek. Birden fazla konut için verilecek kredide herhangi bir sınırlama bulunmuyor.

Ayrıca hak sahibi, satış veya 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak pay satışı işlemiyle edineceği taşınmaz için payı satılan hak sahibinin kullanacağı hibe ve krediyi kullanabilecek.

Kredi için gelir şartı aranacak mı?

Yazının Devamını Oku

3.5 milyar TL yatırımla ‘mahalle’ kuracak

13 Şubat 2024

ÖNCE pandemi, sonra deprem felaketi konuttan beklentileri değiştirdi. Son yıllarda tüketiciler, az katlı, geniş balkonu, bahçesi olan, yeşili bol projeleri tercih etmeye başladı. Alıcı tarafında yaşanan bu değişim yeni konut projelerine ilham verdi. Bu projelerden biri de Paye Sakarya oldu...

Haldız İnşaat ve Halk GYO işbirliğiyle Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde 3.5 milyar TL yatırım değeriyle hayata geçen projenin detaylarını, Halk GYO Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Bekin ile Haldız İnşaat Genel Müdürü Selim Kardil anlattı.

‘İSTANBUL’DAN TALEP VAR’

Erdal Bekin, Sakarya’nın sanayi, ekonomi, istihdam ve ticaret açısından önemli bir bölgesi olmasının yanında, turizm potansiyeli, sayfiye bölgeleri ve İstanbul’a yakınlığıyla da öne çıktığını dile getirdi. Paye Sakarya’nın Halk GYO’nun arsası üzerinde hasılat paylaşımı modeli ile hayata geçtiğini ifade eden Bekin, projenin bölge yatırımcısının yanı sıra İstanbul, Kocaeli ve Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşları tarafından tercih edildiğini söyledi. Yeni konut yatırımlarının da sinyalini veren Bekin, “Tüketici beklenti ve ihtiyaçlarına uygun, nitelikli ve özellikle de günümüzde daha fazla önem kazanan erişilebilir projeler geliştirmek için, ‘doğru lokasyonda, doğru proje’ anlayışıyla ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.

YATAY MİMARİ VURGUSU

Selim Kardil ise Paye Sakarya’nın yatay mimarisi, geniş teras ve peyzaj alanları, sosyal donatıları ve farklı konseptteki ticari üniteleriyle Sakarya’da gerçekleştirilen en büyük projelerden biri olduğunu söyledi ve şu bilgileri paylaştı:

 “Yaklaşık 60 dönümlük bir arsa alanı üzerinde 119 bin 345 metrekare inşaat alanına sahip olan Paye Sakarya 23 blokta 426 konuttan meydana geliyor. Projede, 115 ile 288 metrekare arasında değişen 2+1, 3+1 ve 4+1 olmak üzere 3 farklı konut tipi bulunuyor. Ayrıca günlük ihtiyaçların karşılanabileceği 34 adet cadde mağazası da yer alıyor. Projede bölgenin iklimine uygun süs bitkileri ve ağaçlarla toplam 25 bin metrekare peyzaj alanı oluşturduk. Trafiğe kapalı yollar ile kullanıcılara geniş sosyalleşme alanı sunuyoruz. Amacımız mahalle kültürünün yaşadığı bir proje hayata geçirmek. İnşaatta yüzde 20 seviyesine geldik, konutları 2025 sonunda teslim etmeyi planlıyoruz.”

Yazının Devamını Oku

Ev sahipleri ve kiracılar bunda da uzlaşamadı... İşte depozito iadesinde bilinmeyenler

10 Şubat 2024

Ev sahibi-kiracı anlaşmazlığı son iki yılda hiç olmadığı kadar arttı. Zam oranında anlaşamayan taraflar dava yoluna gidince mahkemeler dolup taştı. Hatta kimi zaman sorunlar adli vakalara dönüştü. Dava sonucunda ya da anlaşmazlık nedeniyle evden çıkan kiracılar şimdi de depozito konusuna takıldı. Ev sahipleri ve kiracıların büyük bölümü depozitonun iadesi konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Söz gelimi ev sahibi, 5 yıl önce verilen 5 bin lira depozitoyu, bugün evden çıkan kiracısına yine 5 bin lira olarak iade etmeyi planlıyor, ya da kiracı son bir ya da iki ay kirasını ödemeyerek mahsuplaşmayı öneriyor. Oysa ikisi de mümkün değil...

Depozito konusunda tüm bilinmesi gerekenleri Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz ile konuştuk. İşte ev sahipleri ve kiracıların yasal hakları... 

FAİZ HAKKI VAR MI?

Depozito iadesinin geçmişte ödenen rakamla olmayacağını belirten Kiraz, şunları söyledi: “Depozito bedeli için 1 Temmuz 2012 öncesi eski Borçlar Kanunu’nda bir muhafaza şekli yoktu. Ancak yeni Borçlar Kanunu’nun 342. maddesine göre, depozito hem mal sahibinin hem de kiracının taraf olduğu ‘vadeli bir hesaba’ yatırılmalı ya da kıymetli evrak şeklinde veriliyor ise banka kasasında muhafaza edilmeli. Böylece ödenen bedelin enflasyondan etkilenmemesi ve kiracının hak kaybına uğramaması hedeflenir. Ancak piyasada bunun uygulanmadığını, direk ev sahiplerine elden verildiğini ya da havale yapıldığını görüyoruz.


Ali Güvenç Kiraz

Gelelim iade şekline... Depozito eski Borçlar Kanunu kapsamında, yani 1 Temmuz 2012 öncesinde yapılmış bir kira sözleşmesi kapsamında alınmış ise iade edilirken tüm yıllara yönelik yasal faiz ilave edilerek geri ödenmeli. Sonrasında yapıldıysa ve yasada yer aldığı şekli ile vadeli bir hesaba değil, elden veya banka havalesi yolu ile ödenmiş ise güncel kira bedeli kadar ödenmeli. Örneğin 1 Ocak 2014 tarihinde aylık 5 bin TL kira bedeli ile imzalanan sözleşme kapsamında 3 kira bedeli kadar, yani 15 bin TL depozito verildiyse, 1 Ocak 2024 tarihinde sözleşme sona erdiğinde ve kiracı taşınmazı tahliye ettiğinde bölgede güncel kira rayicine bakılır. Güncel değer aylık 30 bin TL ise depozito 3 aylık kira bedeli 90 bin TL olarak geri ödenir. Burada önemli detay şu; kiracının güncel ödediği kira bedeli değil, bölgenin güncel kira değeri dikkate alınır.”

NE ZAMAN ÖDEME ALINIR?

Yazının Devamını Oku

Bir yıl sonra kamu ve vatandaşın deprem mesaisinde artılar, eksiler... Topyekün hazırlığı sürdürmek şart

7 Şubat 2024

TÜRKİYE’de 1999 yılı öncesinde yapılan inşaatlarda maalesef etkin bir denetim mekanizması işlemedi. O günün şartlarında, var olan malzemeler ve bilgilerle binalar yapıldı. Mühendislik hizmeti olmadan ve hatta ruhsat dahi alınmadan şehirler büyüdü. Müteahhitler kendi ifadeleriyle deniz kumuyla yaptı çoğu projesini. Ev sahipleri gelecek aflara güvenip temelsiz binalarına kat çıkmaktan çekinmedi. Gelen her af yeni suiistimalleri beraberinde getirdi.

1999 sonrası yapılan düzenlemelerle adım adım iyileştirmeler olsa da, bu düzenlemeler çoğu zaman kâğıt üzerinde kaldı. Mevzuata uymayanlar ve hatalara göz yumanlar telafisi imkânsız sonuçlara neden oldu. 6 Şubat’ta tüm Türkiye’yi yasa boğan büyük acı ihmaller zincirinin sonucuydu...

DÖNÜŞÜM NASIL BAŞLADI

Oysa 2012 yılında çıkarılan kentsel dönüşüm yasası ile inşaat sektörünün kötü geçmişi temize çekilecek, tüm riskli binalar bir bir yenilenecekti. Ancak süreç sağlıklı başlamadı ve bu nedenle de istenilen sonucu vermedi.

Elbette yapılan çok başarılı örnek projeler oldu. Özellikle kamu eliyle yapılan birçok dönüşüm projesiyle binlerce hane sağlıklı evlere kavuştu. Ama dönüşüme bakış açısı ‘5 katı yıkıp 10 kat yapalım’ olunca kaybeden şehirler oldu. Özel sektör doğası gereği kâr aradı, dönüşüme riskli yerden değil rantı yüksek yerden başladı. Vatandaşın beklentisi yükseldi, bir evine iki istedi, pazarlıklar yıllar aldı. Mali ve teknik gücü yetersiz şirketler ‘Dönüşümde ben de varım’ dedi ama inşaatları yarım bıraktı. Yeni ev hayali kuranlar elindekinden de oldu...

SON BİR YILDA NELER DEĞİŞTİ

Alınan derslerle yıllar içinde vatandaşı koruyan, sektörü disipline eden birçok düzenleme hayata geçti. Gelin, birlikte son bir yıldır atılan adımlara ve ihtiyaçlara bakalım...

MÜHENDİSLERE TECRÜBE ŞARTI GELDİ

Yazının Devamını Oku

Ev satışında ‘kademeli’ dönem

28 Ocak 2024

Ülke genelinde ev sahipliği oranı giderek geriliyor. Artan fiyatlar, krediye erişim sorunu ve yüksek faiz oranları ev sahibi olmayı engelliyor. Öyle ki artık sadece dar gelirliler değil, orta ve orta üstü gelirliler de ev hayali kuramıyor. Son yıllarda alıcı kitlesinde yaşanan bu daralma konut üreticilerini yeni modeller geliştirmeye itiyor. Sektörün önde gelen markaları son aylarda ‘kademeli satışa’ başladıklarını açıklıyor.

İşte o modellerden bazıları...

AŞAMALI KONUT SİSTEMİNİ KURDU

-Gayrimenkul sektörünün bilinen markalarından Fuzul, ‘aşamalı konut sahibi olma sistemi’ni kurdu. Bu modelde önce konutun arsa payı alınıyor, sonra inşaat maliyeti de ödenerek iki aşamada ev sahibi olunuyor. İlk örnek proje Başakşehir, sonra da Ispartakule’de yer aldı. Geçtiğimiz aylarda Ispartakule’de arsa payları 890 bin TL’den başlayan fiyatlarla satıldı. Proje ilgi görünce aynı model Pendik’e de taşındı. Pendik projesinde 2+1 dairenin arsa payı 1 milyon 550 bin TL’den başlayan fiyatla satışa çıktı. Şirket bünyesinde 36 aya varan vade yapılırken, inşaatın sözleşme tarihinden itibaren 12 ay sonra başlayacağı açıklandı. Evin arsasına sahip olan kişilerin, inşaat başlangıcında inşaat maliyetini peşin veya taksitler halinde ödeyeceği belirtildi. Dairelerin tesliminin ise 36 ay içerisinde yapılması planlanıyor. 

HEDEF FİYATLARI %30-40 DÜŞÜRMEK

-Kademeli konut satışına hazırlanan firmalardan biri de Babacan Yapı. Yeni yıla iddialı giriş yapan şirket, iki yılda 10 projede 20 milyar liralık yatırım yapacağını açıkladı. Şirketin gündemindeki projelerden biri de erişilebilir fiyatlı konut üretmek. Bu amaçla konut bedelinin önce ‘arsa’, sonra ‘inşaat maliyeti’ şeklinde iki aşamada alınması planlanıyor. Yeni modelde Babacan Yapı’nın en büyük avantajı arsaları olacak. Bilindiği gibi konut fiyat artışında en büyük etken arsa maliyeti. Ancak Babacan Yapı bugünün maliyetleri ile bir arsa alıp bu modele girmeyecek. Şirket, portföyünde bulunan geçmiş yıllarda alınan arsaları kullanacak. Burada sağlanan avantajla fiyatların yüzde 30-40 daha düşük olması planlanıyor. Şirketin yeni sistemi mart ayında duyurması, ilk projeye de İstanbul Anadolu yakasında başlaması bekleniyor.

ÖNCE ARSALARI SATTI ŞİMDİ EVLERİ YAPACAK

-Konuta

Yazının Devamını Oku

10 proje 20 milyar TL yatırım: Arsaları hazırladı atağa kalkıyor

25 Ocak 2024

Sektörün eski oyuncularından Babacan Yapı ise yeni yıla arsa avantajıyla iddialı bir giriş yapıyor. 22 yılda 30 projede 4 binden fazla konut ve işyeri hayata geçirdiklerini söyleyen Babacan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, “Önümüzdeki 2 yılda kendi arsalarımızda geliştireceğimiz 10 projeyle toplamda 20 milyar TL’lik yatırım gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

ATILIM YILI İLAN ETTİ

Bu yılı yatırım ve atılım yılı olarak ilan ettiklerine vurgu yapan Babacan, en büyük avantajlarının arsaları olduğunu dile getirdi. Doğru zamanda doğru hamlelerle iyi bir arsa stoku oluşturduklarını anlatan İbrahim Babacan şunları söyledi: “Arazi geliştirme bizim en önemli alanımız. Biliyorsunuz ki; gayrimenkul sektörünün en önemli maliyeti arsa. Biz Babacan Yapı olarak bu konuda yere sağlam basmaya, sağlam adımlarla ilerlemeye özen gösterdik. ”

10 projeden 5 tanesi için düğmeye bastıklarını belirten Babacan, “Projeler, Gaziosmanpaşa Küçükköy, Gayrettepe, Halkalı, Başakşehir ve Tuzla’da yer alıyor. Sonraki planlamada ise 4 tanesi İstanbul ve bir tanesi de Gaziantep’te olmak üzere 5 yeni proje eklenecek” dedi.

İKİ YENİ MODEL GELİYOR

Kısa dönem kiralamalar için yapılan yasal düzenlemenin turizm amaçlı konut üretimini desteklediğini dile getiren Babacan, bu yolla konut yatırımcısına yeni bir seçenek sunulacağını belirtti. Babacan, “Yatırım amaçlı ev almak isteyeler kira sınırlaması ve davalar nedeniyle çekimser. Biz de yeni bir model hazırladık. Turizm konutu inşa edeceğiz, yatırımcı evi alacak, kurumsal bir otel markası işletecek. Vatandaş hem kiracı ile uğraşmayacak hem de uzun dönem kiralıktan daha fazla gelir elde edecek. Yeni projelerimizde bu amaçla 500 konut hayata geçireceğiz” diye konuştu. 

Konuta erişim sorunu çekenler için de bir model hazırlandıklarını belirten Babacan, “Bugün gelinen fiyatlar ve faiz oranları yeni bir hikâye yazmamız gerektiğini söylüyor. Biz de konut bedelinin peyderpey ödendiği yeni bir model hazırlıyoruz. Detayları mart ayında açıklayacağız” dedi.

Yazının Devamını Oku

Yeni zam yolu aranıyor... Ev sahibi uyarlama peşinde

21 Ocak 2024

KİRAYA yüzde 25 zam sınırını yeterli bulmayan ev sahipleri, kira bedelini yükseltmenin yeni yollarını arıyor. Geçtiğimiz iki yıl boyunca kira rakamını düşük bulanlar, bedelin yeniden belirlenmesi için ‘kira tespit’ davası açtı. Şimdi ise ‘kira uyarlama’ talepleri gündemde. Tespit davalarının 5 yılı dolduran kiracılara açılabildiğini belirten hukukçular, “Son dönemde uyarlama davası talebi arttı. Çünkü burada 5 yıl kriteri yok. Ev sahibi 1-2 yıllık kiracısı için rakamın yeniden belirlenmesini istiyor” dedi. Kiranın düşük kalması nedeniyle açılan her uyarlama davasının kabul edilmeyeceğine dikkat çeken uzmanlar, ev sahibinin öngörülemeyen gerekçeler sunması gerektiğini söyledi.

DAVA TALEBİ ARTTI

Son aylarda ev sahiplerinin uyarlama taleplerinde büyük artış olduğunu belirten gayrimenkul hukuku uzmanı avukat Hikmet Güngör, “Ev sahibi zam yapsa da kira bedelinin düşük kaldığını görünce kira tespit davası açıyordu. Ama burada 5 yıl şartı var. Yani kiracının bu süreyi geçmesi gerek. Ancak uyarlama davalarında bir zaman sınırı yok. Borçlar Kanunu’nun 138. maddesine göre, sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen olağanüstü bir durum yaşanması halinde uyarlama davası açılması mümkün. Ancak en önemli husus şu; beklenmedik bir gelişme olduğunun, kiranın düşük kaldığının ispatlanması gerekir. Yapılan düzenleme nedeniyle dava açılmadan önce arabulucuya gidilmesi şart. Eğer uzlaşma olmazsa dava süreci başlar. Son aylarda öyle örnekler var ki, iki yıllık kiracının ödediği rakamla, güncel değer arasında 3-4 kat fark var. İşte bu fark ev sahibini y da işyeri sahibini uyarlamaya itiyor. Ancak bu davaların hiç kolay olmadığı da unutulmamalı” dedi. 

Hikmet Güngör

MAKAS ÇOK AÇILDI

Birkaç yıllık kiralamalarda dahi, ödenen kira bedeli ile gerçek kira değeri arasında makasın ciddi ölçüde açıldığını belirten avukat Elvan Kakıcı Şimşek, “Mesela kiracı 10 bin TL ödüyor, oysa güncel değeri 50 bin TL’nin üzerinde. Bu zaten olağanüstü bir durum ve kira uyarlama davası açılması için yeterli bir gerekçe.

 Uyarlama için, sözleşmenin kurulmasından sonra, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de mümkün olmayan olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalı. Yakın dönemde tüm dünyayı etkisi altına almış olan Covid-19 pandemisini ve ülkenin içinde bulunduğu yüksek enflasyonu bu gerekçelere örnek gösterebiliriz” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamını Oku

‘Ev’de 9 yılın en düşük satışı... 1.2 milyon bandına düştü

20 Ocak 2024

ARTAN fiyatlar, krediye erişim sorunu, yüksek faiz oranları ve yatırım amaçlı alımlara gelen kredi sınırlaması tüketicilere fren yaptırdı. 2023’te konut satışları, bir önceki yıla göre yüzde 17.5 azalarak 1 milyon 225 bin 926 olarak gerçekleşti. Böylece, 2014 yılındaki 1 milyon 165 binlik satıştan sonra son 9 yılın en düşük satış rakamı görüldü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2023’e ait konut satış rakamlarını açıkladı. Yılın son ayına ait veriler de gelince konutta 2023 karnesi belli oldu. İşte öne çıkan detaylar...

KREDİLİ SATIŞTA DİP GÖRÜLDÜ

Türkiye genelinde konut satışları aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33.4 azalarak 138 bin 577 oldu. Bu satış, 2023 yılının en iyi aylık rakamı olurken, kredili satıştaki düşüş dikkat çekti.

Aralıkta kredili satışlar bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 72.3 azalış göstererek 6 bin 42 oldu. Toplam konut satışları içinde kredili satışların payı yüzde 4.4’e düştü. Bu oran, tarihin en kötü kredili satış payı oldu. Peşin, senet gibi diğer satışlarlar ise yüzde 28.8 azalarak 132 bin 535’e geriledi. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı aralıkta yüzde 95.6 ile en yüksek seviyesini gördü.

YÜZDE 69’U İKİNCİ EL

2023 yılında toplam satış 1 milyon 225 bin 926 olurken, sıfır konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17.5 düşüşle 379 bin 542 olarak gerçekleşti. Toplam konut satışları içinde ilk el satışların payı 2023 yılında yüzde 31 olarak hesaplandı. Ülke genelinde ikinci el konut satışları 2023 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17.5 azalışla 846 bin 384 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 69 olarak gerçekleşti.

Yazının Devamını Oku

Hedef 10-12 bin TL’ye sıfır konut: Ucuz kiralık ev için arsa bekleniyor

19 Ocak 2024

Son iki yıldır kamunun, vatandaşın ve özel sektörün en önemli gündemlerinden biri konuta erişim sorunu. Geçmişte dar gelirli için konut almak zorken, bugün orta gelirli haneler de ev alamıyor ve hatta gelirler kirayı karşılamaya yetmiyor. Sorunun kamu-özel sektör işbirliği ile çözüleceğine inanan gayrimenkul sektörünün çatı kuruluşu Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) ‘erişilebilir fiyatlı kiralık konut modeli’ni Temmuz 2023’te kamuoyu ile paylaştı. Bu modelde; kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesi, arsa mülkiyetinin devlette kalması fikri önerildi. Böylece arsa maliyetinin sıfırlanacağı ve kiraların yarı yarıya düşebileceği belirtildi.

Merakla beklenen yeni modelle ilgili son gelişmeleri GYODER Başkanı Neşecan Çekici anlattı. Bakanlıklar, belediyeler ve yurtdışı finans kurumları ile görüşmelerde sona yaklaştıklarını belirten Çekici, ucuz kiralık konut üretimi için arsa temini sağlanınca ilk örnek projeye başlanacağını kaydetti. 

‘SİSTEM TIKANACAK’

“GYODER Yeni Konut Modeli için Türkiye’de ve Türkiye dışında ilgili taraflarla görüşmelerimiz tüm hızıyla sürüyor. Bu modelde de devletten bir tek şey istiyoruz; o da arsa” diyen Çekici şunları söyledi: “Arsa için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hazine Bakanlığı ve İstanbul’da 4 belediye ile görüştük. Sonuçta bizim bir arsa ihtiyacımız var. Ve bu arsayı bir şekilde almamız gerekiyor. Bir tane örnek iyi uygulama oluşturmalıyız. Modelin bütün altyapısını oluşturduk. Hatta inşaat sonrası işletmesini de biz yapacağız ve devlet ciddi sayıda kiralığa sahip olacak. Gayrimenkul Yatırım Fonları’ları gibi, hatta menkulleştirme mekanizması gibi başka sermaye piyasası enstrümanlarını da devreye sokacağız.”

Hane halkının gelirinin yüzde 30’unun kiraya ayrılması gerektiğini, oysa bugün İstanbul’da kiralık ev için hane gelirinin 2 kat, ev almak içi hane gelirinin 5 kat artmasına ihtiyaç olduğunu belirten Çekici, “Çok kısa bir süre sonra sistem tıkanacak. Biz bu tıkanıklığı çözücü bir ilaçtan bahsediyoruz. Önerdiğimiz modelle İstanbul’da yeni bir binada kira bedelini 10-12 bin liraya düşürebiliriz” dedi. 

FİNANSMAN YURTDIŞINDAN

“Şu anda bir barınma krizimiz var ve mevcut modeller bu sorunu çözmüyor” diyen GYODER Başkan Yardımcısı Burak Kutluğ, “Hem kredilerdeki erişim problemi hem fiyatların çok yukarı gitmiş olması nedeniyle beyaz yakalı kesimin konut alması gündemden kalkmış durumda. Kiralar Avrupa’nın iyi ülkelerindeki kira düzeylerine geldi. O yüzden biz yeni modelimizde kamu özel ortaklığında, geliştiricinin mülkiyeti tutmadığı, arsanın devlet tarafından sağlandığı, geliştiricinin sermayesi ve kredisiyle işini yapıp, sonra minimum getiri beklentisiyle parasını geri aldığı, konutun ise nihai kullanıcıya önce kiralandığı, bazı kriterlerle satın alma opsiyonunun da sağlanabildiği bir mekanizma düşündük. Aynı anda finansman maliyetleri çok arttığı için Dünya Bankası ve benzeri kalkınma bankalarından, Avrupa’dan, Uzak Doğu’dan kaynak oluşturmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamını Oku

Stratejik rapor hazırlandı... İstanbul’un yıllık konut ihtiyacı 123 bin

18 Ocak 2024

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği’nin (KONUTDER) PwC Türkiye ile birlikte hazırladığı raporla, konut üretiminde doğru planlamaya katkı sunulması amaçlanıyor. “Veriler dikkate alınmalı, firmalar ihtiyaç kadar üretim yapmalı, yerel yönetimler de ihtiyaç kadar konuta ruhsat vermeli” deniliyor.  

İŞTE RAKAMLAR

Detaylarını, KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova ve PwC Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu’nun paylaştığı raporda İstanbul’un ihtiyaçları şöyle özetleniyor:

- Konut ihtiyacı ikametgaha dayalı (nüfus, göç, doğum, ölüm gibi) ve diğer faktörler (yeni nesil turizm faaliyetlerinin etkileri, öğrenci, iş insanı, ikinci konut ve yabancılar) olarak iki başlıkta inceleniyor. İkamete dayalı faktörler incelendiğinde İstanbul’un nüfusunun 10 yılda 16.7 milyona çıkması beklenirken, hane halkı büyüklüğünün 2022 yılında 3.18 iken 2032 yılında 2.74’e düşmesi öngörülüyor. Buna paralel olarak hane sayısı yüzde 20 artacak. Öte yandan İstanbul, bu dönemde göç alan değil göç veren bir şehir haline geliyor. Göç nedeniyle İstanbul’da 10 yılda 136 bin konutun boşalacağı tahmin ediliyor. Böylelikle, önümüzdeki 10 yılda nüfus ve göç hareketlerinde değişimler neticesinde; 1 milyon 84 bin konut ihtiyacı doğuyor.

Ersun Bayraktaroğlu - Ramadan Kumova

- Önümüzdeki 10 yılda ikamete dayalı olmayan diğer talep faktörlerinden kaynaklı da 144 bin konut ihtiyacı oluşması bekleniyor. Bu talebin geleceği yerler ise şöyle açıklanıyor: 

* İstanbul’da turistik amaçla kullanılmak üzere (Airbnb gibi ev sahiplerinin kiralama yaptığı) 2032 yılına kadar yaklaşık 34 bin konuta ihtiyaç doğacağı belirtiliyor.

* İstanbul’da okuyup ikametgahını aldırmayan öğrencileri temsil eden hane seviyesinin 2032’de 25 bin haneye yükseleceği tahmin edilerek, mevcut talebe eklenecek toplam konut talebinin 10 yılda yaklaşık 4 bin olacağı bekleniyor.

Yazının Devamını Oku

Evde fiyat artışı 3 yılın en yavaşı

18 Ocak 2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı 2023 kasım ayı verilerine göre fiyat endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1.9, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 82.8, reel olarak ise yüzde 12.4 oranında artış gösterdi. Aylık verilerde Ocak 2021’den sonra yani son 34 ayın, yıllıkta Ocak 2022’de sonra yani son 22 ayın en düşük oranı görüldü. 3 büyük ile bakıldığında en düşük artış İstanbul’da görüldü. 

Yazının Devamını Oku

Gayrimenkul sektörü konuta erişim sorununu değerlendirdi: Yeni modeller devreye girmeli

13 Ocak 2024

Gayrimenkul sektörünün önde gelen dernekleri ve sektör temsilcileri ‘11. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’nde bir araya geldi. Bu yıl ‘Konuta Erişebilirlik’ temasıyla düzenlenen zirvede, ulaşılabilir fiyatlı konut üretimi için yeni modeller ve kentsel dönüşüm ihtiyacı öne çıkan başlıklar oldu.

Management Plus Danışmanlık ve Eğitim tarafından düzenlenen zirvede konuşan İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen, son iki yılın en önemli gündem maddesinin konuta erişim sorunu olduğunu söyledi. Yüksek enflasyon ortamında konutun yatırım aracı olması, demografik yapının değişmesi, iç ve dış göç, öğrenci hareketliliği ve kentsel dönüşüm gibi etkenlerle fiyatlarda ve kiralarda ciddi artışlar olduğunu verilerle ortaya koyan Hepşen, “Sorun kar topu gibi büyümeden harekete geçilmeli” dedi.

DEĞİŞİM ZAMANI

Sektörde çoklu bir değişime ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, “Bugün rekabeti değil işbirliğini konuşmalıyız. Devlete yük olmadan, ayakları yere sağma basan yeni modeller oluşturduk ve kamu ile üzerinde çalışıyoruz” dedi. Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan ise dünyada örnekleri olan ‘konutta kullanım hakkı satışı’ yöntemini önerdi.

TEMEL SORUN ARSA

Uygun fiyatlı konut üretimi için en büyük engelin arsa maliyetleri olduğunu dile getiren İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Engin Keçeli, “Erişilebilir konut için çözümü devlet ortaya koymalı. Orman, mera, sit alanı dışında kalan araziler alt gelirliye üretim için kullanılmalı. Diğer yandan İstanbul’da 1.5 milyon riskli konut var. Bu alanda da özel sektör etkili olmalı” dedi. Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (Kentsev) Başkanı Haluk Sur ise önerilerini şöyle özetledi: “Devletin arazilerinde özel sektörün iş kabiliyeti kullanılarak üretim yapılabilir. Vatandaş önce konutu alır, sora uzun vadelerle arsa bedelini öder. Maliyet ikiye bölünür. Ya da parçalı mülkiyet uygulanabilir. Evin yüzde 100’ünü alamayan yüzde 50’sini alır, kalanı için kira öder.”

“Piyasada arsa oranları yüzde 50 olduğu sürece konut fiyatı düşmez” diyen Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, “Dünyada arsa oranı yüzde 8-25 arasında. Türkiye’de de devlete ait arazilerde bu oran yüzde 15’e çekilir ve özel sektöre ucuz konut yapma şartıyla verilirse sorun çözülebilir” dedi.

Yazının Devamını Oku

Dönüşümde kira desteği arttı

10 Ocak 2024

Evi dönüşüme giren vatandaşlara devlet tarafından verilen kira desteklerinde artışa gidildi. Yapılan değişiklikle İstanbul için aylık destek tutarı 3 bin 500 liradan 5 bin 500 liraya çıkarıldı. Ankara, Antalya, Bursa ve İzmir’de ise 3 bin lira olan kira desteği yeni yılda 4 bin 500 liraya yükseldi. Diğer illerde 2 bin ila 2 bin 500 lira arasında olan kira yardımı da 3 bin ila 3 bin 750 lira seviyesine çıkarıldı.

KİRACILARIN DURUMU

Ev sahipleri aylık olarak kira desteği alırken, kiracılar ve sınırlı ayni hak sahiplerine (oturum hakkı olanlar) defaten ödeme yapılacak. Kiracılar, bulundukları ildeki iki kira bedeli kadar bir kereye mahsus ödeme alabilecek. Sınırlı ayni hak sahiplerine ise illerine göre değişmekle birlikte 15 bin ila 27 bin 500 lira arasında destek sağlanacak. Riskli yapılarda 18 ay, riskli ve rezerv yapı alanlarında ise en fazla 48 ay kira yardımı verilecek.

 

Yazının Devamını Oku

Evi dönüşüme giren hangi destekleri alabilir

7 Ocak 2024

İşte ev sahibi ve kiracıların dönüşüm sürecinde kamudan alabilecekleri yardımlar...

HER EVE 1.5 MİLYON TL

-Geçen yıl açıklanan ve 1.2 milyonu aşkın başvuru alan ‘Yarısı Bizden’ kentsel dönüşüm kampanyasında yeni dönem şartları geçtiğimiz günlerde açıklandı. İstanbul’da geçerli olacak kampanyada, eğer ev sahipleri yüzde 100 anlaşma sağlarsa her bağımsız bölüm için 1.5 milyon lira destek verilecek. Bunun 100 bin lirası kira desteği olmak üzere 800 bin lirası hibe, 700 bin lirası uygun şartlarda kredi şeklinde olacak. Kredilerin ödenmesi evler tamamlandıktan sonra başlayacak ve ilk yılı faizsiz olarak tahsil edilecek. Kalan yıllarda kredi maliyet oranı TÜFE’nin yarısı kadar olacak.

KİRACIYA 100 BİN TL

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin verdiği bilgilere göre, kampanya kapsamındaki 100 bin liralık kira desteği evde kim yaşıyorsa ona verilecek. Ev sahibi ise ev sahibi, kiracı ise kiracı alacak. Bu adımla ilk kez dönüşüm sürecinde kiracılara bu denli yüksek bir tutar ödenmiş olacak.

Bilinmesi gereken diğer önemli detaylar ise şöyle:

-Kampanya açıklandığında TOKİ sürecin içindeydi ancak bu karardan vazgeçildi. Dönüşecek evlerde kamu destek verecek, vatandaş müteahhitle anlaşıp evini kendi yenileyecek.

-Evin maliyeti ne olursa olsun destek 1.5 milyon lira olacak. Yani dönüşüm için 2 milyon gerekliyse yarısı devletten gelmeyecek. Uzmanlara göre kimi bölgeler ve büyük metrekareli evlerde bu durum süreci olumsuz etkileyecek. Çünkü vatandaşın kamu desteğine ve krediye ek bir ödeme daha yapması gerekebilecek. İstanbul’da arsa hariç metrekare inşaat maliyetinin 20 bin lirayı aşması da ek ödeme ihtimalini güçlendiriyor.

Yazının Devamını Oku

Kiraya zamda temel kurallar... Ne zaman ne kadar artış mümkün? Ev sahipleri yeni yıl ve asgari ücret artışları istiyor

31 Aralık 2023

1- EV SAHİBİ NE ZAMAN ZAM TALEP EDEBİLİR?

Kira sözleşmeleri aksi bir durum olmadıkça her yıl yenilenir. Zam da yılda bir kez ve sözleşme yenileme tarihinde yapılır. Yani ev sahibi ‘asgari ücret arttı hadi kirayı da artır’ diyemez. Son yıllarda kira için ‘ara zam’ talepleri gelse de böyle bir uygulama yasal değil.

2- ORAN NASIL  BELİRLENİR?

Kira artış oranı enflasyon rakamlarıyla belirleniyor. Sözleşme döneminde açıklanan TÜFE 12 ay ortalaması aynı zamanda kira artış oranı anlamına geliyor. Ancak fahiş artışlar sonrasında Haziran 2022’de konut kiralarına yüzde 25 zam sınırı geldi, sonrasında bir yıl daha uzatıldı. Bu nedenle 2 Temmuz 2024’e kadar kirada yasal artış oranı yüzde 25 olmaya devam edecek. Beklenti, bu tarihten sonra zam sınırı uygulamasının bir daha uzatılmaması.

3- YÜZDE 25’İN ÜZERİNDE ARTIŞ YAPILIR MI?

Yasal kira artış oranı yüzde 25 olsa da piyasa gerçekleri bundan farklı. Çoğu zaman ev sahipleri bu oranı kabul etmiyor, pazarlık süreci başlıyor. Taraflar anlaşırsa yasal oranın üzerinde artış yapılıyor. 5 yılı geçen kiracılarda ise ev sahipleri kira bedelinin yeniden belirlenmesi için tespit davası açıyor. Taraflar önce arabulucuda görüşüyor, uzlaşamazlarsa 2-3 yılı bulan dava süreci başlıyor. Bu süreçte bölgedeki emsal kira örnekleri inceleniyor, kiracıya bir hakkaniyet indirimi yapılarak yeni kira rakamı belirleniyor. 

4- UZLAŞMA OLMAZSA ‘EVDEN ÇIK’ DİYEBİLİR Mİ?

Zamda anlaşamamak tahliye sebebi olamaz. Aynı kira dönemi içinde zamanında kira ödenmediği gerekçesiyle iki kez uyarı yapıldıysa, ev sahibinin kendisinin ya da bakmakla yükümlü olduğu birinin ihtiyacı varsa, 10 yıllık sözleşme uzama süresi dolduysa, ev sahibinin elinde usule uygun bir tahliye taahhüdü varsa ya da evde köklü bir tadilat, ya da dönüşüm olacaksa tahliye istenir.

Yazının Devamını Oku

Ev fiyatına tahliye... Kiracılar evden çıkmak için astronomik rakamlar istiyor

26 Aralık 2023

Ev sahipleri kimi zaman haklı, kimi zaman haksız nedenlerle kiracıların evden çıkmasını istiyor. Evinde kendi yaşamak isteyen de var, daha yüksek rakamla başkasına kiralamak isteyen de. Ancak artan ev sahibi-kiracı anlaşmazlıkları yargı sistemi üzerinde öyle bir yük yarattı ki, tarafların dava yoluna gitmesi halinde tahliye süreci üç yılı bulabiliyor. İşte bu durumu fırsat bilen kimi kiracılar evden çıkmak için ödeme istiyor. İstenen bedeller ise artık taşınma masrafı ile açıklanamayacak noktaya geldi. Öyle ki İstanbul’un merkezi ilçesinde bir kiracı, ‘Kendi evimde yaşamak istiyorum, evimi boşalt’ diyen ev sahibinden 4 milyon lira talep etti. Bir başka kiracı ise “150 bin dolar almadan çıkmam” diyor. Üstelik bunlar sadece karşımıza çıkan iki örnek. Avukatlar ve emlak danışmanları, benzer durumların hızla arttığını, ev sahiplerinin tahliye bedelleri nedeniyle mağdur olduğu belirtiyor.

KONUTTA HAVA PARASI DÖNEMİ

Gayrimenkul hukuku uzmanı Avukat Hikmet Güngör, geçmişte işyeri için ödenen hava parasının artık konutlarda da uygulandığını söyledi. “Güncel durumda tahliye davası açan mal sahipleri davayı kazansalar bile dava süreci en az üç yıl sürmekte. Bunu bilen kiracılar maalesef bu durumu kötüye kullanabiliyorlar” diyen Güngör baktığı dosyalardan şu örnekleri paylaştı: “İstanbul’un merkezi ilçesinde bir evi olan müvekkilim kiracısının çıkmasını istiyor, çünkü evine kendi geçecek. Kiracı taşınmazdan çıkmak için 4 milyon lira istedi. Üstelik bir de tarihe göre tarife hazırlamış. Hemen çıkmak için 4 milyon lira, 2024 yılı kasım ayında çıkmak için 2.5 milyon lira, 2025 kasım ayında çıkmak içinse 300 bin lira talep etti. Arabulucuda anlaşma sağlanamadı ve dava yoluna gidildi. Bir başka dosyamızda kiracı eve 500 bin dolar masraf yaptığını iddia edip bu bedeli istedi. Yeni bir evde böyle bir tadilat rakamı imkansız. Bunun adı tahliye fırsatçılığı.”


Hikmet Güngör

Tarafların anlaşması halinde ödeme yapılmasında hukuki bir engel olmadığına dikkat çeken Güngör, “Kiracı planlamadığı bir tahliye için taşınma masrafı, yeni ev için emlakçı komisyonu, depozito ödemesi yapacak. Bu nedenle bir bedel talep etmesi olağan. Ama bugün konuşulan rakamlar bunun çok ötesinde. İstenen tahliye bedeli ile şehrin gelişim çeperinde standart bir ev satın alınır. Fahiş zamlar ve haksız tahliyeler nedeniyle kiracılar zorluk yaşıyor ama bu gibi örneklerde de ev sahipleri mağdur oluyor” ifadelerini kullandı. 

150 BİN DOLAR İSTEYEN VAR

Yazının Devamını Oku

5 soruda yeni dönüşüm kampanyası... İşte merak edilen soruların yanıtları

24 Aralık 2023

1. Kampanyada destek miktarı maliyete göre değişecek mi, sabit mi kalacak?

İstanbul’da her binanın yenilenmesinde maliyetler çok farklı çıkıyor. 2 milyon TL maliyeti olan da var 1.5 milyon TL olan da. Ancak destek miktarı maliyete göre değişmeyecek. Yarısı Bizden kampanyası ile her bağımsız bölüm için toplamda 1.5 milyon liralık destek verilecek.

2. Kredi ödemeleri ne zaman başlayacak, faiz nasıl hesaplanacak?
Kampanyada, 100 bin lirası kira desteği olmak üzere 800 bin lira hibe, 700 bin lira da uygun şartlarda kredi uygulaması olacak. Kredilerin ödemesine evler tamamlandıktan sonra başlanacak, ilk yılı faizsiz tahsil edilecek. Kalan yıllarda kredi maliyet oranı TÜFE’nin yarısı kadar olacak. Mesela TÜFE yüzde 60 ise yıllık maliyeti yüzde 30 olacak.

3. Yeni evleri kim yapacak?

Kampanya ilk açıklandığında TOKİ sürecin içindeydi. Ancak bakanlık kaynaklarına göre, yeni dönemde vatandaş evini kendisi yenileyecek. Deprem bölgesindeki Yerinde Dönüşüm gibi uygulamalarla vatandaş özel sektörle anlaşarak süreci başlatacak.

4. Kimler hibe alabilecek?

Kentsel dönüşüm yasası kapsamında rezerv alanda, riskli alanda yer alan ve riskli yapı kararı olan yapılar destek alabilecek. Vatandaş ruhsatı aldıktan sonra anlaştığı müteahhidi bildirecek, kamu inşaat seviyesine göre aşama aşama ödeme yapacak. Dönüşüm için hak sahiplerinin yüzde 50+1 anlaşma oranına ulaşması yeterli olsa da hibe için yüzde 100 uzlaşı istenecek.

Yazının Devamını Oku

Fiyat ve kira artışı hız kesti

19 Aralık 2023

Milyonlarca vatandaşın ortak sorunu ev fiyatları ve kiralar olmaya devam ediyor. Artan fiyatlar ve yüksek faiz oranları nedeniyle ihtiyacı olan kesim konuta ulaşamıyor, ev sahipliği oranı düşüyor. Ne var ki bugün artık ev sahibi olmak gibi kiracı olmak da haneleri zorluyor. Ancak yapılan araştırmalar ve açıklanan raporlara göre evde son dönemde tablo değişiyor. Fiyat ve kira artışı sürse de hızının önemli ölçüde yavaşlaması dikkat çekiyor.

İŞTE KİRA VE KONUT PİYASASINDA SON DURUM

FİYATLAR NE KADAR ARTIYOR

-Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) dün, ekim ayına ilişkin konut fiyat endeksini açıkladı. Fiyatlar ülke genelinde aylık 3.8, yıllık yüzde 86.5 arttı. Aylıkta son 5 ayın, yıllıkta ise son 21 ayın en düşük artış oranı görüldü. Geçen yıl ekimde yıllık artış 188.2 olarak açıklanmıştı.

-İstanbul’da aylık artış yüzde 2.89, yıllık ise yüzde 74.45 oldu. Böylece aylıkta son 5 ayın, yıllıkta ise son 22 ayın en düşük seviyesi görüldü. Geçen yıl ekimde megakentte yıllık artış yüzde 205’e yaklaşmıştı.

-Hızın düşmesi fiyatların ulaşılabilir olduğu anlamına gelmiyor. Ülke genelinde ortalama metrekare fiyatı 30 bin liranın üzerinde, yani 100 metrekare evde ortalama fiyat 3 milyon liradan fazla. İstanbul’da metrekare fiyatı 44 bin 386 lira. Ankara’da ortalama metrekare fiyatı yıllık yüzde 101.5 artışla 23 bin 303, İzmir’de yüzde 80.1 artışla 34 bin 774 lira olarak açıklandı.

KİRALARIN SEYRİ NASIL

Yazının Devamını Oku

5 soruda aidat zamları... Yeni yıl artışları yolda

17 Aralık 2023

1- AİDAT ZAMLARI NASIL BELİRLENİR, ÜST SINIR VAR MI?

Yönetim şirketleri, yönetim kurulları tek başına aidat zammı belirleyemiyor. Önce genel kurul toplantısı yapılması gerekiyor. Ne var ki çoğunlukla bu toplantılara yeterli katılım olmuyor ve süreç şöyle ilerliyor; 600 konutluk bir sitede ilk genel kurula 301 temsilcinin katılması gerekse de çoğunluk bulunamıyor. Bu defa ikinci genel kurul çoğunluk aranmadan yapılıyor. Söz gelimi 60 kişinin katıldığı toplantıda 31 kişinin aldığı kararla zamlar belirleniyor.  

Bu nedenle kat maliklerinin genel kurula katılması çok önemli. Böylece zam oranlarının neye göre belirlendiğini görebilir, itirazlarınızı iletebilirsiniz. Burada önemli bir nokta da şu; kurula sadece ev sahipleri katılabiliyor, kiracılar ancak ev sahibinden vekalet alırsa katılım gösterebiliyor.

 Gelelim zam sınırına... Aidatlarda kira artışlarındaki gibi yasal bir sınırlama yok. Her sitede verilen hizmetler ve yönetilen alan büyüklükleri çok farklı olduğu için böyle bir sınırlama mümkün görünmüyor.

2- TASARRUF YOLUNA GİDEBİLİRSİNİZ

İtiraz etmek mümkün mü?

Genel kurula katılan da katılmayan da zamlara itiraz edebilir. Kurul toplantısına katılan ancak karşı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve genel kurul davetiyesi eline ulaşmayanlar altı ay içinde sulh hukuk mahkemesine iptal davası açabilir. Hukukçular eğer bir usulsüzlük varsa dava yoluna gidilmesini öneriyor.

Usulsüzlük yok ama aidat artışı fahiş ise bu defa olağanüstü genel kurul talebinde bulunulması öneriliyor. 1/3 malik toplanıp, olağanüstü genel kurul isteyebiliyor. Burada bazı kalemlerden tasarruf talep edilmesi, yönetim şirketinin değişmesi gibi kararlar alınabiliyor. 

Yazının Devamını Oku

Konut satışında sert düşüş

16 Aralık 2023

Konut satışında ağustosta başlayan düşüş serisi dördüncü ayına girerken hızı da arttı. Ağustosta yüzde 1.1, eylülde yüzde 9.5, ekimde yüzde 8.7 olan yıllık gerileme, kasım ayında yüzde 20.6 olarak açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen ay ülke genelinde 93 bin 514 konut satışı yapılırken, hem son 5 ayın en düşük rakamı görüldü hem de son 5 yılın en kötü kasım ayı satışı gerçekleşti.

PEŞİN VE SENETLE ALINIYOR

Kredi faizlerindeki artış ve BDDK’ın getirdiği kısıtlamalar nedeniyle banka kredili satışlardaki düşüş devam etti. Kasım ayında kredili satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 68.5 gerileme göstererek 5 bin 245 oldu. Senenin ilk yarısında yüzde 25’i aşan kredili satış oranı kasımda yüzde 5.6 olarak hesaplandı. Böylece kredili satış payında, Aralık 2018’den sonra en düşük seviye görüldü. Peşin ve senet gibi diğer satışlar ise yüzde 12.7 azalarak 88 bin 269 oldu. Toplam konut satışları içinde peşin ve senetli alımın payı yüzde 94.4 olarak gerçekleşti.

İlk el ve ikinci el ayrımına bakıldığında, ikinci elin üstünlüğü sürerken, sıfır konut talebinde artış olması da dikkat çekti. Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18.5 azalarak 30 bin 472 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 32.6 ile yılın en yüksek seviyesini gördü. İkinci el satışlar ise yüzde 21.6 gerileyerek 63 bin 42 oldu ve toplam konut satışları içinde payı yüzde 67.4 olarak açıklandı.

YABANCI DA DÜŞÜŞTE

Yabancılara yapılan konut satışları kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61.5 azalarak 2 bin 342 oldu. Kasımdaki konut satışında yabancı payı yüzde 2.5 olarak hesaplandı. Aylık satış adetlerine bakıldığında, Mayıs 2021’den sonraki en düşük satış gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 790 konut ile Antalya aldı. Antalya’yı 710 konut satışı ile İstanbul ve 316 konut satışı ile Mersin izledi. Kasımda Rusya vatandaşları Türkiye’den 637 konut satın aldı. Onları 234 konut ile İran, 128 konut ile Ukrayna ve 117 konut ile Kazakistan vatandaşları izledi. Yabancılara konut satışları ocak-kasım döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 46.1 azalarak 32 bin 941 oldu.

GEÇEN YILIN GERİSİNDE KALDI

Yazının Devamını Oku

Ev sahipleri artık iki farklı tarife uyguluyor... Kiralık evde yeni soru: Yıllık mı aylık mı

10 Aralık 2023

Kiralık konut piyasasında sorunlar sürdükçe, farklı yöntemler ortaya çıkmaya devam ediyor. Hızla artan fiyatlar, fahiş zam baskıları kiracıları zorlarken, kimi zaman piyasa değerinin altında ödenen kiralar ve uzun süren dava süreçleri de ev sahiplerini mağdur ediyor. Son dönemde ev sahipleri açısından en büyük risk ise düzenli ödeme alamamak. Bu nedenle kirayı 6 aylık ya da yıllık isteyenler her geçen gün artıyor. Bir yılı aşkın süredir kira piyasasının gerçeği haline gelen bu durum öyle yaygınlaştı ki, artık emlak ofisleri kiracıya ödeme şekline göre tarife sunuyor. Mesela; 50 bin lira olan kira yıllık peşin ödemede 40 bin liraya, 35 bin lira olan kira 29 bin liraya, 29 bin lira olan kira 25 bin liraya, 12 bin lira olan kira 10 bin liraya geriliyor. Kimilerinde ise ‘Yıllık peşin ödenirse ev sahibi tekliflere açık’ denilerek pazarlık süreci başlatılıyor. Bu durumda ev sahibinin ihtiyacına göre yüzde 15-20 bandında, kimi zaman bunun da üzerinde düşüşler gerçekleşiyor.

KİRAM ÖDENMEZ KORKUSU VAR

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan, peşin kira taleplerinin giderek arttığını dile getirdi. Bunun birkaç nedeni olduğunu belirten Akdoğan şunları söyledi: “Geçmişte de peşin kira ev sahibi için cazipti ama hiçbir zaman bugünkü kadar olmadı. Bu talepte en önemli neden ‘Kiram ödenir mi’ kaygısı. Ev sahipleri de kiralardaki hızlı artışın farkında. Ekonomik şartlar nedeniyle kirasını zamanında alamama ihtimali olduğunu biliyor. Kira geliri ile geçinen ya da aldığı kira ile borç ödeyen insanlar daha da temkinli. Ayrıca bugün gelinen noktada 12 aylık kira da önemli bir tutar. Bununla mevduata yönelen ya da başka yatırım yapmak isteyenler de olabiliyor. Kiracının da bu talebe sıcak bakması için toplu ödemede indirimler devreye giriyor. Bu oranlarda da artış görüyoruz. Yüzde 15-20 indirim kimi zaman kiracı açısından da avantajlı oluyor.”

İŞYERİNDE DE AYNI SORUN

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkan Yardımcısı Sühran Aras, yıllık peşin kira taleplerinin ticari gayrimenkullerde de görüldüğünü söyledi. Aras, “Geçmişte kira alamama korkusu vardı, bugün ev sahibi mevduat gibi farklı alanda kullanmak için toplu ödeme ister hale geldi. Üstelik bu konutla sınırlı değil, işyeri kiralarında da böyle. İstanbul’da merkezi bölgelerde konut ve işyeri kiraları oldukça yüksek. Şöyle düşünelim; 200 bin lira kirası olan yerde 12 aylık ödeme 2.4 milyon lira. İndirim de yapılsa büyük para. Neredeyse şehrin gelişim çeperinde yeni ev alınır” dedi. Öğrenci, memur ya da beyaz yakalı kesimin peşin ödeme gücü olmadığına dikkat çeken Aras, “10-50 bin lira bandındaki yerlerde yapılan indirimlerle peşin ödemeler devam edebilir. Ama 150-200 bin lira ve üzerindeki yerlerde giderek zorlaşacak. Mülk sahipleri de vazgeçmek zorunda kalacak” diye konuştu.

PEŞİN ŞART DİYENLER KİRACILARI ZORLUYOR

-Ödeme şekline göre fiyat belirleyenlerin yanında peşin ödemeyi tek seçenek olarak sunanlar da var. İlanlarda özellikle ‘Yıllık peşin ödeme şart’ deniliyor. Ev sahibi bu yolla hem kirasını garanti altına almak istiyor hem de toplu parayı farklı yatırımlarla  değerlendiriyor. Kiracılar kimi zaman yapılan indirimler ve çok da seçeneğin olmaması nedeniyle bu talepleri kabul ediyor. Belirlenen rakamın düşük olması zam döneminde avantaj olacağı için indirimi cazip bulanlar da var. Ancak bütçesi sınırlı olanlar bitmek bilmeyen talepler nedeniyle her geçen gün daha da zorlanıyor. Peşin ödemenin yanında bugün hâlâ  kiracılardan tahliye taahhüdü, kefil, maaş bordrosu, findeks kredi raporu, sabıka kaydı istenmeye devam ediliyor. ‘Sadece memura kiralık’ ilanlarındaki artış da, ev arayan özel sektör çalışanları için seçeneklerin daralması anlamına geliyor.

Yazının Devamını Oku

5 soruda yeni dönüşüm süreci

5 Aralık 2023

1- Kimler risk tespiti yaptırmalı?

Türkiye’de 1999 yılı öncesinde yapılan inşaatlarda maalesef etkin bir denetim mekanizması işlemedi. Bu nedenle uzmanlarca belirtilen ilk kabul şu; 1999 yılı öncesi inşa edilen binalarda risk ihtimali daha yüksek. Bunun yanında eğer, projesiz, ruhsatsız bir yapıda yaşıyorsanız, binanızda hazır beton kullanılmadıysa, kolon ve kirişlerde çatlaklar varsa, bodrumda rutubet, demirlerde paslanma ve beton aralarında deniz kabukları görüyorsanız hiç zaman kaybetmeden risk tespiti yaptırmanız gerek.

2- Tespit nasıl yaptırılır, maliyeti nedir?

Kahramanmaraş depremleri sonrasında risk tespitlerine talep patladı. Ama çok değil 5-6 ay sonra risk unutuldu. Kimileri dönüşüm sürecinin zorluklarından koktu, kimi vatandaşlar da maddi imkansızlıklar nedeniyle unutmak zorunda kaldı.

Eğer bugün riski görüyor ve harekete geçmek istiyorsanız iki farklı tespit yöntemi olduğunu bilmelisiniz.

- Riskli yapı tespiti: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı lisansı olan firmalar yapabiliyor. Firmaların listesi bakanlığın sitesinde yer alıyor. Sonuç riskli ise, karar maliklere tebliğ edilirken, tapuya ve bakanlığa da bildiriliyor. Bu da geri dönüşü olmayan yıkım sürecinin başladığını gösteriyor. Kamu destekleri için bu yolun seçilmesi gerekiyor.

- Deprem performans analizi: Bu işlemi ise hem lisanslı kurumlar, hem de özel mühendislik firmaları yapabiliyor. Sonuç kamuya gitmiyor, sadece ev sahiplerine bildiriliyor. Evini hızlı tahliye etmekten çekinenler ve güçlendirmeyi düşünenler ağırlıkla bu yöntemi seçiyor. Vatandaşların yanında artık Kentsel Dönüşüm Başkanlığı da yapıların tespitini resen yapabiliyor, ya da süre vererek maliklerden de isteyebiliyor. Ayrıca tespit için çoğunluk şartı da aranmıyor. Apartmanda oturan tek bir kişinin başvurusu ile risk tespiti süreci başlayabiliyor.

Yeni yapılan düzenlemeye göre maliklerin tespit aşamasında ‘kapımı açmıyorum’ deme şansı yok. Gerekirse polis zoruyla kapı açılıyor ve tespit tamamlanıyor.

Yazının Devamını Oku

Çalışanlara ‘esenlik’ sunuyor

4 Aralık 2023

ŞİRKETLER en büyük gücünü çalışanlardan alır. Peki çalışanlar gücünü nereden alır? Bu soruya yanıt arayan girişimci, 2013 yılında çalışan esenlik platformu Wellbees’i kurdu. Bu platform ile çalışanlar; genel duygu durumu, uyku kalitesi, su tüketimi ve adım verileri dahil olmak üzere kendilerini ve gelişimlerini takip ediyor, diyetisyenler, psikologlar ve spor eğitmenleri ile bire bir online görüşüyor, sosyalleşme ve eğlence amaçlı etkinliklere katılıyor, meditasyon, yoga ve egzersiz gibi çeşitli uzman içeriklerine ve canlı yayınlara ulaşabiliyor.

Çalışanların esenlik seviyelerini artırarak, şirketlerin mutlu bireylerle güçlenmesini sağlayan platformun yola çıkışı hikâyesini ve yeni dönem hedeflerini Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu anlattı...

ADIMSAYARLA BAŞLADI

Yurtdışında matematik ve sanat eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye döndüğünü, sağlık sektöründe beş yıl çalıştıktan sonra da kendi girişimini kurma kararı aldığını söyleyen Abacıoğlu, ilk deneyimini ve Wellbees’in kuruluşunu şöyle özetledi: “Spor ve teknoloji şimdi olduğu gibi o zaman da hayatımda önemli bir yer tutuyordu. Bu ikisini birleştirebileceğim bir iş hayal ettim ve Hollanda’dan adımsayar saatler getirdim. O dönemde telefonlarda böyle bir uygulama olmadığından çok büyük başarı yakalayacağımı düşünüyordum. Ama 2 bin saatten yalnızca 10 tanesini satabildim. Girişimci olma hayalimin başlamadan bittiğini sandığım bir dönemdi. Ancak görüştüğüm kurumsal firmalardan şöyle sözler duymaya başladım: “Melis biz bu ürünü istemiyoruz ama sen bize bir koşu organize eder misin?” Sonra biri yoga, öbürü hobi kulübü, bir başkası diyetisyen talebinde bulununca çalışan esenliği alanında bir ihtiyaç olduğunu fark ettim. Bunun üzerine hizmet ve ürün grubumu oluşturdum ve 2013 yılında Wellbees’i kurdum.”

250 BİN ÇALIŞANA ULAŞTI

Ortakları Seçil Gürcüoğlu Mercan ve Kerem Gönülkırmaz ile birlikte 2017’de fikri ürünleştirerek, önce web sitesi, ardından da mobil uygulamayı hayata geçirdiklerini dile getiren Abacıoğlu, “2021 yılı Mart ayında ilk kez çıktığımız melek yatırım turu neticesinde 2.5 milyon dolar değerlemeyle ilk yatırımımızı aldık. 2022 Mayıs ayında tamamladığımız tohum yatırım turunda ise 2.2 milyon dolar yatırım aldık. Şu anda da yeni yatırımlar için görüşmelerimiz devam ediyor. Bu kez 10 milyon dolar baremini hedefledik” dedi.

Yazının Devamını Oku

Proje yatırım fonları geliyor... Gayrimenkul alamayan ortak olacak

3 Aralık 2023

Gayrimenkul sektöründe değişen dengeler yeni modellere ihtiyaç olduğunu ortaya koydu. Değişim hem alıcı hem üretici cephesinde yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Türkiye’de birçok kesim için konut hâla en güvenli yatırım aracı olsa da erişim sorunu giderek büyüyor. Artan fiyatlar, yüksek faiz oranları ve kredi musluklarının kısılması hem ihtiyacı olanları hem de yatırımcıları zorluyor. Gelelim üretici tarafına... Uzun yıllar ‘sat-yap’ sistemiyle çalışan firmalar, satışlarda yaşanan durgunluk nedeniyle bunu sürdüremiyor. Finansman sorunu, maliyet artışları ve öngörülemeyen piyasa şartları üretim iştahında düşüşe neden olurken, bu da arz sorununa yol açıyor.

İşte ortaya çıkan bu tablo sektörde yeni enstrümanlara ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Bu enstrümanlardan birinin de ‘Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları’ olması bekleniyor. Gayrimenkul Yatırım Fonları’ndan sonra proje fonlarının da ilgi göreceği öngörülüyor. Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) hazırlıklarını yaptığı yeni model kapsamında önümüzdeki yıl yeni fonların duyurulması planlanıyor.

‘SEKTÖR SIKIŞTI’

Arsa ve proje geliştirme ile uluslararası gayrimenkul satışları konusunda hizmetler sunan Mars International’ın da gündemindeki en önemli başlık fonlar. CEO Hakan Bucak, hem kendi kuracakları fon için hazırlık yaptıklarını hem de sektörde proje fonu planlayan markalara destek verdiklerini söyledi. “Türkiye’de her şeye rağmen konuta talep var ama sektör sıkıştı. Fiyatlanan arz ile mevcut talep bir türlü buluşamıyor” diyen Bucak şöyle devam etti:

 “Bunu çözmenin tek yolu halktan finansman. Yani Amerika’da 100 yıllardır yapılan fon mantığı. 2024’te Türkiye’de mevcut döngünün değişmeye başlayacağını bekliyorum. Yeni döngüde fonları göreceğiz. Keza Gayrimenkul Yatırım Fonları’na (GYF) olan talep zaten çok arttı. Ancak GYF’ler yoluyla iskanı alınmış gayrimenkullere veya devlet garantisinde olan inşaat projelerine yatırım yapabiliyorsunuz. Sektör Gayrimenkul Proje Finansman Fonu düzenlemesini bekliyor. Bu adımla arsa geliştirmenin ve inşaat halindeki projelere fon ile finansman toplamanın önü açılacak. Beklentimiz bu ay yeni modelin açıklanması.”

SPK İLE GÜVEN SAĞLANACAK

Yeni modelin ‘fiyat ve güven disiplini’ oluşmasına katkı sağlayacağını belirten Bucak, sistemi şöyle özetledi: “Artık bir grup kişi veya şirket sahipleri fon kurup, yatırımcılardan para toplayıp, inandığı projeye veya arsaya yatırım yapabilecek. Toplu daire alımı yapabilecekler. Ancak yatırım yapılan her ürün SPK değerlemesine tabi olacağından satın alma fiyatları değerlemenin aynısı ya da altında olmak zorunda olacak. Bu fiyat disiplinini sağlayabilir. İkinci olarak ise sektörde güven ortamı oluşacak. 10 milyon dolar parayı inandığınız projeye koydunuz diyelim. Eğer bu proje inşaat halinde ise SPK diyecek ki bu müteahhit bu inşaatı bitirebilir mi? Bunun garantisini almak zorundasın diyecek. Ya teminat mektubu ya inşaat bitirme sigortası ya da tapulara şerh koyma gibi bir garanti olmadan bir yatırım yapmanız mümkün olmayacak. Yani güven gelecek. Bireysel yatırımcı da 10 milyon verip 1+1 alacağına, 100 bin lira verip 1 milyar liralık projenin ortağı olabilecek.”

Yazının Devamını Oku

Emlak ilan sitelerine gelen düzenleme de durduramadı... Ucuz ilan oyunu bitmiyor

2 Aralık 2023

Sahte ilanlarla dolandırıcılığı ve spekülatif fiyat artışlarını engellemek için yapılan düzenleme geçtiğimiz ay uygulamaya girdi. 1 Kasım itibarıyla; kişiler ya da emlak ofisleri ilan sitelerine gayrimenkul ilanı girmek istediğinde e-Devlet üzerinden kimlik doğrulaması yapıyor. Bu tarihten sonra toplam ilan sayısındaki düşüş, sahte ilanların erimeye başladığını gösterdi. Ancak kimi sözde emlakçılar ucuz ilan oyunundan vazgeçmedi. Bugün hâlâ kimlik doğrulaması yapılarak hayali ev ilanları girilmeye devam ediliyor...

DÜŞÜK FİYATLA AMAÇLARI NE?

İstanbul’da yeni bir binada 1+1, 2+1 daireler için 700-800 bin lira bandında ilanlar giriliyor. Bu ilanların ortak yanı sadece evlerin içinden benzer fotoğraflar paylaşılması. Binanın dış cephesi, sokağı yer almıyor. Telefonla bilgi almak istenildiğinde de bölge belirtiliyor ama ‘açık adres veremeyiz’ deniliyor ve satış ofisine davet ediliyor.

Bu oyunun en yaygın olduğu İstanbul Esenyurt’ta, kurumsal emlak ofisi çalışanları yaşananları şöyle anlatıyor: “Fiyat çok cazip olunca bölgeyi bilmeyen kesimi ağına düşürüyorlar. ‘Eve bugün başkası da bakacak’ diye kaparo alan da var, ‘o evin anahtarı yok başka ev gösterelim’ diyen de. Kimi de bu ilanla ‘gel gel’ yapıyor, sonra o ev satıldı diyerek daha yüksek fiyatla başka evi satmaya çalışıyor. Esenyurt’ta bu şekilde çalışan herkesin bildiği işletmeler var. Gelen düzenleme de onları durduramadı. Çünkü sistem şu an sadece kimlik doğrulama talep ediyor. Çoğu yetki belgesiz işletmeler de kimlik doğrulayıp yine bildikleri yoldan gidiyorlar.”

‘ALDATICI İLANLAR HÂLÂ YAYINDA’

Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Esnaf Odası Başkanı Hakan Akçam, Ankara’da da benzer oyunların oynandığını belirtti ve şunları söyledi: “1 Kasım’da uygulamaya giren düzenleme sadece kimlik doğrulaması yaptırıyor. Şahıs ya da emlak ofisi bu işlemi yapıp ilan giriyor. Bizim beklediğimiz yetki belgesi ve ilgili mülk için tüketiciden alınan yetkilendirme belgesinin doğrulanması. Bu adımlar henüz atılmadığı için geçmişte olduğu gibi bugün de aldatıcı ilanlar hâlâ yayında. Mesela; ucuz bir ilan girip vatandaşı ofise çekiyorlar, sonra o yok başka ev satalım diyorlar. İstanbul’da yaygın olan bu yöntem Ankara’da da var. Bununla ilgili çok şikayet geliyor. İlan sitelerinde bizim de tespit ettiklerimiz var. Hem ilan sitesine hem kamu kurumlarına durumu bildiriyoruz ama sorun devam ediyor.”

ŞİMDİ DE RİSK SOSYAL MEDYADA

Yazının Devamını Oku

Konutta 5 kriterle dünyaya açılacak

30 Kasım 2023

İstanbul Beyoğlu projesini tamamlayan, Benesta BenLeo Acıbadem ve Benesta Podio Bahçelievler projelerinde ise inşaatlara devam eden şirket uluslararası arenada boy göstermeye hazırlanıyor.

Benesta markasının, bir gayrimenkul şirketi olarak Türkiye’de doğduğunu söyleyen Benesta Genel Müdürü Roksana Diker, “Merkezi lokasyonlarda lüks projeler geliştiriyoruz. Lükse yaklaşımımız altın varaklı musluklar, altın işlemeler değil. İnşaat kalitesi, deprem yönetmeliğine göre ne kadar donatı kullanıldığı gibi gözle görülmeyen, ama ciddi yatırımlar gerektiren detaylar bizim için çok daha önemli. Hedefimiz Benesta’yı uluslararası arenaya taşımak. Türkiye’de ve farklı ülkelerde yeni projeler için araştırmalarımızı sürdürüyoruz. 2024’te Basın Ekspres ile Marmaris projelerini hayata geçireceğiz. İzmir ve Bodrum’u da değerlendiriyoruz. Yurtdışında ise öne çıkan ülkeler Romanya, Almanya, Dubai” dedi.

Roksana Diker

MÜHENDİSLİK ÖN PLANDA

Dünyada havalimanlarından stadyumlara, alışveriş merkezlerinden fabrika binalarına kadar birçok proje geliştirdiklerini ve yüksek mühendislik tecrübeleriyle öne çıktıklarını belirten Roksana Diker, konutta belirledikleri 5 kriteri de şöyle anlattı: “Birincisi mühendisliği ön planda tutuyoruz. ESTA çatısı altında toplam 1.500 mühendisimiz var. İkincisi fonksiyonellik. Her metrekareye, sosyal alanlara, ortak alanlara fonksiyon yüklüyoruz. Rahat ve huzurlu bir yaşam için çalışıyoruz. Üçüncüsü yaşlanmayan, yaş alan malzemeler kullanıyoruz. Dördüncüsü zamansız yapılara önem veriyoruz ve klasikleşen binalar üretiyoruz. Beşinci olarak da, en ince detayına kadar düşünerek mimari tasarımlarımızı gerçekleştiriyoruz.”

Yazının Devamını Oku

Gayrimenkul piyasasında son durum... Konut durgun, arsa canlı, ticari zorlu

26 Kasım 2023

İHTİYAÇ OLSA DA EV SATIŞI DÜŞÜYOR

Konuta talep var ama erişim oldukça zor. Ocak-ekim döneminde konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.3 düşerek 993 bin 835 oldu. Yılın 1.2 milyon bandında kapatılması bekleniyor. Son 3 yılda ise yıllık satış 1.4-1.5 milyon seviyesinde olmuştu. Bu yıl konut satışlarının düşmesinde artan fiyatlar, yüksek faiz oranları, kredilere gelen yasal sınırlama ve mevduat faizindeki artış etkili oldu.

ALICI PAZARI

İstanbul Gayrimenkul Değerleme (İGD) Yönetici Ortağı Dr. Ahmet Büyükduman düşüşe ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Konut satışlarının azalmasında faiz oranlarındaki artış nedeniyle kredili konut satışlarında gözlemlenen yüzde 60’lık azalış en önemli etken. Kredili olmayan satışlarda da hafif bir gerileme görülse de esasen adet olarak hâlâ güçlü görünüyor.”

Yüzlerce emlak ofisini bünyesinde barındıran MasterTürk Grubu’nun Başkanı Gökhan Taş, konutun yatırım aracı olmaktan uzaklaştığını, ihtiyacı olanın aldığını belirtti ve şunları söyledi: “Fiyat olarak TL bazında bir düşüş yok, olmaz da. Ama bu enflasyon şartlarında aynı kalması da düşüş anlamına geliyor. İkinci elde alıcı pazarının hakim olduğu, yani pazarlık marjının arttığı bir dönemdeyiz. 2024 yazına kadar bunun sürmesini bekliyoruz. Yeni proje için yoğun ruhsat başvurusu var. Yeni maliyet ve yeni fiyatlarla konutlar satışa çıkınca genel piyasada artışlar başlayacaktır.”

GAYRİMENKULÜN YENİ GÖZDESİ ARSA-TARLA

Pandemi sonrası artan müstakil yaşam isteği ve deprem endişesi arsa-tarla satışını tetikleyen en önemli faktörler oldu. Zaman içinde konuta erişemeyenlerin yönü de bu alana çevrildi. Yılın ilk 7 ayında 1 milyon 617 bin 812 adet gayrimenkul el değiştirdi. Bu satışların 675 bin 327’si konut olurken, 942 bin 485’i arsa, tarla ve işyerinden oluşan ‘konut dışı gayrimenkul’ satışı olarak gerçekleşti. Eylül ayında ise 280 bin 58 gayrimenkul satışı yapıldı, bunun da 100 bin 839’u konut, 144 bin 931’i arsa ve tarla oldu.

Yazının Devamını Oku

Evde amortisman süresi kısalıyor

26 Kasım 2023

Türkiye’de uzun yıllardır birçok kesim için en güvenli yatırım aracı gayrimenkul olarak görüldü, görülmeye de devam ediyor. Ancak son dönemde değişen piyasa koşulları ‘Konut yatırım aracı olmaktan çıkıyor mu’ tartışmasına neden oluyor. Yatırım için alımlarda en önemli faktör amortisman süresi. Alınan konutun kiraya verilmesi durumunda, satış fiyatının kaç yılda geri kazanılacağı hesaplanarak bu süre belirleniyor. Geçtiğimiz yıllarda hızla artan fiyatlar nedeniyle yatırımın geri dönüş süresi uzamıştı, son dönemde ise tablonun birçok ilde tersine döndüğü belirtiliyor. Konut fiyat artış hızının yavaşlamasına karşın, kira artışının devam etmesiyle amortisman süresinin kısaldığı görülüyor.

KİRA, GÖÇ VE ARZ ETKİSİ

TSKB Gayrimenkul Değerleme tarafından en çok konut satılan 10 il üzerinde yapılan araştırmaya göre de, illerin çoğunda amortisman süresi kısalmış durumda. 2022 yılında konut fiyatlarında çok hızlı artış yaşanırken, kiralarda enflasyona yakın artışlar olması nedeniyle amortisman süresinin uzadığını söyleyen TSKB Gayrimenkul Değerleme Teminat Değerleme Departmanı Müdürü Gamze Ertaş Karcıoğlu, “2023 yılı itibarıyla, kiralardaki artışların konut fiyatlarındaki artışın önüne geçmesi, 2023 yılında yaşanan deprem felaketleri ile ortaya çıkan zorunlu göç ve yakın coğrafyadan alınan göç ile arza yeni katılımların düşük olması nedeniyle, geri dönüş sürelerinde 2022 yılına kıyasla azalma oldu” değerlendirmesini yaptı.

EN HIZLI DÖNÜŞ OLAN İLLER

Geri dönüş sürelerinin, aynı il içinde, hatta aynı ilçede dahi konuma göre farklılık gösterdiğini belirten Karcıoğlu, “Birinci el ve ikinci el piyasada uç örnekleri arındırıp ortalama konut fiyatlarını ve evin güncel kira değerini baz alarak yaptığımız araştırmaya göre, 2023 yılı itibarıyla en düşük geri dönüş süresinin Ankara’da ve Antalya ilinde olduğu görülüyor. Ankara geri dönüş süreleri 15-18, Antalya’da 16-18 yıl aralığında. Bu illerin ardından, deprem felaketleri akabinde göç alan Gaziantep’in geldiğini görüyoruz. Şehirde geçen sene 22-24 yıl olan geri dönüş süreleri bu yıl 16-18 yıla geriledi” şeklinde konuştu.

ÜÇ BÜYÜK ŞEHİRDE SÜRE KISALDI

Yapılan araştırmaya göre, deprem bölgesinden yoğun göç alan ve kira artışında zirvede yer alan Ankara, amortisman süreci en cazip il olurken, İstanbul ve İzmir’de de geri dönüş süreleri kısaldı. Karcıoğlu bu illeri şöyle analiz etti:

“İstanbul’da 2020’de konutlardaki ortalama satış fiyatlarının pandemi süreci ile birlikte hızlı bir şekilde yükseldiğini, sonraki yıllarda da bu artışın devam ettiğini görüyoruz. 2022 yılından itibaren kiralardaki artış hızının ise satış fiyatlarındaki artışa kıyasla yüksek kaldığı, bu doğrultuda geri dönüş süresinin önceki yıllara göre azaldığı görülüyor. 2021’de 20-23 yıl olan süre, bu yıl 18-21 yıl olarak hesaplandı. Ancak İstanbul özelinde, ilçe bazında geri dönüş süreleri de birbirinden çok farklı olabiliyor. İzmir’de, deprem ve pandemi akabinde ilk yıllarda konut fiyatlarındaki artışa kıyasla, kiralardaki artışın daha düşük kalması, ayrıca konut talebinin yüksek oranlarda artış göstermiş olması geri dönüş süresinde artışa neden oldu. İlerleyen yıllarda kiralardaki yüksek artışa bağlı konut değerlerinin doygun noktalara ulaşması ile birlikte amortisman süreleri 2-3 yıl geri geldi.”

Yazının Devamını Oku

‘İstanbul’un yüzde 70’i dönüşmeli’

24 Kasım 2023

POLAT Gayrimenkul, Türkiye’de ve yurtdışında kentsel dönüşüm projelerine odaklandı. İstanbul Beyoğlu’nda, özel sektör eliyle yapılan en büyük kentsel dönüşüm projesine imza atan şirket, Budapeşte’de de iki dönüşüm projesi geliştirdi, üçüncüsü için gün sayıyor. Beyoğlu Piyalepaşa’da yaklaşık 2 bin hak sahibinin olduğu bir alanı dönüştüren Polat, şimdilerde merkezi ilçelerde butik projelerle yoluna devam geçiyor. Geçtiğimiz aylarda Akatlar’da 112 konutluk projeye başlayan şirket, yeni adres olarak Levent’i seçti. Bir televizyon kanalının merkezi olarak kullanılan bina, lüks konutlara dönüşecek.

Projenin tanıtım toplantısında konuşan Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, yeni dönüşüm projelerine sıcak baktıklarını söylerken, riskli yapı stoku için şu çarpıcı değerlendirmeyi yaptı: “Hayatım inşaatlarda geçti. 40-50 yıl önce binaların nasıl yapıldığını biliyoruz. O günün tekniği ve şartnamelerine göre yapılan yapılar deprem için oldukça riskli. Deniz kumu sözde yıkanarak satıldı, profesyonel beton şirketleri yoktu. Bugün geldiğimiz noktada İstanbul’un yüzde 70-80’i dönüşüme girmeli.”

60 MİLYON DOLAR YATIRIM

Yeni dönüşüm projeleri ‘Polat Levent Exclusive’ hakkında bilgi veren Polat Gayrimenkul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Yücel, “Konutlar, home ofisler ve ticari alandan oluşan karma bir proje geliştiriyoruz. 1+1, 2+1 ve 3+1 olarak aynı zamanda birleştirilebilir toplam 77 adet, tercihe göre teraslı, balkonlu ya da kişisel havuzlu dairelerimiz mevcut. 9 home ofis ve 21 ticari birimden oluşan projemiz 14 katlı bir yapı. Ayrıca binamızın 176 metrekarelik sosyal alanı ve 250 metrekarelik terasında bir de ortak havuzu bulunuyor. Toplam inşaat metrekaremiz 25 bin metrekare. Konutların metrekare fiyatları 10 bin dolardan başlıyor. Projenin yatırım değeri ise 60 milyon dolar” şeklinde konuştu.

Kaan Yücel - Adnan Polat - Gökhan Avcıoğlu

‘SATIŞLARDA DÜŞÜŞ SÜRER’

Konut piyasasında zorlu bir dönemden geçildiğine de değinen Adnan Polat, “Enflasyon herkesin bir numaralı gündemi ve düşmanı. Düşene kadar da acı çektirecek. Elbette gayrimenkul sektörü de bu zorlu süreçten etkileniyor. Zaten konut satışlarında düşüş yaşanıyor. Bu düşüş ülke genelinde bir süre daha devam edecek. Özellikle orta gelirlinin alacağı yerlerde sorun var. Bizim projelerimiz gibi kupon yerlerde satış sorunu olmuyor. Yatırımcı tarafında da belirsizliklerin yoğun olduğu dönemden geçtik. Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı, seçimler ve şimdi İsrail- Filistin savaşı. Bu dönemde biz sırtımıza taşıyacağımız kadar yük alıyoruz ve her an yağmur yağacak gibi yanımızda şemsiye taşıyoruz.”

MERKEZ BİNASI YIKILACAK

Yazının Devamını Oku

Tüketicinin tercihi arsa ve tarla olacak

23 Kasım 2023

Son aylarda yatırımcı da ihtiyacı olan da alım yapamıyor. Konut piyasasında durgunluk sürerken, arsa-tarla satışı hız kesmiyor. Konuta göre daha ulaşılabilir fiyatlı seçenekler sunulması bu alanı birçok kesim için cazip hale getiriyor. Pandemi ve depremle birlikte artan müstakil yaşam talebi de satışları destekliyor.

Gayrimenkul sektörü temsilcilerine göre konut satışlarında düşüş yaşanırken, arsa-tarla satışları canlılığını koruyacak. Bu beklenti içinde olan isimlerden biri de Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur. 2018 yılında kurduğu ‘Nef Arsa’ markası ile altyapısı hazır arsa satışlarına öncülük eden marka artan taleple birlikte büyümesini sürdürüyor.


Erden Timur

TALEP VAR AMA...

“Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de barınma sorunu en öncelikli gündem oldu. İnşaat maliyet enflasyonu artık inanılmaz bir seviyede. Konut üretmek git gide daha da zorlaşıyor. İhtiyaç nedeniyle talep var ama maliyetler ve arz sıkıntısı ile talep doyurulamıyor” diyen Timur şu değerlendirmeyi yaptı: “Konutta satış trendinde düşüş devam ediyor, bunun 1-1.5 yıl sürmesini bekliyoruz. Bizler neredeyse yedi sekiz yıldır sektörde balon olmadığını anlatmaya çalıştık. Konutta maliyetlerin geldiği nokta nedeniyle arzda sıkıntı var. Önümüzdeki birkaç sene de arz sıkıntısından ve finansmana ulaşamamadan kaynaklı konut ihtiyacının karşılanamadığını göreceğiz. Toplam yatırım düşse de arsa payının satışlardaki yüzdesi arttığı için, arsa satışları bu süreçten pozitif çıkacak.”

Arsa, tarla, ofis ve işyerlerinden oluşan ‘konut dışı gayrimenkul’ satışının konutun da önüne geçtiğini söyleyen Timur, şu bilgileri paylaştı: “İlk defa bu yıl temmuzda konut dışı gayrimenkul oranı yüzde 60’a dayandı. Ocak-temmuzda 1 milyon 617 bin 812 adet gayrimenkul el değiştirdi. Bunun 675 bin 327’si konut, 942 bin 485’i ise büyük çoğunluğunu arsa ve tarlaların oluşturduğu konut dışı gayrimenkul olarak gerçekleşti. Eylül 2023’teki 280 bin 58 gayrimenkul satışının 100 bin 839’unu konut, 49 bin 418’ini arsa, 95 bin 513’ünü tarla, 11 bin 41’ini işyeri, geri kalanını ise diğer taşınmazlar oluşturdu.”

KADEMELİ EV

Yazının Devamını Oku

Masrafları dijitale taşıdı

20 Kasım 2023

Kurumsal şirketlerde uzun süre çalışmış ve masraf süreçlerinde elle veri girişinin yol açtığı zaman kaybını yaşamış çalışanlar, ‘Bu işlemleri dijitale taşımanın zamanı geldi’ diyerek yola çıktı. Şirketlerdeki veri girişini kolaylaştırmak ve masrafları azaltmak hedefiyle, üç girişimci tarafından 2017 yılında kurulan yapay zekâ tabanlı ‘Masraff’ platformu yoluna emin adımlarla ilerliyor. Bugün 300’den fazla kurumda 50 binin üzerinde kullanıcıya ulaşan ve Türkiye dışında 7 ülkede daha kullanılan platformu, Kurucu Ortağı ve CEO’su Begül Eray Sezgin anlattı...

YAPAY ZEKÂ DEVREDE

Şirketlerin, personel masrafı süreçlerini tek platformda dijital olarak uçtan uca yönetmelerine olanak sağladıklarını belirten Sezgin, “Her şirketin kendine özgü maliyet kontrol kurallarını yazılımımıza entegre ediyor, bu kurallar çerçevesinde fotoğrafı çekilen masraf belgelerini yapay zekânın gücüyle otomatik olarak sisteme işliyoruz. Onay sürecini mobilden yöneten ve tek tuşla ERP sistemlerine aktaran Masraff, sunduğu kullanıcı, departman, kategori bazlı anlık yönetim raporlarıyla şirketlerin mali durumlarına dair içgörü elde ederek gider kontrolü ve tasarrufu yapmalarını sağlıyor” dedi. 

ANLIK TAKİP FIRSATI

Çalışanlara, yöneticilere, finans ekiplerine farklı avantajlar sunduklarını belirten Sezgin, bu avantajları şöyle özetledi: “Son kullanıcıyı gereksiz ve hataya açık süreçlerden kurtarıyoruz. Son kullanıcının veri girmesine gerek kalmıyor ve zamandan tasarruf ediyor. Bunun yanı sıra, personel masrafı sürecinin ‘istenilen zamanda ve istenilen yerde’ mobil uygulamamız üzerinden anlık olarak takip edilmesine fırsat tanıyoruz. Yüksek adetlerde masraf belgesi girişi yapması gereken finans ekiplerini belge işleme yükünden kurtarıyor, ERP sistemine aktarımın tek tuşla gerçekleştirilmesini sağlıyoruz. Şirketlerin yönetim ekiplerine ise, gerçek zamanlı raporlar ile gider kontrolü imkânı sunuyoruz.”

TASARRUF SAĞLIYOR

Manuel girişlerin dijitale taşınması ile sağlanan tasarrufa dikkat çeken Sezgin şöyle devam etti:

Yazının Devamını Oku

‘Ev’de 10 yılın en kötü ekimi

17 Kasım 2023

Artan fiyatlar ve yüksek faiz oranları nedeniyle ihtiyacı olan kesim konuta erişemez oldu. Tüm bunlara mevduat faizinin cazibesi de eklenince konut satışlarında gerileme kaçınılmaz hale geldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülke genelinde konut satışları ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8.7 azalarak 93 bin 761 oldu. Ekim ayı satışı 2013 yılında 76 bin 344 adetle en düşük seviyeyi görmüştü. 10 yılın ardından en düşük ekim ayı satışı bu yıl gerçekleşti.

KREDİ ALAN YOK

BDDK’nın ikinci konutunu alacaklara getirdiği kredi sınırlaması da etkisini gösterdi. Kredili konut satışı ekim ayında yüzde 58 düşüşle 5 bin 577’ye geriledi. Toplam konut satışları içinde kredili satışların payı sadece yüzde 5.9 oldu. Böylece kredili satışın payı Aralık 2018’den sonra en düşük oranı gördü. (Bu tarihte yüzde 5.2 olmuştu) Peşin ve senet gibi diğer satış türleri ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1.4 azalarak 88 bin 184’e geriledi. Öte yandan ekim ayında sıfır konut satışı yıllık yüzde 10.6 düşerek 29 bin 230 oldu. İkinci el satışlar ise yüzde 7.8 düşüşle 64 bin 531’e indi.

YABANCIYA SATIŞ GERİLİYOR

- Yabancılara yapılan konut satışları ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52.9 azalarak 2 bin 535 oldu. Ekim ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2.7 olarak gerçekleşti. Adet bazında yılın en düşük aylık satışı yapıldı. Ocak-Ekim döneminde yabancıya satış geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44.4 azalarak 30 bin 599 oldu.

AYLARA GÖRE EKİM SATIŞI (Adet)

2013 Ekim................ 76.344

2014 Ekim............................. 95.645

Yazının Devamını Oku

Aidat oyunları ifşa oldu... Gözler yeni düzenlemede

14 Kasım 2023

ARTAN konut fiyatları ve kiralardan sonra bir diğer sorun da hane bütçelerini zorlayan aidatlar oldu. Geçmişte yılda bir kez zam yapılan aidatlara artık ara zam da talep ediliyor. Öyle ki bugün birçok sitede ödenen aidatlar evin tüm faturalarının toplamını da geçiyor. Yönetim şirketleri artan asgari ücret sonrası yükselen personel giderlerini ve site hizmetlerindeki fiyat artışlarını gerekçe gösterirken, kimi zaman tüm bu nedenlerle dahi açıklanamayacak kadar fahiş artışlar talep ediliyor. Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri şirketi KPMG’nin, Türkiye’de yaptığı site yönetimi incelemelerinin tamamında farklı ölçeklerde birçok usulsüzlükle karşılaştığını açıklaması da yaşanan sorunun büyüklüğünü ortaya koyuyor.

İŞTE YAPILAN USULSÜZLÜKLER

Site yönetimi usulsüzlüklerinin en sık ‘hizmet alımları’ esnasında karşılarına çıktığını dile getiren KPMG Türkiye Usulsüzlük İncelemesi Lideri Oytun Önder şunları söyledi:

- “En sık usulsüzlüğün güvenlik, temizlik, bakım, onarım, peyzaj ve benzeri hizmet alımlarında gerçekleştiğini tespit ettik.

- Güvenlik ve temizlik personeli sayısı veya maliyeti olduğundan fazla gösteriliyor. Hatta siteyi on yıl boyunca temizlemeye yetecek miktarda temizlik malzemesinin alınmış gibi gösterildiğine, farklı şehirde yaşayan ve siteye hiç uğramayan kişilerin sitenin güvenlik personeli gibi gösterilerek bu kişilere maaş bağlanmasına dahi şahit olduk.

- Sitenin ihtiyaç duyduğu yatırım harcamalarında belirlenen tedarikçilere piyasa rayicinin üzerinde bedeller yansıtması da bir diğer önemli usulsüzlük alanı. Özellikle kolaylıkla kıyaslanamayacak sayaçlar, siteye özel üretilen elektromekanik sistemleri yönetmek için kullanılan elektrik panoları ve benzeri teknik malzemelerin piyasa rayici üzerinden alındığı durumlar ile de karşılaştık.

- Sonradan takip edilmesi güç altyapı yatırımları esnasında düşük kalitede ürünlerin pahalı şekilde alınması da bir diğer usulsüzlük yöntemi oldu. Örneğin döşendiği iddia edilen boruların gerçekte hiç döşenmemesi veya daha düşük çapta döşenmesi ve elektrik kablosu yerine telefon kablosu çekilmesi gibi uygulamalar da altyapı harcamaları ile ilgili tespit ettiğimiz usulsüzlükler arasında yer aldı.”

Suat Sandalcı

Yazının Devamını Oku

Yıkıma kadar kiralık... Dönüşüme girecek evler riske rağmen kiralanıyor

12 Kasım 2023

KİRA piyasasında yaşanan arz sorunu ve talep edilen yüksek rakamlar öyle bir hal aldı ki artık riskli evler de tercih ediliyor. Kentsel dönüşüme girmesi beklenen evlerin boş kalmasını istemeyen ev sahipleri, 3 aylık, 6 aylık ya da 1 yıllık kiracı arıyor. Ev arayan vatandaşlar da fiyat avantajı nedeniyle riski bilse de bu evleri seçiyor. ‘Yıkım öncesi kiralık ev’ ilanları kira piyasasındaki sorunun ne denli büyük olduğunu gözler önüne seriyor.

İŞTE O İLANLAR

Kiralık ev ilanlarındaki açıklamalarda ev sahipleri açıkça dönüşüm planladıklarını belirtiyor. Kimi binada komşular arasında anlaşma sürüyor, kiminde müteahhit aranıyor, kiminde de kamunun kampanyası bekleniyor. Acil tahliye ve yıkım riski nedeniyle daha düşük kira bedeli belirlediklerini ifade eden ev sahipleri, uzun dönemli kiralama yapamayacaklarına vurgu yapıyor. İşte bazı ilanlar:

- Kentsel dönüşüm olduğu için kısa süreli kiracı arıyoruz, fiyat o nedenle uygun.

- Kentsel dönüşüm için kampanya başvurusu yapılmıştır, dönüşüm beklenmektedir.

- Sitemiz dönüşüm bölgesindedir. Bu nedenle 6 ay-1 yıllık kiracı arıyoruz, uzun dönemli verilmeyecek.

- Binamızda dönüşüm düşülmektedir, henüz anlaşma sağlanamamıştır. Çık denildiğinde sorun çıkarmayacak kiracı aranıyor.

- Bakanlık kampanyası çıkarsa ev dönüşüme girecektir.

Yazının Devamını Oku

10 maddede yeni dönüşüm yasası

9 Kasım 2023

1- ÇOĞUNLUK İSTERSE SÜREÇ BAŞLAR

Kentsel dönüşümde ilk ve en zor adım uzlaşma. Geçmişte arsa payının 2/3 çoğunluğu ile karar alınıyordu. Ne var ki çoğu zaman bu orana ulaşılamadığı için dönüşüm süreci hiç başlamıyordu. Şimdi ise dönüşüm kararları yüzde 50+1 ile alınabilecek. Yapılan yeni düzenlemeye göre; arsa payı toplamının yüzde 50.01 çoğunluğunun geçilmesi halinde ev sahipleri müteahhit firmaya, yapım şekline ve projeye karar verebilecek. Ayrıca salt çoğunluğa ulaşan malikler yıkım ve yapım için gerekli ruhsatlara başvurabilecek. Bu nedenle dönüşüm alanında yaşayan vatandaş artık “Ne de olsa 2/3 çoğunluğu yakalayamazlar’ kabulü ile dönüşüme mesafeli durmamalı.

2- YOKSULUN EVİNE KAMU ORTAK OLACAK

Dönüşüme hayır diyenlerin büyük kısmı maddi imkansızlıkları gerekçe gösteriyor. Kamu destekli kampanyalar yapılsa da, artan inşaat maliyetleri nedeniyle emekli ya da asgari ücretli haneler masrafları karşılayamıyor. İşte bu kesim için yeni bir model devreye giriyor. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından yürütülen projelerde, kamu finansman desteği sağladığı eve ortak olacak. Örneğin evin değeri 1 milyon lira, dönüşüm için de 1 milyon lira gerek. Kamu dönüşüm için gerekli tutarı karşılayarak eve yüzde 50 ortak olacak.

Kişinin başka evi yoksa, kendisi ve eşi kira ödemeden yenilenen evinde kalabilecek. Bu oturma hakkı ölümle sona erecek. Ayrıca vatandaşın maddi olanakları değişirse ödeme yapıp evin tamamını da alabilecek. Kiracı kalan vatandaş ve eşi vefat edince payı mirasçılarına geçecek. Mirasçı güncel bedelle evi alabilecek ya da satış yapılarak taraflara payı ödenecek. Bu uygulama olmasaydı, maliyeti ödeyemeyenlerin evlerinin kamulaştırılması gerekiyordu. Kamulaştırma bedeliyle yeni ev alınması zor olduğu için bu model hazırlandı.

3-  EV SAHİBİ ‘KAPIMI AÇMIYORUM’ DİYEMEZ

Riskli yapı tespiti için kimi zaman evlerin içinden de karot alınması gerekiyor. Ancak dönüşüme karşı çıkan bir komşu ‘Evime giremezsiniz’ dediğinde süreç kitleniyordu. Eski düzenlemede polis marifetiyle karot aldırma talebi olsa da yine de kapısını açmak istemeyen malik engellemeye devam edebiliyordu. Yeni düzenleme ile riskli yapı tespitinin engellenmesi halinde, mülki idare amiri (kaymakamlık ve polis/jandarma kuvvetleri eli ile) yazısı ile ve yeterli kolluk kuvveti sağlanarak kapalı kapılar açılarak veya açtırılarak resen tespit yapılacak veya yaptırılacak.

Tahliye için de aynı düzenleme getirildi. Riskli yapı tahliyesinin engellenmesi halinde kolluk kuvveti ile kapılar açılacak. Masraflar da engelleyenlerden tahsil edilecek.

Yazının Devamını Oku

Girişimciden ‘kiralık’

6 Kasım 2023

HAYATINIZDA sadece birkaç kez kullanacağınız bir eşyayı satın almak yerine kiralamak daha ekonomik bir seçenek olabilir, ya da aldığınız ama ihtiyacınız olmayan bir ürünü kiraya vererek ek gelir sağlayabilirsiniz. Peki ama nasıl? Bu sorunun yanıtı yeni bir girişime ilham oldu. Zeynep Eliçin ve Hande Sevinç deneyimlerinden yola çıkarak, kiraya veren ve ihtiyacı olanı tek çatı altında buluşturdu. ‘İhtiyacın varsa kirala’ diyerek iki yıl önce ‘Varsapp’ platformunu kuran genç girişimciler yola çıkış hikâyelerini ve yeni dönem hedeflerini paylaştı...

KAYAKLA BAŞLADI...

Varsapp’in kurucu ortağı Hande Sevinç, kiralama platformu fikrinin nasıl doğduğunu şöyle anlattı:

“Yola çıkış hikâyemiz ortağım ve 10 yıllık dostum Zeynep’in bir kayak macerası ile başlıyor. Zeynep, ilk kez yapacağı kayak tatili için heyecanlı bir şekilde tüm ekipmanlarını satın alıyor ve kayağa gidiyor. Maalesef kayak yaparken dizi sakatlanıyor ve yeni satın aldığı, sadece bir kez kullandığı eşyalarıyla birlikte geri dönüyor. Ardından bu ürünleri satmak istese de satın aldığı bedelin çok düştüğünü görüp aklına kiralama seçeneği geliyor. O dönem globalde örnekleri olsa da Türkiye’de böyle bir sistem bulunmadığından bu isteği gerçekleşemiyor. Hem Zeynep’in hem de benim bu işi yapabileceğimize olan inancımızla İTÜ Çekirdek’e başvurduk ve kabul edildik. Eğitim süreci ve İTÜ Çekirdek’in destekleri sayesinde 2021 yılından itibaren hizmet veriyoruz.”

YATIRIMLA GÜÇLENDİ

1 Eylül 2021’de web sitelerini, Kasım 2021’de de mobil uygulamalarını devreye aldıklarını anlatan Sevinç, “Varsapp’in ortaya çıkmasının ve büyümesinin ilk adımları girdiğimiz kuluçka merkezi ve buradan aldığımız hibeydi. Bu hibe sayesinde web sitemizi ve şirketimizi kurabildik. Ardından çeşitli yarışmalardan gelen ödüllerle de bu tarafı destekledik. Çünkü ilk başladığımızda Zeynep de ben de öğrenciydik ve öyle büyük bir sermayeye sahip değildik. Varsapp’i canlıya almamızdan tam 1 yıl sonra ilk yatırımımızı aldık. Eylül 2022’de ilk yatırım turumuzda 1.2 milyon TL, Ağustos 2023’te ikinci yatırım turumuzda ise 200 bin dolar yatırım aldık” şeklinde konuştu.

Yazının Devamını Oku

Sahte ev ilanları eriyor... Sadece üç sitede 15 bin satılık konut ilanı silindi

5 Kasım 2023

İkinci el gayrimenkul ve araç satışlarında, sahte ilanlarla dolandırıcılığı ve spekülatif fiyat artışlarını engellemek için Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan düzenleme 1 Kasım’da uygulamaya girdi. Bundan sonra kişiler ya da emlak ofisleri ilan sitelerine gayrimenkul ilanı girmek istediğinde e-Devlet üzerinden kimlik doğrulaması yapacak. Böylece sahte ilan girişlerinin önüne geçilecek. Atılan bu adım ve bakanlığın yaptığı denetimlerle uyguladığı cezalar etkisini göstermeye başladı. Bugünlerde sitelerdeki sahte ilanlar bir bir siliniyor...

TEK BİR SİTEDE 7 BİN DÜŞÜŞ

Düzenlemenin ilk gününde çeşitlik aksaklıklar olsa da 2 Kasım itibarıyla sistem daha sağlıklı ilerlemeye başladı. Biz de bu tarih ve sonrasındaki ilan sayısını mercek altına aldık. İlan sayısı en çok olan site üzerinde yaptığımız incelemeye göre; 2 Kasım akşamı 571 bin 461 olan satılık konut ilan sayısı 3 Kasım akşamı 567 bin 822’ye, 4 Kasım akşamı da 564 bin 280’e geriledi. Yani sadece bir sitede iki günde konut özelinde 7 bini aşan düşüş yaşandı. Kiralıklarda ise düşüş daha sınırlı kaldı.

SADECE KONUT DEĞİL

Bir başka popüler emlak ilan portalına sorduğumuzda ise konut, arsa, işyeri dahil tüm kategorilerde, satılık-kiralık ilan sayısında 1 Kasım sonrasında yaklaşık 7 bin gerileme olduğu, bu düşüşün 3 bin 500’ünün satılık konutta gerçekleştiği belirtildi. Şirketin CEO’su, şu an bir geçiş döneminde olduklarını, yaşanan düşüşle aslında gerekli elemenin gerçekleşeceğini dile getirirken, şu uyarıda bulundu: “Düzenlemede amaç fahiş fiyat artışını ve tüketicinin yanıltılmasını önlemekti. Ama ilan sitelerinden kaçanlar sosyal medya mecralarında faaliyete başlarsa amaca ulaşılamaz. Bu nedenle bu alanda da bir düzenleme ve denetim şart.”

BAŞKA SİTEDE  4 BİN SİLİNDİ

Tüketicilerin ve emlak ofislerinin ilgi gösterdiği bir başka emlak sitesinde ise 1 Kasım sonrası 4 bin satılık konut ilanının silindiği belirtildi. Sitenin CEO’su şunları söyledi: “Atılan bu adım sektörün regüle edilmesi, şeffaflaşması ve tüketicinin yanıltılmaması adına oldukça kıymetli. Ama bir taraftan belirsizlikler var. Bu nedenle kimi emlak ofisleri ve şahıslar ilanlarını siliyor. Yeni ilan girişleri de ciddi ölçüde azaldı. Sahte ilan ilk adım, bunu vergi denetiminin izlemesini bekliyoruz. Çünkü kimlik doğrulma ile satıcı bilgilerini veriyor, sonrasında yapılacak takip ile vergi kaçırdığı da anlaşılabilir. Bu da tedirginlik yaratıyor.”

Yazının Devamını Oku

Yapı endüstrisinde ilk kadın başkan göreve başladı: Gayrimenkulde bayrak değişimi

4 Kasım 2023

Gayrimenkul sektörünün çatı kuruluşu GYODER’de yeni dönem başlıyor. 10 milyar doların üzerinde piyasa değerine sahip 268 üyesi ile gayrimenkul sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getiren GYODER’in başkanlık görevini, dernekte uzun yıllardır aktif görevlerde bulunan Neşecan Çekici devraldı. GYODER’e 3 yıl boyunca başkanlık yapan Mehmet Kalyoncu ise görevine GYODER Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam edecek. Çekici, bu görevlendirme ile yapı endüstrisinin ilk kadın sivil toplum kuruluşu lideri oldu.

Dün düzenlenen basın toplantısında görevi Neşecan Çekici’ye devreden Mehmet Kalyoncu, “3 yıldır büyük bir heyecan ve sorumlulukla yürüttüğüm GYODER başkanlığı görevimi, Yönetim Kurulu’nda aldığımız ortak kararla, 2011’den beri yönetimde aktif rol alan Neşecan Çekici’ye devrediyorum. Ben bu dönemde vicdanımı dinleyerek kurucusu olduğum Türkiye Tasarım Vakfı çatısı altında deprem bölgesindeki tasarım ve planlama çalışmalarına odaklanacağım” dedi.

Yeni dönemde GYODER başkanı olarak görev yapacak olan Neşecan Çekici ise şunları söyledi: “3 yıldır birçok projenin ilk tohumlarını attık ve hepsinde de sektörümüze ve kamuya yarar sağlayabilecek bir aşama kaydettik. GYODER olarak, sektörün kuvvetli desteği ile devam eden projelerimize ivme kazandırarak kararlılıkla ilerleyeceğiz. Bu yeni dönemde işbirliği ve dayanışma ruhuyla, gayrimenkul sektörümüzü daha ileriye taşımak için birlikte çalışacağız.”

GÜNDEM: DÖNÜŞÜM KİRA VE FİYATLAR

GYODER Başkanı Çekici, devam eden ve yeni başlayacak projeleri için şu bilgileri paylaştı:

-“‘Yeni Konut Modeli’miz için çalışmalarımız sürüyor. Kamu-özel sektör işbirliği ile erişilebilir fiyatlı kiralık konut modelini uygulamayı planlıyoruz.

- Ticari dönüşüm çabaları yerine, dönüşüme sosyal bir bakış açısı getirmek, bunun için de kentsel dönüşüm gayrimenkul yatırım fonu kurmak gündemimizde. Sektördeki dokuz büyük geliştiricinin projelerini buna dahil etmeyi planlıyoruz.

-Ana vizyonu olan ‘Tabiat’, ‘Toplum’, ‘Teknoloji’ ve ‘Tasarım’dan oluşan 4T prensiplerini karşılayan şirketlere 4T Sertifikası vereceğiz.

Yazının Devamını Oku

Sahte ilana ilk barikat... Gayrimenkul ve ikinci el araç ilanlarında kimlik doğrulama dönemi başladı

2 Kasım 2023

TİCARET Bakanlığı’nın gayrimenkul ve ikinci el araç satışlarında, sahte ilanlarla dolandırıcılığa ve spekülatif fiyat artışlarına engel olmak için getirdiği ‘kimlik doğrulama’ uygulaması dün itibarıyla başladı. Konuyla ilgili düzenleme, 31 Ağustos 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış, taşınmaz ticareti ve ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticaretine ilişkin yönetmeliklerde değişiklik yapılmıştı. İlan sitelerinin gerekli altyapıları sağlaması için de iki aylık geçiş süreci tanınmıştı. Buna göre, ilan sitelerinde gayrimenkul veya ikinci el araç satışı gerçekleştirmek isteyen kişilerin artık ‘e-devlet’ üzerinden kimlik doğrulaması yapması gerekiyordu. Kurala uymayana 100 bin TL’ye kadar ceza vardı. Uygulamanın ilk günü olan 1 Kasım’da ilan sitelerindeki yoğunluktan dolayı aksaklıklar yaşandı ancak ilerleyen saatlerde sistem daha sağlıklı işlemeye başladı.

Peki, uygulamada ilk gün neler yaşandı? İlan sitelerindeki yeni dönem hem gayrimenkulde hem de ikinci el araç ilanlarında piyasayı nasıl etkileyecek? İşte ilk izlenimlerimiz:

İKİNCİ EL KONUT İLANLARI

Dün itibarıyla kimlik doğrulama sistemi devreye alındı. Bireysel satıcılar ya da emlak ofisleri gayrimenkul ilanı girmek istediğinde kimlik bilgilerini e-Devlet üzerinden doğrulamak zorunda. Böylece sahte hesaplar üzerinden ilan verilmesinin önüne geçildi.

Ancak sabah saatlerinde sistemde boşluklar oldu. Biz de denediğimizde gerçek olmayan kullanıcı bilgileri ve hayali bir evle ilan vermenin mümkün olduğunu gördük. Kimlik bilgisi doğrulamadan eklediğimiz ilan yayına alındı. Öğleden sonra ise yeni girişlerde kimlik doğrulama istenmeye başlandı. Sektör temsilcileri ilk gün test aşamasında olduklarını, yeni sisteme entegrasyonun zaman alacağını söyledi.

Emlak sektörünün beklediği iki önemli düzenleme şuydu: Emlak ofisi yetki belgeli olduğunu ve ilgili gayrimenkul için mülk sahibi tarafından ‘yetkilendirme belgesi’ aldığını doğrulayacaktı. Ancak bu kriterler henüz uygulamada değil. Beklenen düzenlemeler için çalışmaların sürdüğü, yakın zamanda başlayacağı belirtiliyor.

KONUT PAZARINI NASIL ETKİLEYECEK

Yazının Devamını Oku

Satılık konut sayısı artıyor pazarlama süresi uzuyor... Eve alıcı bulmak zorlaştı

31 Ekim 2023

KİRA artışlarına gelen sınırlama, konut kredi musluklarının kısılması ve mevduatın cazibesi ikinci el konut piyasasında dengeleri değiştirdi. Kiradaki yüzde 25 zam sınırı nedeniyle kimi ev sahipleri evlerini satışa çıkardı, kiralama amaçlı alımlar da azaldı. Konut kredi faizlerindeki artışa ek olarak ikinci evini alacaklara kredi imkanlarının kısıtlanması alıcılara fren yaptırdı. Son dönemde bir de mevduatın getirisi kira gelirini aşınca konutu yatırım aracı olarak görenler azaldı. İşte bu nedenlerle satılık konut ilanlarının sayısı artarken, alıcı bulmak zorlaştı.

Gayrimenkul değerleme platformu Endeksa’nın araştırmasına göre, ikinci el konutta ortalama pazarlama süresi ülke genelinde son bir yılda yüzde 43, İstanbul’da yüzde 49 uzadı. Türkiye genelinde Eylül 2022’de ilandaki satılık ev ortalama 60 günde sahibini buluyordu, bu yıl eylülde  86 güne çıktı. İstanbul’da ise pazarlama süresi  61 günden 91 güne ulaştı. İkinci elde satılık ilan sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 12 artış gösterdi. 

KİRA CANLI SATIŞ DURGUN

Satılık evde pazarlama süresinin uzadığını, kiralıkta ise kısaldığını belirten Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, şunları söyledi: “Tüm Türkiye’de satılmayı bekleyen, 4 yaş üzeri 2. el gayrimenkullere baktığımızda eylül ayında pazarlama süresi 86 güne çıkmış durumda. Geçen yıl bu rakam 60’dı. Kiralık adetleri eylülde okulların açılıyor olması ve ev sahibinin bu dönemi beklemiş olması nedeniyle adet olarak artmış olsa da kiralık gayrimenkullerin ortalama ilan süresi 53 güne düştü. Bu bize kiraya vereceklerin normalden daha kısa sürede kiracı bulduğunu, fakat satıcıların alıcı bulmakta zorluk çektiğini gösteriyor.”


 

AIRBNB ETKİSİ

KISA dönem kiralama için yapılan düzenleme de konut piyasasında etkisini gösterdi. Düzenlemeye göre; konutların turizm amaçlı kiralanabilmesi için izin belgesi alınacak, ayrıca izin için tüm bina sahiplerinin onayı gerekecek. Atılan bu radikal adım, kısa dönem kiralama yapılan evlerin uzun dönem kiraya verilmesine, ya da satışa çıkmasına neden oldu. Bu da hem kiralık hem de satılık arzını etkiledi.

Yazının Devamını Oku

Ev sıkıntısını çözmesi planlanan yeni model son aşamada... İstanbul’a 10 bin kiralık konut

27 Ekim 2023

BAŞTA İstanbul olmak üzere birçok ilde milyonlarca vatandaşın ortak sorunu erişilebilir konut oldu... Hızla artan fiyatlar ev sahibi olmayı zorlaştırdı. Ev sahipliği oranı düştü, kiracı sayısı arttı. Bir de kira piyasasında yaşanan arz-talep dengesizliği nedeniyle kiralar da uçunca, dar ve orta gelirli haneler büyük çıkmaza girdi. İşte bu sorunun çözümü için gayrimenkul sektörünün çatı kuruluşu GYODER tarafından yeni konut modeli önerisi geliştirildi. Temmuz ayında açıklanan modelde; kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesi, arsa mülkiyetinin de devlette kalması fikri önerildi. Bu yolla arsa maliyetinin sıfırlanacağı ve kiraların yarı yarıya düşebileceği belirtildi. Merakla beklenen bu modelde ilk örnek proje için son aşamaya gelindiği açıklandı.

SON AŞAMAYA GELİNDİ

18’incisi gerçekleştirilen GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nde yeni konut modeline dair son gelişmeleri paylaşan GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, modelin ilk örneği için hazırlıkların tamamlanmak üzere olduğunu ifade etti. Zirvede konuştuğumuz Kalyoncu, modelin hayata geçirilebilmesi için bankaların ve gayrimenkul sektörünün hazır olduğunu belirterek şunları söyledi: “Finansman ve geliştirici hazır, geriye bir tek arsa kalıyor. Arsa sahipleri; kamu, belediyeler, birlikler, organize sanayi bölgeleri veya özel şirketler. Biz modelin arsası kamudan gelir diye beklerken, bir özel şirketten gelme ihtimalinin yüksek olduğu bir noktaya geldik. Özel şirketin yönetim kurulu kararı bekleniyor. Son noktaya geldik. İstanbul’da yaklaşık 10 bin konut yapılabilecek. Şehrin nüfusunu arttırmayacağız, riskli yapı ve riskli alan sınırları içerisindeki kiracı ve ev sahiplerine öncelik verip, kentsel dönüşüm sürecini destekleyeceğiz.” İnşaatı kimin yapacağına arsa sahibinin karar verdiğini anlatan Kalyoncu, “Teknik müşavir tutabilir, ihaleye çıkabilir. GYODER’in konsorsiyum kurması, güçbirliği yapması ve birlik olarak bunu yapması da mümkün. Ortak iş yapma kültürünü geliştirmeliyiz. Bu birçok şeyin önünü açar” ifadelerini kullandı.

Mehmet Kalyoncu

YÜK OLMAYIZ YÜK ALIRIZ

Kiralama modelinin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İstanbul’da hayata geçirilecek 350 bin rezerv konut projesi ile de uyumlu olduğunu ifade eden Kalyoncu, “Dönüşüm için Bakanlığın yapacağı rezerv konutlarda da kiralama amaçlı üretim yapılabilir. Önerimizi Bakanlığa sunduk” dedi. Yeni Konut Modeli’nin Orta Vadeli Program (OVP) ile de örtüştüğüne vurgu yapan Kalyoncu, “OVP konut politikalarında ne deniliyor? Devlet borçlanmasın, enflasyonu düşürücü etkisi olsun, erişilebilir olsun, dış kaynak girişine uygun olsun. Bizim modelimizde 4’ü de var. Bu nedenle modelimizin uygulanabileceğine inanıyoruz. Hedefimiz kamuya yük olmak değil, kamudan yük almak” şeklinde konuştu. Kalyoncu, yeni konut modeli ile ilk etapta sorunun en derin şekilde yaşandığı İstanbul’da konut stoğunun yüzde 10’unu hedeflediklerini de ekledi.

AKILLI ŞEHİRLER ENKAZ ALTINDA KALDI

GYODER Gayrimenkul Zirvesi’nin 18’incisi 25-26 Ekim 2023 tarihlerinde gerçekleşti. ‘Şehrini Vicdanla Tamamla’ teması ile düzenlenen, ulusal ve uluslararası konuşmacıların ve panelistler katıldığı zirvede, barınmadan göçe, afetlerden sürdürülebilir kentlere kadar pek çok tema iki gün boyunca tartışıldı. Zirvenin vicdan temasına dikkat çeken GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, şunları söyledi: “Deprem, bizlere ‘vicdandan mahrum kalan aklın’, enkaz altında kaldığını gösterdi. Akıllı şehirler kavramı da bu depremlerde enkaz altında kaldı. ‘Şehrini Vicdanla Tamamla’ derken; sadece binaların, yolların veya altyapının inşasını kastetmiyoruz. Bu ifade ile şehri yaşayan insana odaklanıyoruz, şehirde yaşam mücadelesi veren, şehirle kavga eden, savaşan, insanı yok eden anlayışa karşı çıkıyoruz. Şehirler, sadece binalardan ibaret değildir. Bize akıllı değil vicdanlı şehirler lazım.”

Yazının Devamını Oku

Yeni bir konut için gerekli hane gelirini hesapladık... İşte ev alma hesapları

26 Ekim 2023

İL İL İLÇE İLÇE SONUÇLAR

MEGAKENT İstanbul’da konut fiyatları artmaya devam ediyor, ama hızı yavaşlıyor. Merkez Bankası’nın en son yayınladığı ağustos ayı endeksine göre yıllık fiyat artışı yüzde 78.4 oldu. Böylece hem üç büyük ilde en düşük artış görüldü, hem de ülke ortalaması olan yüzde 90.3’ün 12 puan gerisinde kalındı. Ancak rakamların ulaştığı nokta dar gelirlinin yanında orta gelirlinin de konuta ulaşımını zorluyor. Yine TCMB verilerine göre İstanbul’da ortalama metrekare fiyatı 42 bin TL’ye yaklaştı.

TSKB Gayrimenkul Değerleme tarafından yapılan araştırmaya göre de İstanbul’da en düşük konut fiyatları Esenyurt, Beylikdüzü, Silivri gibi kent çeperlerinde yoğunlaşıyor. Ev sahibi olmak için hanehalkı aylık gelir beklentisinin en yüksek olduğu ilçeler ise Beşiktaş, Sarıyer ve Bakırköy olarak karşımıza çıkıyor. En düşük konut fiyatları esas alındığında, konut kredisi kullanarak Beşiktaş’ta yeni bir konut almak için mevcut şartlarda hanehalkı aylık minimum gelir beklentisinin yaklaşık 373 bin TL olduğu görülüyor. En düşük hanehalkı gelir beklentisinin ise 88 bin TL ile Esenyurt’ta olduğu belirtiliyor.

Beklenen konut kredisi kampanyası ile birlikte faiz oranının yüzde 1.20, vade süresinin ise 180 ay olması durumunda ise, Beşiktaş’ta yeni bir konut almak için hanehalkı aylık en düşük gelir beklentisi yaklaşık 143 bin TL olarak hesaplanıyor. Esenyurt ilçesinde ise en düşük aylık hanehalkı geliri 34 bin TL’ye geriliyor.


 

NASIL HESAPLANDI

TSKB Gayrimenkul Değerleme Özel Projeler Departmanı Müdürü Berk Ünsal’ın başkanlığında gerçekleştirilen araştırmada, konut fiyatları için emlak ilan sitelerindeki, yeni binalarda normal katta konumlu, en az 90 metrekare brüt alanlı, 2+1 daire tipine sahip konutların ‘en düşük’ satış fiyatları esas alındı. Konut kredisi ödemelerinin hesaplamalarında ise kamu bankalarındaki ortalama yüzde 3.49 faiz oranı ve 120 ay vade süresi üzerinden çalışma gerçekleştirildi. Konut fiyatlarının 1-2 milyon aralığında olması durumunda konut fiyatının yüzde 90’ı, 2-5 milyon aralığında olması durumunda yüzde 80’i, 5-10 milyon aralığında olması durumunda yüzde 70’i, 10 milyon üzeri olması durumunda yüzde 60’ı oranında konut kredisi verileceği dikkate alındı. BDDK ikinci evini alacaklar için kredi kısıtlamasına gitmişti. İlk evini alacaklar için evin değerinin yüzde 90’ına kadar kredi kullanımı devam ediyor.

Yazının Devamını Oku

Kredili ev satışı dip yaptı

17 Ekim 2023

YÜKSELEN fiyatlar, kredi faizlerindeki artış ve bankaların kredi taleplerine sıcak bakmaması son aylarda konut piyasasında durgunluğa neden oldu. Adım adım azalan kredili konut satışları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ikinci evini alacaklar için getirdiği kredi kısıtlamasıyla dip yaptı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre eylülde konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9.5 azalarak 102 bin 656 oldu ve son üç ayın en düşük satışı yapıldı. Geçmiş yılların aynı dönemleriyle kıyasladığımızda da son 8 yılın en düşük eylül ayı satışı gerçekleşti.

Kredili konut satışı ise yıllık yüzde 50.2 düşüş göstererek 8 bin 446’ya geriledi. Toplam konut satışları içinde kredili satışların payı yüzde 8.2 olarak gerçekleşti. Peşin ve senet gibi diğer satış türleri ise yüzde 2.3 azalarak 94 bin 210 oldu ve toplam satıştaki payı yüzde 91.8 olarak hesaplandı.

Kredili satışın payının, Ocak 2019 tarihinden bu yana en düşük seviyeye gelmesi dikkat çekti. Geçen sürede yapılan kampanyaların da etkisiyle kredili satışın payı yüzde 57’ye kadar çıkmıştı. Bu yıl ise en çok yüzde 25.4 seviyesi görüldü.

YÜZDE 70’İ İKİNCİ EL

Fiyat avantajıyla tüketicinin tercihi ağırlıkla ikinci el konutlar olmaya devam etti. Eylülde sıfır konut satışı yüzde 15.2 azalarak 30 bin 488 oldu ve tüm satışlarda payı yüzde 29.7 olarak gerçekleşti.

İkinci el konut satışları ise yüzde 6.8 gerileyerek, 72 bin 168’e düştü. Toplam satışta ikinci el konutların payı yüzde 70.3 oldu.

Yabancıya konut satışları ise eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42 azalarak 2 bin 930 oldu.

Yazının Devamını Oku

KOBİ’lere online TIR servisi

16 Ekim 2023

“Dijital taşımacılık platformu olan Diginak.com’a ait iş fikri pandemi süreci ile hayat buldu. Dijital mecraları kullanarak, cep telefonu üzerinden market siparişimin eve gelmesini sağlayabiliyorsam, neden KOBİ’ler cep telefonu ile kapısına TIR çağırmasın diye düşündüm. Motosiklet kapınıza geliyorsa, TIR da gelebilirdi... Birkaç ay ekip olarak bireysel nakliyecilerin davranış psikolojilerini incelemeye başladık ve iş akışlarını oluşturduk. Küçük bir ekip ile kodlamaya başladık. Pandemi sonunda her şey hazırdı. Pandemi sona erdiğinde ticaretin hızlanması ise bizim için kaldıraç oldu.”

Bu sözlerin sahibi Diginak.com CEO’su Oğuzhan Karaca. Kurduğu platformla, araç tedarik ihtiyacının oluşmasından yükün alıcıya teslim edilmesine kadar tüm adımları dijitale taşıyan Karaca, büyüme yolculuklarını ve yeni dönem hedeflerini paylaştı...

YATIRIM GÜÇ KATTI

Platformu, 2021 yılında kurduklarını ve ilk iki yıl yatırım almadan kendi imkânları ile yola devam etmeyi tercih ettiklerini söyleyen Karaca, “Sonrasında yollarımız İdaCapital ile kesişti. Yatırım şirketi, hem lojistik hem de finans konusunda oldukça tecrübeliydi ve çok kısa sürede el sıkıştık. Güzel bir sinerji yakaladık ve yatırım aldıktan sonra ilk altı ay içerisinde aylık ciromuz 5 kat büyüdü. Bu esnada İdaCapital de bizi yalnız bırakmadı ve 3 defa tekrar yatırım yaptı. Sektörde elde ettiği başarılarla yatırımcımızın güvenini haklı çıkardık ve son olarak; 5.25 milyon dolar değerleme ile 2. tohum yatırımını da almayı başardık. Böylece farklı bir yatırıma ihtiyaç duymadan pazar payımızı hızlıca arttırdık” dedi.

ADIM ADIM İŞLEYİŞ

Peki bu dijital ağ nasıl çalışıyor? Karaca bu soruyu şöyle yanıtladı: “Her şey bir KOBİ’nin taşıma ihtiyacının oluşması ile başlıyor. İşte bu noktada KOBİ, Diginak.com platformuna üye oluyor. Firma olarak, üyelik sürecini ciddiyetle ele alıyoruz ve yapay zekâ teknolojilerini kullanarak analiz süreci devreye giriyor. Yük çıkış frekansı, teslimat bölgeleri, mesafe, uğrama sayısı, yükleme saatleri, yükün tonajı, mal bedeli gibi parametreleri veri tabanına giriyoruz. Daha sonra kayıtlı nakliyecilerin beklentilerini yapay zekâ teknolojisi ile karşılaştırıyoruz. Aslında biz yük sahibi ile kamyoncuyu buluşturmuyoruz, KOBİ’nin işini kimin yapabileceğini öngörüyoruz. Araç tedarik edilmeden önce KOBİ’ye dijital ortamda fiyat teklifi sunuluyor. Teklifin kabul edilmesi ile beraber asıl iş başlıyor. Teklifin red edilmesi süreci sonlandırıyor ama veri tabanına KOBİ’nin fiyat beklentileri konusunda dijital bir iz bırakıyoruz ve ilk fırsatta tekrar bir teklif sunuyoruz. Yapay zekâmız piyasadaki günlük rayiç bedeli yakalama konusunda çok başarılı. Rayiç bedel ile beraber doğru nakliyeciyi tespit edip işe atıyoruz sonrası zaten dijitalde çorap söküğü gibi geliyor. Yük teslimatı ayrı bir mihenk taşı bizim için... PoD ( Proof Of Delivery) yükün teslimatının ispatı, hem müşteri tarafında işin tamamlandığının ispatı, hem de nakliyecinin hakkedişini almasını sağlayan bir süreç. Geriye kalan kısımlarda müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilirliğe odaklanıyoruz.”

ÜÇ ÖNEMLİ AVANTAJ

“KOBİ’ler iş hacimleri gereği, yıllık lojistik kontrat imzalayamazlar. Düzenli çıkışları olmadığı için de spot araç tedariki ile ancak tedarik zincirini yönetebiliyorlar. İş modelimiz, bunun üzerine inşa edilmiş durumda” diyen Karaca, KOBİ’lere sundukları avantajları şöyle özetledi: “Birincisi, araç tedarik garantisi. Sezonsallık etkisinden bağımsız yüzde 97 oranında talepleri karşılayabiliyoruz. İkincisi, yük/emtia sigortası, yani yükün tüm sorumluluğunu üzerimize alıyoruz. Üçüncüsü ve en önemlisi ise, spot taşımada vadeli ödeme imkânı sunuyoruz. Kısacası KOBİ’ler kontrat lojistiği avantajlarına sahip oluyorlar ama bizden spot taşımacılık hizmeti alıyorlar.” Karaca, en hızlı navlun ödeyen dijital platform olduklarını, haftada üç gün ödeme ile kamyoncular nezdinde de talep gördüklerini ekledi.

Yazının Devamını Oku

Tahliye taahhüdü böyle deliniyor... Kiracının imza oyunu

15 Ekim 2023

SON dönemde kiralık ev arayanların en sık duyduğu cümle şu: ‘Tahliye taahhüdü imzalanması zorunlu.’ Geçmiş yıllarda adını çok duymadığımız bu belge artık kira piyasasının olmazsa olmazı... Hızla artan kiralar nedeniyle yaşanan anlaşmazlıklar, açılan tahliye davalarının uzun yıllar sürmesi gibi birçok neden ev sahiplerini bu yola itti. Tahliye taahhüdü ile kiracı ‘Evinizi belirtilen tarihte boşaltacağım’ diyor. Ancak o tarih gelince kimi kiracılar ‘bu imza benim değil’ diyerek tahliyeye itiraz ediyor. Yapılan itirazın amacı zaman kazanmak, aynı evde uzun süre kalabilmek. İmza itiraz davalarında son aylarda büyük artış yaşandığını belirten avukatlar, ev sahiplerinin mağdur olduğunu dile getiriyor.

İKİ YIL SÜRÜYOR

Kiracı-ev sahibi anlaşmazlıklarına her geçen gün bir yenisinin eklendiğini belirten Avukat Hikmet Güngör, son aylarda tahliye taleplerinde imzaya itirazların büyük artış gösterdiğini söyledi. Kiracıların imza atmadıkları ya da hukuken geçersiz bir tahliye taahhüdüne itiraz hakkı olduğunu, ancak kimi zaman kötü niyetli itirazlar da yapıldığını belirten Güngör süreci şöyle anlattı: “Yaklaşık 2 yıldır ev sahipleri tahliye taahhüdü almadan evini kiraya vermiyor. Kiracı da bu şartı kabul ediyor ve imza atıyor. Tahliye tarihi geldiğinde ise kira piyasasında yaşanan sorunlar kiracıyı farklı yollara itiyor. Ev sahibi tahliye tarihinden itibaren bir ay içinde icra dairesine başvuruyor ve kiracıya bir tebligat yollanıyor. Bu noktada kiracı ya evi 15 günde boşaltacak ya da bir hafta içinde itiraz edecek. Son aylarda yaşanan ise şu; Kiracı evden çıksa aynı rakama bir ev bulamayacağını biliyor. Öyleyse zaman kazanayım diyor ve imzaya itiraz ediyor. Bu noktada ev sahibinin itiraz gerekçesini çürütmek için dava açması gerekiyor. Kira davalarının patladığı bu dönemde bu süreç 1.5-2 yıl sürebiliyor. Özetle kiracı için kârlı bir süreç yaşanırken, mülk sahibi ciddi mağduriyet yaşıyor.”

Hikmet Güngör

HUKUKU KÖTÜYE KULLANMA

Kiracının başvurduğu bu yolu ‘hukuku kötüye kullanma’ olarak tanımlayan Avukat Elvan Kakıcı Şimşek ise şunları söyledi: “Kiracı biliyor ki evden çıkarsa yeni bulacağı evde iki-üç kat fazla kira ödeyecek. Bunun için imzaya itiraz ediyor. Elbette bilirkişi incelemesi ile doğrular ortaya çıkıyor ancak geçen zaman da kiracı için avantaj anlamına geliyor.”

Elvan Kakıcı Şimşek

ÖNEMLİ UYARILAR

Yazının Devamını Oku

Sigortalı dönüşüm dönemini başlatıyor... İnşaatların yarım kalmaması İçİn önemlİ adım

13 Ekim 2023

Yapılan yasal düzenlemelerle mağduriyetler azalsa da bu sorunların en kesin çözümü olan bina tamamlama sigortasında hâlâ istenen seviyeye gelinemedi. Gayrimenkul firmalarınca tercih edilmeyen, tüketici cephesinde yeteri kadar bilinmeyen bu sigorta bugünlerde her zamankinden daha da önemli. Çünkü başta İstanbul olmak üzere ülke genelinde bir kentsel dönüşüm seferberliği başlatılması planlanıyor. Sağlıklı bir dönüşüm için, yüzbinlerce evin yıkılıp yapılması sürecinde tamamlama sigortasının devreye girmesi büyük önem taşıyor.

ÖRNEK MODEL OLACAK

Bina tamamlama sigortasının dönüşümde aktif olarak kullanımı için ilk adım atılıyor. Türkiye’nin sigorta şirketleri iştiraki olan ilk gayrimenkul yatırım ortaklığı MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), halka açılarak kentsel dönüşüm projelerine odaklanmayı hedefliyor. Şirket ‘tamamlama sigortalı dönüşüm projeleri’ hayata geçirerek yeni bir model kurmayı, bununla da inşaat sektörüne örnek olmayı amaçlıyor.

Halka arz süreci ve yeni dönem hedeflerini anlatmak için bir araya geldiğimiz Maher Holding Yönetim Kurulu Üyesi Gökay Erdemoğlu, “MHR GYO’nun şu anda sıfır borcu ve kasasında da 200 milyondan fazla nakdi ve arkasında iki sigorta şirketi var. Bu nedenle şirketimizi tamamen depremle mücadele için yapılacak kentsel dönüşümde bir model kurabilmek için halka arz ediyoruz. Yeni ürünler, yeni bir model peşindeyiz. Sigorta şirketi iştiraki olmanın avantajını kullanarak Türkiye’ye model olabilecek bir yapı üzerinde çalışıyoruz” dedi.


Gökay Erdemoğlu

3.5 MİLYARLIK YATIRIM

Kentsel dönüşümün hızla hayata geçirilebilmesi için projelerin en başında finansmanının çok iyi sağlanması gerektiğini belirten Erdemoğlu, şunları söyledi: “Özkaynağı ve kredisi yetersiz firmaların bu işe girmesinin zaten en başta engellenmesi gerekiyor. İkinci olarak bina tamamlama sigortaları bu işe dahil edilmeli. İstanbul ölçeğinde bir şehrin dönüştürülebilmesi çok zor. Bu nedenle bir sistem kurulması ve dış kaynağın mutlaka geliyor olması lazım. Dış kaynaklar da sigorta sistemi olan, güven duyulan projelere gelir. İşte biz bunun merkezine MHR GYO’yu koyacağız. Bizim yaratacağımız model tüm diğer GYO’lara da açık olacak. Biz sadece MHR GYO, Quick Sigorta, CorpusSigorta, Quick Finans olarak kapalı bir sistem kurmak istemiyoruz. Amacımız dönüşüme destek olmak ve bunun tek bir firma ile olmayacağının farkındayız.” Dönüşümde ilk adreslerinin İstanbul Ataşehir olacağını belirten Erdemoğlu, 3.5 milyar liralık yatırım yapabileceklerini de sözlerine ekledi.

Yazının Devamını Oku

Siber saldırılardan korunmanın yolları

9 Ekim 2023

ALINMASI GEREKEN 5 ÖNLEM

1- FARKINDALIK OLUŞTURUN

Siber saldırıların çok büyük bölümü phising (oltalama) saldırıları ile gerçekleşiyor. Çalışanlarınıza siber tehditler ve yaratacağı olumsuz sonuçlar için düzenli eğitimler organize edin. Bunları belirli aralıklarla tekrarlayıp, ekibi bu konuya ilişkin olarak sınamanız şirketiniz için en önemli güvenlik tedbiri olacak.

2- VERİLERİNİZİ YEDEKLEYİN

Şirketin kritik verileri düzenli olarak bulut çözümleri ile yedeklenmeli. Siber saldırı sonrasında verilerinizde oluşabilecek kaybolma, silinme, çalınma veya tahrip olma gibi durumları en hızlı şekilde telafi edecek ve şirketin operasyonlarına devam etmesini sağlayacak en iyi önlem verilerin yedeklenmesi.

3- ANTİVİRÜS PROGRAMI KURUN

Antivirüs programları siber saldırı konusunda alanında uzman kişilerce oluşturulan güvenlik duvarlarıdır. Ayrıca lisanslı programlarda oluşabilecek “sıfırıncı gün açıkları (zero day vulnarabilities)” siber risklere davetiye çıkarıyor. Antivirüs korumaları ve program güncellemeleri, sürekli yeni tekniklerle yapılan siber saldırılara karşı sistemlerde güncel bir koruma kalkanı oluşturuyor.

4- ŞİFRELERİ DEĞİŞTİRİN

Yazının Devamını Oku

Arayı bulmak kolay değil... Ev sahibi ve kiracı kavgasını ‘arabulucu’ da çözemedi

8 Ekim 2023

Artan kira anlaşmazlıkları mahkemeleri kilitleyince 1 Eylül itibarıyla ‘arabuluculuk dönemi’ başlatıldı. Yapılan düzenlemeye göre ev sahibi ya da kiracı dava açmak isterse önce arabulucuya gitmek zorunda. Ancak bu uzlaşacakları anlamına gelmiyor. Geçen beş haftalık süreçte anlaşma oranının yaklaşık yüzde 55 olduğu açıklanırken, bunun başlıca sebebi şöyle özetleniyor: 

- Kiracılar evden çıktığında aynı rakama yeni bir seçenek bulamayacağı için tahliyeye yanaşmıyor.

- İstenen yeni bedelle ödenen arasında uçurum olduğu için de kira tespit görüşmeleri sonuçsuz kalıyor.

- Her iki talepte de kiracılar dava süreçlerinin ortalama üç yılı bulduğunu bildiği için zaman avantajını kullanıyor ve ‘Dava açın’ diyor.

KAÇ KİŞİ UZLAŞTI

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un önceki gün yaptığı açıklamaya göre 1 Eylül’den itibaren yapılan kira anlaşmazlığı başvurusu 30 bine yaklaştı. Tunç, kira uyuşmazlıklarında anlaşma sayısının 2 bin 817, anlaşamama sayısının ise 2 bin 157 olduğunu belirtti.

KİRA KRİZİ NASIL AŞILIR

Gayrimenkul sektörü temsilcilerine göre kira krizini aşmanın yolları şöyle:

Yazının Devamını Oku

Konut ve turizmde ‘atağa’ kalkıyor

3 Ekim 2023

Yatırımlar öncesinde ilk adımı şirket içinde attıklarını belirten Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık,  “İki yıllık bir çalışma sonrasında dijitalleşme süreçlerimizi başarıyla tamamladık” dedi ve şöyle devam etti: “İş modelimizi, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ekseninde tamamen yeniledik. Bu iki faktörü iş stratejimizin merkezine alarak, hızlı ve dinamik bir iş yapma modeline geçiş yaptık. Bu dönüşümü, ‘atak’ teması etrafında birleştirdik. Sürecin adını atak koymamız boşuna değil, bizim için yeni başlangıçlar ve büyüme odaklı bir dönem başladı.”

Ahmet Akbalık

3 BİN KONUT GELİYOR

Gayrimenkul, turizm ve tekstil sektöründe faaliyetleri bulunan holding, yatırım pastasında en büyük dilimi konuta ayırdı. İstanbul’da toplam 3 bin konut rakamına ulaşacakları yeni projeler hayata geçireceklerini söyleyen Akbalık şu bilgileri paylaştı: “Göktürk bölgesinde üçüncü projemize başlıyoruz. Mahmutbey’de Hayat City projesini inşa edeceğiz. Bunlar 150-160 konutluk butik işler olacak. Maltepe’de yaklaşık 500 konutluk deniz manzaralı bir proje üzerinde çalışıyoruz. Bir diğer projemiz, Balmumcu’da boğaz yaşamını ince zevk ve zanaatla harmanlayacağımız Özak Palas projesi olacak. En büyük projemiz ise Halkalı’da. Emlak Konut ihalesi ile aldığımız arsada 1200 konut inşa edeceğiz. İlk etapta 600’ünü yapacağız. Son olarak da Topkapı’da yeni aldığımız arsada çalışmalara başladık. 4 yıllık projeksiyonda bu projeleri tamamlamayı planlıyoruz.”

YATAK DOLULUĞU %38

Ela Excellence markasını zincir haline getirmek için turizm yatırımlarına devam edeceklerini dile getiren Akbalık, yeni adreslerinin Bodrum, Kemer ve Didim olacağını söyledi. Üç otelin inşaat yatırımının 600 milyon dolar olacağını belirten Ahmet Akbalık, toplam yatak kapasitesinin 3 bine yükseleceğini kaydetti.

“Turizmde 2024 yılı daha iyi olacak” diyen Akbalık şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’nin turizm potansiyeli çok yüksek fakat ürünlerimizi çeşitlendirmemiz lazım. Aynı bölgede, aynı tip tesisler yapılıyor ve yatak doluluğu yüzde 38. Bu oran Fransa’da yüzde 65. Kapasite ile talep aynı oranda gitmeyince fiyatlar artıyor ve nitelikli turist getiremiyoruz. Politikaların yeniden tasarlanması gerekiyor.”

Yazının Devamını Oku

Konut yatırımı askıya alındı

1 Ekim 2023

Artan enflasyona karşı parasının değerini korumak isteyenler en güvenli liman olarak konutu görünce satışlarda ciddi artış yaşanmıştı. Ancak kamunun konutu yatırım aracı olmaktan çıkarma hamleleri ve ekonomik gelişmeler tabloyu tersine çevirdi. Son haftalarda yatırım amacıyla ev alanların piyasadan çekildiği, ihtiyaç amaçlı alımların gerçekleştiği belirtiliyor. Evini satmak isteyenlerin ise talep düşüşü nedeniyle pazarlık payını arttırdığı ifade ediliyor. Peki konut yatırımı neden zayıflıyor?

İŞTE ÖNE ÇIKAN NEDENLER

* Konut kiralarına gelen yüzde 25 zam sınırının bir yıl daha uzatılması, kira geliri beklentisi ile ev alanları olumsuz etkiledi. Hatta kiracılı evlerin satışı arttı.

* Hızla artan kredi faizleri, bankaların kredi verme konusundaki isteksizliği alıcıları zorladı.

* Konut fiyatlarındaki artış kimi kesimde ‘acaba daha çok prim yapmaz mı’ endişesi yarattı.

* Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yatırım için ev alanlara kredi musluklarını kısması en dikkat çeken hamle oldu. Alınan karara göre mevcutta bir evi olan tüketici (kendisi, eşi ya da 18 yaşından küçük çocuğu adına) yeni bir ev daha isterse, evin değerinin yüzde 90’ı değil, yüzde 22.5’i kadar kredi çekebilecek. Örneğin; yatırımcı 3 milyon lira değerinde ev için 2 milyon 700 bin lira değil, 675 bin lira kredi çekebilecek. Peşinat olarak da 300 bin lira değil, 2 milyon 325 lira ödemesi gerekecek.

* Son olarak mevduat faizlerindeki hızlı yükseliş birikimi olanlar için konut dışında bir alternatif oluşturdu.

EVİ OLMAYAN FIRSATI BEKLİYOR

Yazının Devamını Oku

İstanbul’a simge binayla dünyaya açılacak

30 Eylül 2023

İyi bir lokasyonda, iddialı bir yatırım için araştırmalar yapan şirket, 2021 yılında Emlak Konut’un düzenlediği ihaleyi kazarak ilk adımı attı. Levent’in Etiler girişinde, eski jandarma lojmanlarının yer aldığı arsada hasılat paylaşım modeliyle hayata geçecek projede uzun süren tasarım aşamasından sonra satışlar başladı. “Mimari literatüre girecek bir proje yapıyoruz” diyen Pasifik GYO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, “Bu projeye çok asıldık çünkü hedefimiz bu adımla dünyaya açılmak. İstanbul’a gelen herkes şehrin merkezindeki bu simge yapıyı görecek ve adımızı duyacak. Bu kendimizi tanıtmamız için büyük bir fırsat olacak” dedi.

TASARIMA ODAKLANDI

Next Level markasıyla hayata geçen projede tasarıma odaklandıklarına vurgu yapan Erdoğan, “İstanbul’daki projelerin ‘next level’ını, yani bir seviye ötesini yapmak için çok çalıştık. Dünyada mimarinin son trendlerinde var olan, ancak İstanbul’da bulunmayan unsurları projemize dahil ediyoruz. Bu şekilde, İstanbul’a level atlatıyoruz iddiasını ortaya koyuyoruz. Bizim projemizden sonra tasarım odaklı binaların artacağını düşünüyoruz” diye konuştu. 15 katlı 2 konut binası ile 3’er katlı 6 ofis binasında toplamda 161 konut ile 38 ofis yer alacağını belirten Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Projemizi, villa evler, teras evler, manzara evler ve loft evler şeklinde dört bölüme ayırdık. Gri cam bir bina değil, yeşillerle çevrili ve ahşap görünümlü, insan doğasına uygun bir tasarım ortaya koyduk. Mimaride kademeli geri çekilmelerle her daireye geniş teras, balkon kazandırdık. Gün ışığından daha fazla yararlanmak için de kat yüksekliğini konutlarda dört buçuk metre, ofislerde ise altı buçuk metre olarak tasarladık.”

‘METREKARESİ 20 BİN DOLARA ÇIKAR’

Ön satış döneminde evlerin yüzde 15’inin satıldığını, hem yerli hem de yabancılardan yoğun talep aldıklarını dile getiren Fatih Erdoğan, “Next Level İstanbul’da ortalama metrekare satış fiyatımız 290 bin lira. Tamamlanma aşamasında ise 20 bin dolara yükselip İstanbul’un en üst noktasına geleceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

İstanbul Göktürk’te yaklaşık 400 konutluk Next Level Kemer ve Next Level Country adında iki konut projeleri daha olduğunu belirten Erdoğan, Bodrum yatırımına hazırlandıklarını ifade etti. Emlak Konut ihalesi ile aldıkları Türkbükü arsası için tasarım aşamasında olduklarını kaydeden Erdoğan, tamamı deniz manzaralı 50 villa hayata geçireceklerini söyledi. Erdoğan, bu projelerden sonra hedeflerinin Avrupa’da konut üretmek olduğunu da ekledi.

Yazının Devamını Oku

Faizsiz sisteme ‘lüks’ giriş

28 Eylül 2023

Faizlerin yükselmesi, kredilere getirilen kısıtlama ve bankaların kredi verme konusundaki isteksizliği sistemin hızlı büyümesini destekliyor. Ağırlıklı olarak orta gelirli vatandaşların tercih ettiği sisteme son dönemde üst gelir grubunun da katıldığı belirtiliyor. Sektör temsilcilerine göre lüks ev ve araba almak isteyenler de artık tasarruf finansman şirketlerini seçiyor.

YÜZDE 850 BÜYÜME

Faizsiz ev ve araç aldıran sistemde kırılma 2021 yılında yaşandı. Kontrolsüz büyüyen sektörün vatandaşı mağdur etmemesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) devreye girdi. Başta sermaye yeterliliği olmak üzere birçok şart getirildi ve denetimler yapıldı. Bunun sonucunda 21 şirket tasfiye edilirken, sadece 6 firmaya faaliyet izni verildi. Bu firmalardan biri de yarım asra yakın süredir konut üreten Sinpaş oldu.

2021 yılında ‘Sinpaş Yapı Tasarruf Sandığı’ markası ile sisteme dahil olduklarını dile getiren Sinpaş Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Çelik, düzenlenen basın toplantısında sektöre ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Şu anda sektörün büyüklüğü 15.6 milyar lira. Bankaların konut kredilerindeki yüksek faiz oranları ve BDDK’nın ikinci konutunu alacak olanlara yönelik kredi kısıtlaması kararı gibi sebeplerle bu rakam daha yukarılara çıkacak. Tasarrufa dayalı faizsiz finansmanı tercih eden vatandaşlarımızın sayısı son 8 yılda yüzde 850 arttı. 90’lı yılların başında 2 firmadan ibaret olan sektör, 2021 yılında inanılmaz bir büyüme ile yaklaşık 50 firmaya ulaşmıştı. 7 Mart 2021 tarihinde yapılan düzenleme ve uygulanan regülasyonlar sonucunda, Sinpaş Yapı Tasarruf Sandığı ile birlikte 6 firmanın sektörde faaliyet göstermesine izin verildi. Bugün sektör, 6 firma, 433 tasarruf finansman şubesi ve 340 bin aktif müşteri ile faaliyetine devam ediyor.”

2018 yılından bu yana artan maliyetler ve krediye ulaşım sorunu nedeniyle konut sektöründe daralma yaşandığını belirten Çelik, “Kamunun belli dönemlerde düzenlediği kampanyalarla satışlar artsa da bugün gelinen noktada bu adımlar yeterli olmuyor. Artan faizler ve kredi kısıtlamaları nedeniyle konuta yatırım kararları erteleniyor” dedi.

3 ŞUBEDEN 52’YE ÇIKTI

-SİNPAŞ’ın tasarruf yatırımında hızla büyüdüğüne dikkat çeken Sinpaş Yapı Tasarruf Sandığı Genel Müdürü Merve Onarlı, “Artan talepler sayesinde kısa sürede hızlı bir şubeleşme atağı ile 2 yılda 3 şubeden, bugün 30 şehrimizde hizmet veren 52 şubeye ulaştık. Yıl sonuna kadar şube sayımızı 70’e, istihdamımızı yüzde 100 arttırarak 650’ye çıkarmayı planlıyoruz” dedi.

Yazının Devamını Oku

Sertifika şartı ve denetim planlanıyor... Fahiş aidata çözüm yolda

26 Eylül 2023

Hızla artan aidat bedelleri aile bütçelerini zorluyor. Yönetim şirketleri, asgari ücret zamları sonrası artan personel giderlerini ve alınan hizmetlere gelen zamları gerekçe gösterirken, kimi zaman yönetimin doğru ve dürüst yapılmaması da faturaların kabarmasına neden oluyor. Son aylarda yoğun şikâyet konusu olan konut aidatları hem kamuyu hem de sektör derneklerini harekete geçirdi. Geçtiğimiz günlerde yapılan çalıştayda ihtiyaçlar belirlendi ve yeni yol haritası çizildi.

TRKTYD Türkiye Kentsel Tesis Yönetim Derneği, TRFMA Tesis Yönetim Derneği ile TYTFED Tesis Yönetim ve Tedarikçileri Federasyonu bir araya gelerek bir çalışma başlattı. Bu çalışma kapsamında düzenlenen çalıştaya İçişleri Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı yetkililerinin de katıldığı belirtildi. ‘Tesis Yönetim ve Kamu Kurumları Çalışma Kampı’ sonucunda şu kararlar alındı:

İŞTE ALINAN KARARLAR 

-Site yönetim şirketi için yeni bir mevzuat çalışması yapılacak. Ayrıca Kat Mülkiyeti Kanunu ile ilgili revizyon çalışmaları yapılarak TBMM sunulacak.

-Yöneticiler için eğitim ve sınav şart olacak, sertifika zorunluluğu getirilecek.

-Siteleri mafya vari yöneticilerden kurtarmak için, ‘adli sicil’ kuralı getirilecek.

-Fahiş aidat tutarlarının nedenleri ve çözümü noktasında site bütçeleri, karar defterleri, tesis yönetim şirketi ve yöneticileri kamu kurumlarınca düzenli olarak denetlenecek.

-Sitelerin anayasası olan yönetim planları profesyonel tesis yönetim şirketleri tarafından hazırlanacak ve müteahhit firmaların yapı yönetim danışmanlığı alması gerekecek.

Yazının Devamını Oku

Aile şirketiydi şimdi 19 ülkeye ihracat yapıyor: ‘Savunmayla’ atağa kalktı

18 Eylül 2023

Madeni yağ, gres, antifiriz ve bakım ürünleri üreten bir aile şirketi olarak1989 yılında kurulan Koçak Petrol, geliştirdiği ürünlerle savunma sanayinden elektrikli otomobillere kadar hizmet vermeye başladı. 1921’de Amerika’da kurulan Speedol USA markasının Koçak Petrol bünyesine katıldığını, Gebze Pelitli Bölgesi’nde 14 bin metrekare alanda, yıllık 60 bin tonluk üretim gerçekleştirdiklerini ifade eden Koçak Petrol Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Koçak, “Uluslararası standartlardaki tesislerimizde, tam otomasyon sistemiyle, otomotiv, endüstriyel, tekstil, inşaat, demiryolları, tarım, metal, enerji, plastik, makine, havacılık ve savunma sanayi sektörlerine yönelik yüksek performanslı madeni yağlar, gresler ve oto bakım ürünlerini yerli üretim olarak gerçekleştiriyoruz” dedi.

İHA’LARA YAĞ ÜRETİYOR

2021’e oranla geçen yıl kilogram bazında yüzde 30 büyüdüklerini dile getiren Tayfun Koçak, ürünleri hakkında şu bilgileri verdi: “Bugün geldiği noktada 300’den fazla ürün çeşidi, 700’den fazla ambalaj çeşitliliği ile ülke ekonomisine değer katan, sektörün önemli oyuncularından biri konumuna geldik. Ayrıca sürekli gelişiyor, yeni ürünler üretmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda son olarak, yeni nesil silah ve tüfeklerin tek ürünle en zorlu iklim koşullarında temizleme, yağlama, koruma kısacası tüm bakımını yapıp ihtiyaçlarını karşılayarak seri çalışmasını sağlayacak ve korozyon koruma performansıyla silahların ömürlerini uzatacak şekilde ester teknolojili tam sentetik yapıda doğaya dost olarak özel katıklarla formüle edilen yağımızı savunma sanayine kazandırdık. Ayıca, savunma sanayine dönük birçok projemiz bulunuyor. İnsansız hava araçlarının ihtiyacı olan yağları gerekli onayları takiben üretiyoruz. Otomotiv, sanayi ve gres yağlarında ihtiyaca göre özel projeler de yapıyoruz. Örneğin elektrikli araçlar ile ilgili özel çalışmalara istinaden projelerimizi tamamladık ve teslim ettik. İhracat stratejimizin odağında; katma değeri yüksek ürünlerimizin, özellikle de sentetik yağ grubun ihracatına odaklanmak yer alıyor.”

İHRACATTA YENİ ROTALARI BELİRLEDİ

2022 yılında 19 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini ifade eden Tayfun Koçak, “Ana pazarımızı, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ülkeleri oluşturuyor. Özellikle Avrupa ve Orta Doğu son bir yılda büyüme kaydettiğimiz bölgelerin başında geliyor. 2023 yılı için hedef ülkelerimizi ise Kanada, Venezuela, Brezilya, Norveç, İsveç, Finlandiya, Fransa, İspanya, İtalya, Cezayir, Libya, Mısır, Ürdün, Lübnan, Kuveyt, Katar, Nijer, Nijerya, Güney Afrika, Pakistan, Çin, Hindistan, Japonya, Avustralya olarak belirledik. Özellikle lojistik maliyetlerinin gerilemesini de fırsat bilerek Uzak Doğu ve Güney Amerika pazarlarını önceliklendiriyoruz. İhracatta rekabet ettiğimiz ülkelerin başında ise Almanya, İtalya ve Dubai geliyor. Rekabet avantajlarımız, kaliteli ürünleri global markalara göre daha ucuza piyasaya sunmamız. Coğrafi konumumuz da her zaman avantaj oluşturuyor” diye konuştu.

Yazının Devamını Oku

Konutta yılın zirvesi görüldü

16 Eylül 2023

Bir kesim artan fiyatlar ve yüksek kredi faizleri nedeniyle konuta ulaşamazken KKM, dolar, borsa gibi farklı yatırım araçlarından kazananlar gayrimenkuldeki fırsatları değerlendirdi. Fiyat avantajı ve yeni konut üretiminin düşük olması ikinci eli öne çıkarmaya devam ediyor. Ağustos ayında ikinci el satışlar bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.7 artış göstererek 86 bin 781 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 71.1 seviyesinde gerçekleşti. Sıfır konut satışları ise ağustosta yüzde 9.5 azalarak 35 bin 310 oldu. Toplam konut satışları içinde sıfırın payı yüzde 28.9 olarak hesaplandı.

KREDİSİZ ALINIYOR

Faizlerin yüksek olması nedeniyle banka kredili satışın payı sınırlı kalıyor. Ağustosta kredili satışlar bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26.1 azaldı ve 16 bin 375 oldu. Toplam konut satışları içinde kredili satışların payı yüzde 13.4 olarak gerçekleşti. Peşin ve senet gibi diğer satış türlerinde ise yüzde 4.3 artış oldu ve 105 bin 716 konut bu yolla sahibini buldu. Toplam satış içinde kredisiz satışın payı yüzde 86.6’ya kadar yükseldi.

Ağustos ayının son haftasında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), önemli bir karar aldı. Kendisi, eşi ve 18 yaşından küçük çocuğu adına ev olanlar ikinci ya da sonraki evlerini almak istediğinde, evin değerinin yüzde 22.5’i kadar kredi kullanacak. İlk evini alanlar yüzde 90’a kadar kredi çekebilecek. Bu adımın etkisi ise eylül ve sonrasında görülecek.

 

YABANCININ PAYI 3 YILIN EN DÜŞÜĞÜ

Yabancılara yapılan konut satışları ağustosta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42 azalarak 3 bin 58 oldu. Ağustosta toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2.5'e düştü. Bu oran, Ağustos 2020'den bu yana yabancıda en düşük pay. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 1066 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul'u 919 konut satışı ile Antalya ve 248 konut satışı ile Mersin izledi. Ağustos ayında Rusya vatandaşları Türkiye'den 733 konut satın aldı. Rusya vatandaşlarını 342 konut ile İran, 220 konut ile Irak ve 141 konut ile Kazakistan vatandaşları izledi. Yabancılara yapılan konut satışları ocak-ağustos döneminde ise yüzde 43.6 azalarak 25 bin 134’e geriledi. 

 

Yazının Devamını Oku

Kaan Yücel sağlıklı kentsel dönüşüm için temel ihtiyacı açıkladı: Yetersiz müteahhitler ayıklansın

10 Eylül 2023

Yaşadığımız büyük deprem felaketi gösterdi; tek çözüm kentsel dönüşüm. Uzmanlar İstanbul için ‘Her an deprem riski var’ diyor. Şehirdeki riskli konut sayısı 1.5 milyon, 600 bini ise çok riskli...

Rakamlar ve olası sonuçlar zamanın ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Ancak zaman kadar önemli bir diğer başlık da işi yapacak firmaların yeterliliği...

Kentsel dönüşümde tecrübeye sahip firmalardan biri Polat Gayrimenkul. Piyalepaşa’da gecekondu bölgesinde yaptığı dönüşümde 2 bine yakın kişiyle anlaşma sağladı, sahada yaşanan sorunlara bire bir tanıklık etti. Bu sürecin başındaki isimlerden Polat Gayrimenkul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Yücel, önümüzdeki günlerde hızlanması beklenen kentsel dönüşüm sürecine ilişkin kritik uyarılarda bulundu. Sermayesi, mesleki tecrübesi yetersiz olan firmaların bugün dönüşüm bölgelerinde vatandaşla pazarlıklar yaptığını söyleyen Yücel, “Bu firmalar ayıklanmalı” dedi.

TECRÜBESİZ FİRMALAR SAHADA

İstanbul’da bir dönüşüm seferberliği planlanıyor, hatta yeni bir yasa hazırlanıyor. Size göre hızlı ve sağlıklı dönüşüm için hangi adımlar atılmalı?

İşi bilmeyenlerin müteahhitlik yapması hem kentsel dönüşümün hem de inşaat sektörünün önündeki en büyük sorun. Dünyanın başka hiç bir yeri yoktur ki isteyen herkes konut üretsin. Müteahhitlere yetki belgesi şartı bu sorunu çözmedi. Finansal gücü olmayan, iş tecrübesi yetersiz çok sayıda firma var. Farklı farklı işkollarından gayrimenkul sektörüne geliyorlar. Kentsel dönüşüm bölgelerinde bu tip firmaları görüyoruz. Vatandaşı da yanlış yönlendiriyorlar. Hatalı teklifler veriliyor. Mesela ‘bir daireye iki daire veririz’ diyorlar. Bakıyoruz işin matematiği buna uygun değil. Biz ya da bizim gibi kurumsal firmalar böyle durumlarda o işten çekiliyor, iş ne yapacağı belirsiz firmaların eline kalıyor.

Depremde gördük, yeni binalar yıkıldı. Bunun zemin, zemine uygun olmayan proje, statik hesap hatası, denetim eksikliği gibi onlarca nedeni olabilir. Ama işin özünde hatalı olan bir sistem var. Eğer İstanbul’un dönüşüm sürecinde güvenli yapılar inşa etmek istiyorsak, önce bu sistemi düzeltmek zorundayız. Bunun da belli yolları var. Mesela sigorta zorunluluğu... Eğer projelere sigorta zorunluluğu gelirse, şirketler tazminat yükü nedeniyle yeterli olmayan müteahhitlerle çalışmaz. Değerleme şirketleri müteahhitleri inceler ve derecelendirir. Riski yüksek olan daha fazla prim ödeyeceği için zaman içinde yapamaz, satamaz ve elenir.

Macaristan’da proje yapıyoruz, orada da yeni proje için yüzde 30-35 sermaye şartı var. Alıcının ödediği para proje bitene kadar bir hesapta bloke, kullanılmıyor. Firma sermayeye ek kredi kullanıp işi yapıyor. Kredi aldığı için bankalar inceliyor. Taşeronların ödemesi dahi aracı sistemlerce otomatik yapılıyor. İşin tüm tarafları korunuyor. Türkiye’de de yeni bir proje için sermaye şartı getirilebilir...

Yazının Devamını Oku

Yapı denetim bölgelere ayrıldı

9 Eylül 2023

Şantiyelerin zamanında ve doğru denetlenmesi için bir düzenleme daha hayata geçirildi. Mevcut sistemde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı otomatik sistem üzerinden atama ile yapı denetim firmasını belirliyor. Müteahhitler seçim yapamıyor. Ancak İstanbul gibi bir şehirde denetim firması ile şantiyenin uzak mesafelerde olması ciddi sorun yaratıyor. Örneğin; Beylikdüzü’ndeki bir şantiye için Kartal merkezli bir firma atanabiliyor. Bu gibi durumlarda kimi zaman firmaların denetime gitmek istemediğ ya da trafikteki zaman kaybı nedeniyle doğru denetim yapılamadığı dile getiriliyor. İşte bu sorunun çözümü adına İstanbul, yapı denetimi için dört bölgeye ayrıldı.

İSTANBUL’DAKİ BÖLGELER

Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre, İstanbul, yapı denetim kuruluşlarının görevlendirilmeleri bakımından;

-Adalar, Ataşehir, Çekmeköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile ve Tuzla ilçelerinden oluşan 1’inci bölge,

-Beşiktaş, Beykoz, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kadıköy, Kağıthane, Sarıyer, Şişli, Ümraniye ve Üsküdar ilçelerinden oluşan 2’nci bölge,

-Arnavutköy, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Esenler, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Küçükçekmece, Sultangazi ve Zeytinburnu ilçelerinden oluşan 3’üncü bölge,

-Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Çatalca, Esenyurt ve Silivri’den oluşan 4’üncü bölge olmak üzere, dört bölge olarak değerlendirilecek.

Merkezinin bulunduğu bölge dışında görev almak istemeyen ve Bakanlığa başvuran yapı denetim kuruluşlarına diğer bölgelerden görevlendirme yapılmayacak.

Yazının Devamını Oku

KOBİ’ler ve girişimciler için yol haritası... Kârlılığa giden 10 önemli adım

4 Eylül 2023

1-Kuruluş sürecini doğru planlayın

Şirket kuruluş sürecindeki planlamaların doğru yapılması, şirket türünün firmanın gelecek hedeflerine uygun seçilmesi, ortaklık yapısının belirlenmesi, seçilecek faaliyet kodlarının doğru olması, şirket ana sözleşmesinin verilen kararlara göre özenle hazırlanması girişimciliğe ilk adımı atarken hayati öneme sahip konuların başında gelmektedir. Kısa vadeli avantajlar nedeni ile uzun vadeli dezavantajlara katlanmak zorunda kalan girişimciler görüyoruz. Örneğin şahıs firması kurmak maliyeti az olduğundan ve kolay kurulup kapandığından tercihiniz olabilir. Ancak uzun vadede yatırımcı alamaz, ihracat teşvik ve hibelerinden yararlanamaz, planladığınızdan çok daha fazla vergi ödemek durumda kalabilirsiniz.

2-Olası risklere hazırlık yapın

Her proje, proje sahibi için eşsizdir. Ancak projenin zayıf yönlerini görmek, planladığımız gibi ilerleyip ilerleyemeyeceğini ölçümlemek adına projenin fizibilitesini çıkarıp, bütçe planlamasını hazırlayarak ilerlemek çok önemlidir. Olası risklere karşı girişimcinin hazırlıklı olmasını, proje için her zaman ikinci bir planın olmasını sağlar.

3-Vergi ve giderleri önceden öğrenin

İşverenleri ilgilendiren vergi ve SGK giderleri hakkında  bilgiye sahip olmak hazırlanacak fizibilite ve bütçelerin çok daha gerçekçi olmasını sağlayacaktır. Bu giderleri atlayarak yapılan planlamalar uzun süre ilerleyemez ve bir noktada çıkmaza girer.

4-Teşviklerden haberdar olun

Ülkemizde

Yazının Devamını Oku

Yeni Hatay tasarlanıyor... Türk ve yabancı uzmanlar ortak çalışıyor

3 Eylül 2023

6 Şubat deprem felaketinde en büyük yıkımı yaşadığımız illerin başında Hatay geliyor. Giden canların telafisi yok... Ama depremin bir daha böylesi büyük bir felakete yol açmaması ve adeta yok olan kentin yaşanabilir şekilde yeniden tasarlanması mümkün. Medeniyetler şehri denen Hatay’da kent kimliğinin korunması için her sürecin çok daha titiz ele alınması gerekiyor. Bu hassasiyeti gören Türkiye Tasarım Vakfı, kentin master planını, kent merkezinin tasarımını ve mimari projelerini hazırlamak için gönüllü oldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile protokoller de imzaladı. Hedef, 7 ay sonra kamuya kentin yeni planını sunmak.

ÇALIŞTAY DÜZENLENDİ

Ulusal ve uluslararası alanda tarihçilerden, arkeologlardan, yer bilimcilerden, şehir plancılarından ve mimarlardan oluşan bir çalışma grubuna liderlik eden Türkiye Tasarım Vakfı, önceki gün kapsamlı bir çalıştay düzenlendi. 15 farklı disiplinden yerli ve yabancı fikir önderlerinin ve Hatay’a gönül verenlerin katılımıyla yapılan çalıştayda, Bakanlıklar ile Foster+ Partners, KEYM (Kentsel Yenileme Merkezi) ve DB Mimarlık işbirliğinde yürütülen çalışmalar masaya yatırıldı.


Türkiye’den DB Mimarlık, KEYM (Kentsel Yenileme Merkezi), yurtdışından ise İngiltere merkezli Foster + Partners ile Kopengah ve Londra’da çalışan Bjarke Ingels Group (BIG) ortak çalışıyor. 7 ay sonra tamamlanacak tasarımda ‘ön çalışmalar’ ortaya çıktı.

Türkiye Tasarım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, çalıştaya ilişkin şunları söyledi:

YAŞANABİLİR VE DAYANIKLI

“Hepimiz için tarihsel ve milli bir önemi olan Hatay’ımızın tarihi merkezinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde yürütülecek koruma amaçlı planlama çalışmalarına Türkiye Tasarım Vakfı olarak gönüllü katkı için yakın zamanda aksiyon almaya başladık. Değerli paydaşlarımızın da katılımıyla düzenlediğimiz çalıştayda bu aksiyon planlarını tartıştık. Ulusal ve uluslararası uzmanlarla birlikte oluşturduğumuz çalışma grubumuz ve Hatay’a gönül veren tüm paydaşlarımızın katkısı ile bu eşsiz mirasın bizden sonraki nesillere aktarılmasını ve tarihi Hatay merkezinin korunmuş kültür mirasıyla birlikte daha yaşanabilir ve dayanıklı bir hale gelmesini amaçlıyoruz.”

Yazının Devamını Oku

Sahte ilanın fişi çekiliyor

1 Eylül 2023

Yasalara göre emlak ofisinin yetki belgesi sahibi olması, pazarlanacak mülk için de mal sahibi ile yetkilendirme sözleşmesi yapılması şart. Ama ilan sitelerinde bunlar kontrol edilmiyor. Bugün en bilinen emlak ilan portallarında dahi çok sayıda hayali ev ilanı var. Sahibinden adı altında sahte bilgilerle dolandırıcıların, emlak ofisi adı altında yetki belgesiz işletmelerin yer aldığı ilan siteleri büyük mağduriyetlere zemin hazırlıyor. Bunlardan bazıları şöyle:

KONUTTA SORUNLAR

Ülkenin birçok şehrinde kiralık konut krizi yaşanıyor, vatandaş bütçesine uygun seçenek bulmakta zorlanıyor. İlan portalında gördüğü bir evi kiralamak isteyenler kapora dolandırıcılarının ağına düşüyor. ‘Şehir dışındayım kapora yollarsanız olur’, ‘Evi isteyen çok kişi var, sizden ödeme alamam gerek’ gibi söylemlerle hiç olmayan evler için ödemeler alınıyor. Üstelik şikayet edilse dahi, uzun süren dava süreçleri nedeniyle aynı kişi ya da kişiler aylarca hatta yıllarca yeni ilanlarla dolandırıcılığı sürdürüyor. Kiranın yanında satılık evlerde de kapora dolandırıcılığı yapılıyor.  

Uygun fiyatla ev almak isteyenler düşük fiyatlı sahte ilanlarla kandırılıyor. Bugün hala ilan sitelerinde İstanbul’da 700-800 bin liraya sıfır lüks konut ilanları var. Gerçek olması elbette imkansız... Amaç alıcıyı bu ilanlarla ofise çekmek. Telefonla asla evin açık adresi verilmiyor, satış ofisinde görüşme şartı öne sürülüyor. Sonrasında o ev satıldı ama bu ev var denilerek satış yapılması hedefleniyor. Bu tip kimi emlak ofisleri ilan sitelerinin eski üyesi olmasını kullanarak, yetki belgesiz şekilde, yasalara aykırı olarak faaliyetini sürdürüyor.

Hem satılık hem de kiralıkta sahte ilanlarla spekülatif fiyat artışları yapılıyor. Söz gelimi evin değeri 4 milyon lira. Aynı bölgede aynı tip ev için 5-6 milyon lira bandında sahte ilanlar ekleniyor. Gerçekten satıştaki evin fiyatı cazipmiş gibi yansıtılıyor. Aynı oyun kiralıkta ve arsa-tarla satışında da oynanıyor.

Yetki belgesi bulunmayan şahısların bir yılda satacağı ikinci el araç sayısı 3 adetle sınırlı. Bu sınırın üzerine sadece yetki belgesi olan ikinci el araç satıcıları çıkabiliyor. Ancak ilan sitelerine ilan veren şahısların kimlikleri ve satış sınırıyla ilgili bir takip yok. Yani kimin gerçek kişi kimin yetki belgeli satıcı kimin dolandırıcı olduğunu bilemiyoruz. Buradaki boşluk nedeniyle yaşanan sorunlar şu şekilde sıralanıyor:

OTOMOTİVDE SORUNLAR

‘Al-Sat’çı olarak bilinen şahıslar veya kötü niyetli bazı yetkili satıcılar elindeki ikinci el aracın piyasasını yükseltmek için onlarca sahte ilan giriyor. Bu ilanlar nedeniyle hem fiyatlar şişiyor hem de al-satçıların elindeki aracı kolayca ve istediği fiyattan satıyor.

Yazının Devamını Oku

Kira bedelini kabul etmek yetmiyor kriterlere uymak da şart... Ev sahipleri abarttı!

29 Ağustos 2023

Kiralık ev arayanların tek sorunu istenen bedeller olmaktan çıktı. Kiracı olabilmek için önce ev sahiplerinin kriterlerine uymanız şart... Geçen yıl başlayan bu süreç son aylarda daha da yaygınlaştı. Çünkü kira bedelleri hızla artınca, düzenli ödeme yapamayanlar da çoğaldı. Bu riski gören mülk sahipleri kira gelirini garanti altına almak için öyle kriterler belirledi ki, ev arayanlar için süreç daha da çıkmaza girdi. Memur ya da kurumsal çalışan şartı yüzünden özel sektör çalışanlarının seçenekleri azaldı. Kefil istenmesi, kredi notu ve maaş bordrosu ibrazı, yıllık peşin ödemeler en yaygın şartlar oldu.

Son dönemde ilanlara eklenen notlardan bazıları şöyle:

İŞTE O KRİTERLER

-Memur şartıyla kiralık.

-Mal sahibi memur kefil istiyor.

-Mutlaka kurumsal çalışan ve kefil isteniyor.

-Kefil getiremeyecek kişi lütfen bizi aramasın.

Yazının Devamını Oku

Lüks konutta fiyat artışı daha yavaş 

27 Ağustos 2023

Ancak veriler gösteriyor ki artış hızı yavaşladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın geçtiğimiz günlerde açıkladığı haziran ayı konut fiyat endeksine göre, yıllık fiyat artışı yüzde 95.9 oldu ve 16 ay sonra ilk kez çift haneli artış görüldü. Son bir yıla bakıldığında artış yüzde 189’a kadar çıkmıştı. Gayrimenkul değerleme platformu Endeksa tarafından yapılan bir araştırma da fiyat artış hızının her segmentte aynı olmadığını ortaya koydu. İstanbul’da üst segmentteki evlerde fiyat artışı ortalamanın çok altında kaldı.

ORTAMALA BEDEL 3.8 MİLYON TL

İstanbul’daki konutlar özelliklerine göre iki segmente ayırarak incelendi. Üst segment konutlar, en az 4 odası ve 2 banyosu olan, bina görevlisi ya da güvenliği olan, otoparkı olan konutlar olarak belirlendi. Ortalamanın altında olan konutlar ise en fazla 3 odalı, tek banyolu, bina görevlisi veya güvenlik olmayan, otoparkı bulunmayan konutlar olarak belirlendi. Bu kriterlerle üst segment konutların ortalama metrekare fiyatı 47 bin 682 TL, ortalama konut fiyatı 13 milyon 207 bin 914 TL, ortalamanın altındaki segmentte ise ortalama metrekare fiyatı 30 bin 22 TL, ortalama fiyat 2 milyon 701 bin 980 TL oldu. İstanbul geneline ortalama metrekare fiyatının 31 bin 927 TL, ortalama konut fiyatının 3 milyon 831 bin 240 TL olduğu belirlendi. Türkiye genelinde ise ortalama metrekare fiyatı 20 bin 706 TL’ye, ortalama konut fiyatı 2 milyon 691 bin 780 TL’ye kadar çıktı.

Bu iki segmentteki değer değişimi incelendiğinde ortalamanın altındaki konutlardaki değer değişiminin İstanbul geneline yakın olduğu, üst segmentteki konutlardaki değer değişiminin ise ortalama ve ortalama altındaki konutlara göre çok düşük olduğu görüldü.

PAHALI KONUTTA YARI YARIYA

Ocak-temmuz döneminde İstanbul genelinde konut fiyatları yüzde 42.8, ortalamanın altındaki konutlar yüzde 42.5 artış göstermişken, üst segmentteki konutlarda fiyatlar yüzde 22.8 yükseldi. Yıllık değer değişim oranları ise İstanbul geneli için yüzde 90.6, ortalamanın altındaki konutlar için yüzde 87.6, üst segmentteki konutlar için yüzde 50.5 olarak gerçekleşti.

‘ÖNEMLİ BİR DÜŞÜŞ BEKLEMİYORUZ’

Endeksa.com Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, “Yaptığımız analiz gösterdi ki, konut değer artışı hız kesti, fakat enflasyona paralel artmaya devam ediyor. Özellikle üst segment olarak tanımladığımız ortalamanın üstündeki konutlarda yavaşlamanın daha fazla olduğunu görüyoruz. İnşaat maliyetlerindeki artış, arz yetersizliği gibi parametreleri göz önünde bulundurursak kısa dönemde fiyatlarda önemli bir düşüş beklemiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Yazının Devamını Oku

Yatırımcıya değil evi olmayana kredi.. Konut alımında yeni dönem

27 Ağustos 2023

Kamu yetkililerinin son aylarda dile getirdiği ‘Konutu yatırım aracı olmaktan çıkaracağız’ söyleminde ilk somut adım atıldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), ikinci evini alacaklar için konut kredilerini sınırlandırdı. Önceki gün açıklanan kararda; “Konut kredilerinde kredi değer oranı tüketicinin kendisinin, eşinin veya 18 yaş altındaki çocuklarının en az bir konutu varsa yüzde 75 azaltılarak uygulanacak” denildi.

Bir örnekle anlatmak gerekirse; Geçmişte, 3 milyon liralık konut alan kişi, kaç mülkü olursa olsun evin değerinin yüzde 90’ı kadar kredi talebinde bulunabiliyordu. Şimdi, bir evi varsa yüzde 75 kısıtlama ile kullanabileceği kredi, evin değerinin yüzde 22.5’ine düşmüş oldu. Bu durumda alıcı 3 milyonluk evde 2 milyon 700 bin lira değil, 675 bin lira kredi çekebilecek. Peşinat olarak da 300 bin lira değil 2 milyon 325 lira ödemesi gerekecek.

Alınan yeni karar ilk kez ev alacakları etkilemeyecek. Onlar, evin değerine ve enerji sınıfına göre değişmekle birlikte yüzde 90’a kadar kredi kullanabilecek.

İŞTE BEKLENTİLER

Kararın amaçları ve konut sektörü ile tüketicilere olası etkileri şöyle sıralanabilir:

Kredi imkânının gerçek ihtiyaç sahibine dönmesi ile ev sahipliği oranının artması hedefleniyor.

Talepteki düşüşle fiyat artışının dengelenmesi planlanıyor.

Ancak sürecin uzun sürmesi durumunda satıştaki düşüşle üretimin azalması söz konusu olabilir. Bu da arz-talep dengesizliğinin büyümesine yol açar.

Yazının Devamını Oku

Kiralık ranza! Artık ev değil oda arkadaşı aranıyor

24 Ağustos 2023

Yüzbinlerce üniversite öğrencisi için ev telaşı başladı. Başka illerde eğitim görecek gençler bugünlerde barınma sınavını geçmeye çalışıyor. Geçmiş yıllarda iki-üç arkadaş bir araya gelip ev kiralıyordu. Artık kira rakamları buna da izin vermiyor. Gençler kiraladıkları evlerde odalarını da paylaşmak zorunda...

Gelen talebi değerlendiren ev sahipleri de kiralama modelini değiştirdi. Son haftalarda paylaşımlı ev yerine paylaşımlı oda ilanları öne çıkmaya başladı.

YURT GİBİ EV

Odalara iki-üç yatak ya da ranzalar konularak kiralama yapılıyor. Tıpkı yurtlar gibi aynı odada iki ila sekiz kişi kalıyor. Mutfak ve banyo ortak kullanılırken, kimi zaman faturalar kiraya dahil oluyor, kimi zaman da ortak fatura ödeme modeli uygulanıyor. Bazı evlerde yatak odaları dışında salonların da kanepe ya da yatak ilave edilerek kiraya verilmesi dikkat çekiyor. Kimi evlerde kiracılara kilitli dolaplar verilirken, ortak alanlarda güvenlik nedeniyle kamera kaydı alındığı da belirtiliyor. Üstelik bu tip odalar büyüyen barınma krizi nedeniyle sadece öğrenciler değil, çalışanlar tarafından da tercih ediliyor.


Yazının Devamını Oku

Konut üretiminde toparlanma sinyali

19 Ağustos 2023

PANDEMİ, savaş sonrası hızla artan maliyetler ve öngörülemeyen piyasa koşulları inşaat sektörünü derinden etkiledi. Yatırım iştahındaki düşüşle konut üretimi ihtiyacın gerisinde kaldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023’ün ikinci çeyreğine ilişkin açıkladığı yapı izin istatistikleri, toparlanmanın sinyalini verdi.

İkinci çeyrekte yıllık bazda belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 5.7, daire sayısı yüzde 31.3 ve yüzölçümü yüzde 25.6 arttı. Yılın ikinci çeyreğinde 30 bin 712 binada 188 bin 740 daire için ruhsat düzenlendi. Daire sayısı bazında son beş yılın en yüksek ikinci çeyrek verisine ulaşılması da dikkat çekti.

İkinci çeyrek verileriyle birlikte yılın ilk yarısına ilişkin tablo da netleşti. Ocak-haziran döneminde ruhsat verilen daire sayısı 319 bin 500 oldu. Ancak yıllık konut ihtiyacı 750-800 bin olduğu için henüz rakamlar beklenilen seviyeye gelmedi.

SANAYİ YAPILARI ÖNE ÇIKTI

2023 yılı ikinci çeyreğinde yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüzölçümü 38.6 milyon metrekare olurken, bunun 20 milyon metrekaresi konut, 10.1 milyon metrekaresi konut dışı ve 8.4 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. Kullanım amacına göre bakıldığında da en yüksek yüzölçüm payına 25.6 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 3.9 milyon metrekare ile sanayi binaları ve depolar izledi. Sanayi ve depo inşası için verilen ruhsatların yüzölçümü 2010 yılının 4’üncü çeyreğinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Pandemi sonrası sayısı hızla artan müstakil konutlar için verilen ruhsatlar ise geçen yılın aynı dönemine yakın seviyede gerçekleşti. Yılın ikinci çeyreğinde 2.7 milyon metrekare ve 12 bin 151 müstakil konut için ruhsat verildi.

4 RUHSATTAN 1’İ İSTANBUL İÇİN

İkinci çeyrekte en çok konut ruhsatı 46 bin 870 adetle İstanbul için verildi. Yani her dört ruhsattan biri İstanbul için düzenlenmiş oldu. İstanbul’u 13 bin 472 adet ile Antalya, 13 bin 4 adet ile Ankara izledi. Ayrıca depremin izleri ruhsatlara da yansıdı. Kahramanmaraş’ta ruhsat verilen daire sayısı için ‘bilgi yok’ denilirken, Adıyaman’da sayı 22’de, Hatay’da 28’de kaldı. Malatya’da 582, Gaziantep’te ise 696 konut için ruhsat verildi.

 

Yazının Devamını Oku

Konut fiyat artışı %100’ün altına düştü... 1.5 yıl sonra ilk kez

17 Ağustos 2023

Ancak veriler fiyat artış hızında düşüş yaşandığını gösteriyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haziran ayı konut fiyat endeksine göre; ülke genelinde konut fiyatlarında aylık artış yüzde 4.8, yıllık artış yüzde 95.9 oldu. Reel artış ise yüzde 38 olarak açıklandı. Yıllık artış 16 ay sonra yüzde 100’ün altına düştü. Böylece Şubat 2022’den bu yana ilk kez konut fiyatında çift haneli artış görülmüş oldu. TCMB verilerine göre yüzde 189.1 artışla Eylül 2022 tarihinde zirve yaşanmıştı. 

Artış hızı yavaşlasa da gelinen noktada fiyatlar dar ve orta gelirli için ev sahibi olmayı zorlaştırıyor. Ülke genelinde ortalama metrekare fiyatı 24 bin 598 liraya çıktı. Bu da 100 metrekare bir evde ortalama fiyatın 2.5 milyon liraya yaklaştığını gösteriyor.

EN DÜŞÜK oran İSTANBUL’DA

Üç büyük il incelendiğinde en düşük artışın İstanbul’da olması dikkat çekiyor. İstanbul’da yıllık fiyat artışı yüzde 85.1 oldu. Ortalama metrekare fiyatı ise 37 bin 220 liraya çıktı. Yani 100 metrekare bir ev için ödenecek ortalama fiyat 3.7 milyon lirayı geçti. İzmir’de yıllık fiyat artışı yüzde 100 olarak açıklanırken, ortalama metrekare satış fiyatı 28 bin 705 liraya yükseldi. Üç büyük şehirde en yüksek artış ise Ankara’da. Şehirde yıllık fiyat artışı yüzde 106 oldu. Ortalama metrekare fiyatı 18 bin 275 liraya ulaşırken, 100 metrekare evde ortalama fiyat 1.8 milyon lirayı aştı.

 

Yazının Devamını Oku

Ev sahipleri pazarlığa oturdu

13 Ağustos 2023

Konut satışlarında beş aydır gerileme sürüyor. Son açıklanan haziran verilerine göre yıllık düşüş yüzde 44.4 olurken, yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 22.1 gerileme görüldü. Hızla artan fiyatlar ve krediye ulaşma sorunu alıcılara zorunlu fren yaptırırken, ev sahipleri de yeni şartlara uyum sağlamak zorunda kaldı. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgilere göre, piyasanın canlı olduğu dönemde gerçeklikten uzak hızla fiyatları artıranlar bu dönemde düşürmek zorunda kalıyor. Geçtiğimiz aylarda indirime yanaşmayanlar, yaşanan durgunluk nedeniyle pazarlık kapısını açıyor.

KÖPÜK FİYAT ERİYOR

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan, tüm piyasayı etkileyen bir fiyat düşüşü olmadığını, ancak hatalı fiyatlama yapanların bugün rakamları düşürmek zorunda kaldığını söyledi. Akdoğan, “Talep çok canlıyken ikinci el konutta piyasa gerçekleriyle örtüşmeyen fiyatlar istendi. Bugün gelinen noktada o ev sahipleri fiyatları düşürüyor. Yani köpük fiyatlar eriyor. Bir de son haftalarda pazarlık marjı yükseldi. Birkaç ay önce her hafta zam yapan, indirim taleplerini reddeden satıcılar bugün pazarlığa oturuyor. Çünkü satışlarda ciddi gerileme var. Satıcının ihtiyaç durumuna göre rakamlar değişse de ortalama yüzde 10-15 bandında indirimler uygulanıyor” değerlendirmesini yaptı.

SATICI ÜSTÜNLÜĞÜ BİTTİ

Yüzlerce emlak ofisini bünyesinde barındıran MasterTürk Grubu’nun Başkanı Gökhan Taş da, ikinci el konut pazarında pazarlık döneminin yeniden başladığını söyledi. “Satıcının psikolojik üstünlüğü sona erdi, artık alıcı avantajlı hale geldi” diyen Taş şöyle devam etti: “Eğer bir konut için belirlenen fiyat seçim öncesiyle aynı seviyede ise, bu dolar bazında fiyatın yüzde 30 düştüğü anlamına gelir. Zaten şu an böyle evler satılıyor. Dolar yükseldi diye fiyat artışı yapılamıyor, yapan da satamıyor. Ev almayı planlayanlar ikinci elde ya da yeni konutta düşüş beklememeli. Bu mümkün değil. Eğer TL bazında rakam aynıysa bu avantajı iyi değerlendirmeli.”

NAKİT AVANTAJI

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa ise, geçen yıl yoğun taleple konut fiyatlarında spekülatif artışlar olduğunu belirtti. Aşa, “Şimdi şişen fiyatlar, köpük fiyatlar erimeye başladı. Bugünlerde tam anlamıyla alıcı pazarı oluştu. Bankaların kredi faizi yüksek ve istenen rakamları da vermiyorlar. Tüketicinin nakit parası varsa pazarlık gücü artıyor. Geçen yıl İstanbul’un merkezi ilçelerinde 4-4.5 milyon lira olan 2+1 eski bir konutu, bugün nakit parayla 3-3.5 milyona alabilirsiniz” dedi.

Yazının Devamını Oku

İstanbul’un dönüşümü için 10 kritik öneri... Hazırlanan yeni yasada olması gerekenleri sektörün paydaşlarına sorduk

11 Ağustos 2023

O günden bu yana akıllardaki soru şu: ‘İstanbul’da böyle bir deprem olursa ne olur?’ Bu soruya yanıtı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki verdi: “7 büyüklüğündeki bir depremde 600 bin daire yerle yeksan olur, İstanbul koca bir hapishaneye döner.”

Önceki gün CNN Türk ekranlarında Tarafsız Bölge programına konuk olan Bakan Özhaseki, İstanbul’da ilk etapta 600 bin, toplam 1.5 milyon riskli konutu depreme dayanıklı hale getirmek için kararlı olduklarını gösterdi. Hızlı dönüşüm için yeni bir yasa da hazırladıklarını ve birkaç ay içinde Meclis’e sunacaklarını söyleyen Özhaseki, dönüşümde tıkanan noktaların bu yolla açılacağını kaydetti.

Özhaseki’nin yasaya ilişkin verdiği ilk bilgi uzlaşma sürecine dair oldu. Mevcut yasada 3’te 2 çoğunlukla dönüşüm kararı alınırken, bunun yüzde 50’ye çekilmesini planladıklarını aktardı. Sadece İstanbul değil, tüm Türkiye adına kritik öneme sahip İstanbul dönüşümü için yeni yasa hazırlanırken biz de sektörün paydaşlarına çözüm önerilerini sorduk.

İŞTE YENİ YASA VE DÖNÜŞÜM SÜRECİNE İLİŞKİN TAVSİYELER

Şehir Plancısı Faruk Göksu: Eylem planı hazırlanmalı dönüşüm fonu kurulmalı

1- “İstanbul’un yapılaşma kapasitesinin yoğunluğu, kamusal alanların yetersizliği dikkate alınarak ’Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’ hazırlanması yeni yasada mutlaka yer almalı. Planda yeni şehirlerin/rezerv alanların nerelerde kurulacağı belirlenmeli, teknik ve sosyal altyapı kaldırma kapasitelerinin hesaplanması zorunlu hale getirilmeli. Öncelikli dönüşüm alanları planda yer almalı.

2- Merkezi ve yerel yönetim, mülk sahipleri ve özel sektör arasındaki işleyişleri yönetmek üzere özerk bir ’İstanbul Kentsel Dönüşüm Birimi’ ve asıl kilit nokta olan finansman sorunu için ‘İstanbul Dönüşüm Fonu’ kurulmalı. Fonun kaynaklarını ve işleyişini içeren madde yeni yasada yer almalı. Bu fonun geliri sadece İstanbul’un yenilenmesi için kullanılmalı.

3-

Yazının Devamını Oku

Kuruyemiş dükkânından dünyaya açılıyor

7 Ağustos 2023

Sağlıklı beslemeye olan talep arttıkça bu alanda girişimler de çoğalıyor. Özellikle pandemi sonrası değişen tüketici alışkanlıkları gıda sektöründe yenilikçi üretimi destekliyor. Hem sağlıklı hem de lezzetli ürünler için yola çıkan girişimcilerden biri de Alper Ceylan. Niğde’de bir kuruyemişçi dükkânından dünyaya açılan markanın hikâyesini kurucusundan dinleyelim... 

BAKANLIKTAN HİBE ALDI

Yaklaşık 20 yıldır kuruyemiş perakendecilik işinde olduğunu, Niğde’de bir dükkânda yerel tüketiciye hizmet verdiklerini belirten Anında Bitiyo CEO’su Alper Ceylan nasıl yola çıktığını şöyle anlattı: 

“2021 yılında yurtdışından gelen bir akrabamızın ikramlık olarak getirdiği soslu bir kuruyemişin tadından oldukça etkilendikten sonra, ‘bir kuruyemişçi olarak bu tür ürünleri nasıl daha doğal ve aynı zamanda inovatif hale getirebiliriz?’ sorusuyla başladı yolculuğumuz. Atölyemizde yaptığımız denemeler sonucunda başarılı sonuçlar elde etmeye başladık. 2021’de Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 14. Etap Tarıma Dayalı Ekonomik Yatırımlar ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Programı’na katılarak Niğde ilinde geliştirdiğimiz ürün ve yöntemlerle 20 bin proje arasında birincilik elde ettik. Daha sonra Tarım Bakanlığı’ndan hibe destekleri alarak Niğde Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikamızı kurduk.”

ZİNCİR MARKETLERE GİRMEYE HAZIR

Fabrika kurmaya başladıktan sonra geçen sürede ağırlıklı olarak Ar-Ge ve fabrika süreçlerinin iyileştirilmesine odaklandıklarını belirten Ceylan, ocakta üretime başladıklarını, ancak şubatta yaşanan deprem felaketinin onları da etkilediğini belirtti ve şunları söyledi: “Niğde de sonradan afet bölgesi ilan edildi ve planlarımızda zorunlu bir revizyona gitmemiz gerekti. Özellikle Türkiye pazarı için planlarımız sekteye uğrasa da dünya pazarında kısa sürede önemli mesafeler kat ettik. Fransa, Gürcistan, Avusturya, Kuzey Makedonya ve Hollanda’ya resmi ihracatlar yapmanın yanı sıra Amerika, Katar, Azerbaycan, Hong Kong, Almanya ve birçok ülkede yer alan önemli market zincirlerine numunelerimizi iletme başarısı gösterdik. Şu an dünyada herkesin çok iyi bildiği market zincirleriyle görüşmelerimiz devam ediyor. Türkiye pazarına gelirsek, birkaç yerel market zincirlerinde ürünlerimiz tüketicilerle buluşmaya başladı. Diğer taraftan Türkiye’nin önemli market zincirleriyle de görüşmelerimiz oldukça hızlandı. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında zincir marketlere girmek için gün sayıyoruz diyebilirim.”


Yazının Devamını Oku

2 yılda 2 milyar dolar yatırım

3 Ağustos 2023

35 yıl önce kurulan ve merkez üssü Kazakistan’da 87 proje ve binlerce konut hayata geçiren firma, Türkiye yatırımlarına hız verdi. Şirketin devam eden yatırımlarını ve yeni dönem planlarını RAMS Global Yönetim Kurulu Başkanı Devran Bülbül anlattı.

5 KONUT PROJESİ

İstanbul’da ilk yatırımlarının Ümraniye’de olduğunu, yarım kalan kentsel dönüşüm projesini tamamladıklarını belirten Bülbül, “8 yıl bekleyen vatandaşa evini 8 ayda teslim ettik” dedi. Bülbül, devam eden projeleri hakkında şu bilgileri paylaştı: “Eylül 2022’de temel atma töreni yapılan RAMS Garden Bahçelievler’de sona geldik. Bu projeyi 9 ay önce tamamlıyoruz. Lansmanı Mart ayında yapılan ve 2 etaptan oluşan RAMS City Haliç’in ise yüzde 87’si satıldı. Maslak’ta, 22 yıldır bekleyen Hattat Holding’e ait binayı devraldık. 2024 Aralık’ta tamamlanacak projede dünyaca ünlü mağaza ve restoranlar olacak. Son olarak Bayramoğlu’nda 8 etap ve 4 bin 400 konuttan oluşan projenin ilk etabına başladık. Toplamda 2 yılda 2 milyon metrekare inşaat alanına ve 2 milyar doların üzerinde yatırıma imza attık.” 

Gayrimenkul sektörüne ve Türkiye’ye güvendiklerine vurgu yapan Devran Bülbül, “İkisi İstanbul Ayazağa ve Davutpaşa’da, biri de Bodrum’da üç yeni projeye başlayacağız. Ayrıca halka arz planımız da var” şeklinde konuştu.

 

EVDE TESLİMAT KORKUSU BAŞLADI

- SON dönemde vatandaşların ev alırken ‘yarım kalır mı, zamanında tamamlanır mı’ endişesi duyduğunu belirten Devran Bülbül, “1 liralık sermaye ile 100 liralık iş yapan firmalar var, sayıları da az değil. Maketten satarım, sattığımla da yaparım diyorlar. Ama piyasanın daraldığı dönemde satış olmayınca yapılamıyor. Bu nedenle de tüketiciler alım yaparken tedirgin” diye konuştu.

ICARDİ’YE DE SPONSOR OLDU

Yazının Devamını Oku

Konuta ulaşamayan arsa-tarla alıyor

30 Temmuz 2023

Salgın sonrası artan müstakil yaşam isteği arsa ve tarla satışlarında artışı beraberinde getirdi. Birçok sektörde uzaktan çalışma modeli de kalıcı hale gelince talep giderek arttı. Konut fiyatlarındaki rekor artış sonrası ev alma hayalini rafa kaldıranlar da arsa alımına yöneldi. Daha düşük bütçeli yatırım fırsatı vermesi geniş bir kesimin bu alana yönelmesini sağladı. Yılın ilk altı ayına baktığımızda, ülke genelinde konut satışları geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 22.1 düşüşle 565 bin 779 olarak gerçekleşti. İstanbul Gayrimenkul Değerleme verilerine göre, ofis, dükkân, arsa ve tarladan oluşan konut dışı gayrimenkul satışı ise 800 bine yaklaştı. (Ağırlıkta arsa ve tarla olduğu öngörülüyor)

HAREKETLİLİK DEVAM EDECEK

İstanbul Gayrimenkul Değerleme (İGD) Yönetici Ortağı Dr. Ahmet Büyükduman son iki yılda konutun da önüne geçen arazi yatırımlarını şöyle değerlendirdi: “Pandemi süreci müstakil yaşama ilgiyi artırmış, uzaktan çalışma pratiğinin yaygınlaşmasını hızlandırmıştı. Bazı işkollarında işe fiziken erişmeksizin mekansal bağlılıktan kurtulan çalışanlar yaşam maliyeti daha düşük bölgelere doğru bir nüfus hareketliliği başlatırken, bu eğilimin gelecekte de devam edeceğini öngören yatırımcılar kırsal alanda arazi yatırımına yönelmiş görünüyor. Kırsala yönelik bu ilginin yanı sıra yüksek enflasyonist ortamda birikimlerinin değerini koruma motivasyonu da genel olarak gayrimenkule ilgiyi artırırken, hızla yükselen konut fiyatlarının belli kesimler için erişilebilir olmaktan uzaklaşması daha küçük birikimlerin arazi yatırımlarına yönelmesine neden oluyor. Yılın ilk yarısında konut satışlarında gerileme olmasına rağmen konut dışı gayrimenkul satışları aynı düzeyini korudu. Parasal sıkılaştırma politikalarının kredi faiz oranlarını yükseltmesiyle birlikte daha da zayıflaması muhtemel olan konut piyasasına rağmen, krediye bağımlı olmayan arazi piyasasının görece hareketli olmaya devam edeceğini tahmin ediyorum.”

FİYATLAR YÜZDE 120 ARTTI

Gayrimenkul değerleme platformu Endeksa tarafından yapılan araştırmaya göre Haziran 2023 itibarıyla Türkiye’de arazi, bağ, bahçe ve tarım alanlarında satılık birim metrekare fiyatları 330 TL oldu, son bir yıl içerisinde fiyatlar yüzde 119 arttı. 2023 yılının başından bu yana artış ise yüzde 34’e ulaştı. Bu artışta deprem korkusu ve pandemi sonrası talebin arttığı tiny house’lar etkili oldu. Metrekare birim değeri en yüksek 10 il içerisinde en yüksek yıllık değer değişimi görülen il yüzde 127 ile Yalova oldu. Yalova’yı yüzde 123 oranında artış görülen İzmir ve yüzde 115 oranında artış görülen İstanbul izledi. Türkiye’de arazi birim metrekare fiyatları en yüksek olan il de Yalova oldu. Birim metrekare fiyatı 956 TL olan Yalova’yı 903 TL ile İstanbul ve 716 TL ile Osmaniye takip etti. Çınarcık ilçesi, satılık arazi metrekare fiyatlarının bin 213 TL olması ile Yalova’da arazi değerlerinin en yüksek olduğu ilçe oldu.


Yazının Devamını Oku

Ev kiralayacak öğrencilere 5 tavsiye

28 Temmuz 2023

1- LOKASYON SEÇİMİ ÖNEMLİ

Öğrenciler kiraların yüksekliği nedeniyle şehrin merkezine uzak ilçeleri seçmek zorunda kalabiliyor. Ancak bu tercih ulaşım masraflarının da artması anlamına geliyor. O nedenle kira avantajının yanında, yol giderleri, harcanacak zaman ve sosyal hayata olan uzaklık durumları da iyi değerlendirilmeli. Söz gelimi kirası 2 bin lira ucuz diye kiraladığınız evde 1000 lira fazla yol gideri ödeyebilir ve beklediğiniz avantajı sağlamadığınız gibi, günün büyük kısmını trafikte geçirebilirsiniz.

2- TEKİL BİNA MI, SİTE Mİ

Sitelerde güvenliğin olması öğrenciler ve aileleri için önemli bir avantaj. Bunun yanında spor salonu gibi sosyal imkânlar bulunması da konforu arttırıyor. Ancak sitelerde tekil apartmanlardan farklı olarak yüklü bir aidat ödemesi de çıkıyor. Bu nedenle ev seçim aşamasında site aidatları önceden öğrenilmeli. Üstelik aidatlara yapılacak zamlar da dikkate alınmalı. (Son dönemde yılda iki kez zam yapılıyor.)

3- ESKİ KONUTTA RİSKLER

Eski bir binada ev kiralamak birçok açıdan riskli olabiliyor. Ülkemizde deprem tehlikesi olduğu için can güvenliği riski ilk sırada. Bunun yanında binanın kentsel dönüşüme girme ihtimali ani bir tahliye gerekçesi olabilir. Ayrıca ev içinde çıkacak arızalar, ısıtma-soğutma zorluğu da öğrencileri ve bütçelerini zorlayabilir.

4- SÖZLEŞME DETAYLARI

Ev bulundu ve sıra kiralamaya geldi. Bu aşamada dikkat edilecek hususlar şunları:

Yazının Devamını Oku

Ev sahipleri kaçış yolu arıyor... Boş evde vergi telaşı

26 Temmuz 2023

İKİ yılı aşkın süredir milyonlarca vatandaşı mağdur eden kira krizi kamunun da öncelikli gündem maddelerinden biri oldu. Geçen yıl kira artışına yüzde 25 sınırı geldi, süre bu yıl da uzatıldı. Ancak sınırlama sorunu çözmediği gibi ev sahibi-kiracı anlaşmazlıklarının büyümesine yol açtı. Kira artışını makul bulmayan ev sahipleri farklı yolları seçti. Kimi evini satışa çıkardı, kimi istediği zammı yapamayacağı için boş evi yüksek fiyatla kiraya verdi, kimi ise ‘Evim boş kalsın’ dedi. Konut üretimi düşükken, bir de evini boş bırakanlar artınca arz sorunu büyüdü. Kamu şimdi bu boş evleri gündemine aldı. Dünyada birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de boş evlerden vergi alınması planlanıyor. Hedef, bu yolla kiralık konut sayısında artışı sağlamak. Verginin şartları henüz belli olmasa da, çalışmanın adı ev sahiplerini tedirgin etmeye yetti. Önümüzdeki dönemde satılık konut sayısında artış bekleyen sektör temsilcileri, sahte sözleşmeler yapılacağı konusunda da uyarıda bulundu.

EV SAHİPLERİ TEDİRGİN

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan, son aylarda birçok ev sahibinin özellikle evini boş tutmak istediğini belirtirken bunun nedenini şöyle açıkladı: “Kira artışına yüzde 25 sınırının getirilmesi, artan anlaşmazlıklar nedeniyle açılan tespit ve tahliye davalarının uzun yıllar sürmesi mülk sahiplerini bu yola itti. Şimdi boş ev için vergi denilmesi yeniden bir tedirginlik yarattı. Son günlerde evini satışa çıkarmak isteyenler arttı ve bu artışın sürmesini bekliyoruz.”

SAHTE KİRA SÖZLEŞMELERİ PATLAR

Kira krizinin bu yolla çözülemeyeceğini belirten Akdoğan, “Evi boş tutamazsın denildiğinde ev sahibi bir yolunu bulur. Bir akrabası, tanıdığı ile sözleşme yapar ve sahte sözleşmeler patlar. Cezalandırma sistemi üzerinden gitmek yerine alternatif çözümlere odaklanmalıyız. Mesela nasıl kamu sosyal konutta sübvansiyon yapıyor ya da kamu bankaları üzerinden kredi faizini düşürerek vatandaşa imkân tanıyorsa, kirada da bu olabilir. Kamu kurumu, tespit edilen boş evleri ev sahiplerinden kendi kiralar, ulaşılabilir fiyatla ihtiyaç sahibine kiraya verir. Elbette kira krizine asıl çözüm üretim. Ama onun için gerekli olan iki-üç yıllık süreçte bu tip yollar denenebilir” dedi.

ÜÇÜNCÜ EVE VERGİ ÖNERİSİ

Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam da boş konut vergisinin sahte sözleşmelere yol açabileceğini, bu nedenle sıkı denetim gerektiğini dile getirdi. Boş konutların yanında gayrimenkul zenginlerine de ek vergi gelmesi gerektiğini söyleyen Akçam, “Bir vatandaşın bir, iki evi var ama üçüncüsünü alıyorsa ek vergi ödemeli. Barınma sorununun çözümü için gayrimenkul bir süre kazanç kapısı olmakta çıkmalı” diye konuştu.

İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özcan, kira artışına yüzde 25 zam sınırının bu yıl da uzatılması nedeniyle birçok mülk sahibinin evini satma yoluna gittiğini hatırlattı ve şunları söyledi: “Şimdi boş eve ek vergi gelmesi nedeniyle ‘evimi satın’ talepleri hızlanacak. Önümüzdeki dönemde ikinci elde satılık arzında artış bekliyoruz.”

Yazının Devamını Oku

Kimyacılar bir araya geldi kişisel bakım markası kurdu... Gelin görümceden ‘doğal’ girişim

24 Temmuz 2023

Mine Gürses Bozarslan, 2010 yılında Yeditepe Üniversitesi Kimya bölümünden birincilikle mezun oldu. Dünyanın önde gelen ilaç firmalarında kalite ve ürün bölümlerinde çalıştı.

Gülben Sabuncu Gürses, Marmara Üniversitesi Kimya bölümünden mezun olduktan sonra organik kimya alanında master ve doktora eğitimi aldı. Global ilaç firmalarının Ar-Ge, kalite, üretim ve ruhsat departmanlarında yer aldı.

İşte bu iki kimyacı kadın ilaç sektöründeki deneyimlerini birleştirdi ve ‘Heaven on Earth’ markasını kurdu. Bebek, çocuk ve yetişkinler için bakım ürünleri geliştiren girişimcilerin hikâyelerini ve yeni dönem hedeflerini kurucuları anlattı...

HAYALLERİ İÇİN İSTİFA ETTİLER

“Yıllardan beri ikimiz de içimizdeki girişimci ruhu açığa çıkarmak için fırsat kollayan gelin görümceyiz. Cesaretimizi topladık, 2019 yılında çalıştığımız global firmalardan istifa ederek hayallerimizin peşinden gitmeye karar verdik” diyen Mine Gürses Bozarslan, süreci şöyle özetledi: “Yüzde 100 doğal ve organik içerikli kişisel bakım ürünleri markamızın Ar-Ge çalışmalarına 2019 yılının başında başladık. 2020 yılının sonunda da gelin görümceden türettiğimiz ‘GG Pharma Kozmetik ve İlaç San. Tic. A.Ş’ ismiyle firmamızı kurduk. İki yılı aşkın süren çalışmalarımız sonrasında lansmanımızı 2021 Temmuz ayında gerçekleştirdik. Dolu dolu iki yıldan beri pazardayız.”

Gülben Sabuncu Gürses - Mine Gürses Bozarslan

Girişimciler, “Hayal etmek, hedef koymak ve vazgeçmeden istikrarlı bir şekilde çalışıp sabretmek tüm genç girişimcilere tavsiyelerimizdir” dedi.

ONLINE’DA VE MAĞAZALARDA

Yazının Devamını Oku

Üniversiteliler için kiraları ve yurt fiyatlarını araştırdık: Barınma sınavı başlıyor

23 Temmuz 2023

Kiralık konut piyasasında yaşanan arz sorunu nedeniyle bu yıl özel yurtlara ilginin artması bekleniyor. Peki bu seçenek için fiyatlar nasıl? Yurtlarfiyatlar.com kurucusu Tuğrul Arslan, “Temmuz ayı verilerine göre Türkiye genelinde özel yurt fiyatları, bir önceki yıla göre ortalama yüzde 85 ila yüzde 105 arasında bir artış gösterdi. 21 il üzerinden yaptığımız araştırmaya göre yıllık fiyatlar 20 bin liradan başlıyor, 320 bin liraya kadar çıkıyor. Üç büyük ile bakarsak yıllık yurt bedeli İstanbul’da 40 bin, Ankara’da 45 bin, İzmir’de ise 55 bin liradan başlıyor” dedi.

ARTIŞ SÜRECEK

Mevcut öğrenciler için fiyatların yönetmeliklere göre belirlendiğini belirten Arslan “Haziran verilerine göre, mevcut öğrencilere yapılabilecek artış oranı en yüksek yüzde 78.27” dedi. Fiyat artışlarının sürmesini beklediklerini dile getiren Arslan, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıldan bu yana asgari ücrete yapılan artış ile kira, enerji, gıda ve temizlik giderlerindeki fiyat artışları yurtların da fiyatlarını artırmasına yol açtı. Bu kalemlerde yaşanacak olası değişimler yurtların fiyatlarına yansıyacak.

Ayrıca önemli bir etki de deprem oldu. Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi, özel yurtlarda kalan öğrencilerin çoğunluğunun yurtlarından ayrılmasına sebep oldu. Özel yurtlar, kaydını silen öğrencilere yüzde 50 oranında geri ödeme yaptı. Fakat kira ve personel giderlerinin sürmesi yurtları olumsuz etkiledi.”

İŞTE YURT FİYATLARI

 

Yazının Devamını Oku

İşte kiraları yarı yarıya düşürecek formül! GYODER Yeni Konut Modeli açıklandı

21 Temmuz 2023

Hem vatandaşın hem de kamunun öncelikli gündemi kira krizi. Hızla artan kiralar dar ve orta gelirli vatandaşları zorlarken, kentsel dönüşümün de önünü tıkıyor. Soruna kalıcı çözüm ise üretim. Peki nasıl bir üretim gerekli? Bu soruya uzun süredir kurduğu komisyonlarla yanıt arayan Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) ‘Yeni Konut Modeli’ni hazırladı.

Şahısların değil kurumsal firmaların kiraya veren olduğu, kira bedelini kamunun belirlediği, vatandaşın aynı evde uzun süre kiracı olabildiği yeni modelin temelinde kamu-özel sektör işbirliği yer alıyor. ‘Yap-işlet-devret’ modeli ile devlet arsasında özel sektörün konut projesi geliştirip erişilebilir fiyatla kiraya vermesi, sonrasında mülkiyeti devlete devretmesi öneriliyor.

ÜST LİMİT KONULACAK

“Kira sorununu çözmek için özel sektör olarak elimizden geleni yapmaya hazırız” diyen GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, yeni modeli şöyle anlattı: “Konut üretme sürecinde en büyük maliyet arsa maliyeti. Şu anda Türkiye ortalaması yüzde 50 seviyelerinde. Kamu kuruluşlarının, yerel yönetimlerin veya benzeri kurumların elindeki arsalar, belli bir dönemde kamu–özel işbirliği yöntemi ile değerlendirilerek ve bir kira tarifesiyle belli üst limitler konularak on binlerce düşük kiralı konut üretilebilir. Bu noktada GYODER Yeni Konut Modeli’ni oluşturduk. Yap-işlet-devret modeliyle, bireysel değil kamusal kiraya veren yapısını oluşturuyoruz ve kiracıyla kiraya veren arasındaki problemleri ortadan kaldırıyoruz. Bu model, arsa maliyetini sıfıra indirerek kiraları yarı yarıya düşürüyor.

Kamu ve özel sektör işbirliği modeliyle kullanıma açılacak arsalarda konutların üretilmesi sağlanırken, arsaların mülkiyeti devlette kalıyor. Kiralar ise, ev sahiplerinin kontrolünden çıkarılarak devletin hakkaniyetli denetimine ve kurumsal firmaların yönetimine veriliyor. Bu modelle konut üretimlerinin 1 yıl içinde tamamlanması hedefleniyor. Bu sayede düşük kira rakamlarıyla çevredeki yerleşim yerlerinin de ucuzlaması sağlanmış olacak.”

LÜKS VİLLA DEĞİL KİRALIK EV GEREK

Gayrimenkul sektörünün kira konusuna odaklanması gerektiğine dikkat çeken Kalyoncu, “Bodrum’da villa projesi yapmak yerine İstanbul’un merkezinde düşük kiralı konut üretmek sektörün en önemli meselesi olmalı. İstanbul’un son arsalarını toplumsal menfaati ön planda tutarak değerlendirmeliyiz” dedi. Modeli kamu ile de paylaşacaklarını belirten Kalyoncu, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na görüşmeye gideceğiz. Bakanlıkların yanında yerel yönetimler de sürece dahil olabilir. İstanbul’da üretimin yüzde 10’u önerdiğimiz erişilebilir konut modeli ile yapılırsa kira piyasası rahatlar” ifadelerini kullandı.

‘DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRIR’

Yazının Devamını Oku

Konut satışına fiyat ve kredi freni! Son İkİ yılın en sert düşüşü

15 Temmuz 2023

Konuta talep canlı olsa da artan fiyatlar, krediye ulaşma sorunu ve yüksek faiz oranları erişimi zorlaştırıyor. Tüketicinin zorunlu olarak frene basması da satış rakamlarına yansıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre şubatta başlayan yıllık gerileme beşinci ayına girdi. Haziranda ülke genelinde konut satışı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44.4 azalarak 83 bin 636 oldu. Böylece Temmuz 2021’den bu yana en sert düşüş gerçekleşti. Düşüşte sınırlı da olsa bayram tatilinin etkilisi görüldü. Konut satışları ocak-haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüze 22.1 gerileyerek 565 bin 779 oldu.

Bankaların kredi verme iştahının olmaması ve son haftalarda yükselen faiz oranları banka kredili satışlara da yansıdı. Türkiye genelinde kredili konut satışları haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 66.8 düşüş göstererek 13 bin 463 oldu. Toplam konut satışları içinde kredili satışların payı yüzde 16.1’e kadar geriledi. Böylece kredili satış payında son 6 ayın en düşük oranı görüldü. Peşin ve senet gibi diğer konut satışları da geçen ay yüzde 36.1 azaldı ve 70 bin 173 satış yapıldı.

İKİNCİ EL AĞIRLIKTA

Hem yeni konut üretiminin az olması, hem de fiyat avantajı ikinci el konut tercihini desteklemeye devam ediyor. Haziran ayında sıfır konut satışı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42.1 azalarak 25 bin 886 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 31’e geriledi. İkinci el konut satışları ise yüzde 45.4 düşüş göstererek 57 bin 750 oldu ve payı yüzde 69 olarak açıklandı.

YABANCIYA SATIŞ %69.6 GERİLEDİ

YABANCIYA konut satışı haziranda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69.6 azalarak 2 bin 625’e düştü ve toplam konut satışları içinde yabancının payı yüzde 3.1 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 4 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı 760 konut satışı ile İstanbul ve 223 konut satışı ile Mersin izledi. Savaş sonrası Türkiye’ye akın eden Ruslar zirvedeki yerini haziranda da korudu. Rusya vatandaşları Türkiye’den 733 konut satın aldı. Rusya vatandaşlarını sırasıyla 333 konut ile İran, 175 konut ile Irak ve 168 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi. Yabancılara yapılan konut satışları ocak-haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45.5 azalarak 19 bin 275’e geriledi.

ORTA GELİRLİ ULAŞAMIYOR

Yazının Devamını Oku

Sağlıklı atıştırmalıkta yerli girişim... Çikolataya sağlık kattı

12 Temmuz 2023

"Fabrikada büyüdüm. Çocukluğumda, gençliğimde aile şirketimizin başarı hikâyesine şahitlik ettim. Babamın 1979’da kurduğu kaplama boya markası 2015 yılında satıldığında dünya devleri arasındaydı. Böyle bir ailede büyüdüğünüzde üretmek, girişimci olmak DNA’ınıza işliyor. Ben de kendi başarı hikâyemi yazmak istedim ve yolculuğum başladı...”

Bu sözlerin sahibi Ceren Ballık Erdirik. Sanayici bir babanın kızı olarak büyüyen Erdirik, aile şirketlerinin satılmasından sonra üretimden kopamadı. Bir süre şirkette çalışsa da aklında kendi işini yapmak vardı. Girişimcilik ruhu ve kişisel merakları onu gıda sektörüne yönlendirdi, önce zeytiyağı için Annapurna, sonra sağlıklı atıştırmalıklar içim DELLY markasını kurdu. Girişimin yola çıkış sürecini ve yeni dönem hedeflerini Anna Life CEO’su ve DELLY Markası Kurucu Ortağı Ceren Ballık Erdirik anlattı...

Ceren Ballık Erdirik

POTANSİYELİ GÖRDÜ

2021’de önce bir zeytinyağı markası yarattığını ve butik üretimli markayla dünyada birçok ödüle değer görüldüklerini belirten Erdirik, sonrasında sağlıklı atıştırmalıklar alanındaki atılımı şöyle anlattı: “Abur cubur dediğimiz ve son derece lezzetli olan gıdalar içinde ilk sırada çikolatalar var. Ancak bu ürünlerin çoğu trans yağ, palm yağı, katkı maddeleri içeriyor. Hem onlar kadar lezzetli hem de katkı maddesiz üretim mümkün diye düşündüm. Yurtdışında yaşadığım dönemde de sağlıklı atıştırmalık sektörünün ne kadar büyüdüğünü gördüm. Neden bizim ülkemizde bu alanda çeşitlilik yok dedim. Pandemi sonrası artan sağlıklı beslenme talebi de girişim fikrini destekledi. Kişisel merakım nedeniyle çikolata üretim eğitimleri de almıştım. Bu da sürece katkı sundu ve DELLY markası kuruldu.”

ULAŞILABİLİR FİYATLI

İstanbul Esenyurt’ta 50 milyon lira yatırımla tesislerini kurduklarını dile getiren Erdirik, “Aşçılar ve gıda mühendisleriyle çalıştık ve ilk etapta 6 ürün ortaya çıktı. ‘Sağlıklı atıştırmalık lezzetsiz olur’ algısını kırmak istedik. İlk ürünler ocak ayında market raflarında yerini aldı. Ar-Ge ekibi sektöre de değer katacak yeni ürünler üzerinde çalışıyor. Eylülde 20 çeşit ürüne ulaşacağız. Çikolatanın yanında tuzlu barlar, pirinç patlakları, cips, kahvaltılık seçenekler de olacak. Markamız henüz yeni ama müdavimleri oldu. Şimdi ulusal marketlerin dışında yerel kanallarda olmak için de çalışıyoruz. Kafeler, katinler, oteller, benzin istasyonları da hedef dağıtım yerlerimiz” dedi.

Yazının Devamını Oku

200 milyon Euro’luk proje hayata geçecek... Boğaz’ın yalılarını Çeşme’ye taşıyor

11 Temmuz 2023

PANDEMİ birçok alanda olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de köklü değişimlere yol açtı. Evden çalışma modelinin de yaygınlaşmasıyla Ege’ye talep arttı. Yazlık bölgeler artık 12 ay yaşanan yerler oldu, doğa ile iç içe az katlı konutlar öne çıktı. Tüketicinin taleplerini ve ihtiyaçlarını analiz eden DAP Yapı da İzmir Çeşme’de yeni konut yatırımı için düğmeye bastı. DAP Çeşme projesiyle yalı konseptini Çeşme’ye taşıyan şirket, 95 yalı ve yalı dairesinin inşasına başladı.

İKİ YILDA HAZIRLANDI

200 milyon Euro değere sahip proje için iki yıl hazırlık süreci geçirdiklerini söyleyen DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “Çeşme, İzmir’i İzmir yapan, Türkiye’nin en nitelikli sahil kasabalarından, Türkiye’nin en kıymetli tatil rotalarından biri. Çeşme’ye yakışan, her detayı nakış nakış işlenmiş; Akdeniz çanağının en nitelikli projelerinden birini hayata geçirmeyi hedefledik. Nihayetinde de İstanbul Boğazı ile özdeşleşen yalı konseptini Ege’nin maviliklerine taşımış olduk” dedi.

Üç cepheden denizi gören yalıların yanı sıra 1+1, 2+1 ve 3+1’den oluşan ve tamamı deniz manzarasına sahip yalı dairelerinin yer aldığı DAP Çeşme, geniş peyzaj alanı, plajı ve yaz-kış kullanıma uygun tasarımıyla öne çıkıyor.

MARİNAYA KOMŞU

Projelerinin tasarımda Akdeniz mimarisinden esinlendiklerini dile getiren Ziya Yılmaz, “Bölgenin tarihi dokusu, kültürel zenginliği ve Akdeniz sahillerinin Avrupai lüks deneyimini, Çeşme’nin doğasıyla buluşturduk. Ulaşım anlamında İstanbul’a yakınlığıyla da öne çıkan DAP Çeşme, Çeşme Marina’nın hemen yanı başında olmasının yanı sıra tekneyle evinize ulaşım imkânı da sunuyor” diye konuştu.

YATIRIMLAR SÜRECEK

İzmir’e yatırıma devam edeceklerini belirten Ziya Yılmaz, “İzmir’de ilk projemizi Bornova’da hayata geçirdik, teslim ettik. Çeşme ikinci yatırımımız. Üçüncü adresimiz de Mavişehir olacak” şeklinde konuştu. İstanbul’da da yeni proje hazırlıklarının sürdüğünü söyleyen Yılmaz, Pendik’te büyük bir konut projesine başlayacaklarını ifade etti.

Yazının Devamını Oku

Aidatlara zam yolda

25 Haziran 2023

Son yıllarda aile bütçelerini zorlayan giderlerden biri de aidatlar oldu. Geçmişte yılda bir kez artan aidatlara artık ara zam da yapılıyor. Nedeni ise asgari ücret artışları. Site ve apartmanlarda en önemli gider personel maaşı olduğu için asgari ücret artışı zamları beraberinde getiriyor. Ancak fırsatçılık bu alanda da eksik olmuyor. Sektör temsilcileri fahiş artış yapanlara karşı vatandaşları uyarıyor. 

ŞİKÂYETLER GELİYOR

Site giderlerinin yüzde 70’inin personel gideri olduğunu belirten Türkiye Kentsel Tesis Yönetim Derneği Başkanı Suat Sandalcı, “Asgari ücret artışı ile birlikte ister yönetici olsun isterse profesyonel tesis yönetim şirketi olsun, projeden projeye değişkenlik göstermek ile birlikte aidat tutarlarında yaklaşık yüzde 30’luk artış bekliyoruz. Ancak yüzde 50 civarında artış yapmak isteyenler var ve bununla ilgili şikâyetler alıyoruz. Asgari ücret artışını fırsat bilip fahiş aidat artışı yapmaya çalışan, sektöre ve vatandaşa sorun yaratan kişilerle mücadele ediyoruz” dedi.

DENETİM ARTACAK

Önümüzdeki günlerde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, profesyonel tesis yönetim şirketleri için bazı düzenlemeler yapacağını belirten Sandalcı, “Site ve tesis yöneticilerinin hizmet kalitelerinin arttırılması için bakanlık bünyesinde denetleyici bir birim kurulacak. Her önüne gelen site veya tesis yöneticisi olamayacak, mesleki standartları belirleyerek bu standartları sağlayan profesyonel tesis yönetim şirketlerine yetki belgesi verilmesi ile ilgili düzenleme hayata geçecek. Özellikle site yönetimlerini yüzde 18’lik KDV yükünden kurtaracak çalışmanın başlaması ile birlikte aidat tutarlarında yüzde 17’lik bir azalma meydana geleceğini öngörüyoruz” diye konuştu.

NE KADAR ÖDÜYORUZ?

Son bir yılda İstanbul’da aidatlar ortalama yüzde 77 artarken, kimi sitelerde artış yüzde 150’yi aştı. Eva Gayrimenkul Değerleme tarafından yılın ilk çeyreğinde yapılan araştırmaya göre İstanbul’da merkezi ilçelerde 100 metrekarelik bir evde ortalama aidat 1300 ila 2600 lira bandında. Merkezi olmayan ilçelerde dahi ortalama aidat 800-1200 lira. Lüks projelerde ise yine 100 metrekare ev için 12 bin lirayı bulan rakamlar ödeniyor. Ankara’da 100 metrekarede ortalama aidat 500-1250 lira olurken, markalı konut projelerinde 3-4 bin liraya çıkıyor. İzmir’de merkezi ilçelerde 100 metrekare için ortalama aidat 1000 lirayı aşarken, yazlık lüks sitelerde 2500-5000 lira aralığında değişiyor. Zamlarla bu rakamların ortalama yüzde 30 artması bekleniyor.

FAHİŞ FİYATA KARŞI ÖNERİLER

Yazının Devamını Oku

Konut üreticilerinden mesaj: Yatırımcının önünü açın

23 Haziran 2023

İhtiyacın gerisinde kalan üretim, arz-talep dengesizliğine neden olurken, konut fiyat ve kira artışında da önemli rol oynadı. Ülkenin önemli üreticileri ise yatırımcının önünün açılmasını istedi, çözümün ancak bu yolla sağlanacağını dile getirdi.
Özyeğin Üniversitesi, Alp Alkaş Perakende ve Gayrimenkul Merkezi’nin önderliğinde düzenlenen ‘Erişilebilir Konut Çalıştayı’nda konuşan Sinpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, salgın süreci, deprem ve ekonomideki gelişmeler nedeniyle konut sorununun büyüdüğünü anlattı.

KAPILARDA SÜRÜNÜYORUZ

Sorunun çözümü için kamunun bu alana odaklanması gerektiğini söyleyen Çelik, “Yatırımcı yoksa bu sorun çözülemez. Yatırımcı da yatırım ortamının iyileştirilmesini ister. Acaba biz yatırımcı olarak kamu yönetimince destekleniyor muyuz, bundan çok emin değilim” dedi. Avrupa’da kamunun yatırımcıların önünü açmak için çaba sarf ettiğini örneklerle anlatan Çelik, “Ama biz kapılarda sürünüyoruz. Bizim muhatabımız olan kamu tarafı bu işin sorumluluğunu üzerinde hissetmiyor. Merkezi yönetimle yerel yönetim arasında siyaset kurumunun araya girdiği bir silindir var, arasında biz eziliyoruz. Ülkenin konut sorununun çözümü için üzerimize düşeni yaparız. Yapılacak şey ekonomiyi rayında tutmak, yatırımcının önünü açmak ve konuta yatırım yapılacak insanları cesaretlendirmek. Ülkemizde çözülemeyecek sorun yok” dedi.

ARSA SAHİBİ RANTÇI

Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya ise arsa maliyetlerine dikkat çekti ve şunları söyledi: “Bugün İstanbul’da bir arsa sahibine gittiğinizde en düşük kat karşılığı ya da hasılat paylaşımı oranı yüzde 50. Eğer rantçı ise onlar rantçı, biz değiliz. Avrupa’da arsa payı oranı yüzde 20. Bizi rantçı olarak görmeyin, önümüzü açın işimizi yapalım, ev yapalım.”

24 Gayrimenkul Başkanı Aziz Yeniay ise konut sektöründe nedenleri incelemeden sonuçları ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atıldığını söyledi ve “Rotası belli olmayan gemi menzile ulaşamaz. İşin temelinde planlama olmalı” diye konuştu.

MÜHENDİSE 15 BİN USTAYA 45 BİN LİRA

Yazının Devamını Oku

Genç girişimci müslin poşet çaylarıyla dünyaya açıldı! Evde dikişle başladı fabrikasını kurdu

19 Haziran 2023

Genç girişimci Nazlı Esen Ummansu’nun hikâyesi 2016 yılında henüz 24 yaşındayken bir Amerika ziyareti sırasında artizan çaylarla tanışıp, araştırmaları sonucu dünyadaki çay pazarını keşfetmesiyle başladı. Sonrasında katıldığı bir fuarda hızlı çay demleme makinesini keşfetti, Türkiye ve Ortadoğu bayiliğini alarak Tea Co markasıyla ilk mağazasını Ankara Çayyolu’nda açtı. Çayları 90 saniyede demleyen teknoloji ilgi görünce marka Ankara’da beş şube ile imalathane ve Dubai’de bir şube ile operasyonlarını hızla büyüttü.

Ne var ki tüm dünyada hayatı durduran küresel salgından bu girişim de nasibini aldı ve kapanma kararları nedeniyle mağazalarda bir süre faaliyetlere ara verildi. Bu dönemi fırsata çeviren girişimci Ummansu, evinde müslin çay poşeti dikmeye başladı. Evde başlayan ve bugün onlarca kişiye iş imkânı sunan girişimin hikâyesini Nazlı Esen Ummansu anlattı...


Endüstri mühendisi olan Nazlı Esen Ummansu 2019 yılında KAGİDER’den ‘Gelecek Vaat Eden Kadın girişimci’ ödülünü aldı.

PANDEMİ DÖNÜM NOKTASI OLDU

Mağazaların kapanması ile yeni bir arayışa girdiğini belirten Ummansu, “Üretim yapmak hep hayalimde vardı. Pandemi de dönüm noktası oldu. Neler yapabilirim diye düşününce poşet çay konusu gündemimize geldi. Poşet çay için talep de alıyorduk. Ama bunu yapan makineler hem çok pahalı olması, hem de çok yüksek üretim özelliği ile o dönem bizim için iyi bir seçenek değildi. Ben de evde küçük bir dikiş makinesi ile müslin poşet çay üretmeye başladım. Örnek ürünleri yolladığımız alıcılar çok beğendi ve evde kendi kendime diktiğim müslim çay torbalarından, büyük bir ekibe ve üretim ağına dönüştük. Pandemi sona erdi ama biz ne yapacağımızı artık bulduk. Geçen hafta itibarıyla mağaza operasyonlarını da kalıcı olarak kapattık” dedi.

Başlangıçta evde günde 15 kutu çay üretebiliyorken bugün Ankara’daki tesislerinde 5 bin kutu üretim kapasitesine ulaştıklarını söyleyen Ummansu, ekiplerinde kadın çalışanların çoğunlukta olduğunu dile getirdi.

Yazının Devamını Oku

Konutta ihtiyaç haritası hazırlanıyor

14 Haziran 2023

Gayrimenkul sektörü bu başlıklar için harekete geçti. Konuta ulaşımı kolaylaştırmak ve depreme dayanıklı yapılar inşa etmek hedefiyle yola çıkan gayrimenkul sektörü temsilcileri ‘10 Yıllık Strateji Raporu’ hazırlayacak. Raporla birlikte il il konut ihtiyacı belirlenerek gayrimenkulde yol haritası çizilecek. 

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), nisan ayında göreve başlayan yeni Başkanı Ramadan Kumova ve İcra Kurulu Üyeleri ile birlikte yeni dönemine ilişkin hedeflerini açıkladı.

İL İL ARAŞTIRMA

Oluşturdukları 15 komite ile sektörün gündemindeki önemli konu başlıklarına ayrı ayrı odaklanacaklarını ifade eden KONUTDER Başkanı Kumova, “Gayrimenkul sektöründe konut ihtiyacını tüm yönleriyle ortaya koyan bir çalışma bulunmuyor. Yapacağımız çalışmayla hangi ilde, hangi gelir grubunda ne kadar konut ihtiyacı var belirleyeceğiz. Nüfus artışı, evlenme-boşanmalar, göç, öğrenci hareketleri, turizm amaçlı kullanımlar gibi başlıklara göre rakamlar belirlenecek. Bu çalışmanın sonucunu 10 Yıllık Strateji Raporu ile ekim ayında kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.

‘SOSYAL KONUTTA BİZ DE VARIZ’

Kumova, öncelikli konu başlıklarının deprem zorunlu kentsel dönüşüm, erişilebilir güvenli konut arzının ihtiyacı karşılayacak düzeye gelmesi ve sosyal konut olduğunu vurguladı. Sosyal konutların şu anda devlet eliyle yapıldığını belirten KONUTDER Başkan Yardımcısı Özen Kuzu, “Özel sektör olarak biz de kamu işbirliği ile sosyal konutta yer almak istiyoruz” dedi. Uzun süredir kentsel dönüşüm modelleri incelediklerini anlatan İcra Kurulu Üyesi Mert Boysanoğlu da “Kentsel dönüşüm tanımını İstanbul ve Türkiye özelinde değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü bir deprem gerçeği var. İstanbul için 100-150 milyar dolarlık finansmandan bahsediliyor. Kamu özel ortaklıklarıyla beraber çalışmamız gerektiği aşikâr” ifadelerini kullandı. 

EV İÇİN BES MODELİ ÖNERİSİ

GAYRİMENKULDE finansal çeşitliliğin artırılması gerektiğine vurgu yapan KONUTDER Başkan Yardımcısı Hasan Rahvalı, “Gayrimenkul uzun vadeli krediler sayesinde ediniliyor. 2 Haziran itibarıyla bankacılık sisteminde 10 trilyon liraya yakın kredi hacmi varken, bunun 434 milyar lirası konut kredisi. Bu oldukça düşük. Özellikle dar gelirliye finansman sağlamalıyız ki ev sahipliği oranını artıralım. Kaynağı nereden oluşturacağız? Yastık altındaki kaynağı sisteme sokmalıyız. Yapı tasarruf sandıklarının ve ‘evim’ şirketlerinin de Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) gibi yüzde 30 devlet katkısıyla desteklenmesini öneriyoruz. Ayrıca tüketicinin konuta erişemediği durumda, gayrimenkul yatırım fonlarıyla değer artışından pay alarak gelir elde etmesini sağlamalıyız” dedi.

Yazının Devamını Oku

Yabancı konut üretmeye geliyor

13 Haziran 2023

Seçimler geride kaldı, gayrimenkul sektöründe canlılık başladı. Beklemede olan gayrimenkul firmaları yeni projelerini bir bir satışa sunuyor. Seçim belirsizliğinin bitmesi yabancı yatırımcıları da harekete geçirdi. Bugüne kadar ağırlıklı olarak konut alımı tarafında etkili olan yabancılar artık proje de geliştirmeyi planlıyor. Seçim sonrasında yabancı yatırımcı ilgisinde ciddi artış olduğunu belirten Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkan İnanç Kabadayı, “Yabancı gayrimenkul geliştirici firmalar Türkiye piyasasındaki büyük fırsatı görüyor. Körfez ve Orta Asya’dan firmalarla Türkiye’de birlikte gayrimenkul geliştirmek için görüşmeler yapıyoruz. Bu istek, yurtdışında birlikte çalışmak için de geçerli. Yabancıları artık gayrimenkul sektöründe çok daha sık göreceğiz” dedi.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM METREKAREYE SIKIŞTI’

Gayrimenkul sektörüyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Kabadayı, kentsel dönüşümün bir numaralı gündem maddesi olduğunu dile getirdi. Dönüşümün hızlanması için önerilerini paylaşan İnanç Kabadayı, şunları söyledi: “Kamunun; hükümet, bakanlık ve belediyeler düzeyinde kentsel dönüşüm yapılması konusunda çok büyük gayreti var. Özel sektörün de bu konuda isteği var ancak birtakım engeller söz konusu. Süreçleri hızlandırmak için öncelikle hak sahipleri ile olan uzlaşma süresini minimuma indirecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi en elzem konuların başında geliyor. Hızlı bir şekilde bu evleri dönüştürebilmemiz için, uzlaşmayla birlikte yasal altyapının güçlendirilmesi gerekiyor.”

Kamu-özel sektör işbirliğinin güçlendirilmesinin yanı sıra vatandaşlara fayda ve maaliyetin de çok iyi anlatılması gerektiğini belirten Kabadayı, “Şu anda kentsel dönüşüm metrekareye sıkışmış durumda. 50 yaşındaki bir binada bulunan 100 metrekare evin değeriyle yeni yapılmış bir binadaki evin değeri aynı olamaz” dedi ve şöyle devam etti: “Devlet ve vatandaş arasında köprü vazifesi görebilecek, tarafsız davranacak STK’ların uzlaşma ve garantörlük çalışmalarının devreye alınması süreci hızlandırılmalı. Bir diğer önemli adım ise yargıdaki gecikmeleri önlemek için üçte ikilik çoğunluk sağlandıktan sonra hızlıca çözüme gidebilmek ve bu durumları karara bağlayacak İhtisas Mahkemeleri’ni kurmak.”


İnanç Kabadayı

‘FİNANSMAN ÇEŞİTLENMELİ’

Finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çeken Kabadayı, “Sektöre özgü konut bankasının kurulması, gayrimenkul yatırım fonlarının inşaat halindeki projelere de yatırım yapabilmesi, gayrimenkul sertifikasının tekrar aktif hale getirilmesi ve gayrimenkul yatırım ortaklarının sayısının artması ile alternatif finansman kaynaklarına ulaşılabilir. Ayrıca yeni konutlara ihtiyacımızı hızlı bir şekilde karşılamak için konutun fiyatında yüksek bir pay alan arsa maliyetlerini düşürmemiz lazım. Kamu arazilerinde, özel sektör işbirliği ile ‘yap-işlet-devret’ ya da ‘yap-kirala-devret’ modeli uygulanabilir ” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamını Oku

Silivri’den 5 kıtaya ihracat

12 Haziran 2023

1989 yılından bu yana ev ve mutfak eşyaları sektöründe faaliyet gösteren Lux Plastik, dünyanın dört bir tarafına 900 çeşit ürün ihraç ediyor. 34 yıl önce bir makine ve bir kalıpla başlayan üretim yolculuğunda bugün aylık 2.5 milyon adet üretim hacime ulaşıldı. Lux Plastik’in genel müdürü Burak Önder dünyaya açılan firmanın yola çıkış hikâyesini, büyüme hamlelerini ve gelecek dönem hedeflerini anlattı.

“Mütevazi bir sermayeyle ve küçük denilebilecek üretim kapasitesiyle, bir makine ve bir kalıpla bu işe başladık. İlk zamanlar şirketimizin kurucusu hâlâ ortağım olan Sebahattin Erçin, ürettiği ürünlerin satışını da kendisi yaparmış. Hatta o dönemler pazara çıktığı bile olmuş” diyen Burak Önder, bugün Lux Plastik olarak Qlux Ideas markalarıyla Silivri’de bulunan fabrikalarında ev ve mutfak eşyaları alanında farklı tasarımlı ürünler dizayn ettiklerini söyledi.

KENDİMİZİ SÜREKLİ YENİLİYORUZ

Plastik mutfak ve banyo ürünleri üreterek başladıkları yolculukta bugün itibarıyla plastik, cam ve metalden mamul mutfak eşyaları üretimi yaptıklarını dile getiren Önder, “Ürettiğimiz ürünlerin yaklaşık yüzde 70’ini 5 kıtada 93 ülkeye ihraç ediyoruz. Hikâyemizde katalizör etkisi yaratan etken ihracattı. İhracat yapmak, dünyaya ayak uydurmak ve bu yönüyle değişime uyum sağlamak bugünkü konumumuzda çok etkili oldu. Bugün evlerde kullanılan cam sürahilerden rendelere, plastik saklama kaplarından kâselere kadar toplam 900 çeşit ürünümüz bulunuyor. Bir yandan dünyadaki gelişmeleri ve trendleri takip ederken bir yandan da devamlı yeni ve farklı ürünler pazara sunmamız gerekiyor. Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de dünya ve trendi takip edemezseniz ve müşterilerinize yeni ürün sunamazsanız kaybediyorsunuz. Biz de kendimizi sürekli yeniliyoruz” ifadelerini kullandı.

VALİZLE DÜNYAYI DOLAŞIYORUZ

Dünyanın önemli perakende zincirleri ile çalıştıklarını söyleyen Önder, “Elimizde valizimizle tüm dünyayı dolaşıyoruz. Satın almadan üretime, kaliteden satışa kaliteli bir ekosistem kurmaya gayret ediyoruz. Fuarlar, heyetler ve bireysel ziyaretlerin yanında, pazarlama noktasında da önemli çalışmalar yapıyoruz. Geçen sene 39 ülkeyi ziyaret ettik, bu sene 43 ülkeye gideceğiz. Gitmediğiniz yer sizin olmuyor. Biz işler iyiyken de ayağımızı gazdan hiç çekmiyoruz, satış ve pazarlamayı bırakmıyoruz. Ülke olarak bilgi ve kavram üretmek, kendi hikâyemizi yazmak ve dünyaya yeni modeller sunmak zorundayız. Bizim bunu yapacak gücümüz var” diye konuştu.  

Yazının Devamını Oku

‘Bekleyen 200 milyon $’lık yatırımı başlatıyoruz’

9 Haziran 2023

Pandemi dönemi şartları, savaşla gelen maliyet artışı, deprem felaketi ve seçimler nedeniyle zorlu bir süreçten geçildiğini dile getiren Polat, “Belirsizlikler yatırımları doğrudan etkiliyor. Kimi işleri durduruyor, kimi yatırımı bekletiyor. Biz de holding olarak yaklaşık 200 milyon dolar yatırım için bekledik. Şimdi ilk adımı atıyoruz ve Beşiktaş Akatlar’da 50 milyon dolar yatırım değerine sahip projemize başlıyoruz. Yılın ikinci yarısı için de hükümetin yeni ekonomi politikaları belirleyici olacak. Faizler yükselecek ama nasıl olacak bilmiyoruz” dedi. Polat, önümüzdeki dönemde yurtdışında Almanya, Sırbistan, ABD’de Miami ve San Francisco’da proje planladıklarını, yurtiçinde de değerli kâğıt alanında yatırımları olacağını ekledi.

HEM EV HEM OFİS

Pandemi döneminde başlayan ve kalıcı hale gelen evden çalışma düzeni nedeniyle şirket yeni konut projesini ev ve ofis olarak kullanılacak şekilde tasarladı. ‘Polat Akatlar’ projesi hakkında bilgi veren Polat Gayrimenkul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Yücel şunları söyledi: “Şehrin merkezi ve nezih bölgelerinden biri olan Akatlar’da çoğunlukla yapılar eski. Bölgede depreme karşı güvenli, günün ihtiyaçlarına cevap veren 112 konutluk bir proje inşa edeceğiz. Projemiz, zemin artı 14 katlı, 8 kat otoparkı olan, alt kat ve çatısında sosyal alanların olduğu bir bloktan oluşuyor. Metrekare satış fiyatı 200 bin TL. Teslimleri ise 2026 yılı sonunda yapmayı planlıyoruz.”


Adnan Polat - Kaan Yücel

‘DÖNÜŞÜM İSTİSMARI ENGELLENMELİ’

Kentsel dönüşüm ihtiyacına dikkat çeken Adnan Polat, bu alanda devletin işin içinde olduğu yeni bir modele ihtiyaç olduğunu ifade etti. İstanbul Piyalepaşa’da büyük bir dönüşüm projesi yaptıklarını hatırlatan Polat, “Her bölgede yüzde 4-5’i bulmayan ama süreci zora sokan istismarcılar var. Daha fazla para için çabalıyorlar. Devlet işin içinde olup bunu önlemeli. İnşaatı yapan taraftaki istismarcılar da engellenmeli. Yoksa bu düzenle dönüşüm zor. Ama biliyoruz ki geçmişte deniz kumuyla, hazır beton olmadan yapılan binlerce bina var. Bir tek İstanbul değil tüm Marmara için dönüşüm olmazsa olmaz” dedi.

‘SAT-YAP MODELİ ORTADAN KALKACAK’

Yazının Devamını Oku

Yeni dönemde kentsel dönüşüm ve sosyal konut başlıkları öne çıkacak... İnşaatta öncelikli 5 gündem

6 Haziran 2023

1- DEPREM BÖLGESİ ÇALIŞMALARI

6 Şubat’ta meydana gelen depremlerle binlerce canımızı kaybettik. Yaşanan büyük acıdan sonra hayatta kalanların yaralarını sarmak için güvenli konut inşa süreci başladı. Eski Bakan Murat Kurum’un koordinatörlüğünde yürütülen çalışmalarda şimdi dümene yeni Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki geçti. Bölgede ilk yıl 319 bin toplam 650 bin konutun inşası planlanıyor. İlk etap projelerinin de bir yılda teslim edileceği açıklandı. Söz verilen sürede teslimlerin gerçekleşmesi için yeni bakanlık ekiplerini yoğun bir iş programı bekliyor.

2- DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ

Deprem felaketinden sonra kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğu bir kez daha görüldü. Bilim insanlarının İstanbul için yaptığı uyarılar sonrasında yeni bir kampanya başlatıldı. Yarısı Bizden kampanyasında, inşaat maliyetinin yarısını devletin karşılayacağı ve riskli evde yaşayanların uygun ödeme planı ile evini yenileyeceği belirtildi. Kampanyaya 1 milyon 19 bin 471 bağımsız birim için (konut ve işyeri), 269 bin 670 başvuru yapıldı. Kurum’un hayata geçirdiği projede yapım sürecini Bakan Özhaseki yürütecek. Bu aşamada da hız oldukça önemli. Çünkü İstanbul’da 1.5 milyon riskli konutun 5 yılda dönüşeceği açıklandı.

KİRACI VE EV SAHİBİ ÇÖZÜM BEKLİYOR

3- KİRA KRİZİ

Son yıllarda milyonlarca vatandaşın ortak sorunu kira artışları oldu. Yaşanan mağduriyeti önlemek için geçen yıl kira artışına yüzde 25 zam sınırı getirildi. 1 Temmuz’da sona erecek uygulamada sürenin uzatılması bekleniyor. Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ kiralar için yeni taslak kanun teklifinin tamamlandığını açıklamıştı. Şimdi yeni Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Bakan Özhaseki’nin ortak çalışmalarla sorunu çözecek yasal düzenlemelere son halini vermesi bekleniyor. Bu noktada önemli bir detay da şu; Kiracılar korunurken, kira geliri ile geçinen mülk sahiplerinin de mağduriyetleri önlenecek mi? Eski bakan Murat Kurum ev sahipleri için de yeni adımlar atılacağının sinyalini vermişti. Yasal düzenlemelerin yanında ‘kiralık sosyal konut’ üretimi önerisi de son aylarda sıkça gündeme geliyor. Sektör temsilcileri, kamu ve özel sektör işbirliği ile dar gelirliye kiralık konut üretmeye talip. Özhaseki’nin bu öneriye nasıl yaklaşacağı merakla bekleniyor.


Yazının Devamını Oku

Aronyayı keşfeden iki kardeş markasını kurdu... Mucize meyve girişimcilere kapı açtı

5 Haziran 2023

TESADÜFEN karşılarına çıkan bir meyve ile başladı girişimcilik serüvenleri... İki kız kardeş Aynur Rona ile Songül Koç el ele verdi ve zorlu bir yolculuğa çıktı. Pandemi döneminin başında olmalarına rağmen geri adım atmayan girişimciler, süper meyve olarak bilinen aronyayı Türkiye’de üretmeye başladı. Mor Aronya Yönetim Kurulu Başkanı Aynur Rona ile yola çıkış hikâyelerini ve yeni dönem hedeflerini konuştuk...

Kardeşi Songül Koç’un eşi Mehmet Koç’un yurtdışı seyahatinde aronya meyvesini gördüğünü ve ailenin de tatması için Türkiye’ye getirdiğini belirten Aynur Rona, “O dönem bizim için de yabancı bir meyveydi. Araştırma yapınca faydalarını öğrendik. Eniştem Mehmet Koç da bizi cesaretlendirdi ve ‘Bu işe kadın eli değmeli’ dedi. Çocuklarını büyüten ve iş hayatına dönmek isteyen iki kardeş olarak biz de neden olmasın dedik ve yola çıktık” dedi.

Songül Koç - Aynur Rona 

POLONYA’DAN FİDAN GELDİ

Yeni iş fikrinin pandemi dönemine denk gelmesi nedeniyle birçok zorluk yaşadıklarını ama çalışmaya azimle devam ettiklerini dile getiren Rona, “Bu süreçte araştırmalar yaptık. Nereden fidan alıp Türkiye’de nerede yetiştireceğimize baktık. Gördük ki Yalova Atatürk Bahçe Bitkileri Enstitüsü’nde 2007’de bir doktora öğrencisinin çalışması ile Türkiye bu meyve ile tanışmış ve Yalova merkezi olmuş. İlk önce orada ekime başladık. Sonrasında ise Polonya’dan getirdiğimiz fidanlarla işi geliştirdik. Kırklareli’nde 200 dönüm alanda 100 bin fidanla üretime başladık” diye konuştu.

GIDA TAKVİYESİ OLDU

2020 yılında kurdukları markaları için hem yetiştirdikleri hem de anlaşmalı çiftçilerden aldıkları aronyaları kullandıklarını belirten Aynur Rona, kurutulmuş aronya, aronya sirkesi, tozu, suyu, kurusu, konsantresi, reçeli, marmelatı gibi çeşitli ürünler geliştirdiklerini aktardı. Kendi portalları ve Türkiye’nin bilinen büyük e-ticaret siteleri aracılığıyla tüketiciye ulaştıklarını belirten Rona, “Malatya Pazarı ve Boynerlerde yer alacağız. Marketlere giriş için görüşmeler sürüyor. İlerleyen dönemde taze meyve ve dondurulmuş ürün olarak da satış planlıyoruz” şeklinde konuştu. Aronyanın sağlık üzerindeki faydaları nedeniyle gıda takviyesi alanına da adım attıklarını belirten Rona, kapsül, toz ve çiğnenebilir formatta ürünler geliştirdiklerini aktardı.

Yazının Devamını Oku

İşte kiralık evde gelir beklentisi! Ev kiralayacaklar için en düşük hane geliri ihtiyacı hesaplandı

4 Haziran 2023

Son yıllarda birçok ilde vatandaşın ortak sorunu fahiş kira artışları. Hem kiracılar hem de yeni kiralık ev arayanlar zorlu bir dönemden geçiyor. Öyle ki istenen kira bedelleri çoğu zaman maaşların dahi üzerine çıkıyor. TSKB Gayrimenkul Değerleme tarafından Hürriyet’e özel yapılan araştırma da çarpıcı tabloyu gözler önüne seriyor. Üç büyük ilde en ucuz 2+1 evi kiralamak için hane gelirinin en az 20-25 bin lira bandından olması gerekiyor. Şehirlerin merkezi bölgelerinde ise gelir beklentisi 50-60 bin liraya kadar çıkıyor.

Araştırmada ilan sitelerindeki, 0-5 yaş aralığındaki binalarda normal katta konumlu en az 90 metrekare brüt alanlı, 2+1 tipi konutların ‘en düşük kira fiyatları’ esas alındı. Hane halkı gelirinin yüzde 30’unun kiraya ayrılabilir olduğu kabulüyle ilçe ilçe aylık hane gelir beklentisi ortaya konuldu.
“Fiyatlardaki artış, konut satın almak için sınırlı finansal araçlar, arzdaki daralma ve depremle gelen göç dalgası kiralarda artış için önemli itici güçler oldu” diyen TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Sertan Ünal, hane halkı giderlerinde kiranın payının önemli ölçüde arttığını söyledi.

İSTANBUL’DA GELİR 20-67 BİN TL OLMALI

İstanbul’da en düşük kira bedellerinin Silivri, Arnavutköy, Esenyurt, Beylikdüzü gibi kent çeperlerinde yoğunlaştığını belirten Ünal, bu bölgelerde dahi en düşük aylık gelirin 20-25 bin lira olması gerektiğini kaydetti. Ünal’ın verdiği bilgilere göre, sezonluk kiralamaların yoğun olduğu Adalar’dan sonra hane halkı aylık minimum gelir beklentisinin en yüksek olduğu ilçeler Beşiktaş, Kadıköy ve Bakırköy. En düşük kira fiyatları dahi dikkate alındığında en düşük aylık gelir beklentisi Beşiktaş’ta 67 bin lira, Kadıköy’de 63 bin lira, Bakırköy’de ise 56 bin lira olarak hesaplandı.

İZMİR’DE 60 BİN TL’YE ÇIKIYOR

Ege bölgesine ilişkin bilgi veren Ünal, “İzmir ilinde öğrenci kesimine hitap eden Buca ve Konak ilçelerinde aylık minimum hane halkı geliri 20-25 bin TL bandında seyretmekte olup, lüks konut stoğunun fazla olduğu, Narlıdere, Gaziemir ve Güzelbahçe ilçelerinde ise minimum aylık hane halkı gelirinin 40-60 TL aralığında olduğu tespit edildi. Aydın, Denizli ve Muğla illerinde ise minimum aylık hane halkı gelirinin 15-20 bin TL aralığında olduğu görüldü” şeklinde konuştu.

Yazının Devamını Oku

‘Konutta bekleme dönemi bitti’

2 Haziran 2023

KONUT satışlarında son üç aydır ciddi durgunluk yaşanıyor. Alıcılar deprem ve seçim beklentisiyle bir süredir bekle-gör pozisyonuna geçti. Üreticiler ise maliyet artışlarının yarattığı öngörülemeyen piyasa şartları nedeniyle uzun süredir temkinli ilerliyor. Piyasadaki bekleme döneminin sona erdiğini belirten Pasifik GYO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, “Konut üreticileri önünü göremediği için bir süre bekledi ama artık bu dönem geride kaldı. Ufak tefek dalgalar olabilir ama büyük dalgaları atlattık. Gayrimenkulde alıcı da satıcı da yeni döneme hazır. Önümüzdeki günlerde konut piyasası hareketlenecek” dedi.

ÜÇ YENİ PROJE

Ankara merkezli firma İstanbul’a üç yeni proje ile giriş yaptı. Bu projelerde ön satış dönemine başladıklarını dile getiren Erdoğan, “Şimdiye kadar yaptıklarımızdan gurur, yapacaklarımız için ise heyecan duyuyoruz. İstanbul’daki üç projemizi de bu heyecanla gerçekleştiriyoruz. Levent’te hayata geçecek Next Level İstanbul ile Göktürk’teki Next Level Kemer ve Next Level Country projelerinin inşaat çalışmaları başladı ve büyük bir hızla devam ediyor. Projelere gelen talepten de memnunuz” dedi. Projelerin toplam değerinin 20 milyar liranın üzerinde olduğunu dile getiren Erdoğan şu bilgileri paylaştı:



Yazının Devamını Oku

Türkler Avrupa’da ‘sahaya’ çıkıyor! Eskiyen statlar Türk müteahhitlerce yenilenecek

1 Haziran 2023

FC Barcelona 5 milyar dolarlık değerlemeyle dünyanın en değerli ikinci futbol takımı. Bölge halkı için futboldan çok daha fazlasını ifade eden ve tutkulu taraftarlarıyla bilinen kulüp, Camp Nou stadını da kutsal mekân olarak tanımlıyor. Ancak 1957’de yapılan stadın yıpranan görüntüsü artık marka değeriyle örtüşmüyor. Hem Katalonya özerk bölgesi hem de dünya futbolu için büyük öneme sahip bu stat Türk müteahhitlik firması eliyle yenileniyor. Barcelona’nın tarihi stadı Spotify Camp Nou’nun yenilenmesi ihalesini kazanan Limak Holding, bu ay inşaata başlıyor. 1 milyar Euro maliyetli proje, Avrupa Birliği dışından bir firmanın Avrupa’da aldığı en büyük taahhüt işi olmasıyla dikkat çekiyor. Bugüne kadar yurtdışında 6-7 milyar dolarlık taahhüt işi aldıklarını ve bir bu kadarının da devam ettiğini ifade eden Limak Holding Onursal Başkanı Nihat Özdemir, “Bu proje bizim açımızdan bugüne kadar içinde yer aldığımız en simgesel, en anlamlı projelerden birisi olacak. Sadece Limak için değil, Türk müteahhitlik sektörü ve Türkiye için de önemli bir proje hayata geçecek” dedi.

İŞÇİ VE MALZEME TÜRKİYE’DEN

Projenin inşası aşamasında Türkiye’den de hem malzeme hem de işçi desteği alınacağını dile getiren Nihat Özdemir, “Projede yaklaşık 2 bin kişi çalışırken, Türkiye’den 100 beyaz yakalı çalışanın yanı sıra 1000 inşaat işçisi getireceğiz. Statta kullanılacak çelik konstrüksiyon, seramik, ahşap imalatlar, cam, alüminyum gibi malzemelerin yüzde 30-40’ını Türkiye’den tedarik edeceğiz. Türkiye’den yaklaşık 100 milyon Euro’luk malzeme alımı planlıyoruz” diye konuştu.

‘AVRUPALILAR BİZİ ÇAĞIRACAK’

Barselona stadı şirketin bölgede ilk adımı ama devamı da gelecek. Bunun için de İspanya’da ‘Limak İnşaat Avrupa’ (Limak Construction Europe SL) adında yeni bir şirket kurduklarını belirten Nihat Özdemir, “İspanya’da bir şirket kurmamız bize hem mali açıdan hem tanıtım açısından faydalı olacak ve birçok yerde yeni kapılar açacak” dedi. Avrupa’da alt ve üst yapıların çok eski olduğuna dikkat çeken Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ise “Bu yapıları yenilemek, enerji verimli, çevreye saygılı hale getirmek istiyorlar. Binaları sıfırdan yapmayalım, ne kadarını kullanabiliriz, dönüştürebiliriz şeklinde yenileme öne çıkıyor. Türkiye müteahhitlik sektörü de dünyada aldığı işlerin büyüklüğü ile ikinci, iş kalitesi ile ilk sırada. Büyük potansiyel barındıran yenileme pazarında Türkiye’nin payı artacak. Camp Nou’yu görünce Avrupalı diğer takımların da statları yenilemek için bizi çağıracağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

LAPORTA: 125. KURULUŞ YILIMIZA YETİŞECEK

FC Barcelona Başkanı Joan Laporta, ‘Neden Limak’ı tercih ettiniz?’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Dünya çapında referans sahibi olan Türk şirketi Limak, stadımızın yenilenmesinde en iyi fiyatı ve en kısa sürede teslimatı bize garanti etti. Limak teklif veren şirketler arasında kulübün talep ettiği zamanlamayla ilgili şartları karşılayan tek şirket oldu. Bunlar arasında 2024 Aralık ayından önce stada dönmek yer alıyor. Barcelona ’nın 125’inci kuruluş yıldönümüne yetişmesi bizim için önemli.”

Yazının Devamını Oku

Çoğunluk kararına katılmayanların payları işte böyle satılıyor: Dönüşüm muhalifleri evini kaybediyor

28 Mayıs 2023

Yaşanan deprem felaketinden sonra kentsel dönüşüm ihtiyacı yeniden gündeme geldi. Desteklerin artması ve maliyetin yarısını devletin karşıladığı yeni kampanya, kentsel dönüşüm taleplerine olumlu yansıdı. Dönüşümde en çok zorlanılan nokta ise şüphesiz tüm maliklerin onayının alınması. Yasaya göre riskli yapıların yenilenmesi için 2/3 çoğunluk yeterli görülüyor ve dönüşüm muhaliflerinin payı açık artırma ile satışa çıkıyor. Ancak bu uygulamada sene başında yeni düzenlemeler yapıldı. Dönüşümün hızlanması adına çoğunluk kararları daha etkili hale getirildi.

NELER DEĞİŞTİ

Sene başında yapılan yeni düzenlemeden birçok kişinin haberdar olmadığını belirten Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz,  “Son dönemde dönüşüme onay vermediği için evi satılan çok sayıda kişi bizlere başvuruyor. Vatandaşın bilmesi gereken en kritik nokta şu; eğer çoğunluk karar aldıysa bundan sonra ek bir toplantı yapılması zorunlu değil, geçmişte yapılıyordu. Ev sahibi gönderilen tebligata rağmen sözleşmeye 15 gün içinde imza atmadıysa yasa gereği payı satışa çıkar. Bu ihalenin tebliğ edilmesi de zorunlu değil. Eskiden son anda karar değiştirip açık artırma günü ‘tamam imza atarım’ diyordu. Artık bu hakkı da yok. Eğer diğer malikler izin vermezse ev üçüncü kişilere satılıyor” dedi.

ADIM ADIM SÜREÇ

Avukat Kiraz dönüşüme karşı çıkanlar için sürecin nasıl ilerlediğini adım adım anlattı:

-“Yapının ‘riskli’ kararı kesinleşti ve 2/3 çoğunluk dönüşüme onay verdi. Bu noktada dönüşüme karşı olan 1/3’lik kesim bir toplantı daveti beklemesin. Çünkü toplantı zorunluluğu kaldırıldı.

-Alınan karar, karşı çıkan taraflara noterden ihtar çekilerek bildiriliyor ve 15 gün süre veriyor. Noter ekine yapılan protokol, sözleşme örneği, değerleme raporu ve kat planı ile kat şeması ekleniyor.

-Karar 1/3’ün eline ulaştıktan sonra yapılan en büyük hata ‘itirazım var’ diyerek imzayı reddetmek. Kimi avukatlar vatandaşa ‘İmzalama, ben yürütmeyi durdurma kararı veya ihtiyati tedbir kararı alırım’ diyor. Doğru alabilir de. Ama bu karar iptal edildiğinde 15 gün süre dolduğu için pay yine satışa çıkıyor.

Yazının Devamını Oku