KADINLARIMIZIN çoğu, zinanın yeniden suç sayılmasını istiyorlar. Hatta bazıları öngörülen cezayı az buluyor.Üstelik bu kadınların tümü kırsal kesimden değil. Kentliler de var. Kadın özgürlüğü bakımından çelişki gibi görünen bu eğilim, Türkiye’deki sosyo-ekonomik yapı düşünülürse şaşılacak bir durum değil. Türkiye’de ekonomik özgürlüğe sahip olmayan milyonlarca kadın var. Onların pencerelerinden bakıldığında sorun şöyle irdelenebilir:İşi, mesleği, ailesinin desteği olmayan bu kadınlar, evlilikleri dışında hiçbir sosyal güvenceye sahip değiller. Kocası onu terk ettiği veya kapının önüne koyduğu zaman gidebileceği, sığınabileceği bir yerleri de yok. Bu yüzden birçok kadın, çaresizlik içinde kocasının her türlü davranışına, hatta attığı dayağa bile katlanmak zorunda kalıyor. O yüzden bazı illerde belediyeler, kadın sığınma evleri kuruyorlar. Ama bu evler soruna bir çözüm getiremiyor. Bu tip kadınlar, çaresiz bir şekilde kocalarının insafına sığınmak zorunda kalıyorlar.* * *Bu toplumsal çarpıklığı düzeltemediğiniz sürece kadınların, ‘Zina suç olsun’ yaklaşımını değiştiremezsiniz. Çünkü bunu kendileri için bir güvence olarak görüyorlar. Onların en büyük korkuları, kocalarının bir başka kadınla birlikte olup, hem kendilerini, hem de çocuklarını yüzüstü bırakmaları.Bu nedenle zinayı suç sayan yasayı, ‘kocalarını ayartan kadına’ karşı kendilerini koruyan bir silah olarak görüyorlar.Ayrıca kocasını kendisinden, evinden barkından koparıp alan kadına karşı yüreklerinde duydukları öfkenin bir ilacı diye kabul ediyorlar. Zinanın suç sayılmamasını savunan Pınar Altuğ ile suç sayılmasını isteyen Tuğba Altıntop ilginç iki örnek.Ekonomik özgürlüğü, sosyal güvencesi olmayan, kocasının eline ve insafına terk edilmiş kadınların, zinanın suç olmasına karşı çıkmaları beklenemez.Türkiye’de AKP’yi zorlayan, CHP’nin direnmesini frenleyen neden, kadınların içinde bulundukları bu sosyo-ekonomik çıkmazlardır.* * *Bir de madalyanın öteki yüzüne bakmak gerekir. Uygarlıktan, bireysel özgürlükten ve çağdaş hukuktan yana olanlar, zinanın suç olmasını doğal olarak kabul edemezler. Etmiyorlar da zaten... Çağımızda iki insanın gönül rızasıyla birlikte olmasının suç sayılması ilkel bir anlayıştır. Avrupa’ya girmek için çırpınan Türkiye’nin, bireysel özgürlüğü esas alan Batı değerlerine böylesine ters düşen bir yasayı yeniden çıkarmaya kalkışması büyük ve ciddi bir açmazdır. Kendi varlığını sürdürebilmek için ne pahasına olursa olsun Avrupa’ya girmeyi hedefleyen AKP iktidarının böyle çelişkilere düşmesi, zaman zaman kaçınılmaz oluyor.Burada şunu da vurgulamak gerekir. AKP’nin zinanın suç olmasını yeniden gündeme getirmek zorunda kalmasının gerçek nedeni, tabanından gelen baskılardır. Ancak AKP tabanında bir de çok kadınla evli olanlar var, yani imam nikáhlılar. Onlar ne olacak? Onlara dokunmadan bu düzenleme nasıl yapılacak?Bu yüzden AKP zor durumdadır. Zinayı yeniden suç haline getiren bir iktidar, anlayış olarak Avrupa Birliği ile tam üyelik görüşmeleri sürecinde bu tip çelişkiler yaşayacaktır.Oysa Türkiye’nin, uygar dünyanın parçası olmak için bazı faturaları göze alabilecek iktidarlara ihtiyacı var.