Gelin de iyimser olun bakalım

KARAMSARLIĞI sevmem. Ancak AKP iktidarı ile Türkiye’nin iyi günlere doğru yol almadığı kanısındayım.Bütün endişem de, dünya görüşü bu çağa ters olan AKP iktidarıyla şiddetli bir türbülansa yakalanma olasılığımız.Bunun göstergeleri her geçen gün artıyor.Hükümetin YÖK’le kavgası, üniversitelerle ilgili niyetleri, imam hatipler, Kuran kursları ve türban konusundaki bilgi çağıyla çelişen istekler ve bir türlü düzlüğe çıkaramadığımız kırılgan ekonomi...Bunların hepsi Türkiye’yi derinden sarsacak, toplumsal dengeleri bozacak, iç barışı olumsuz etkileyecek, zaman zaman rejim bunalımı yaratacak konular. ‘Milli Görüş gömleğini çıkardık’ diyen hükümetin göremediği, İslami kuralların ağırlıklı uygulandığı bir Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin parçası olamayacağıdır.Başbakan ve bakanlar, Akdeniz Oyunları’nda bir Amerikalı gazetecinin sporcu kızlarımıza ‘Siz Müslümansınız, bu giysiler inancınıza ters değil mi?’ sorusunu neden yönelttiğini düşünmelidir. Bu sorunun nedeninin kendi dünya görüşlerinden kaynaklandığı kuşku götürmeyecek kadar açıktır. Zina yasasıyla Avrupalıların kafalarında başlayan kuşku, tesettürlü eşlerin yarattığı imaj, türban tutkusu, çağdaş eğitimi dini eğitimle sulandırma çabaları ile büyüdü. * * *İktidar, Avrupa Birliği’de hızla gelişen Türkiye karşıtı görüşlerin kaynağını da araştırmalı. Avrupalı politikacıların Türkiye’yi hedef alan genişlemeyi erteleme, üyelik süresini 10-15 yıldan, 25-30 yıla uzatma isteklerinin gerekçelerini ciddi şekilde irdelemeli. Hükümet Avrupa Birliği’ndeki havanın bozulmasında kendi dinsel takıntılarının ve laiklik anlayışındaki farklılığın rolü olup olmadığını da ciddi olarak masaya yatırmalı.İran’ın yeniden koyu karanlıklara doğru rota değiştirmesi de kötü oldu. Mollaların egemenliğinden kurtulmak için çırpınan İran’daki geri dönüş, Batı ile ilişkilerde bu hükümetin başını ağrıtacak gelişmelere neden olabilir. AKP iktidarı İran’la ilişkilerini uluslararası dengelere ters düşmeyecek şekilde götürebilecek mi?* * *Yukarda saydığım, her biri laik demokratik rejim için birer bomba niteliğindeki sorunlar düşünüldüğünde önümüzdeki dönem için iyimser olmak gerçekten de zor. Kıbrıs’a bakın. Hiçbir olumlu gelişme yok. Batılı ülkeler verdikleri sözlerin bir tekini bile tutamadılar. Ama AKP iktidarı bu konuya uzak durmayı tercih ediyor. KKTC Cumhurbaşkanı Talat ise stratejik bir hata yapıyor. Şu aşamada izolasyonun kaldırılması konusunda Türk kesiminin muhatabı Rum kesimi değil ki, onlarla pazarlık yapıp Maraş’ı öneriyor.İzolasyonun kaldırılması sözünü Rumlar vermedi ki, Amerika ve Avrupa Birliği verdi. Bu konuda baskı onlara yapılmalı. Görüldüğü gibi önümüzdeki günlerde gerek içerde, gerek dışarda Türkiye’nin yazgısını belirleyecek çok kritik günler var.Dilerim Türkiye bir türbülansa girmeden bu zor dönemde yoluna devam eder.