AKP’nin önündeki zorunlu yol ayrımı

BİR iktidar işler iyi gitmemeye başladığı zaman önüne gelenle kavgaya tutuşur. Kavgalar şiddetlendikçe de baskıları artırır.İşte o zaman iş iyice çığırından çıkar. Şu anda AKP bu tatsız ve endişe verici sürece girdi.Üniversiteler AKP iktidarına karşı ayakta. İktidar ise bu kurumları kendi kafasına uygun hale getirme yolları arıyor. Para vermiyor, kadro vermiyor... Türbanın öfkesini almak için üniversiteleri düşman ilan ediyor. Devlet kurumlarından kendi yandaşı olmayan sendikaları temizleme harekátına girişiyor. Türkiye’nin ikinci büyük işçi konfederasyonu olan DİSK buna isyan ederek tam sayfa ilanlarla hükümetin tutumunu protesto ediyor, durum düzelmezse sokaklara çıkacağını duyuruyor. Yargıtay yargıya dönük siyasallaşma çabalarını sert bir dille kınıyor, geleceğe ilişkin endişelerini dile getiriyor, hükümeti uyarıyor.Hemen her gün bir sivil toplum örgütü, bir meslek kuruluşu iktidarın rejime dönük davranışına tepki gösteriyor. * * *Halkın uzun süreden beri etkili muhalefet yapmamakla suçladığı CHP, iç tüzüğü değiştiren iktidarı muhalefetin sesini kısmakla suçlayarak Meclis’i terk ediyor. Yine uzun zamandır iktidarın rejime dönük girişimleri konusunda yeterli tepkiyi ortaya koymamakla suçlanan ana muhalefet partisi başkanı Deniz Baykal patlıyor.Baykal halkı, iktidarın rejim karşıtı planlarını protesto etmeye, cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmaya çağırıyor.CHP Lideri aydınları da şöyle uyarıyor: ‘Biz Türkiye’yi İslami devlet modeline dönüştürme planlarını bozmak için çalışırken birçok liberal demokrat aydın ne yazık ki bu tuzağa düşüyor. Artık herkes gözünü açmalıdır. Perde açıldı, oyun görülüyor.’Sorumlu muhalefet yapacaklarını seçimden hemen sonra açıklayan ve bugüne kadar da bunu uygulayan Baykal’ın, bu kadar sert ve keskin muhalefete yönelmesi iktidarın rejime yönelik planlarının endişe verici boyutlara ulaştığına işaret diye yorumlanıyor.* * *Gelişmeler gösteriyor ki eğer iktidar partisine sağduyu egemen olmaz, rejime yönelik girişimler sürerse önümüzdeki yasama dönemi tatsız gerginliklere sahne olacak.Avrupa Birliği ile yaşamsal bir sürecin eşiğindeyiz. Böyle bir dönemde iktidarın içerde ciddi gerginliklere sahne olacak girişimlerden özellikle kaçması gerekir. Ama göründüğü kadarıyla iktidarın böyle bir sağduyuya yöneleceğine dair bir gösterge yok.Baykal’ın başlattığı toplumsal muhalefet hareketi konusunda ilginç değerlendirmeler var. Bugüne kadar muhalefet yapmadığı için yerden yere vurulan CHP Genel Başkanı bu kez de aşırı sert muhalefet yapmakla suçlanıyor. Demokrasilerde sorumluluğu sadece muhalefetten beklemek haksızlık olur. Ülkede gerginliklerin yaşanmaması için esas sorumluluk muhalefete değil, iktidara düşer.Laik demokratik rejimi korumak da muhalefetten çok iktidarın görevidir. AKP bir an önce tercihini yapmak zorundadır. Radikal tabanını memnun etmeyi hedefleyen bir radikal parti mi olacak, yoksa laik demokratik cumhuriyet ilkelerini özümsemiş bir parti mi?