Afrosaray

GEÇTİĞİMİZ hafta yolum İstanbul’a düştü. Boş bir günümde üniversite yıllarıma, 40 yıl öncesine dönmek istedim. Öğrenci evimiz belki duruyordur merakıyla Aksaray’a gittim. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi yakınlarında, Yenikapı’ya tepeden bakan, adaların ayağın altına serildiği mütevazı ama çok güzel deniz manzaralı bir daireydi.

Haberin Devamı


Oturduğumuz bina hiç el değmemiş gibi duruyordu ama çevresi çok değişmişti. Çaprazındaki bina otel olmuş, mahallenin çevresi ise sanki Afrika kıtasına dönmüştü. Apartmanlara giren çıkanlar, dükkanlarda, kafelerde, lokantalarda hemen herkes kadınlı, erkekli Afrikalılardı. Gruplar halinde toplandıkları sokaklarda bağrış, çağrış kahkahalarıyla Aksaray adeta Afrosaray olmuştu. Kongo, Gana, Nijerya, Sudan gibi geldikleri Afrika ülkelerindeki şehirlerden hiç farkı kalmamıştı.

RUSYA DEĞİL, İZMİR
Aslında Aksaray’daki görüntüler İzmir dahil Türkiye’nin hemen her yerinde karşımıza çıkıyor. Bir emlakçı, İzmir’de yeni kent merkezinde gökyüzüne hızla yükselen binalardan birine gittiğinde gördüklerine inanamadığını anlattı. “Siteye girdiğimde İzmir’de miyim, Türkiye’de miyim anlayamadım. Etrafımda Türkçe konuşan tek bir kişi yoktu. Bütün dairelerde Ruslar, Ukraynalılar, İranlılar oturuyordu” dedi. Bunlar paralı yabancılar. Bir de çalışmak zorunda olanlar var.
Herhangi bir lokantaya, fırına gittiğimizde yarım yamalak Türkçeleri ile hizmet etmeye çalışan yabancı iş gücü görmek artık bizi şaşırtmıyor. İzmir’de orta ölçekte sanayici bir arkadaşım, “Asgari ücretin bu noktalara geldiği bir zamanda Afganlılar, Suriyeliler olmasa hepimiz batarız” demişti.

Haberin Devamı

USTA AYLIKLARI UÇTU
Sigortasız, vergisiz ucuz iş gücü özelikle küçük işletmelerin ayakta kalmasına yardımcı oluyor. Ama ülkedeki iş gücü dengelerini bozduğunu, haksız rekabeti körüklediğini, en önemlisi de yabancı düşmanlığını artırdığını unutmamak gerek. Günlük yevmiyelerin bin-bin 500 lirayı bulduğu bir zamanda yaşıyoruz. İnşaat sektöründe seramik ustası, fayansçı, elektrikçi aylıkları 50-60 bin lirayı bulmuş. Kepçe, vinç operatörlerinin aylıklarının ortalama 150 bin, balık lokantalarında mezeci aylıklarının 70 bin lira olduğu bir dönemdeyiz.
İşte bu ortamda özellikle nitelikli yabancı iş gücüne talep çok yüksek oluyor. Aslında sorun sadece Türkiye’nin değil. Almanya da nitelikli iş gücüne kapılarını sonuna kadar açtı. Elektrikten seramiğe her konuda nitelikli personeli ülkesine transfer etmek için gerekli yasal düzenlemeler geçtiğimiz aylarda tamamlandı. En az 7.5 milyon nitelikli eleman alacağını açıkladı Almanya.

Haberin Devamı

ALMANLAR GÖZ DİKTİ
Schengen vizesi almak için aylarca kuyrukta bekleyenler eğer herhangi bir alanda ustalıkları varsa yaşları 40-45’in altındaysa kapılar ardına kadar açık. Konuştuğum ustaların hepsine Avrupa hele Almanya’ya gitmek çok cazip geliyor. Yakında elektriğimiz, su tesisatımız bozulursa usta bulamaz olacağız. Niteliksiz Afrikalı, Suriyeli, Afgan iş gücü bize; nitelikli Türk ustalar Almanya’ya. Doktorlar, mühendisler, bilgisayar ve program yazılımcılarından bahsetmiyorum bile. Onlar zaten çoktan Avrupa’nın yolunu tuttu.
Günümüzde en önemli sermaye bilgi ve nitelikli iş gücü. Eğer yıllarca vergilerimizle kurulan meslek liselerinde, yüksekokul ve üniversitelerde okuttuğumuz nitelikli iş gücünü elde tutamazsak sanayiden hizmete her sektörde sıkıntı yaşarız.

Yazarın Tüm Yazıları