Gözde Yener Birman

Tuna kiremitçi: Sosyalist ve Bektaşiyim

5 Ekim 2024
Yakışıklı fiziğinin önüne geçen, insana güven veren, istikrarlı, derinliği olan, yaptığı müziğe ve edebiyata ruhunu katan, ince mizah algısı ve dingin yapısıyla yıllardır kemikleşen kitlesi olan Tuna Kiremitçi ile içten bir sohbet gerçekleştirdik. Kendisi bağıra çağıra şöhretine şöhret katma gayretinde olanlardan olmadı hiçbir zaman.  Okul yıllarındaki zorlukları lehine çevirmeyi başarabilmiş bir sanat emekçisi olarak işinin kavrayıcı tarafını tercih etmiş.  Gençlerden, barıştan, akıldan, hoş görüden yana… Yine bana değerler katan bir sohbeti sizlerle paylaşmanın gönül rahatlığı içindeyim. Yüzde Yüz ilham Veren Sohbetler’de sanatının güvenli sularında kendinizi bırakabileceğiniz yazar-müzisyen Tuna Kiremitçi ile sizleri baş başa bırakıyorum.

 

 

SICAK BİR AİLE ORTAMINDA YETİŞSEYDİM…

 

- Tuna bey, sanat hayatınıza Galatasaray Lisesi’nde çok erken yaşlarda ve istikrarlı bir şekilde başladığınızı görüyoruz. Nasıl bu kadar kararlı olabildiniz?

TUNA KİREMİTÇİ: O yaşta akıldan çok sezgiyle verilmiş kararlar. Yazı ve kitap sevgisi çocukluğumda bir şekilde girmişti hayatıma. Lisede müzik koluna katılınca buna gitar çalmak eklendi. Sıcak bir aile ortamında yetişseydim belki iyi bir mimar ya da diplomat da olabilirdim. Beni sanata yönlendiren lisedeki ortam, Beyoğlu ve hayatta kalma güdüm oldu. Kendimi ifade etme konusunda büyük bir açlığım vardı. Şiirler yazmaya başlamıştım fakat yeni yetmeyken Türkçe şarkı sözü yazmayı bilmiyordum henüz.

 

Yazının Devamını Oku

İclal Aydın: Güzel üzülürüm

21 Eylül 2024
Kitaplarını severek okuduğum, merhametli, uzlaştırıcı ve herkesin gözüyle algılayıp esprili yaklaşımı olan, en sevdiğim bilge dostumla sohbet ediyormuşum gibi kitaplarını okuduğum İclal Aydın ile Urladam’da bir araya geldim. Bugüne kadar 16 kitabı çıkmış, ‘Üç Kız Kardeş’ kitabı dizi olmuş yazarın son kitabı ‘Salkım Sokak No: 3’ü hemen alıp okumanızı tavsiye ediyorum. Hem güldüm hem de ağladım... Müthiş… Samimi, ajitasyona kaçmadan, sade ve çok kuvvetli anlatıma sahip olan ‘Salkım Sokak No: 3’, aslında günümüz Türkiyesini, farklı kültürleri bir arada tutmayı medeni bir şekilde başaran İzmir’in bir mahallesinden, bir çocuğun gözünden anlatıyor. Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de gürültülü, çığırtkan değil de sakin, dingin, istikrarlı başarıların insanı, yazar İclal Aydın ile sizleri bir araya getiriyoruz. İlham almaya ve ilham olmaya devam…

 

 

 

- Salkım Sokak No: 3 adlı kitabınızın kahramanı Mert’in gözüyle anlatılan hikayeyi okuyoruz…Masum, naif, isyankar, soruları olan, çıkmazları, çözümleri ile o yılların masumiyeti, aile ve mahalle yapısı ile İzmir’in, Türkiye’nin ve göç almışların gözü ile her açıdan çok doğru tespitlerle aktarılmış bir kitap. İlk olarak hikayeyi neden çocuk Mert’in gözüyle anlatmayı tercih ettiniz?

İCLAL AYDIN: Kurgunun akışına çok özenli çalışsam da çoğunlukla hikayenin kendiliğinden akışına teslim oluyorum. Kahramanları dinlemeyi seviyorum. Bu kez de öyle oldu. Mert kendiliğinden geldi ve anlatmaya başladı. Ben de ortaya çıkan ilk 10 sayfadan sonra sözü ona bırakmaya karar verdim.

 

- Edis karakteri ile Makedonya aile yapısını, sert, kuralcı dedesini tanıyoruz ve yine Edis ile okuyucuyu yerlebir eden ülkemizin acı gerçeklerine çevriliyoruz. Çatışmalar, göçler, doğal afetler… Bu kadar acı olayın anlatıldığı ama her daim tatlı bir tebessümle okuduğum kitapta bırakmak istediğiniz esas etki neydi?

Yazının Devamını Oku

Murat Menteş: kendimizi aşmak için okuruz ve yazarız

7 Eylül 2024
İnsanın kafasını karıştıran, hatta allak bullak eden, kendi formlarını yaratıp yarattığı teknikle kendisini karşı karşıya getiren, yenilikçi, zorlayıcı bu sayede de okuyucunun sınırlarını zihni sinir zekasıyla genişleten yazar Murat Menteş ile bir araya geldik. Vefat etmiş yazarlarla söyleşilerden oluşan ‘Derde Deva Randevu’nun dördüncü serisi için bir araya geldiğim ve hemen hemen tüm kitaplarını okuduğum Murat Menteş, Türk edebiyatında adını sağlam ve dikkat çekici puntolarla yazdı bile… Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de en çok üreten ve benzeri olmayan yazar Murat Menteş’in yanıtlarının sizlere ilham olacağına inanıyorum.

Fotoğraflar: Aykut Uslutekin 

 

 

- Çok severek takip ettiğim Derde Deva Randevu serisinin dördüncü kitabını çıkardınız. Nedir bu kitap serisinin içeriği, sizden dinleyelim.

MURAT MENTEŞ: Derde Deva Randevu, vefat etmiş yazarlarla söyleşilerden oluşuyor. Soruları ben soruyorum, cevaplar ise yazarların eserlerinden alıntılarla veriliyor. Farabi’den Tomris Uyar’a, Yunus Emre’den Asimov’a, Hayyam’dan Oğuz Atay’a kadar... Hakan Karataş, söyleşilerin bir bölümünü çizgi-öykü formunda çiziyor. Böylece yazarların yaşadığı yerleri, hayatlarındaki bazı önemli olayları görüyoruz. Belgesel gibi. DDR’yi, 10-12 kitaplık bir edebiyat ve felsefe antolojisi olarak tasarlamıştım. Bakalım, kısmet... Yapabiliriz inşallah.

 

CEM YILMAZ’IN TEVECCÜHÜ

- İlk üç kitabı ‘Derde Deva Randevu Süper Cilt-1’ başlığıyla yayımladınız. Süper Cilt’e Cem Yılmaz önsöz yazdı. “Kitaptaki şahsiyetleri çok seveceğinizi umut ediyor, her birinin, hayalleriniz için ilham olmasını diliyorum” diyor. Cem Yılmaz’ın önsöz yazması fikri nasıl doğdu?

Yazının Devamını Oku

Doğa rutkay: tükenmişlik sendromu yaşama şansım yok

31 Ağustos 2024
‘Su gibi’ sözü Doğa Rutkay için söylense yeridir. Güzelliği ‘su gibi’ duru, berrak, doğal. Kişiliği ‘su gibi’ insanı rahatlatan, iyi hissettiren, özgün ve özgür. Dolayısıyla onunla yapılan işlerde zorluklar olsa da hayata yaklaşımı sayesinde eminim ‘su gibi’ akıyordur.

 

 

Fotoğraflar: HAGGAY BAYSEL

Biz Doğa Rutkay’ı çok seviyoruz. Oyunculuğunda, girdiği rollerin hakkını veren, bugüne kadar tek olumsuz, magazinsel bir olayına şahit olmadığımız bilakis ailesine ve evlatlarına adanmışlığı ile örnek alınacak bir sanatçı.

Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de mesleğine olan saygısı, tutkusu ile örnek gösterilecek kadar tutarlı olan Doğa Rutkay ile sizler için ilham olacak sohbetimizi paylaşıyorum.

 

SOYADIMIN FARKINDALIĞINI VE KEYFİNİ SÜRDÜM

- Doğa Rutkay olmak bir çokları için dışarıdan bakıldığında kolay gibi görünse de esas zorluğun ünlü ve sevilen bir sanatçının -Rutkay Aziz- kızı olarak kendi ismini oluşturması daha zor gibi geliyor bana… Bu süreçten bahsedebilir misiniz?

Yazının Devamını Oku

Beyhan Budak: Dünyanın bize mutluluk sözü yok

24 Ağustos 2024
Yıllar önce sosyal medyada karşıma çıktı. O kadar güzel bir yaklaşımı vardı ki, ‘kim bu?’ dedim ve takip etmeye başladım. Psikolog Beyhan Budak… Ele aldığı konulara yaklaşımı hem bir psikoloğun bilgiliğinde hem de bir dost samimiyetindeydi. Ses tonu, bir çok açıdan farklı, sıkmadan, yormadan konuları ele alma şekli herkes tarafından çok sevildi. Ben elimde not defterim, kalemim öyle izliyorum. Bilgisini bilgiçlikle değil, gündelik yaklaşımlarla sade ve çözümcül bir şekilde aktarıyor. Milyonlarca takipçisi var. Kolay değil, hele hele her şeyin görselliğe ve şova döndüğü günümüzde sözünle, tespitlerinle, biliminle sevilip sayılmak oldukça kıymetli.

Fotoğraflar Aykut Uslutekin

 

Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de Psikolog Beyhan Budak’ın bizlere mutluluğa, çocuklarımızın yaklaşan eğitim hayatlarına ve daha bir çok konuya dair, yine saklayabileceğiniz çok samimi, ufuk açıcı ve tabii ki ilham verici sohbeti ile sizleri baş başa bırakıyorum.

 

EŞİM ‘BEN RADYODAKİ BEYHAN’I İSTİYORUM’ DEDİ

 

- Beyhan bey, o kadar sakinsiniz ki hayatınızda olumsuz bir şey olsa bile içinizden değil de adeta sizi sıyırıp geçiyor hissiyatı veriyorsunuz. Nedir bu durum, hep böyle misiniz?

Yazının Devamını Oku

Nazan Kesal: ‘Urla Dam’ hepimizin

17 Ağustos 2024
Nazan Kesal oynadığı her filme, oyuna müthiş kalite katan, karizması, aurası, oyunculuğu dünya standartlarında olan bir sanatçı. Mesleğinin ciddi bir emekçisi olarak sanatını hayatının merkezine koyan Nazan Kesal, eşi Ercan Kesal ile yıllarının emeği ile kazanılmış birikimleriyle kurdukları kültür-sanat merkezi olan Urla Dam’da bir birinden değerli isimlere, konserlere, sergilere ev sahipliği yapıyorlar. Bir sene önce kurdukları sanat merkezinde Nazan Kesal’in her anında ve metrekaresindeki emeğini gözlerimle şahit olunca, başarının şansa bağlı olmadığını bir kez daha gördüm.

 

- Seyretmediyseniz hemen seyredin: ‘Hayatla Barış’ (Netflix’te).

- Gitmediyseniz hemen gidin: ‘Yaralarım Aşktandır’ 30 Ağustos’ta Urla Dam’da, sonra İstanbul’da...

Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetlerde ilham alacağınıza, okurken tanımaktan mutluluk duyacağınıza emin olduğum sanatçı, oyuncu Nazan Kesal’ı sizler için konuk ettim. İlham olmaya devam ediyoruz!

 

ENGEL İNSANIN ZİHNİNDEDİR

 

Yazının Devamını Oku

Her şeyi ‘olduran’ kadın: Ahu Serter

3 Ağustos 2024
Yılmayan, dönüştürebilen, cesur, kendi deyimi ile her yere ait olan, Atatürk’ü dünyanın en büyük girişimcilerinden biri olarak gören, bildiğiniz bir çok kuruluşun yönetiminde ve oluşumunda olan, kurucusu olduğu Fark Labs ile başı çeken şirketlerle, belediyelerle geleceği kurgulayan, ARYA ile kadın girişimcileri destekleyen müthiş bir iş insanı olan Ahu Serter ile ilham vermenin ötesinde bir sohbet gerçekleştirdim.

 

Fotoğrafar: Haggay Baysel  

Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de iş dünyasının sayılan, projeleri ve oluşumları ile Türkiye’nin geleceğini adeta ilmik ilmik ören Ahu Serter ile bir araya geldik.

 

TOPLUMUN DAHA ÇOK ASİYE İHTİYACI VAR

 

- O kadar çok şey yapmışsınız ki sizi tanımlamak zor… Belki de kadın ve girişimcilik olarak iki başlık altında toparlayabiliriz. Yaptığınız işi nasıl tanımlarsınız? Girişimcilik kavramı ile başlayalım mı?

AHU SERTER: Bir arkadaşım bana ‘hayır bükücü’ demişti. Aslında yaptığım ‘olmaz’ diyene nasıl ‘oldurulur’u göstermek. Buna girişimcilik diyebilir miyiz bilmiyorum ama hep yeni ve iyiye merak duymak ve var olanı kabul etmemek, her zaman daha iyisine dönüşme ve dönüştürme arzusu diyebiliriz sanırım. Bir şey aklıma yatmıyorsa, ‘niye böyle kabul edelim’ duygusu bende hep olmuştur. Çocuk yaştan beri böyleyim ki buna ‘asi’ olmak deniyor toplumda. Aslında toplumun daha çok asiye ihtiyacı var. Ama nasıl asi olmalı?: Sonuç odaklı ve bir amaç için asi olmak, iyi bir girişimci gibi düşünerek, savaşları seçip doğru zafer için çalışmak. Ancak böyle asilerle daha iyiye ulaşabiliriz.

Yazının Devamını Oku

Simülasyonda yaşıyoruz "Sinan Canan"

13 Temmuz 2024
Bence modern çağımızın dervişi!

 

Kendisinden devşiriyor, dönüşüp dönüştürüyor. Hayatın sorularına dair sonsuz merakını, ilgisini, bilgisini, araştırmasını herkesle paylaşıyor, paylaştıkça çoğalıyor.

Bilim insanı, biyolog ve sinirbilim uzmanı Sinan Canan, tüm bu tanımların üzerinde insanın yolculuğunda hancı olmayı bırakıp yolculuğun mana arayışında. Zihinsel performanstan yaratıcılığa, inançlar sisteminden eğitime, sanata, nörobiyoloji ile açıklama getirirken onunla ilerleyen, soran, irdeleyen ciddi bir kitlesi oluştu.

Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de uzunca süredir takip ettiğim, bilgisinin yanında aktarma ve farklı dinamiklerle bezediği anlatımını çok sevdiğim Sinan Canan ile Nettalks söyleşisinde bir araya geldik. Kendisini mutlaka takip edin; bilginiz katlanacak, yeni ufuklar kazanacaksınız.

İlham olmaya devam ediyoruz...

 

KARNI DOYUNCA ARIZA ÇIKARAN TEK CANLIYIZ

Yazının Devamını Oku