Dolunay Kadıoğlu

Arkadaşımla da bilgisayar oyunlarındaki şeyleri yapabilir miyim?

24 Eylül 2019
Psikolojik Danışman/Cinsel Terapist Dolunay Kadıoğlu, oyunların çocuğun fiziksel, bilişsel ve cinsel gelişim sürecinde çok etkili olduğuna vurgu yaptı ve konuya şöyle açıklık getirdi…

Körebe, iztop, yakartop, saklambaç, uzuneşek gibi eski oyunlar, çocuğun iletişim becerilerini geliştirdiği gibi aynı zamanda fiziksel büyümesi ve beden sağlığı için olmazsa olmaz oyunlardır.

Son yıllarda çocuklar, özellikle büyük şehirlerde evlere tıkılıp bilgisayar oyunlarıyla yetinmek durumunda kaldılar. Bu durum çocukların bilgisayarda çok iyi olmalarını sağlarken, obezite başta olmak üzere şeker, tansiyon, depresyon gibi hastalıkların 10 yaş altına inmesine neden oldu. Tüm bunlarla birlikte bilgisayar oyunlarını tercih eden çocukların, cinsel gelişimlerinde erken ergenliğe girme görülüyor. Bunun nedeni ise bilgisayar oyunlardaki kadın ve erkek karakterlerin çocukların gelişim düzeyine uygun olmaması.

Çocukların sınırlarını bilmesi -kendi bedenine ve başka bir çocuğun bedenine saygı duymak- konusunda da birçok sorunla karşılaşılıyor. Çünkü bilgisayar oyunlarında her şeyin mümkün olduğunu zanneden çocuk, bunu arkadaşı üzerinde denemeye çalışıyor.

Bilgisayar oyunlarıyla büyüyen çocuklar için en önemli risklerden bir tanesi de sosyal fobi, yani sosyalleşmekten korkma ve diğer çocuklarla ve insanlarla iletişimde sorun yaşama. Oyunlar, çocukların dünyaya alışmasına yardım eden en etkin süreçlerdir. Bilgisayar oyunları ise dünyadan uzaklaşmaya bile neden olabilir.

Yazının Devamını Oku

Sekse yeterli zaman ayırın

12 Temmuz 2019
Yoğun iş temposu, büyük şehrin kaosu, çocuklar, bedensel ve zihinsel yorgunluklarla ertelenen, üşenilen cinsel yaşamlar süreç ilerledikçe hiç yaşanmaz hale gelebilir ya da sıklığı çok azalır. Bu cinselliğin yaşanmadığı anlamına gelmez.

İŞ HAYATI, EV İŞLERİ, ÇOCUKLARIN ÖDEVLERİ DERKEN CİNSELLİĞE VAKİT KALMIYORSA…

Mastürbasyon yapmak bireysel olarak cinsel ihtiyacı gidermenin kaçınılmaz yolu olur. Oysaki eşinizle yaşayacağınız cinsellik hem sevginin paylaşılıp çoğalmasına hem de bedensel gevşemeye ve stresin azalmasına destek olacaktır.Uzun süredir devam eden sağlık sorunları, ruhsal sorunlar, kullanılan ilaçların bir kısmı cinsel isteğin azalmasına neden olabilir. Çift birbirinden uzaklaştıkça da cinsellikten soğuma ve kaçınma yaşanabilir.Gebelik, doğum, çocuk sahibi olmakla ilgili sorun varsa buna bağlı tedaviler de cinsel uzaklaşmanın bir diğer nedenlerindendir. Ayrıca cinsel işlev bozukluğu sorunlarının bazıları da bu sürece neden olabilir.

PEKİ, NELER YAPILABİLİR?

Beklentilerinizi güncelleyin

“Flört dönemimizde çok tutkuluyduk, şimdi her şey çok sıradan ve görev gibi, oysaki o günler gibi olsa” vb. düşüncelerinizi, beklentilerinizi güncelleyin. İlişkilerde her dönemin kendine ait duygu geçişleri vardır. Flört ilk tutulmanın yaşandığı, adrenalin, dopamin vb. hormonların yüksek olduğu bir dönemken, ilişki sağlıklı gelişir ve büyürse sevgi, bağlılık oluşurken aşk ve tutkuda azalma görülür. Evliliğe dair tüm süreçlere bağlı olarak (çocuklar, stres, kavgalar vb.) cinselliğe olan ilgi azalabilir. Beklentileri buna göre güncellemek ve yaşadığınız cinselliğin sayısı azalsa bile niteliğine odaklanmak gerekir.

“Olmasa da olur” yerine “Olsa daha iyi olur” deyin

Hayat koşturmacasında ve yoğunlukta çoğu çiftin ilk vazgeçtiği şey cinsel birlikteliktir. Yemek içmek, uyku vb. ihtiyaçlar daha önemli gibi görünür ve cinselliğe ayrılan zaman gereksizmiş gibi algılanır.‘Yorgunum, uykuya daha çok ihtiyacım var, cinselliğe zaman ayıramam’ gibi yanlış düşüncelerle ertelenen cinsellik gitgide daha az deneyimlenir hale gelir.Oysaki yorgunken yapılan spor gibi yorgun olsan bile yapılan seks sonrasında stres hormonu azalır, oksitosin, endorfin vb. zihni ve bedeni rahatlanan hormonlar salgılanır bu da rahatlama ve gevşemeye neden olur. Yani mutlu ve doyurucu bir cinsel birliktelik yorgunluğa birebirdir diyebiliriz.

Haftada bir gün bile olsa yalnız kalın

Çocuklarınızı güvenle bırakabileceğiniz bir yer varsa haftada bir gün yalnız kalın. Sinema, tiyatro, yemeğe gitmek gibi baş başa yapmaktan keyif aldığınız bir etkinlik yapın ve sadece birbirinizin olumlu özelliklerine ve ana odaklanarak rahatlayın, keyifli zaman geçirin. Karı/koca/eş kimliğinize alan açın. Karı kocalık yani biz alanınıza hava aldırın, nefeslendirin, enerji doldurun.Eş kimliğinizin enerjisi biterse cinsel yaşantınıza enerjiniz kalmayabilir. Baş başa zaman geçirmek eş kimliğinizi besleyecek, o da cinsel hayatınızı destekleyecektir.

YORGUN ÇİFTLER İÇİN SEKS ÖNERİLERİ

KAYNAK: MUTLU AİLELERİN 101 SIRRI KİTABI/ Sedef Batı  

Mastürbasyon yapmak bireysel olarak cinsel ihtiyacı gidermenin kaçınılmaz yolu olur. Oysaki eşinizle yaşayacağınız cinsellik hem sevginin paylaşılıp çoğalmasına hem de bedensel gevşemeye ve stresin azalmasına destek olacaktır.Uzun süredir devam eden sağlık sorunları, ruhsal sorunlar, kullanılan ilaçların bir kısmı cinsel isteğin azalmasına neden olabilir. Çift birbirinden uzaklaştıkça da cinsellikten soğuma ve kaçınma yaşanabilir.
Gebelik, doğum, çocuk sahibi olmakla ilgili sorun varsa buna bağlı tedaviler de cinsel uzaklaşmanın bir diğer nedenlerindendir. Ayrıca cinsel işlev bozukluğu sorunlarının bazıları da bu sürece neden olabilir.

Beklentilerinizi güncelleyin

“Flört dönemimizde çok tutkuluyduk, şimdi her şey çok sıradan ve görev gibi, oysaki o günler gibi olsa” vb. düşüncelerinizi, beklentilerinizi güncelleyin. İlişkilerde her dönemin kendine ait duygu geçişleri vardır. Flört ilk tutulmanın yaşandığı, adrenalin, dopamin vb. hormonların yüksek olduğu bir dönemken, ilişki sağlıklı gelişir ve büyürse sevgi, bağlılık oluşurken aşk ve tutkuda azalma görülür. Evliliğe dair tüm süreçlere bağlı olarak (çocuklar, stres, kavgalar vb.) cinselliğe olan ilgi azalabilir. Beklentileri buna göre güncellemek ve yaşadığınız cinselliğin sayısı azalsa bile niteliğine odaklanmak gerekir.

“Olmasa da olur” yerine “Olsa daha iyi olur” deyin

Hayat koşturmacasında ve yoğunlukta çoğu çiftin ilk vazgeçtiği şey cinsel birlikteliktir. Yemek içmek, uyku vb. ihtiyaçlar daha önemli gibi görünür ve cinselliğe ayrılan zaman gereksizmiş gibi algılanır.‘Yorgunum, uykuya daha çok ihtiyacım var, cinselliğe zaman ayıramam’ gibi yanlış düşüncelerle ertelenen cinsellik gitgide daha az deneyimlenir hale gelir.Oysaki yorgunken yapılan spor gibi yorgun olsan bile yapılan seks sonrasında stres hormonu azalır, oksitosin, endorfin vb. zihni ve bedeni rahatlanan hormonlar salgılanır bu da rahatlama ve gevşemeye neden olur. Yani mutlu ve doyurucu bir cinsel birliktelik yorgunluğa birebirdir diyebiliriz.

Yazının Devamını Oku

Zamane anne babaları

15 Mayıs 2019
Farkındalıklı anne babalar, bu yüzyılda bir çocuk için en büyük kazanç...

Zamane çocukları nasıl bir önceki nesil çocuklarından bilişsel ve davranışsal olarak farklı ise zamane anne babaları da bir nesil önceki ebeveynlerden bilişsel ve davranışsal olarak çok farklılar.

Bilişsel ve duygusal yetkinlik düzeyine göre farklılıklar gösterseler de çocuklarının bedensel ve duygusal ihtiyaçlarına daha çok önem veriyorlar zamane anne babaları.

Çocukların doyrulmamış ihtiyaçlarını nasıl karşılayabilecekleriyle ilgili daha çok uzmanla bağlantı kuruyor, daha çok okuyor ve öğrendiklerini çocuklarında uygulamaya çalışıyorlar. Yani fiziksel bakımlarına olduğu kadar ruhsal bakımlarına da önem veriyorlar.

Farkındalıklı anne babalar, bu yüzyılda bir çocuk için en büyük kazanç...

Farkındalığın mükemmellik boyutunda uygulanmaya çalışılması ise çocuk için olduğu kadar anne babalar için de yıkıcı sonuçlara neden olabiliyor.

Mükemmeliyetçi ebeveynlerin gösterdikleri duygular ve davranışlar genel olarak;

Farkındalıklı ebeveynler ise;

Sizce hangi zamane ebeveyn yaklaşımı daha mutlu, başarılı, farkındalıklı nesiller yetiştirme konusunda daha iyidir? Düşünmeyi sizlere bırakıyorum.

Yazının Devamını Oku

Anne-baba kimliğinizi yatak odasının dışında bırakın

16 Nisan 2019
Doğumdan sonra kadını bekleyen lohusalık, fizyolojik ve psikolojik zorlukları beraberinde getirebilir. Kadının doğum sonrası bebeğine ve anne kimliğine, erkeğin de baba kimliğine alışması alışma süreci bazen aylarca sürer.

Gebelik döneminde farklılaşan ve seyrekleşen cinsel yaşamın doğumdan sonra eskisi gibi olacağını beklemek gerçek dışı bir beklenti midir?

Karı-kocalık rafa kalkar ve aylarca rafta kalır.Çoğu zaman erkekler bu dönemde cinsel hayata bir an önce dönmek isterler. Kadın ve erkek arasında istenmeyen gerginliklerin yaşanması kaçınılmaz olur.Doğumdan sona ilk ayları geçip de cinsellik yavaş yavaş yaşanmaya başlandığında çok az çift bu durumdan memnudur. Eskiye, doğumdan, gebelikten önceye dair beklentiler, bir an önce eskisi gibi olma beklentileri iki tarafı da zorlar.

Kadının bedenindeki değişimler, hormonal değişimler, yorgunluk, uykusuzluk, çocuğun çok zamanını alması, erkeğin yeterince destek olamaması, kadının cinsel isteğindeki düşüşlerin nedenlerindendir.Lohusalık ve çocuğun ilk yılları geçtikten sonra ise cinsel hayat yavaş yavaş düzene girse de, çift bu kez de monotonluktan, görev gibi olmasından şikâyet edebilir.Evde artık çocuk ya da çocuklar vardır. Öncelikler değişmiştir ve bu alanda karı-kocalığa zaman ayırmak, cinselliğe zaman ayırmak lüksmüş gibi gelebilir ve bu da monotonluğun gelişini kaçınılmaz kılar.

• Anne babalık kimliğinizi yatağa sokmayın.
• Karı kocalık, sevgililik kimliklerinizin hep farkında olun.
• Çocuğunuzun odası mutlaka ayrı olsun.
• Gebelik ve doğumdan sonra ilişkide sorunlar olduysa, birbirinizi suçlamak yerine anlamayı seçin. Olmuyorsa mutlaka destek alın.

Yazının Devamını Oku

Zor gelen bebekler

10 Mart 2019
Stres, tüp bebek denemelerindeki başarıyı yüzde 30 etkiliyor!

İnfertilete yani doğal yollardan gebe kalamama sorununun giderek artıyor olması, ülkemizde üreme sağlığı alanında çalışan uzmanları ve anne baba olmak isteyen çiftleri daha çok düşündürmeye başladı.

Gebe kalmakta güçlük çeken ve tüp bebekle çocuk sahibi olmaya çalışan pek çok çift düşünce ve duygularını şöyle dile getirir:

‘Bu konu hayatımızın en önemli konusu, her şeyi bıraktık bu konuyu çözmek için herşeyimizi tedaviye göre ayarlıyoruz. çok yalnız ve çaresiz hissediyoruz.’

‘Herkes kolayca gebe kalıp çocuk doğurabiliyor biz yapamıyoruz. Yılardır uğraşıyoruz, çevremizdeki herkesin var. Hiç olmayacak galiba! ’ 

Çoğu çift çok duygusaldır, gerçekçi düşünmekte zorlanırlar. Tüp bebek merkezlerinin ne kadar kalabalık olduğunu ve aslında infertilite oranının yüzde kırklara dayandığı bilgisini hatırlattığımızda yalnız olmadıklarını bir kez daha hatırlarlar.

Her öykü kendine özel olmakla ve herkes kendi derdinin yükünü taşımakla beraber, pek çok aileninde benzer dert ve sorunları yaşadığını bilmek bir nebze de olsa rahatlatıcıdır.

İnsan neye henüz sahip olmadıysa, ulaşamadıysa yani yokluğunu yaşıyorsa o konu onun için çok önemlidir. Çocuk isteyen çiftler için de çocuk en çok istenen ve arzulandır doğal olarak. O yüzden olsa gerek çoğu çift bebek için uğraştıkları süreçte bebeklerine şimdiden ‘nazlı bebek, zorlu bebek’ derler!

Yazının Devamını Oku

#KadınOlmasa şefkat olmazdı

8 Mart 2019
Kadın sadece yaşadığı evin değil bence dünyanın çatısıdır.

"Şuna inanmak gerekir ki, dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir." Mustafa Kemal Atatürk

#KadınOlmasa neler olmazdı bir sözle bu kadar güzel anlatılır.

Kadınlar şefkatleriyle dünya üzerindeki öfkeyi, nefreti, sevgisizliği dengeleyenlerdir. Kadınlar sevgi ve şefkatleriyle bizlere İNSAN olmanın, paradan, puldan, hırstan daha önemli olduğunu hatırlatanlardır.

Kadın; dişi ve üretendir. Kadın dünya çapında toplam iş gücü içinde yükün üçte ikisini üstlenirlerdir.

Dünyanın toplam gıdasının yüzde ellisini üretirlerdir. Kadın koruyan, kollayan, besleyen, bakım verendir.

Kadın sadece yaşadığı evin değil bence dünyanın ÇATI'sıdır.

Kadınlar sadece doğurduğuna değil doğurmadığına da annelik yapan, güzel değerleri aşılayan, sağlıklı nesiller için aktarımda bulunandır.

Kadın, dünyadaki güzellikleri ya da acıların görünür objesi olarak, sanatçıya ilham olan esin kaynağıdır. Şiirlerin, romanların, resimlerin, heykellerin... Unutulmaz olmasının ana nedenidir. İLHAMI'dır.

Yazının Devamını Oku

Bir şey söyle, tedavi et!

19 Şubat 2019
Vajinismus; vajinanın istem dışı kasılması ve penis girişine kadının izin vermemesidir. Pek çok çifti ilişkilerinin en güzel yıllarında zorlayan, üzen bir cinsel işlev bozukluğudur.

Uzun yıllardır vajinismus tedavisinde çalışan bir uzman olarak bilirim ki; vajinismus sorunu yaşayan çiftler beraber bir uzmana başvurduklarında sorunları diğer cinsel işlev bozukluklarına göre daha kolay çözülür. Ancak çoğu çift kendi kendine ya da kadın kendi kendine çözmeye çalışırken çok zaman kaybeder ve yıpranır, umutsuzluğu kapılır.

Vajinismusun neden olduğunu, neden vajina kaslarını kontrolsüzce sıktıklarını ve tedavinin detaylarını bilmedikleri içinde ‘bir şey söyleyin ve bu iş çözülsün’ der. Hatta demekle kalmaz bunun böyle olması için çok ısrarcı olurlar.

Vajinismus tedavisinin en etkin yolu olan, soruna bütüncül yaklaşan cinsel terapinin neden çiftle yapılması gerektiğini anlamakta bazen çok zor olur! Sorunu yaşanan kadınsa kadın çözmeli ve mümkünse en kısa sürede ve tedaviye gelmeden olmalı gibi gerçekdışı beklentiler ise tedaviye gelme sürecini uzatır. Oysaki ilişkiye giremeyen sadece kadın değildir, her iki tarfata cinsel ilişkiyi yaşayamamaktadır.

Ve aslında bu tür düşünceler, beklentiler tedaviye direnç noktalarıdır.

Vajinismus diğer cinsel işlev bozukluklarına göre daha kolay çözülebilen bir sorundur. Yeter ki çift beraber gelsin.

Cinsel ilişkiye girebilmek çifti cinsellikte mutlu ve uyumlu yapmaya çoğu zaman yetmez. Belki yaşadıkları sorunlardan birinin çözülmesi anlamına gelir.

İki bedenin birbirini tanıması, birbirinin isteklerine, sınırlarına duyarlı olmaları, karşışılıklı keyif alıp vermeye önem vermeleri ve uyumları da çok ama çok önemlidir. Fakat çift, "cinsel birleşmeyi bir an önce gerçekleştirelim diğerleri olsa da olur olmasa da olmaz" diye düşündüklerinde tedaviden ve çözümden uzaklaşmış olurlar.

Vajinismusun cinsel terapi ile tedavisi; çifte birlikte bir sorunu çözebilme becerisi kazandırır.

Yazının Devamını Oku

Cinsel zekanızı ölçmek için hemen teste başlayın!

31 Ocak 2019
Seks konusunda ne kadar rahatsınız, yeniliklere ne kadar açıksınız?

Her soru için; düşünce, duygu ya da davranışınızı en iyi yansıttığını hissettiğiniz cevabı seçin.

Bu test Cinsel Terapist Psk.Danş.Dolunay Kadıoğlu tarafından derlenmiştir.

[TestID=25]

Yazının Devamını Oku