Dolunay Kadıoğlu

Çocuklarınızın yanında bunları asla yapmayın!

23 Ocak 2019
"Çocuğun yanında yüksek sesle konuşuyoruz bazen de tartışıyoruz, sorun olur mu?"

Çoğu çifttin, anne babanın merak ettiği en temel konulardan biri çocuğun /çocukların yanında yapılabilecek ve yapılamayacak davranışlardır.

Aşağıdaki sorular ve benzerleri en sık merak edilenlerden;

• Çocuğun yanında yüksek sesle konuşuyoruz bazende tartışıyoruz, sorun olur mu?

Çocuğunuzun yanında tartışmayın genel kural olmalıdır. Tartışma ya da ses yükselmesi oluyorsa bu çocuklar için ailede hissettiği güvenlik algısına zarar verebilir. Hele ki tartışmalar sık oluyorsa bu durum çocuklar için çok huzursuz edicidir. Eğer tartışma ya da kavga onun önünde olduysa barışmada onun önünde olmalı ve çocuğun duygusu sakinleştirilmelidir.

Son yılların en büyük sorunu ve bağımlılığı olan cep telefonlarını çocuğunuzla oynarken bırakmamak her şeyden önce çocuğunuza ‘babam/annem bana değer vermiyor, benle ilgilenmiyor ‘algısını yerleştirir. O anda çocuğunuzla sadece oyun oynamak çocuğunuzun en çok ihtiyacı olan besindir. Bu besini bölmek, sevginin ve ilginin bölünmesidir. Ayrıca 5 yaş altında sizleri modellediği için (öğütler hiç işe yaramayacaktır) çok küçük yaşlarda bile cep telefonunu eline almak ve hiç bırakmak istemeyecektir. Ve bu onun beyin gelişimi için oldukça zararlıdır.

Bir önceki sorudaki benzer olarak, ailenin birlik ve sevgi algısına zarar verebilecek bir davranış olarak değerlendirebiliriz. Ayrıca yemeğin dış bir uyaranla yeniyor olması da yeme alışkanlıklarıyla ilgili olumsuz kodlamaları da beraberinde getirir.

Çocuklar bazen uyurlar bazen uyur taklidini güzel yaparlar. Uyusa bile bilinçaltının uyku anında bile kayıtta ve açık olduğunu bilmeniz gerekir. Uyurken aniden uyanması ve seks esnasındaki sesleri ve davranışları doğru yorumlayabilecek bir bilişsel olgunluğu olmadığı için travmatik kayıtlar oluşabilmektedir.

Espiride en önemli şey; espirinin yapıldığı kişininde gülmesi ve bunu kişiliğine bir saldırı ya da aşağılamama algılamamasıdır. Eğer yapılan espiri diğerini kızdırıyor ve başkalarının/çocukların yanında yapıldığında rahatsız oluyorsa yapılmamalıdır. Bunu ‘ama şaka yapıyorum’ diye normalleştirmek, çocuklarında bu şakadan rahatsız olması ya da eşlik etmesiyle cevaplanabilir. Anne baba rollerinize zarar verebilecek davranışlardan kaçınmak, çocuklarınızında kendi anne baba rollerine olumlu etki edecektir. 

Yazının Devamını Oku

Vajinismus nedir? Vajinismus tedavi yöntemleri neler?

21 Ocak 2019
Vajinismus nedir? Vajinismus tedavisi nasıl yapılır? Vajinismus tedavi yöntemleri nelerdir? Vajinismus parmak egzersizleri nasıl yapılır?

VAJİNİSMUS NEDİR?

Vajinismus sorunu yaşayan çiftler tam birleşmeyi deneyecekleri an kadında kontrol dışı kasılmalar, bacağı kapatma davranışı, kalçasını kaçırma gibi istenmeyen ve girişe izin vermeyen davranışlar görülür. Kadın çok acı çekeceğini, penisin büyük vajinanın çok küçük olduğuna inanır ve kasılmalarıda kontrol edemediği için vajinal girişi izin veremez. Tamamen psikolojik bir sorundur.

VAJİNİSMUSUN NEDENLERİ NELERDİR?

Vajinismus sorunun kökeninde cinsellikle ilgili yanlış bilgiler ve korkular yatar.

    Cinsel eğitimin yetersizliği,Yanlış ve abartılı cinsel bilgiler,Suçluluk, ayıp, günah duyguları,Çocukluk ve genç kızlık döneminde yaşanan ruhsal ve bedensel cinsel travmalar, tacizler, baskıcı aile ortamı,Cinsiyet ayrımcılığı yapılarak yetiştirilme,İlk geceyle ilgili bilgisiz ve bilinçsiz olmak,Penisin girişi anında “acı çekme”, “aşırı kanama”, “vajinanın parçalanması” korkuları ve gebe kalma korkuları gibi nedenler yer almaktadır.

VAJİNİSMUS TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Tedavide bilimsel bir yöntem olan cinsel terapi yöntemi kullanılır. Tedaviye çift birlikte katılır. Çünkü sorunu birlikte yaşıyorlardır, her ne kadar kadın kaynaklı görünse de erkek çözümün önemli parçasıdır.

TEDAVİNİN İLK AŞAMASI: CİNSEL BİLGİLENDİRME

Vajinismusun yaşanmasının en temel nedeni yetersiz ve gerçek dışı cinsel bilgilerdir bu nedenle ilk olarak tüm yanlış bilgileri doğrularıyla yer değiştirmek tedavide 1. basamaktır. Kasılmanın nasıl olduğunu anlamak, vajina, penis anatomi ve fizyolojisini öğrenmek tedavinin temelidir.

DOKUNMA UYGULAMASINA GEÇİŞ

Çiftin gevşemesi, birbirinin bedenini sakince fark etmesi için verilen ve tedavi boyunca uzman tarafından teknikleri ayarlanarak kullanılan dokunma uygulamalarıdır. Çift birbirlerine sırayla uzun dokunmalar yaparlar bu dokunmalarda belli süre cinsel bölgeler, daha sonra cinsel bölgelerde dahil edilir ve çifte her ikisinin de hoşuna gidecek ve çok işe yarayan dokunma teknikleri cinsel terapist tarafından öğretilir. Cinsel birleşmeyi denemek tedavinin önemli bölümünde yasaktır.

VAJİNİSMUS EGZERSİZLERİ

Kadının vajinasına bakması, dokunması, cinselliği ile barışması için önemlidir. Bu nedenle ayna da vajinasına bakma ve dokunma uygulamaları verilir. Ve buna parmağının yavaşça ve ilk boğum daha sonra ikinci ve en sonra da tamamının içeri yerleştirme uygulamaları ile devam edilir.

Bu şekilde kadın vajinanın içini, ne kadar geniş ve büyük olduğunu keşfeder. Bu uygulama tedaviye başlayan çoğu kadının hoşuna gitmeyen, dönem dönemde direnç gösterdiği uygulamadır. Tedavide önemli bir kırılım noktasıdır parmak uygulaması.

Aslında cinsel terapide kadın kendi gizli kalmış ya da bildiği ama çözemediği kaygılarla baş etmeyi öğrenerek, cinselliği ile tam olarak barışır. Parmağını yerleştirmek bile kadına özgüven kazandırır ve rahatladır. Tedavinin kadının bedenini keşfederek yürütülmesi cinsel farkındalık ve sonraki cinsel hayat için önemlidir.

İDRAR TUTMA UYGULAMASI

İdrar yaparken pelvik kasları sıkmak bu şekilde idrarın çıkışını engellemek bir süre sıkmak ve bırakmak üzerine kurulu uygulamadır. Bir idrarı 4'e bölerek yapılmadır. Pelvik kasları bilerek ve farkındalıkla kasmaktır. Kontrolsüz kasılmaların bitmesi için önemli bir uygulamadır.

NEFES VE GEVŞEME EGZERSİZLERİ

Tedavi boyunca uzman tarafından tarif edilecek nefes ve gevşeme çalışmaları tedaviye destek olacaktır.

VAJİNİSMUS TEDAVİSİ NE KADAR SÜRER?

Tedavi 4-8 seans arası sürer. 4-8 seans diğer cinsel işlev bozukluklarına ya da diğer psikolojik sorunlara göre daha kısa bir süredir. Tedavide sadece ilişkiye girmezsiniz aynı zamanda cinsellikle ilgi doğru bilgileri edinir, korkunuzu yener, keyif almayı keşfeder ve eşinizle birbirinize destek olmaya dair bir deneyim yaşarsınız.

Hatırlatmak isteriz ki tedavi cinsel terapistle birlikte olur çünkü neyi nerede nasıl yapılacağının anlatılması, oluşabilecek duygusal dirençleri, çiftin arasındaki iletişimi çalışmak uzmanı gerektirir çift tek başlarına yapamaz.  

Vajinismus sorunu yaşayan çiftler tam birleşmeyi deneyecekleri an kadında kontrol dışı kasılmalar, bacağı kapatma davranışı, kalçasını kaçırma gibi istenmeyen ve girişe izin vermeyen davranışlar görülür. Kadın çok acı çekeceğini, penisin büyük vajinanın çok küçük olduğuna inanır ve kasılmalarıda kontrol edemediği için vajinal girişi izin veremez. Tamamen psikolojik bir sorundur.

Vajinismus sorunun kökeninde cinsellikle ilgili yanlış bilgiler ve korkular yatar.

Tedavide bilimsel bir yöntem olan cinsel terapi yöntemi kullanılır. Tedaviye çift birlikte katılır. Çünkü sorunu birlikte yaşıyorlardır, her ne kadar kadın kaynaklı görünse de erkek çözümün önemli parçasıdır.

Vajinismusun yaşanmasının en temel nedeni yetersiz ve gerçek dışı cinsel bilgilerdir bu nedenle ilk olarak tüm yanlış bilgileri doğrularıyla yer değiştirmek tedavide 1. basamaktır. Kasılmanın nasıl olduğunu anlamak, vajina, penis anatomi ve fizyolojisini öğrenmek tedavinin temelidir.

Çiftin gevşemesi, birbirinin bedenini sakince fark etmesi için verilen ve tedavi boyunca uzman tarafından teknikleri ayarlanarak kullanılan dokunma uygulamalarıdır. Çift birbirlerine sırayla uzun dokunmalar yaparlar bu dokunmalarda belli süre cinsel bölgeler, daha sonra cinsel bölgelerde dahil edilir ve çifte her ikisinin de hoşuna gidecek ve çok işe yarayan dokunma teknikleri cinsel terapist tarafından öğretilir. Cinsel birleşmeyi denemek tedavinin önemli bölümünde yasaktır.

Kadının vajinasına bakması, dokunması, cinselliği ile barışması için önemlidir. Bu nedenle ayna da vajinasına bakma ve dokunma uygulamaları verilir. Ve buna parmağının yavaşça ve ilk boğum daha sonra ikinci ve en sonra da tamamının içeri yerleştirme uygulamaları ile devam edilir.

Bu şekilde kadın vajinanın içini, ne kadar geniş ve büyük olduğunu keşfeder. Bu uygulama tedaviye başlayan çoğu kadının hoşuna gitmeyen, dönem dönemde direnç gösterdiği uygulamadır. Tedavide önemli bir kırılım noktasıdır parmak uygulaması.

Yazının Devamını Oku

Hamilelik dönemi için cinsellik ne kadar önemli?

15 Kasım 2018
‘Gebelik döneminde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır’ algısı riskli gebelikler haricinde yanlıştır. Gebelik döneminde kadındaki fizyolojik ve duygusal değişiklikler bazen de erkekteki duygusal değişimler, çiftin cinsel yaşamını ister istemez etkiler.

İLK AYLARDA CİNSEL İSTEKTE AZALMA GÖRÜLÜR

Cinsel hayatın tamamen sıfırlanması ise çiftin sadece cinsel yaşamını değil; evliliği, ilişkiyi, paylaşımı ve ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir.Gebeliğin başladığı ilk 3 ay içinde cinsel ilişkiye girmek düşük riskini ortadan kaldırmak için genellikle doktor tarafından yasaklanır. İlk üç ay gebelik belirtilerinin de yoğun yaşandığı cinsel keyfin doğal olarak ertelendiği aylardır. Bu aylarda çoğunlukla cinsel istekte azalma görülür çok az oranda kadında cinsel istekte artış gözlenir.

HEM SİZİN HEM BEBEĞİNİZ İÇİN SAĞLIKLI

Cinsellik gebeliğin ilk üç ayı haricinde gebeliğin son ayına kadar anne adayının rahat ettiği pozisyonlarda yaşanabilir. Toplumda bilinenin aksine, gebelikte eşinizle tensel ve cinsel temasınızı korumanız hem sizler için hem de bebeğiniz için sağlıklıdır. İlerleyen gebelik aylarında kadının şefkat görme ve sevilme ihtiyacında belirgin bir artış olur. Gebelik ilerledikçe çiftin fark etmesi gereken en önemli şeylerden bir tanesi, cinselliğin sadece penis ve vajina birleşmesi olmadığı, cinsel keyfin birleşme olmadan da yaşanabileceğidir. Masaj, mastürbasyon, karşılıklı mastürbasyon gibi seçeneklerle çift karşılıklı doyuma ulaşılabilir.

Gebelik ilerledikçe kadınların tensel temas ihtiyaçları ağırlıklı olarak ortaya çıkar. Cinsel istekten ziyade şefkat, ilgi, sevgi görmek gibi ihtiyaçlar ön plandadır. Erkekler bunu cinsel istek gibi algılayabilir; oysaki çoğu kadın bu dönemde cinselliği kendi istediklerinde yaşamayı dilerler, buna saygı gösterilmesi önemlidir.

Gebelikte cinselliğin bebeğe zarar vereceği yanılgısı toplumda yaygın olsa da bilimsel bilgiler bunun tam tersini göstermektedir. Gebelikte eşinizle tensel ve cinsel temasınızı korumanız hem siz hem de bebeğiniz için sağlıklıdır. Dikkat edilmesi gereken şey ise, cinsel ilişkinin anne adayının istediği pozisyonlarda ve anne adayını ilişkiye zorlamadan yaşanmasıdır.

KAYNAK: MUTLU AİLELERİN 101 SIRRI KİTABI/ HÜRRİYET KİTAP  

Cinsel hayatın tamamen sıfırlanması ise çiftin sadece cinsel yaşamını değil; evliliği, ilişkiyi, paylaşımı ve ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir.Gebeliğin başladığı ilk 3 ay içinde cinsel ilişkiye girmek düşük riskini ortadan kaldırmak için genellikle doktor tarafından yasaklanır. İlk üç ay gebelik belirtilerinin de yoğun yaşandığı cinsel keyfin doğal olarak ertelendiği aylardır. Bu aylarda çoğunlukla cinsel istekte azalma görülür çok az oranda kadında cinsel istekte artış gözlenir.

Cinsellik gebeliğin ilk üç ayı haricinde gebeliğin son ayına kadar anne adayının rahat ettiği pozisyonlarda yaşanabilir. Toplumda bilinenin aksine, gebelikte eşinizle tensel ve cinsel temasınızı korumanız hem sizler için hem de bebeğiniz için sağlıklıdır. İlerleyen gebelik aylarında kadının şefkat görme ve sevilme ihtiyacında belirgin bir artış olur. Gebelik ilerledikçe çiftin fark etmesi gereken en önemli şeylerden bir tanesi, cinselliğin sadece penis ve vajina birleşmesi olmadığı, cinsel keyfin birleşme olmadan da yaşanabileceğidir. Masaj, mastürbasyon, karşılıklı mastürbasyon gibi seçeneklerle çift karşılıklı doyuma ulaşılabilir.

Gebelik ilerledikçe kadınların tensel temas ihtiyaçları ağırlıklı olarak ortaya çıkar. Cinsel istekten ziyade şefkat, ilgi, sevgi görmek gibi ihtiyaçlar ön plandadır. Erkekler bunu cinsel istek gibi algılayabilir; oysaki çoğu kadın bu dönemde cinselliği kendi istediklerinde yaşamayı dilerler, buna saygı gösterilmesi önemlidir.

Gebelikte cinselliğin bebeğe zarar vereceği yanılgısı toplumda yaygın olsa da bilimsel bilgiler bunun tam tersini göstermektedir. Gebelikte eşinizle tensel ve cinsel temasınızı korumanız hem siz hem de bebeğiniz için sağlıklıdır. Dikkat edilmesi gereken şey ise, cinsel ilişkinin anne adayının istediği pozisyonlarda ve anne adayını ilişkiye zorlamadan yaşanmasıdır.

KAYNAK: MUTLU AİLELERİN 101 SIRRI KİTABI/ HÜRRİYET KİTAP  

Yazının Devamını Oku

Birbirinizi olduğunuz gibi kabul edin

6 Kasım 2018
“Hele bir evlenelim nasıl olsa değişir” düşüncesi ile evlenip işler yolunda gitmeyince sızlanmaya başlıyoruz. Evleneceğimiz kişiyi seviyorsak iyisi ve kötüsüyle onu olduğu gibi mi kabul etmeliyiz?

Farklılıklar ilişkilerin zenginliğidir, enerjileridir. Aile birliğini çok zorlamayan farklılıkları kabul etmek, ‘o da öyle’ demek bir süre sonra uyumu getirir ve uyumla beraber değişim de gelir. Çift birbiriyle uyumlandıkça, birbirine karıştıkça değişim ve dönüşüm doğal olarak gelir.

Şiddet, kötü söz, hakaret, kumar, alkol, aldatma, sadakatsizlik, patolojik kıskançlık gibi durumlar, bireyleri, dolayısıyla evliliği zorlayacak hiç bir davranış ve hastalık kabul edilemez. Kabul edilmesi demek çiftlerden birinin varlık ve yaşam alanının kalmaması anlamına gelebilir. Yani evlilikte kabul edilebilir ve edilmemesi gerekenler vardır.

Evlendikten sonra değişim elbette ki vardır. Ancak bu değişim eşlerden birinin isteği ya da zorlaması ile olmaz. Değişmesini beklediğiniz özellik onun kişilik özelliği ise, örneğin; konuşmayı çok seven ve konuşurken detaylı anlatmadan kendisini rahatlamış ve anlatacağını anlatmış hissetmeyen bir eşiniz varsa ve siz ona “Lütfen konuşurken daha az detaylandır, daha az konuş, çok detay veriyorsun ve sıkılıyorum” gibi bir yorum yapıp değişmesi yönünde zorlarsanız, bir süre sonra eşiniz kendisini aşırı baskı altında hissedebilir, konuşurken gerilebilir veya konuşmaktan kaçınabilir.

“Hadi artık evlen” baskıyla baş etmenin tek yolu, ne istediğini bilmek ve kararlı olmaktır.

• Nasıl mutlu olursun ve bir ilişkide beklentilerin neler, sevdiğini nasıl mutlu edersin?

• Evlilik senin için ne demek, beklentilerin neler?

Yazının Devamını Oku

İlk cinsel deneyim hakkında partnerinizle konuşun

26 Ekim 2018
Çocukluktan itibaren doğal cinsel gelişim evrelerimize uygun, konuşma ve davranışlardan kaçınılarak, ayıplarla, yasaklarla büyüdüğümüz için cinselliği doğallaştıramıyoruz ve tabu dediğimiz sürece tabu olmaya devam ediyor. Doğru bilginin olmadığı yerde sağlıklı davranış olmaz ve hurafeler, şehir efsaneleri insana gerçekmiş, en doğruymuş gibi gelir. Çünkü konu ne olursa olsun insan bir sorun yaşadığında bu sorundan çıkmak için sırtını bir bilgiye dayama ihtiyacı duyar. Bu bilgi bilimsel değilse yaşanan sorun derinleşir.

EVLENMEDEN ÖNCE CİNSELLİKLE İLGİLİ BİLGİ SAHİBİ OLMAK NEDEN ÖNEMLİ?

Çoğu çift evlenirken özellikle uzun yıllar flört etmiş ve cinsel birlikteliği ertemişlerse, evlendiklerinde çok güzel bir cinsel hayatlarının olacağını düşünür, hayal eder. Bu bazen olur, bazense olmaz. Cinsellik hakkında bilimsel bilgi sahibi olmadan kulaktan dolma yanlış bilgilerle evliliğe adım atıldığında hayal kırıklığı kaçınılmaz olabilir.Kadınlara ‘evlenince öğrenirsin’ denilen ve erkeklerin zaten bildiği varsayılan cinsel hayat her iki taraf içinde sorunları beraberinde getirebilir.İlk gece kaygısı, vajinismus, ereksiyon sorunları, orgazm sorunları gibi problemler evliliğin ilk günlerinden başlayıp, bir uzmandan yardım alınmazsa uzun süre can sıkmaya devam edebilir.Farkındalıklı cinsel hayat için cinsel bilgi sahibi olmak önerilir. Örneğin, ilk geceyle ilgili bilgi sahibi olmak veya çiftlerin birbirini yıllardır tanısa bile cinsel uyumun zaman alabileceğini bilmeleri önemlidir. Birbirini keşfetmek, pozitif cinsel iletişimi kullanmak için neler yapmaları gerektiği ile ilgili bilgi almak farkındalığı arttıracak ve uyumu kolaylaştıracaktır.

CİNSELLİĞİ KONUŞMAK HALA ÇOĞU ÇİFT İÇİN BİR TABU. PEKİ, ÇİFTLER CİNSELLİK İLE İLGİLİ EN DOĞRU BİLGİYE NEREDEN ULAŞABİLİR?

Bireyler/çiftler her şeyden önce şunun farkına varmalılar; Cinsellikle ilgili bilgileri bana anlatan ya da aktaran kişi bir arkadaşım, yakınım, yakınımın yakını vb. bu bilgileri nereden biliyor? Gerçekten doğru mu? Ayrıca herkesin cinsel yaşamı kendi özelidir ve kendine özeldir kıyaslanmaz ve bir değerlendirme yapılacaksa bu konuda uzman birinin yapması gerekir. Bundan dolayıdır ki merak edilenleri, soru ya da yaşanan sorunları mutlaka uzmanına sormanız gerekir. Bu konuda yayınlanan bilimsel kaynaklar, ulusal ya da uluslararası bilimsel/güvenilir/satış ve pazarlama kaygısı olmayan, uzmanlar tarafından hazırlanan siteler, bu konuda çalışan derneklerin yayınları daha sağlıklı bilgiye ulaşma konusunda sizlere destek olacak yol gösterecektir.

İLK CİNSEL DENEYİM HAKKINDA PARTNERİNİZLE KONUŞUN

EVLİLİKLERDE EN SIK KARŞILAŞILAN CİNSEL PROBLEMLERDEN BİRİ İLK GECE KORKUSUDUR. PEKİ, BU KORKUNUN TEMELİNDE NE YATIYOR?

İlk gece korkusu özellikle bizim ülkemizde yeni evlenecek çiftlerin kafalarını uzunca bir süre meşgul eder. Evlenilen kişi âşık olunan biri bile olsa ilk kez yaşanacak cinsel ilişki hafif kaygı ve korku oluşturur. Bunun nedenleri arasında ise hiç bilmemek, deneyimlememiş olmak, çevrenin bu konuya yaklaşımı, yanlış bilgilendirmesi, abartılı bilgiler sayılabilir.İlk geceyle ilgili pek çok mit (yanlış bilgi ve inanç) vardır. Bunlardan en çok “kanama olacak” ve “acıyacak” miti kafaları kurcalar ve korkunun oluşmasına neden olur. ‘Ya kanamazsa’ düşüncesi de kaygı ve kaçınma yaratır. İlk geceyle ilgili öyküler, çevrenin anlattıkları, kaygıların oluşmasına etken oluşturabilir.İlk geceyle ilgili yaşanan olumsuz deneyimlerin altında; yanlış bilgiler, cinsellikle ilgili bir eğitimin alınmamış olması, karşılıklı cinsel iletişim ile ilgili eksiklik, cinsiyetçi yetiştirilme gibi nedenlerin varlığı bilinir. 

İLK GECE KORKUSUNU YENMEK İÇİN KADINLARA VE ERKEKLERE TAVSİYELERİNİZ NELERDİR?

İlk cinsel deneyimde iki taraf da heyecanlıdır aslında, çünkü onlara göre ortada halletmeleri gereken bir görev vardır. ‘Bekâreti almak, kızlığı bozmak, işi halletmek’ tüm bu tanımlar bile gerginlik yaratabilir.Yetersiz bir ön sevişme ile ereksiyon gerçekleştikten sonra ilişki denenir. Kadının cinsel organının ıslanmadığı fakat vajina kaslarının rahat olduğu durumlarda ilişki gerçekleşir ancak kadının canı acıyabilir, belki kan gelir. Oysaki cinselliğin doğasında kan ve acı pek yoktur. Cinselliğin doğasına aykırı davranıldığında ise istenmeyen sonuçlar olabilir. Bunların yaşanmasına cinsel bilgi, tutum ve davranış eksikliği, fiziksel ve duygusal hazırlıkların yeterince yapılmaması durumu neden olur.Eğer ilk cinsel birleşmede, iki taraf da rahatsa, iyi bir ön sevişme yapılıyorsa, ıslanma varsa, pelvik kaslar rahatsa, sakin ve yavaş yavaş giriş gerçekleştiriliyorsa kanamaya pek rastlanmaz, bazen birazcık kahverengi ya da pembe lekelenme görülebilir. Cinsellik karşılıklı sevgi, hoşgörü ve her iki tarafın da isteklerini düşünerek yaşandığında -organik herhangi bir şey yoksa- acı hissetmek söz konusu bile değildir. Prezervatif, kayganlığı ile ilk ilişkilerde destekleyici olacaktır.

İlk kez yaşanacak cinsel ilişkide kaygı düzeyini kontrol etmek önemlidir. İlk geceye gereğinden çok önem vermek, abartmak ve endişelenmek olumsuz sonuçlara neden olabilir. (Kadınlarda vajinismus, ağrılı cinsel ilişki, erkeklerde ereksiyon sorunları gibi.)Her iki taraf için de önemli olan ilk cinsel birliktelik; karşılıklı, sevgi ve anlayış ile rahat yaşanabilir. İletişimi doğru kurmak, kendini karşı taraf doğru ifade edebilmek ve dinleyebilmek, kaygıları, merakları paylaşabilmek, birbirini keşfederken sabırlı ve sakin olmak bu süreçte çiftlere yardımcı olur.İlk gece korkusunu ortadan kaldırmak için evlenmeden önce ilk geceyle ilgili bilimsel destek alabileceğiniz uzmanlara başvurmanız ve bilimsel kaynaklardan bilgi almak yararlı olacaktır. Abartılı ve yanlış bilgi çiftleri tedirgin ederken doğru bilgi rahatlatır.

KAYNAK: MUTLU AİLELERİN 101 SIRRI KİTABI/ HÜRRİYET KİTAP

Çoğu çift evlenirken özellikle uzun yıllar flört etmiş ve cinsel birlikteliği ertemişlerse, evlendiklerinde çok güzel bir cinsel hayatlarının olacağını düşünür, hayal eder. Bu bazen olur, bazense olmaz. Cinsellik hakkında bilimsel bilgi sahibi olmadan kulaktan dolma yanlış bilgilerle evliliğe adım atıldığında hayal kırıklığı kaçınılmaz olabilir.Kadınlara ‘evlenince öğrenirsin’ denilen ve erkeklerin zaten bildiği varsayılan cinsel hayat her iki taraf içinde sorunları beraberinde getirebilir.İlk gece kaygısı, vajinismus, ereksiyon sorunları, orgazm sorunları gibi problemler evliliğin ilk günlerinden başlayıp, bir uzmandan yardım alınmazsa uzun süre can sıkmaya devam edebilir.Farkındalıklı cinsel hayat için cinsel bilgi sahibi olmak önerilir. Örneğin, ilk geceyle ilgili bilgi sahibi olmak veya çiftlerin birbirini yıllardır tanısa bile cinsel uyumun zaman alabileceğini bilmeleri önemlidir. Birbirini keşfetmek, pozitif cinsel iletişimi kullanmak için neler yapmaları gerektiği ile ilgili bilgi almak farkındalığı arttıracak ve uyumu kolaylaştıracaktır.

Bireyler/çiftler her şeyden önce şunun farkına varmalılar; Cinsellikle ilgili bilgileri bana anlatan ya da aktaran kişi bir arkadaşım, yakınım, yakınımın yakını vb. bu bilgileri nereden biliyor? Gerçekten doğru mu? Ayrıca herkesin cinsel yaşamı kendi özelidir ve kendine özeldir kıyaslanmaz ve bir değerlendirme yapılacaksa bu konuda uzman birinin yapması gerekir. Bundan dolayıdır ki merak edilenleri, soru ya da yaşanan sorunları mutlaka uzmanına sormanız gerekir. Bu konuda yayınlanan bilimsel kaynaklar, ulusal ya da uluslararası bilimsel/güvenilir/satış ve pazarlama kaygısı olmayan, uzmanlar tarafından hazırlanan siteler, bu konuda çalışan derneklerin yayınları daha sağlıklı bilgiye ulaşma konusunda sizlere destek olacak yol gösterecektir.

İlk gece korkusu özellikle bizim ülkemizde yeni evlenecek çiftlerin kafalarını uzunca bir süre meşgul eder. Evlenilen kişi âşık olunan biri bile olsa ilk kez yaşanacak cinsel ilişki hafif kaygı ve korku oluşturur. Bunun nedenleri arasında ise hiç bilmemek, deneyimlememiş olmak, çevrenin bu konuya yaklaşımı, yanlış bilgilendirmesi, abartılı bilgiler sayılabilir.İlk geceyle ilgili pek çok mit (yanlış bilgi ve inanç) vardır. Bunlardan en çok “kanama olacak” ve “acıyacak” miti kafaları kurcalar ve korkunun oluşmasına neden olur. ‘Ya kanamazsa’ düşüncesi de kaygı ve kaçınma yaratır. İlk geceyle ilgili öyküler, çevrenin anlattıkları, kaygıların oluşmasına etken oluşturabilir.İlk geceyle ilgili yaşanan olumsuz deneyimlerin altında; yanlış bilgiler, cinsellikle ilgili bir eğitimin alınmamış olması, karşılıklı cinsel iletişim ile ilgili eksiklik, cinsiyetçi yetiştirilme gibi nedenlerin varlığı bilinir. 

İlk cinsel deneyimde iki taraf da heyecanlıdır aslında, çünkü onlara göre ortada halletmeleri gereken bir görev vardır. ‘Bekâreti almak, kızlığı bozmak, işi halletmek’ tüm bu tanımlar bile gerginlik yaratabilir.Yetersiz bir ön sevişme ile ereksiyon gerçekleştikten sonra ilişki denenir. Kadının cinsel organının ıslanmadığı fakat vajina kaslarının rahat olduğu durumlarda ilişki gerçekleşir ancak kadının canı acıyabilir, belki kan gelir. Oysaki cinselliğin doğasında kan ve acı pek yoktur. Cinselliğin doğasına aykırı davranıldığında ise istenmeyen sonuçlar olabilir. Bunların yaşanmasına cinsel bilgi, tutum ve davranış eksikliği, fiziksel ve duygusal hazırlıkların yeterince yapılmaması durumu neden olur.

Yazının Devamını Oku

Meme kanserinin farkında mısın?

15 Ekim 2018
Meme kanserinin erken teşhisi için 20 yaşından sonra elle meme muayenesi yapılmalı

Son yıllarda gitgide kendini daha çok hatırlatır ve konuşturur oldu meme kanseri. Her sekiz kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanması ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü olması bunun nedeni.

Ülkemizde 1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı olarak kabul ediliyor ve pek çok kurum ve kuruluş farkındalık oluşturabilmek için çalışmalar yürütüyor.

11 Ekim'de de Atılım Üniversitesi'nde yapılan panele panelist olarak katılarak Meme Kanseri ve stres faktörü ile ilgili sunum paylaşma fırsatı buldum. Panelde; Prof.Dr. Ercüment Tekin ve Dr. Işıl Tunçbilek’de meme kanserinin tanısı ve önleme ile ilgili neler yapılabileceğini paylaştı. Bütünsel bir bakış açısıyla, meme kanserinin biyopsikososyal yönleriyle bilgileri paylaştık.

Bu panelden kısa kısa;

Son Söz: Meme muaynelerinizi/ kontrolllerinizi lütfen zamanında yaptırın. Eğer kötü sonuç çıkarsa dayanamam ya da çocukların okulu var onlar bitsin, onlar büyüsün öyle yaptırırım vb. erteleme cümleleriyle kendinizin önüne hiçbir nedeni ya da kişiyi koymayın.

Siz yoksanız hiç kimse yok! 

Yazının Devamını Oku

Evlilik öncesi danışmanlık alın!

11 Ekim 2018
Çifte evlenmeden önce evliliğe dair bilimsel bilgilerin, daha farkındalıklı bir ilişki yürütmeleri için dikkat etmeleri gereken noktaları aktaran ve onları merak ettikleri konularda destekleyen danışmanlık modelidir.

EVLİLİK ÖNCESİ DANIŞMANLIĞI NEDİR? MUTLU VE UZUN ÖMÜRLÜ EVLİLİKLERDE NASIL BİR ROL OYNAR?

Evlilik öncesi danışmanlık; daha farkındalıklı evlilik alanına girmenize ve olabilecek sorun alanlarını henüz oluşmadan ya da çok büyümeden atlatmanıza yardım edecektir. Örneğin evliliklerde evreleri biliyor olmak, o evre yaşanmaya başladığında çiftin sürecini kolaylaştırır. Flört evresi ile nişanlılık evresinin, evliliğin ilk iki yılı ve çocuklu yılların farklı özellikleri olduğunu bilmek, çiftin gerçek dışı beklentilerinin farkında olmasını sağlar. Örneğin eşlerden biri evliliklerinin 10. yılında, ilişkileri çocuklu evrede iken “Ben flört ettiğim adamı geri istiyorum” diyorsa beklentisi çok yüksek ve gerçekçi olmadığı için kendisini çok üzgün hissedebilir. Bu beklentisinin gerçekçi olmadığını, ilişkilerinde flört evresinin geçtiğini, ancak şimdiki döneme ait güzelliklere odaklanarak, ilişkilerini canlandırmak, Biz alanlarını beslemenin yollarını konuşmanın daha gerçekçi olacağı aktarıldığında kişiler rahatlar.

EVLİLİK ÖNCESİ DANIŞMANLIĞIN KAPSAMINDA NELER VAR? EVLENMEDEN ÖNCE ÇİFTLER NELERİ ÖĞRENİRSE EVLİLİĞE DAHA FARKINDALIKLI BAŞLAR?

Evlilik öncesi danışmanlıkta;

• Evliliğin /Aile olmanın evreleri nelerdir?

• Biz olurken ben’lere ne olur?

• Sağlıklı biz nasıl oluşur?

• İletişim, aile değerleri, prensipleri nasıl oluşturulur?

• İlk gece kaygısı, aile planlaması, kök aileler, evdeki sorumluluk alanları, bütçe vb. alanlar hakkında çalışılır.

Bu konularda bilgi sahibi olmak çifti daha farkındalıklı kılar ve sorunlarla karşılaşıldığında daha kolay üstesinden gelinmesini sağlar.

 KAYNAK: MUTLU AİLELERİN 101 SIRRI KİTABI/ HÜRRİYET KİTAP

Evlilik öncesi danışmanlık; daha farkındalıklı evlilik alanına girmenize ve olabilecek sorun alanlarını henüz oluşmadan ya da çok büyümeden atlatmanıza yardım edecektir. Örneğin evliliklerde evreleri biliyor olmak, o evre yaşanmaya başladığında çiftin sürecini kolaylaştırır. Flört evresi ile nişanlılık evresinin, evliliğin ilk iki yılı ve çocuklu yılların farklı özellikleri olduğunu bilmek, çiftin gerçek dışı beklentilerinin farkında olmasını sağlar. Örneğin eşlerden biri evliliklerinin 10. yılında, ilişkileri çocuklu evrede iken “Ben flört ettiğim adamı geri istiyorum” diyorsa beklentisi çok yüksek ve gerçekçi olmadığı için kendisini çok üzgün hissedebilir. Bu beklentisinin gerçekçi olmadığını, ilişkilerinde flört evresinin geçtiğini, ancak şimdiki döneme ait güzelliklere odaklanarak, ilişkilerini canlandırmak, Biz alanlarını beslemenin yollarını konuşmanın daha gerçekçi olacağı aktarıldığında kişiler rahatlar.

Evlilik öncesi danışmanlıkta;

• Evliliğin /Aile olmanın evreleri nelerdir?

• Biz olurken ben’lere ne olur?

• Sağlıklı biz nasıl oluşur?

• İletişim, aile değerleri, prensipleri nasıl oluşturulur?

Yazının Devamını Oku

Beden "Hayır" derse

1 Ekim 2018
Ruh iyileştiğinde beden de iyileşir.

‘Ruh iyileştiğinde beden de iyileşir’

‘Reçeteler dışardan gelir, dönüşüm ise içeride yaşanır’

Geçen hafta Dr. Gabor Mate’yi İstanbul da dinleme fırsatı buldum.

Kendisi Batı Tıbbı eğitimi olan bir doktor olmakla birlikte doğu tıbbının yaklaşımını da sentezliyerek tedavi planı uyguluyor. Yani; ‘Beyin -kalp - bağırsaklar bütündür, kişiye ait duygu kayıtları, hafıza bu üçlünün sorumluluğundadır, hastalıkların adreslerini bu üçünde arayın’. diyor

Paylaşımın özünü kendi sözleriyle aktararak ve kısaca bu sözü yine kendi aktarımlarından benden kalanları sizlere sunmak isterim.

Dr. Mate; zihin ve bedenin birbirinden ayrı olmadığı, zihinsel faaliyetlerin, stresin ve buna bağlı oluşan duygu hattının sağlıklı bir şekilde dışarı aktarılmadığında beden de yüklere ve hastalıklara davetiye çıkardığını aktardı. Zamanında verilmemiş tepkiler, birikimler, söylenmemiş sözler, istemesen de yaptığın fedakarlıklar ve kendini yoksayışlar…

Özellikle erken dönem yaşanan ve henüz çözümlenmemiş travmaların ve yaşam deneyimlerinin yaşınız kaç olursa olsun canlı olduğunu ve belki de tüm hayatınızı etkilediğinin altını çizdi.

Stesin bedendeki etkileriyle ilgili yapılan bazı araştırma sonuçlarını paylaştı ki bence çok çarpıcı;

Yazının Devamını Oku