Hani yalandı bu aşk?

Tarih 18 Aralık 2014...

Haberin Devamı

Meryem Uzerli ve Ozan Güven’in sarmaş dolaş bu fotoğraflarını arkadaşımız Behlül Aydın çekmişti.
Kelebek’te manşet yapmış ve Hürriyet’in birinci sayfasında yayınlamıştık bu özel fotoğrafı...
Gece bir mekandan çıkarken çekilen bu samimi fotoğraf sonrasında Meryem ve Ozan ortada bir aşk olmadığını, arkadaşça bir sarılma olduğunu söylemişlerdi...
Hani yalandı bu aşk
Bu fotoğraftan 6 ay sonra Haziran 2015’te Belgrad’ta buluşmuştuk Meryem ve Ozan’la...
“Annemin Yarası” filminin çekimleri için gitmiş, röportaj yapmıştık...
Film ekibi aynı otelde kalıyordu, Ozan’la Meryem’in odaları da aynı kattaydı...
Ekibin otel odasında birlikte çekilmiş eğlendikleri fotoğrafları bile görmüştüm...
O zaman da kendilerine sormuştum, iyi arkadaş olduklarını söylediler...
Bu defteri böyle kapatmıştık, samimi fotoğrafın üzerinden 5 yılı aşkın bir zaman geçmişti ki Meryem Uzerli önceki gün bu aşkı itiraf etti...
“Yıllar önce bir oyuncuya aşık oldum, siz de tanıyorsunuz” dedi...
“Beraber iki yapımda oynadık” diye de ekledi...
Biri Muhteşem Yüzyıl, diğeri de işte benim de Belgrad’da setine gittiğim “Annemin Yarası”...
2. Sayfa sunucusu, “Bu kişi Ozan Güven mi?” diye sorunca kahkaha atarak “Geçiniz” dedi Meryem Uzerli...
Ama “hortumu var, kulakları da büyük” demesinden hepimiz fili tarif ettiğini anladık.
Sözünü ettiği Ozan Güven’den başkası değil.
Demek ki ortada bir aşk varmış...
Demek ki Behlül’ün çektiği o fotoğraftaki samimiyet arkadaşlık değil sevgili sarılmasıymış...
Demek ki magazincilerin iddiası yalan değilmiş...
5 yıl aradan sonra bu aşk kanıtlanmış oldu.
Ne demişti rahmetli Erdal İnönü: “Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır...”
Not: Bu söz her ne kadar Erhan Çelik’le magazin klişesi haline gelse de, anglosakson kültüründen alarak ilk kullanan rahmetli Erdal İnönü’dür...
Hani yalandı bu aşk

Woody Allen’ın
kitabı basılmalı mı?
Woody Allen’ın anılarını yazdığı Apropos of Nothing adlı kitabını, ünlü yayınevi Hachette yayınlamama kararı alınca büyük bir tartışma başladı. Yayınevinin gerekçesi, geçmişte Woody Allen’ın üvey kızına taciz ve tecavüzle suçlanmış olması...
Bu iddia 25 yıl önce Allen ve Mia Farrow’un üvey kızları Dylan Farrow tarafından ortaya atılmıştı. Me Too hareketiyle geçtiğimiz yıl yeniden gündeme taşındı...
25 yıl önce bu iddialar araştırılmış ve Woody Allen’ın tacizi resmen kanıtlanamamıştı...
Ancak Dylan Farrow’un detaylı anlattığı iddiaları, Woody Allen’ın diğer üvey kızı Soon-Yi’yle evlenmesi kamuoyunda hep bir şüphe yarattı.
Hachette çalışanları Allen’ın anılarının yayınlanmasına itiraz etmiş ve protesto amaçlı şirketi terk etmişlerdi.
Bunun üzerine de Hachette, “Bizin için zor bir karar oldu” diyerek kitabı yayınlamayacağını açıkladı.
Stephen King, Hachette’in kitabı yayınlamama kararını eleştirdi...
Diğer yandan kitabı Fransa’da yayınlayacak Fransız yayınevi, “Woody Allen bir Roman Polanski değil” diyerek kitabı basacaklarını söyledi.
Roman Polanski tecavüzden suçlu bulunmuştu...
Woody Allen ise üvey kızının idiaları için eski eşi Mia Farrow’u suçluyor...
Ünlü yönetmen Mia Farrow’un üvey kızı Dylan Farrow’u bu hikayeye inandırdığını söylüyor.
Şimdi bu durumda Woody Allen’ın kitabı basılmalı mı basılmamalı mı?
Ben Woody Allen’ın filmlerindeki anlatım diline ve zekasına hayranım...
Ama bu iddialardan sonra eski sempatim kalmadı kendisine. O yüzden Hachette’in aldığı kararı da çok yadırgamıyorum...
Sıcakta geçer mi?
Koronovirüs’ün Türkiye’de görülmemesi mümkün değil. Var da saklanıyor anlamında söylemiyorum bunu, dünyada durum bu kadar vahimken elbet bizde de görülecek diyorum...
Genetik yapımız yüzünden bizde görülmediği iddiası da inandırıcı gelmiyor bana, bizde görülmüyor da bu kadar Suriyeli, Afgan, İranlı var memlekette onlarda neden görülmüyor?
Sağlık Bakanlığı bu konuda çok titiz çalıştı.
Bakan Fahrettin Koca ve ekibini tebrik ediyorum, işi ilk başından beri çok sıkı tuttular.
Peki bu virüs bizde görüldüğünde ne yapacağız?
Hele ölümlü vakalar olursa?
İşte vatandaş olarak asıl sınavımız orada başlayacak.
Ben başından beri “normal hayatımıza devam edelim” diyenlere itiraz ediyorum. Yurt dışına zorunlu olmadıkça çıkmayın, uçağa binmeyin diyorum...
Sağlık Bakanlığı yurt dışından gelenlere 14 gün kendinizi karantina altına alın, evde kalın diyor...
Şakası yok ben yurt dışından gelen arkadaşlarımla da görüşmemeye başladım 15 gün boyunca...
İtalya’nın hali ortada, serbest dolaşımı zorunlu haller dışında yasakladılar, ülke durma noktasına geldi...
O yüzden biz de vatandaş olarak üzerimize düşeni yapacağız. Hijyene dikkat edeceğiz...
Seyahat etmeyeceğiz...
Uyarıları dinleyeceğiz...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri’ne bile öğretti elini kalbine götürmeyi, biz de öpüşmek, tokalaşmak yerine elimizi kalbimize götüreceğiz...
Sağlık Bakanlığı’nın gösterdiği yüksek performansı vatandaş olarak biz de göstermeliyiz...
Başlıktaki sorunun yanıtına gelecek olursak...
Bence bu virüsün sıcakta falan geçeceği de yok...
Eli kulağındadır Euro 2020 ve Tokyo Olimpiyatları’nın iptal edildiği açıklanırsa şaşırmam...

Yazarın Tüm Yazıları