Türban ve varoÅŸ açılımından sonra yeni rota Brüksel

Haber çok çok önemli. "Neden mi?" Gelin anlatayım.

Haberin Devamı

Geçen hafta sonu Avrupalı önemli bir diplomatla sohbet ederken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bir dizi temas ve açılış için 10
Şubat'ta Brüksel'e gideceğini öğrendim.

Doğrusu hem CHP hem de Türkiye-AB ilişkileri adına çok sevindim.

Hatta sohbet ettiğimiz diplomata "Demek ki Deniz Bey ‘çarşaf-varoş-Kuran kursu' gibi çok önemli iç siyasi açılımlardan sonra şimdi de Avrupa Birliği açılımı yapmaya karar verdi" dedim.

Sonra bir an için durdum ve deneyimli diplomata "Baykal Brüksel'e en son ne zaman gitmişti" diye sordum.

Ne o ne de ben hatırlayabildik!

Hemen Türkiye-AB ilişkileri konusunda uzman birkaç kişiden yardım istemeye karar verdik. Fakat nafile!

"Bunu bilse bilse şu kişi bilebilir" diye aradığımız hiç kimse Baykal'ın en son ne zaman Brüksel'e gittiğini hatırlamıyordu.

En iyi tahmini Baykal'ı da yakından takip eden bir AB uzmanı yaptı:

"Türkiye AB ile müzakerelere 17 Aralık 2004'te başladı. O günlerde Baykal, ‘Başbakan Erdoğan ile birlikte Brüksel'e gidebiliriz' demişti fakat bu ziyaret gerçekleşmedi. O günden bugüne de Baykal benim bildiğim kadarıyla AB temasları çerçevesinde Brüksel'e adım atmadı."
Beğenelim ya da beğenmeyelim Türkiye neredeyse 5 yıldır AB ile üyelik müzakereleri yürütüyor. En azından Baykal'ın bu süreçte bir kez olsun Brüksel'e gitmediği ortaya çıkıyor.

Ben yine de tam emin olmak için CHP'den yetkili birilerini aradım.

Ä°lk anda onlar da tam tarih veremediler.

Sonunda internetten araştırmaya karar verdim.

Hem google'dan hem de CHP'nin resmi internet sitesinden yaptığım çapraz araştırma sonucunda Baykal'ın en son Brüksel'e gittiği tarihi buldum.

Deniz Bey en son 22 Nisan 2004'te Avrupa Sosyalistleri Partisi 6. Kongresi'ne katılmak için gitmiş Belçika'ya.

Hareket etmeden önce de "Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda sosyal demokrat partiler arasında dile getirilmeye başlanan yeni ve olumsuz tavrı değiştirmeye çalışacağız" açıklamasını yapmış.

GidiÅŸ o gidiÅŸ.

Hatırlatmakta fayda var.

CHP'nin sosyal demokratlığı ne kadar tartışılırsa tartışılsın son tahlilde Deniz Baykal hem Sosyalist Enternasyonal hem de Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup üyesi bir partinin genel başkanı.

Ve maalesef 17 Aralık 2004'te Türkiye tarihi bir kararla Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerini başlatmış olmasına rağmen Deniz
Bey'in yolu bir daha Brüksel'e hiç uğramamış.

Şimdi anlıyor musunuz Baykal'ın 10 Şubat'ta AB yetkilileri ile temaslarda bulunmak ve bir konferans vermek üzere Brüksel'e gidiyor oluşuna neden çok çok önemli bir gelişme deyişimi. Durun daha bitmedi.

Baykal 10 Şubat öğleden sonra Avrupa Politikalar Merkezi'nde (EPC), "Türkiye-AB İlişkileri: Sosyal demokrat vizyon" başlıklı bir konferans verecek.

EPC Avrupa'nın en saygın merkezlerinden biri.

Daha iki hafta önce Başbakan Erdoğan'ı kahvaltıda ağırlamışlardı. Şimdi ise sosyalist cephe dahil Türkiye'nin Avrupalı dostları uzun zamandır "şaşkınlıkla" izledikleri CHP'nin AB vizyonunu birinci elden dinleme şansına sahip olacaklar.

Tabii Baykal da partisinin görüşlerini birinci elden anlatma şansına..

Bir ikincisi Deniz Bey Brüksel'e geçen yazdan bu yana filen faaliyette olan CHP Brüksel ofisini resmen açmak için gidiyor.
Anlayacağınız Baykal yıllar sonra tam da yerel seçimler öncesi Brüksel'e bir defalık gövde gösterisi için gitmiyor. CHP Brüksel Ofisi ile partisinin Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinin arkasında olduÄŸu mesajını doÄŸrudan iletmek istiyor.Â

Bu yüzden de Baykal, Brüksel'de hem AB Komisyonu Başkanı Barroso hem de Genişlemeden Sorumlu Komiser Oli Rehn'le bir araya gelmeyi planlıyor.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Brüksel açılımını küçümseyen ya da geç bulanlar çıkabilir.

Doğrusu geç bulmakla beraber ben aynı kanaatte değilim.

Baykal'ın Brüksel açılımına en az CHP kadar AKP ve Avrupa Birliği'nin ihtiyacı var.

Çünkü Türkiye'nin AB üyeliği ancak ve ancak tarafların en geniş katılımıyla mümkün ve anlamlı olabilir. Bu iş tek bir hükümet ya da partiye bırakılmayacak kadar önemli.

"Varoş-çarşaf-Kuran kursu" açılımlarıyla CHP geç de olsa sosyal demokrat bir partinin atması gereken adımları attı.

Şimdi sıra Sosyalist Enternasyonal ve Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup üyesi CHP'nin bugüne kadar ihmal ettiği AB vizyonunu ortaya koymasında.

Dedim ya "Baykal'ın Brüksel açılımı çok çok önemli."

Yazarın Tüm Yazıları