Şundan, bundan...

Biz de dahil magazin sayfalarının Twitter’dan haber yapmadığı tek bir günü görebilecek miyiz acaba? Sanmıyorum! Bu Twitter’ın en çok magazin gazetecilerine yaradığı aşikar.
Amy Winehouse’un kanında uyuşturucu bulunmadı, alkol varmış. Defne Joy Foster’la ilgili bu bilgiyi almak için aylarca beklemiştik değil mi? Umarım Adli Tıp yetkilileri de Amy’nin bu haberini okumuştur.
Binali Yıldırım kullandı, Başbakan Erdoğan kullandı... Ben de kullanmak istiyorum hızlı treni! En azından benim çocukken en iyisinden elektrikli trenim vardı.
İzzet Çapa, magazinin Anadolu Ajansı gibi oldu. Aynı röportajlar üç-beş gazetede noktasına virgülüne kadar aynı şekilde çıkıyor artık. Bir-iki İzzet Çapa daha olsa, muhabirler iş aramaya başlar herhalde!
Greenpeace “Bakana Kalem” eylemi başlattı. Bakan Mehdi Eker’e kalem gönderin. 1 Eylül’de başlayacak balık avı sezonu öncesi avlanma boylarını değiştirecek sirküleri imzalaması için. Adres: PK 329 Beyoğlu
“100 PKK’lı öldürüldü” haberi üzerine dün Evrensel “Çocukları da saydınız mı” manşetini atmış, Ortadoğu ise “İçerideki Kandilleri de vurun.”
Şimdi oturup, “Medyada çok seslilik var” diye sevinecek miyiz?
Ahmet Çakar, Twitter’ın mantığını anlamamış galiba. Telegol’den neden ayrıldığını yazdığı açıklamasını 140’ar karaktere bölüp yayınlamış. İlahi Ahmet Çakar dedim!
Diyor ki bir yerde Ahmet Çakar; “Erman Toroğlu, beşi bir yerdelerini düzelten köylü kızı gibi yüzüklerini, bilekliklerini ve saatini düzeltiyordu”... Kabzımal, kaynakçı, köylü kızı... Medyada en çok lakap takılan isim Erman Toroğlu’dur herhalde.
Kanal D’nin yeni sezon tanıtım filmleri her sezon beklenen bir klasik oldu. Bu yılki Renkli Hayatlar konsepti de iyi, işin yıldızı tabii ki rap yapan Küçük Osman.
Dün sabah Virgin’de Geveze’yle sohbette öğrendim: Dolmabahçe Caddesi’ne o güzel ağaçları diken Uzay Heparı’nın dedesiymiş. Bağdat Caddesi’ni yapan da... Türkiye’nin ilk şehir planlamacısı Aron Angel. Geçen yıl 94 yaşında öldü! Uzay’ın Yıldız Tilbe’yle ilişkisini okuduğunuz şu günlerde farklı bir detay...

Metro’nun lüferi

Türkiye’nin en çok balık satan marketi olarak Metro, Lüfer’in yavrusu olan Sarıkanat ve Çinekop’u artık satmayacaklarını duyurdu.
“Kızına bak anasını al” diye güzel de bir sloganla bunu gazetelere ilan olarak verdi.
Lüfer’in neslinin sürmesi için Metro’nun aldığı bu kararı herkes alkışladı.
Ama durun bir dakika!
Metro diyor ki; “Bundan böyle 20 santim altındaki Lüfer’i satmayacağım...”
Oysa uzmanlar yasal boyun 24, hatta 25 santim olması gerektiğini, yoksa Lüfer’in üreyecek erişkinliğe ulaşamayacağını söylüyor.
Yani Metro’nun aldığı 20 santim kararı aslında alkışlanacak bir karar değil.
Sadece göz boyama.
Ne zaman ki Metro “24 santimin altında Lüfer satmıyorum” der, o zaman alkışı hak eder!

Asmalı ve Atiye

Ahmet Hakan, Beyoğlu’nda masaların kalkmasını eleştirirken, Atiye Sokak’ı örnek gösterdi.
“Mustafa Sarıgül, Atiye’de kavgasız gürültüsüz çözdü masa olayını. Keşke Misbah Demircan da Asmalı’da aynısını yapsaydı” dedi.
Kötü bir örnek!
Atiye Sokak dediğin 100 metre bile değil.
Hepsi hepsi beş tane mekan var. Asmalı’daki işletme sayısı ise 100’ün üzerinde.
Beyoğlu’ndaki toplam mekan sayısı 3 bin 500’ü aşıyor.
Atiye Sokak’taki bütün mekanların toplam masa sandalye sayısına tek başına sahip olan mekanlar var Asmalı’da...
Yani bu örnek, 100 bin nüfuslu bir Avrupa şehrinin trafik çözümünü İstanbul’a önermeye benzedi Ahmet!