Sesinizin kalitesi ameliyatla değişebilir Alsancak’ta Klinik Vokoloji’ye bir uğrayın

Bir yakınımın rahatsızlığı nedeniyle Nevval–Salih İşgören Alsancak Devlet Hastanesi’ne gittim. Buranın Başhekimi Aslan Savaşan ve yardımcısı Nazan Pedükcoşkun, sevdiğim dostlarım. İkisini de çok başarılı bulurum. Sohbet ederken, yanımıza Dr. İlter Denizoğlu geldi.

Haberin Devamı

Hastanenin KBB Vokoloji Birimi’ni kurmuş ve başında duruyormuş. Sohbet sırasında bana, “Bu birimimize sayısız ses sanatçısı, şan öğrencileri ve hocaları geliyor. Hepsi önemli isimler. Tabii meslek gereği açıklayamam...” dedi. Çok ilgimi çekti. Bu yıl da üç üniversitenin konservatuarında, ders programında, İlter hocanın hazırladığı, Vokoloji dersinde, sanatın içindeki bilimi, anlayıp, uygulamaya çalışıyorlarmış. “Öğrenciler, müziğin içindeki matematiği keşfettikçe çok heyecanlanıyorlar. Görmelisiniz” dedi... Hafta içi buluşup, birimi gezdim. İlgimi çektiği ve sizlerin de ilgisini çekeceğini umduğum için de bir röportaj yaptım. Buyurun;
İlk ve tek ses merkezi
- ŞD- Müzikle ilişkinizin başlangıcı ve derecesi nedir?
» İD- Müziğe olan ilgim çocuklukta başladı. İlk enstrümanım ıslığım ve sesim oldu. 1990-2000 yılları arasında, ud, keman, ney ve piyano dersleri yanında, vokal müzikle ilgili olarak, Türk Sanat Müziği usul ve makam dersleri aldım. Klasik şan pedagojisi ile ilgili olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Ana Sanat Dalı’nda, 2 yıl süreyle şan derslerine katıldım. İnsan sesi üzerindeki çalışmalarıma, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği, KBB uzmanlık eğitimi sonrasında devam ettim. Yurt içi ve yurt dışı eğitimlerle, muhtelif ses terapi yöntemleri ve şan pedagojisi konusunda çalışma imkanı buldum...
- ŞD- Peki Vokoloji’nin anlamı nedir? Bilmeyenler için...
» İD- İnsan sesinin, bilimsel olarak araştırılması, geliştirilmesi ve ses bozukluklarının tedavisi için oluşturulan ve dünyada da yeni sayılabilecek bir bilim dalı. 2003 yılında, Alsancak Devlet Hastanesi KBB Kliniği bünyesinde, Vokoloji birimini kurdum. Vokoloji alanında, ülkemizin merkezlerden birisi olan, Alsancak Devlet Hastanesi Vokoloji Birimi, Sağlık Bakanlığı’na bağlı, hizmet hastaneleri arasında ilk ve tek ses merkezi. Vokoloji birimine, sadece İzmir ve Ege Bölgesi’nden değil; İstanbul, Ankara ve daha pek çok ilden başvuru olmaktadır.
Uluslararası kriterlere sahip
- ŞD- Birim’de neler yapılmakta? Yöntemler nelerdir?
» İD- Ses analizi, elektro glottografi, videolaring ostroboskopi gibi, sesi değerlendirmeye yönelik, gelişmiş yöntemler yanında, ses terapisi ve gereken durumlarda, fono cerrahi uygulanmakta olan bu birim, uluslararası kriterlere sahip. Alsancak Devlet Hastanesi Foniyatri Birimi olanakları ile yapılan çalışmalarla, Fin kökenli, bir ses terapi tekniği olan, Lax Vox tekniğini, daha da geliştirerek, halen uluslararası ve ulusal ses toplantılarında, bu tekniğin eğiticisi olarak, kurslar düzenliyorum. Bu kursların sonuncusu, İstanbul Kadıköy Şifa Hastanesi’nde düzenlenen, master class toplantısı olmuştur.
- ŞD- Pek çok çalışmanızdan ödül almışsınız.
» İD- Evet. Profesyonel Ses Derneği, 2008 uluslararası literatürde yayınlanan, En İyi Çalışma Ödülü (Laryngoaltimeter); 31. Ulusal Türk Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Kongresi’nde, 2009 En İyi Bilimsel Araştırma Ödülü (Posturometre); 9. Uluslararası Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi’nde,  2010 En İyi Çalışma Ödülü (NIPA – Negatif İnertansla Fonasyon Yaklaşımı). Ses cerrahisi alanında da çalışmalarımı sürdürmekteyim. Teknik çizimlerini yaparak geliştirdiğim fono cerrahi ameliyat seti, halen ulusal cerrahi alet firmaları tarafından imal edilmektedir. Son olarak, 14 Mart 2011 tarihinde, İzmir’de, ‘Yılın Doktoru’ seçilerek, Vokoloji alanında, yapmış olduğum çalışmalarla, Sağlık Bakanlığı tarafından ödüllendirildim.
Yurt dışından hastalar geliyor
- ŞD- Alsancak Devlet Hastanesi, Vokoloji Birimi’ndeki uygulamalardan da biraz söz etsek?
»  İD- Vokoloji Birimi’ni, 2003 yılında kurduk. İlk başta bu ölçekte bir hastane için, lüks olarak değerlendirildi. Ancak, dirayetli ve ileriyi gören yöneticilerimizin, desteği ile uluslararası bir merkeze ulaştık. Merkez diyorum, çünkü sadece İzmir’den ve Ege Bölgesi’nde değil, ülkenin dört bir yanından, hatta yurt dışından, hastalarımız var. Gerek telefonla, fısıltı gazetesi veya internet kanalıyla    (www.fonomed.net benim sitem..) haberdar olan hastaların bir kısmı, başka illerden, uçakla, otobüsle geliyor, öğleden sonra muayenesi ve terapisi bitiyor ve akşam evine dönebiliyor.
- ŞD- Müzeyyen Senar İzmir’de iken sık gelirmiş. Başka ünlü isimler var mı?
» İD- Söylemem yakışık almaz. Yukarıda da söz ettim zaten. Ama, bazı ses sanatçısı olan ünlü isimler, kayıt için, stüdyoya girmeden önce, gelip kampa giriyor (!), sonra kayıtlar yapılıyor. Yeri geliyor, bir temsil sahneye konmadan önce, ben provalara katılıyorum, şancı ve piyano eşliğinde ses çalışması yapıyoruz.
Sporcu gibi hazırlanmak gerek
- ŞD- Peki bu birimde ne gibi bilgiler ediniliyor?
» İD- Sanatın içinde bilim gerçekten var.  Eğer kullanmayı bilirseniz, sürdürülebilir, profesyonellik için önemli bir adım atmış olursunuz. Yani sahnede bir şarkıyı, o gün ne kadar güzel söylediğiniz önemli değil.  Daha doğrusu, tüm sanat hayatınızla kıyaslanınca, önemli değil. Esas önemli olan, her sahneye çıktığınızda o şarkıyı güzel söyleyebilmenizdir. Bu da tıpkı bir sporcu gibi hazır olmakla ilgili bir durumdur. Ben ses sanatçılarının kendilerini profesyonel sporcuları gibi hazırlamalarından yanayım. İşte Vokoloji derslerinde bunu yapmaya, yani şan öğrencilerine, sanat hayatlarının başında, tüm sahne hayatlarında, kullanabilecekleri bilimsel bilgilerle, sürdürülebilir (şansa dayalı olmayan), profesyonellik ile ilgili bilgiler vermeye çalışıyorum.
Sesin kalitesi ameliyatla değişebilir
- ŞD- Ses estetiği var mıdır?
» İD- Ses estetiği, herhangi bir ses hastalığı olmaksızın, seste değişiklik yapmak, olarak nitelenebilir. Bunu yaparken, sadece cerrahi yöntemler değil, davranışsal yöntemler (ses terapileri) de kullanılabilir. Yani bir insanın, sesinin kalitesini, ameliyatla, ses tellerinin uzunluğunu ve gerginliğini değiştirerek, farklılaştırmak mümkündür. Ses terapisi ile de kas kullanım şeklini değiştirerek, ses tınısı düzenlenebilir... Bu durum sıklıkla, erkek sesli bayanlar veya tersi durumda oluyor.
Sesinden memnun olmayan, gerçek (öz) sesini bulamamış, ses sanatçılarında (elbette nasıl şarkı söyleneceği değil, ama şarkı söylerken nasıl ses çıkarılacağı konusunda), benzer uygulamalarımız da var. Tiz sese çıkarken, nasıl bir teknik kullanılmalı... Seste yorulma, hava gelmesi gibi... Sorunlardan nasıl uzaklaşmalı... Konser sonrası ve öncesi... Sesi koruma yolları... Bu konu ile ilgili, ses ve nefes egzersizleri... Benzeri pek çok uygulama, bunlar arasında sayılabilir...

Haberin Devamı

Kanserde star dayanışması

Haberin Devamı

Bildiğiniz üzere yurt dışındayım. Geldiğim gün, sesine hayran olduğum, aynı zamanda arkadaşım da olan, sevgili hemşerim Nilüfer’in, meme kanserine yakalandığını öğrendim. Korkunç üzüldüm. Kendisine, telefon açma cesaretini bulamadığım için de basın danışmanı ve sırdaşı, benim de can arkadaşlarımdan, Bircan Usallı Sılan’a mesaj çektim. İlk evresinde olduğu için, Nilüfer’in sağlığına kısa sürede kavuşacağına inanıyorum. Kanserde ne olursa olsun, erken teşhis ve moral çok önemli. Son günlerde, yine göğüs kanserine yakalanan, Vahide Gördüm’ün, yine oyunculuğuna hayran olduğum ve rahim ağzı kanserine yakalanan Asuman Dabak’ın, iki sene önce sevgili Oya’nın (Başar) ın, kanser ile ilgili açıklamalarını alkışlıyorum. Takdir ediyorum. Ve, bu hastalığa yakalanan starların, bu konuda dayanışma içinde olmaları gerektiğine inanıyorum. Halkı aydınlatmaya devam etmeliler. Onların verdikleri her mesaj, bence kanser hastaları için büyük umut. Dilerim hepsi sağlığına kavuşur...

DiKKAT!

Haberin Devamı

Şehitlerimizden sonra Van’daki deprem. Allah milletimizi, devletimizi, hepimizi korusun. Hepimizin başı sağ olsun. Şehit olan asker de Van’da hayatını kaybeden de bizim evladımız. Bizim canımız... Ne diyeyim. Son günlerde sözün bittiği yerdeyiz...

Yazarın Tüm Yazıları