Petrolü bol, deve engeli bile altın

ÖNCEKİ haftasonu Dubai'den Abu Dabi'ye gidiyoruz... Otomobili İpekyol'un Abu Dabi'deki temsilcisi Cassells Group'un patronu Said Nasser Al Romaithi kullanıyor.

Romaithi, 1.5 saatlik yol boyunca bize ülkesini, Dubai'yi ve Abu Dabi'yi anlatıyor...

Öncelikle yol kenarlarını gösterip, dikkatimizi çekiyor: ‘‘Bakın o parmaklıkların hepsi mermer, arasındaki metaller altın kaplamalı...’’

Romaithi
bunları söylerken birlikte seyahat ettiğimiz Aydın Ayaydın, Azmi Ofluoğlu ve Yavuz Semerci ile biraz da şaşkın çevreye bakınıyoruz.

Peki o altın kaplamalarla süslü mermer parmaklıklar ne için?

Romaithi, ‘‘Başıboş develerin otobana girmesini engellemek için’’ diyor.

Dubai-Abu Dabi otoyolunda 5 gidiş, 5 de dönüş şeridi var.

Çölün, petrol zenginliğiyle nasıl yeşillenebildiğine tanık oluyoruz.

AĞAÇ KESENE HAPİS

Romaithi
, yine yol kenarındaki çoğu palmiye olmak üzere ağaçları gösteriyor... En az üç dört sıra...

Romaithi, bu konuda da bir ayrıntıyı aktarıyor: ‘‘Bakın bu ağaçların en az üç-dört sıra dikilmesinin bir nedeni var. İsteyen buralardan ağaç söküp evinin bahçesine dikebilir. Kimse sesini çıkarmaz.’’

‘‘Peki kesen olur mu?’’
diye soruyoruz, yanıt kesin:

‘‘Ağaç kesmenin cezası altı ay hapis. Kimse ağaç kesmeye yeltenmez.’’

Zaten Abu Dabi ve Dubai'deki gezintimiz sırasında, safariye giderken güzergahımızda dikkat ediyoruz, yeni ormanlar oluşturma çabaları sürüyor.

BORÇLULARI BIRAKIN

Birleşik Arap Emirlikleri'nde, özellikle kendi emirliği Abu Dabi'de Şeyh Zayed Bin Sultan Al Nahyar, tam bir efsane...

Kişi başına milli gelir 35 bin dolar. Yollar lüks otomobilden geçilmiyor. Toyota Land Cruiser yoğunluğu dikkati çekiyor. Yine de dilden dile dolaşan bir olay, bolluk içinde sıkıntıyı da gösteriyor. Olay şöyle:

Bir tören sırasında Şeyh Zayed'in önünü kesen kadın ağlamaya başlıyor:

‘‘İki oğlum ve kocam banka borçları yüzünden hapiste. Yardım edin...’’

Şeyh Zayed
, korumaların müdahalesine izin vermeyip, kadını dinliyor. Sonra talimatını ailesinin bir ferdi olan İçişleri Bakanı'na veriyor:

‘‘Şu anda saat 13.00. Güneş batmadan borcu yüzünden hapiste kimse kalmasın. Hepsini serbest bırakın. Bankalara borçlarını ben üstleniyorum.’’

Bu talimatla o gün 6 binden fazla kişi özgürlüğüne kavuşuyor.

Bütün bunlar petrol sayesinde oluyor...

Petrol bolluğu, deve engelini bile altın kaplamalı yaptırıyor...


Dubai'nin simgesi Burj Al Arab


DUBAİ, bölgede önemli alışveriş merkezlerinden biri... Dubai'nin bir başka çarpıcı özelliği kuşkusuz Burj Al Arab Oteli. Karadan 321 metre uzakta, denize oturtulan Burj Al Arab 7 yıldızlı. Odaları dubleks...

1.2 milyar dolara malolan bu otelde de birçok noktada altın kaplama kullanılmış. Balık restoranına denizaltı gibi dizayn edilmiş asansörle iniliyor. Burada yemek denizaltı manzarası eşliğinde yeniliyor.

54 katlı otelin tepesindeki restoranda bir şişe şarap fiyatı 70-80 dolardan başlayıp 4-5 bin dolara kadar çıkıyor.

Otelin önünde 30 özel yapım Rolls Royce duruyor. Otelin müşterileri armaları altın kaplamalı bu Rolls Royce'larla havaalanında karşılanıyor.

Kısacası, Burj Al Arab, dolar milyonerleri için çekim merkezi olmuş.


1.2 milyar dolara en büyük cami yapılıyor


CASSELLS Trading'in Filistin asıllı Türk Genel Müdürü Bessam Yıldırım'ın elinde bir ajanda görüyorum. Ajandadaki fotoğraflar dikkati çekiyor.

Deniz ve göz alabildiğine çöl... Bu alanda bir tek inşaat yükseliyor. o da Hilton Oteli... Bu fotoğraf 1973 yılında çekilmiş. Yani 29 yıl önce...

Bugün bakınca, Abu Dabi'de lüks binalar boy gösteriyor. Merkez dışına çıkınca çoğunluğunu villaların oluşturduğu yerleşim yerleri görülüyor.

Yetmiyor, şimdi kıyı şeridi biraz daha dolduruluyor. Yollar genişletiliyor. Ayrıca denize yapay bir ada oturtuluyor.

Çok sayıda cami var, ama boyutları mescit sayılacak düzeyde, abartısız.

Diğer yandan dünyanın en büyük camisi olmaya aday bir inşaat yükseliyor.

Cami Şeyh Zayed'in adını taşıyor. 1.2-1.3 milyar dolara mal olacağı hesaplanıyor. Çünkü bu cami de ‘‘altın yoğun’’ olacakmış.
Yazarın Tüm Yazıları