MİT'te bir öğlen yemeği

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Mit Müsteşarı Şenkal Atasagun, dün üç gazeteciyi, Yavuz Donat, Sedat Ergin ve beni öğle yemeğine çağırdı. Makam odasında yemek yedik ve iki saat sohbet ettik.

Atasagun çok önemli şeyler söyledi, sorularımıza yanıt verdi. Tabii bazıları yazılmamak koşuluyla... Önce size Atasagun'un söylediklerini iletiyorum.

1- Eldeki istihbarat bilgileri, Apo'nun şimdi yine Rusya'da olduğunu gösteriyor.

2- Bugüne kadar üç ülkeye, Rusya, İtalya ve Yunanistan'a gitti. Bu ülkelerin her birinde üst düzey birileri, kendisine yardım vaadiyle Apo'dan büyük miktarda para sızdırdı. Örneğin Rusya'da Jirinovski. Bunlar biliniyor.

3- Özellikle Yunanistan'da Simitis hükümeti ve istihbarat örgütü, Suriye'nin durumuna düşmemek için çok direndi ve direniyor. Bu ülke Apo'yu almıyor. İtalya da bu konuyu iyi kavradı çünkü büyük zarar gördü. Ama Rusya'da birileri henüz bu işi kavrayamadı. Rus Başbakanı Primakov'un bu konuda hangi görüşte olduğunu şu anda hiç kimse bilemiyor.

4- Avrupa'da -belki Rusya dışında- herhangi bir ülkenin Apo'yu kabul etmeyeceği artık kesinleşti. Örneğin İtalya'ya Apo için giden birkaç bin kişiden epeycesi geri dönmeyip orada kaldı. Suç işliyorlar, rahatsızlık veriyorlar. Yöre halkı bunların ülkeden atılması için gösteri yapıyor.

5- Biz MİT olarak Apo'nun psikolojik analizini de yapıyoruz. Sürekli medyatik olma çabasında, konuşmadan duramayan biri. Örneğin Suriye'de iken her gün konuşurdu. Suriye'den Rusya'ya gittiğinde yine (telefonla) konuşunca, yerini öğrendik.

Ortadan uzun süre kaybolunca, sesi soluğu çıkmayınca, tabanı ‘‘Nerede bu adam’’ diye sormaya başlıyor. Bir süre kaybolunca örgütü olumsuz etkileniyor. Uzun süre susarsa örgüt dağılır. Konuştuğu anda da izini yakalıyoruz.

6- Suriye sonrasında Rusya, bu adamı İtalya'ya Aeroflot uçağı ile gönderdi. İtalya geleceğini biliyordu.

7- Rusya'dan yaptığı son çıkışı aynı gün öğrendik. Amerika'ya da bu bilgiyi MİT olarak biz verdik.

8- Rusya, Apo konusunda Suriye ile aynı yöntemi izliyor. Apo'nun topraklarında olduğunu kabul etmiyor. Ancak Rusya'da uzun süre kalamaz. Çünkü mafyadan korkuyor. Oralarda mafyanın çok ucuza adam öldürdüğünü biliyor!

9- PKK'nın silah işi, haraç ve uyuşturucu kaçakçılığından sağladığı yaklaşık 10 milyar doları olduğunu tahmin ediyoruz.

* * *

MİT Müsteşarı Atasagun'la konuşmamızdan bazı sonuçlar çıkarmak mümkün. Bunları, kendisiyle yaptığımız söyleşiden yola çıkarak değerlendiriyorum:

1- Yunanistan'da Apo karşıtları yönetimde egemen. Simitis hükümeti ile Yunan istihbaratı bizden yana. Bunlar Yunanistan'ın başına bir dert açmasını istemiyorlar.

2- İtalya'da hükümetteki Yeşil ve Komünist partilerin baskısıyla, istihbarat örgütü biraz gerilemek zorunda kaldı. Şu anda İtalya'da bizden yana ve bize karşı güçlerin durumu hemen hemen eşit.

3- Rusya Başbakanı Primakov, geçmişte istihbarat örgütlerinin başı olan bir kurt. Hangi karta oynadığı bilinmiyor. Dahası, Rusya'da devlete kimin, hangi güçlerin egemen olduğu da bilinmiyor.

Rusya bize karşı niçin bu kirli politikayı uyguluyor ve niçin sürekli yalan söylüyor?

Bunu Türkiye'nin bazı hatalarına bağlamak da mümkün. Örneğin biz yakın geçmişte, Rusya'ya başkaldıran Çeçenlere yardım ettik. Rusya bunu affetmiyor. Dahası, şimdi başbakan olan Primakov bu konuda Türk yetkililere ‘‘Bize karşı Çeçen kartını kullanmayın. Aksi halde bu kart, yakında size PKK faturası olarak döner’’ demişti.

4- Rusya'da belli bir grup, bu konunun Türkiye'nin yumuşak karnı olduğunu biliyor. Belki ticarette falan Apo'yu koz olarak kullanmayı planlıyor. Örneğin Türkiye'nin açtığı milyarlarca dolarlık helikopter ihalesinde Rusya da var. Ama Rusya'nın Apo konusundaki tutumu ve söylediği ‘‘Bizde değil’’ yalanının nedenleri net olarak bilinmiyor. Ne olursa olsun, Türkiye bu konuyu Rusya ile çözmek zorunda.

5- Apo'nun iki seferinde de gittiği her üç ülkenin, yani Rusya, İtalya ve Yunanistan'ın yönetimlerinde bir ikilem yaşanıyor. O yönetimlerde birileri bize karşı, birileri yandaş. Bizim açımızdan önemli olan yandaşlarımızla iyi işbirliği kurmak ve bunu yapıyoruz. Örneğin Yunanistan, nedeni ne olursa olsun, olumlu bir tutum sergiliyor. İtalya da gerçekleri gördü. Ama Rusya'ya bazı şeyleri anlatamadık. Orada Apo'ya karşı olanların sözü yeterince geçmiyor.

Devlet olarak Rusya'yı da karşımıza almaktan kaçındığımız anlaşılıyor. Bu nedenle, bu konuda çok dengeli ve ince bir politika izleniyor.

* * *

Bütün bu gelişmelerden ortaya çıkan bir sonuç daha var:

Şu anda Türkiye'ye karşı -Amerika dahil- Kürt kartını oynamayan ya da oynamayı düşünmeyen çok az ülke var. Şimdi teröre karşı birlikteyiz. Ama yarın Kürt kartı konusunda sorun çıkaracaklar...

Çünkü Ortadoğu petrolleri bitmek üzere. Yakında enerjinin en büyük kaynağı su olacak.

Suyun kaynağını elinde tutan güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Dolayısıyla, bizi bu kartla içimizden vurmaya çalışacaklar. Yani belli konularda bizi ‘‘parlak’’ günler beklemiyor.

İçimizdeki ihanet şebekelerinin dışarıdan destek gördüğü ve bundan sonra daha da çok göreceği, kesin bir gerçek.

* * *

MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, medyada bu kuruluşla ilgili olarak yapılan bazı sorumsuz yayınlardan rahatsız. Örneğin ‘‘MİT uyuyor mu?’’ diye manşet atılması konusunda Atasagun şöyle diyor:

‘‘CIA ve Mossad dahil dünyanın hiçbir istihbarat örgütü her şeyi bilemez, her istediğini yapamaz. Bazı konular karşılıklı iletişimle ortaya çıkarılır. Bizim personelimizin en az yarısı çok genç, pırıl pırıl yeni kadrolardan oluşuyor. Bu gibi yayınlar onların moralini bozuyor, buna üzülüyoruz.’’



Yazarın Tüm Yazıları